Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/27 E. 2019/768 K. 04.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1340
KARAR NO : 2019/849

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 05/11/2014
KARAR TARİHİ : 19/11/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile 05/11/2011 tarihinde bayilik sözleşmesi akdedildiğini, davalı şirketin Seydişehir Noterliği’nce keşide edilen 27.06.2013 tarih ve… yevmiye nolu ihtarname ile ekonomik sıkıntı yaşadığını, bayilik sözleşmesinde bahsedilen tesiste satış yapılmadığını bildirilerek taraflar arasındaki sözleşmeyi fiilen sonlandırmış olduğunu ve bu sebeple sözleşmeyi ihlal ettiğini, müvekkili …Noterliğinden 21.03.2014 tarihinde, … yevmiye nolu ihtarname ile davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle davaya konu bayilik sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini bildirdiğini ve sözkonusu ihtarname ile davalı tarafa ariyet olarak alınan demirbaşlara ilişkin taahhütname çerçevesinde teslim edilen mülkiyeti müvekkili şirkete ait sökülebilir nitilekte menkullerin iade edilmesinin ihtar edildiğini, ancak menkullerin iade edilmediğini, müvekkilince davalının feshe sebebiyet vermesi sebebiyle kar kaybının talep edildiğini, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin tüm dava ve hakları saklı kalmak koşuluyla, davalı tarafça iade edilmemiş olan sökülebilir nitelikteki malzeme ve ekipmanların müvekkili şirkete aynen teslimine, teslimi mümkün olmadığı takdirde rayiç bedellerinin temerrüt tarihiniden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, sözleşmesinin süresinden önce feshine neden olunması karşısında müvekkilinin uğradığı kar kaybı karşılığında 8.796,00 USD’nin temerrüt tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı şirket cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddia ettiği gibi bayilik sözleşmesin fesih nedeniyle sona erdirilmediğini, davacı şirkete gönderilen ihtarnamede hiçbir zaman fesih ihbar durumu söz konusu olmadığını, gönderilen ihtarnamede ekonomik sıkıntı içinde bulunulması sebebiyle satış yapılamadığının belirtildiğini, bayilik sözleşmesi devam etmek kaydıyla ariyet sözleşmesine konu olan menkullerin 3 gün içerisinde teslim edilmesinin talep edildiğini, davalının 06.10.2013 tarihli RG de yer alan 1240 sayılı kurul kararı uyarınca şirketin otomasyon sistemini açmadığı ve bu sebeple bayilik sözleşmesinin feshi yoluna gidileceği şeklindeki davacı iddialarının gerçeklere uygun olmadığı; zira istasyonun davalının ihtarname keşide ettiği ve ariyete dayalı menkulleri almasını talep ettiği tarihten sonra davalının sözleşmeyi ihlal ettiği yönündeki iddiaların yersiz olacağı; advacının kar kaybına ilişkin istemlerinin yerinde olmadığı, bayilik sözleşmesindeki kar kaybına ilişkin hükmün haksız şart niteliğinde olduğu, davacının tek taraflı olarak dayattığı; kaldı kir kar kaybına ilişkin tespit yapılacak ise de bunun ancak gelir gider yapılmadan kar kaybına sebep olundu denerek talepte bulunmanın hukuki olmadığı sözleşme yorumu ve hakkaniyet ilkeleri ile bağdaşmadığı ve bu sebeplerle davacının temerrüde düşmüş olması, kar kaybına ilişkin sözleşme hükmünün haksız şart niteliğinde olması gerçekleriyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

G E R E K Ç E /
Dava, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi nedeniyle teslim edillerin malların aynen iadesi, mümkün olmadığı taktirde malların rayiç bedellerinin ödenmesi ile davalının feshe sebebiyet vermesi nedeniyle kar kaybı alacağı istemine ilişkindir.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce, toplanmasına karar verilen tüm deliller toplanmış, tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle ariyet konusu maların davalı şirketin işyerinde olup olmadığı, kullanıp, kullanılmadığı ve değerinin tespiti yönünden mahallinde keşfen inceleme yapılmak üzere Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Seydişehir Asliye Hukuk Mahkemesinin… talimat sayılı dosyasına konuda uzman bilirkişi tarafından tanzim edilerek sunulan bilirkişi raporunda özetle de; “…mevkii’nde kain, tapuda 15471 parsel numarasında kayıtlı mahallinde keşfen inceleme yapıldığı benzin istasyonu teçhizat listesinin çıkartıldığı, halen kullanılmadığı, katodik korumalarının kalktığı da gözönüne alınarak değerlerin tespit edlidğini, yapılan araştırmalar neticesinde teçhizatın toplam bedelinin 194.750.-TL olduğu” tespitleri yapılmıştır.
Davacı yanın talimat raporuna olan beyan ve itirazları kapsamında demirbaş ve kar kaybı talebinin değerlendirilmesi yönünden mahkememizce verilen 31/10/2016 tarihli ara kararı gereğince; dosya üzerinde konuda uzman bilirkişi kurulu heyeti eliyle inceleme yaptırılmıştır.
Bilirkişi kurulu tarafından mahkememize tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle de “davacı firmanın 2011-2012-2013-2014 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, davacı tarafın cari hesap hareketlerine göre davacının 31.12.2014 tarihi itibariyle davalıdan 31.074,60 TL alacaklı gözüktüğünü, davacının davalıya ariyet bedeli olarak teslim ettiği demirbaşların satın alma değerlerinin toplamının 34.258,35 TL olduğu, söz konusu ariyet demirbaşların amortismana tabi oldukları için her geçen yıl değerlerinde azalma meydana geldiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2013 yılı itibariyle sona erdiğini, bu durumda ariyet demirbaşların teslim edilmemesi durumunda bedel olarak davacı tarafa 18.094,88 TL ödeme yapılması gerektiği, davacı ile dava arasında imzalanan sözleşme döneminin 05/01/2011-05/01/2016 arasında olduğu, davacı ile davalı arasındaki fiili alım -satım işlemlerinin ise, davacı kayıtlarına göre 30/05/2013 tarihinde sona erdiği, buna istinaden davacının sözleşme dönemi içerisinde kar kaybı talebi olduğu, bu konuda yapılan hesaplama sonucunda ise; davacının mahrum kaldığı kar tutarının 16.176,80 USD olduğu” tespitleri yapılmıştır.
Mahkememizin 18/09/2019 tarihli ara kararı gereğince; davacı yanın kök rapora olan itirazlarının değerlendirilmesi bakımından ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan ek raporda özetle; “sözkonusu ariyetlerin dava tarihindeki rayiç değerlerinin 35.000 ila 40.000 TL arasında olduğu” tespitleri yapılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesi nedeniyle teslim edillerin malların aynen iadesi, mümkün olmadığı taktirde malların rayiç bedellerinin ödenmesi ile davalının feshe sebebiyet vermesi nedeniyle kar kaybı alacağı istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, mahkememizce konusunda uzman bilirkişi heyetinden kök ve ek raporlar alındığı, alınan raporların hukuki yönleri ayrık olmak üzere hüküm kurmaya elverişli olduğu ve yapılan hesaplama sonucu davacının, 8.796,00 USD (Amerikan Doları) kar kaybının bulunduğu ve yine davalı yan uhdesinde bulunan ve aynen iadesi mümkün bulunmayan ariyetlerin bedelinin de 40.000 TL olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılarak, davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-8.796,00 USD(Amerikan Doları) kar kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanunun 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının USD(Amerikan Doları) cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek döviz faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talep haklarının saklı tutulmasına,
2-40.000,00 TL malzeme ve ekipman bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 4.079,69 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 505,90 TL ile sonradan tamamlama harcı olarak alınan 518,00 TL olmak üzere toplam: 1.023,90 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 3.055,79 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 1.023,90 TL harcın davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 25,20 TL, posta gideri 206,00 TL, talimat bilirkişi ücreti ve giderleri 680,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.500,00 TL olmak üzere toplam: 2.411,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE ,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.919,56 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır