Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/260 E. 2018/138 K. 28.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/201 Esas
KARAR NO : 2018/130
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2017
KARAR TARİHİ : 27/02/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacılar vekili tarafından Mahkememize açılan dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin müşterek murisinin vefat ettiğini, muris …’ın mirasını müvekkillerinin kayıtsız şartsız red ettiklerini, davalı tarafa tebligat icrasından sarfınazar edilerek, muris …’ın borcunu kayıtsız şartsız red etmiş olmasından dolayı muris ile davalı … şirketi arasında bir sözleşme olmamasına binaen müvekkili … adına trafikte kayıtlı olan …. Plakalı araç üzerindeki yakalamanın tedbiren kaldırılmasına karar verilmesini, müvekkillerinin murisi … ile davalı … şirketi arasında murisin imzası bulunan bir sözleşme bulunmadığından ve müvekkilleri muris …’ın mirasını kayıtsız şartsız ret etmiş olduklarından, müvekkillerinin davalı şirkete İstanbul …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosya kapsamında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, davalı şirket müvekkilleri aleylerindeki kötü niyetle icra takibi yapmış olduğundan, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı … şirketi tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; davacıların miras bırakanın ölümünden beş yıl geriye doğru mal varlığı değerlerinden almış oldukları bir değer olup olmadığının araştırılmasının gerekli olduğunu, haksız ve dayanaksız davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Talep; davalı şirket tarafından , İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davacıların murisi aleyhine başlatılan ve davacı mirasçılar aleyhine sürdürülen takibe ilişkin borçlu olmadığının tespiti ile istirdat istemine ilişkindir. Davalı şirket tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında Acentelik Sözleşmesinden doğan borç miktarı açıklaması ile 16.574,00-TL alacağın işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıların murisi …’dan tahsili maksadıyla 01/12/2006 tarihinde Genel Haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, takibin yenilenerek davacı mirasçılara karşı devam ettirildiği anlaşılmaktadır.
Takip borçlusu murisin 09/09/2006 tarihinde vefat ettiği ve buna göre borçlu murisin takipten önce vefat etmiş olması karşısında takibin ölü şahsa karşı başlatılmakla, usulsüz olduğu da anlaşılmaktadır. Murisin mirasçısı davacıların Karaman Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında mirası kayıtsız ve şartsız olarak red ettiklerine dair beyanda bulundukları, ancak adı geçen Mahkemenin, gerçek red mahiyetindeki talebe rağmen, bir hükmen red talebi varmış gibi değerlendirme yaparak delillerin toplanması işlemlerine giriştiği ve bu arada davanın 03/01/2008 tarihli kararla ve H.U.M.K. 409/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür. Keza yukarıda Mahkememizce yapılan tespit doğrultusunda mirası red eden davacıların anılan mirasın reddi dosyasına sundukları dilekçede de; taleplerinin mirasın reddine ilişkin olup, bunun bir tutanakla tespiti ve kendilerine buna dair belge verilmesinden ibaret olduğu halde bu yönde işlem yapılmadığını ifade ettikleri de görülmektedir. Eski Medeni Kanunumuzun 549. maddesinde mirası red eden mirasçının keyfiyeti Sulh Mahkemesine yazılı veya sözlü olarak beyan etmesinin gerektiği ve bu reddin kayıtsız ve şartsız olması ile Sulh Mahkemesinin reddi tescil edeceği hüküm altına alınmış, keza TMK 609. madde de ; Mirasın reddi, mirasçılar tarafından Sulh Mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır, düzenlemesine yer vermiştir. Mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin beyan, bozucu yenilik doğuran bir irade beyanından ibaret olup, Sulh Mahkemesince de yapılması gereken bu beyanın tutanağa bağlanıp ilgili kütüğe kaydedilmesinden ibaret bulunmaktadır. Bu itibarla red beyanının ilgili mahkemeye ulaşması ile hukuki sonuçlarını doğuracağının da kabulü gerekir. Açıklanan bu durum karşısında mirasçıların mirası red etmiş olmaları dikkate alınarak, mirası red eden davacılar aleyhine murisin borcu nedeniyle (ve ölü şahsa karşı başlakılmış bulunan) takibe devam olunması mümkün değildir. Yargılama aşamasında davacıların 19/06/2017 tarihinde 19.000,00-TL lik ödeme yapmak zorunda kalmaları karşısında menfi tespit talebinin bu durumda İ.İ.K. 72/6. maddesi uyarınca kanunen davanın, ödenmek zorunda kalınan miktar bakımından istirdat davasına dönüşmüş olması dikkate alınarak, davacıların anılan icra takibi nedeniyle davalı yana borçlu olmadıkları anlaşıldığından anılan miktarın davalıdan istirdadı ile davacı tarafa verilmesine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstirdat davasının kabulü ile, 19.000,00 TL’nin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gereken 1.297,89 TL harçtan peşin alınan 283,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.014,84 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacıların peşin olarak yatırdığı 283,05 TL harcın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
3-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.280,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
4-Davacıların yaptığı ilk masraf 47,85 TL, posta gideri 137,80 TL olmak üzere toplam 185,65 TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Başkan …