Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/24 E. 2019/932 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/24
KARAR NO : 2019/932

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/01/2017
KARAR TARİHİ : 09/12/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İstirdat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin hurdacılık işi ile iştigal ettiği sırada, dava dışı …’e hurda mal sattığını, dava dışı …’in de satın altığı mal karşılığı olarak müvekkiline…bank … şubesine ait 25.000.-TL bedelli iki adet müşteri çekini ciro ederek verdiğini, söz konusu çekler müvekkili tarafından ciro edilmeden çekmecesinde saklı bulunduğu sırada kimliği belirsiz kişiler tarafından çalındığı anlaşıldığından İstanbul …ATM … esas sayılı dosyasından ödeme yasağı talepli olarak çek iptali davası açıldığını, ancak çalıntı çeklerden olan 30/07/2016 tarihli, 25.000.-TL bedelli çekin ödeme tarihi yakın olduğundan ödeme yasağı kararı yetişmemiş ve iş bu çek davalı bankanın… şubesi tarafından ibraz edilerek tahsil edildiğini, yapılan araştırma neticesinde dava dışı … Şti. tarafından çekin ciro edilerek, davalı bankanın… şubesinden alınan kredi borcuna karşılık verildiğini, çeki, … Şti’nin maliki ve temsil ve ilzama yetkilisi …’ın müvekkilinden habersiz ve onun rızası hilafına çalarak, şirketinin kredi borcuna karşılık davalı banka şubesine verdiğini, davalı bankanın borca batık olduğunu bildiği veya bilmesi gerektiği halde… şirketine kredi verdiğini, müşterisine kredi kullandırırken basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini ve ağır kusurlu olduğunu, ödenmeyen kredi borcuna karşılık çeki alırken ticari teamülleri uymadığı, gerekli özeni göstermediği, ağır ihmal ve kusurlu davrandığı, bu bakımdan tahsil ettiği çek bedelinin istirdatı gerektiğini, açıklanan nedenlerle; müvekkilinin rızası hilafına elinden çıkarak davalı bankaya ödenen …bank … şubesine ait 30.07.2016 keşide tarihli, 25.000.-TL çek bedelinin en yüksek reeskont faizi ile birlikte istirdatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı yana tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde, davalı yan duruşmaya gelmememiş, cevap ve delil bildirmemiş ve bu nedenle davacının iddialarını reddetmiş kabul edilmiştir.

G E R E K Ç E /
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca açılmış bulunan çek istirdadı istemine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, İstanbul CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyasının bir sureti celp edilerek, dosyamız arasına katılmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
İstanbul CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde, dosya mündericatında yer alan ek şikayet dilekçesinden müşteki olarak …’in, sanık olarak da …’ın gösterildiği, soruşturmanın halen devam ettiği ve derdest olduğu görüldü.
Davacı tarafından dava konusu yapılan çekin incelenmesinde de,…bank… şubesine ait, … çek nolu, 25.000 TL bedelli, keşidecisi … Şti., keşide tarihi 30/07/2016, lehtar-cirantasının, … Şti., 2. Cirantasının … ve son cirantasının da … olduğu görüldü.
Davaya konu somut olayda davacı, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri sürerek iş bu davayı açmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesiyle çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlü olacağı hüküm altına alınmıştır.
Belirtilen kanun hükmü uyarınca davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu ve yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir.
Davalının yetkili hamil olması için ise, ciro silsilesinde yer alan imzaların gerçek cirantalara ait olup olmadığını tahkik zorunluluğu bulunmayıp, 6102 sayılı TTK’nın 686. maddesi hükmüne göre, bu hususta, ciro silsilesinin görünüşte düzgün olması yeterlidir.
Dava konusu çekte mevcut ciro silsilesi içerisinde bu anlamda bir kopukluk bulunmadığı gibi, ciro silsilesinde ismi geçen lehtar ve cirantaların kaşe ve imzalarının sahte olduğu konusunda da herhangi bir iddia söz konusu olmayıp, böyle bir iddia olsa ve ciro silsilesinde ismi geçen lehtar ve cirantaların kaşe ve imzalarının sahte olduğu tespit edilse bile, bu durum davalının yetkili hamil olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca açılmış bulunan çek istirdadı istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı tarafça dava dilekçesinde, dava dışı … Şti. tarafından çekin ciro edilerek, davalı bankanın… şubesinden alınan kredi borcuna karşılık verildiği, çeki, … Şti’nin maliki ve temsil ve ilzama yetkilisi …’ın müvekkilinden habersiz ve onun rızası hilafına çalarak, şirketinin kredi borcuna karşılık davalı banka şubesine verdiği, davalı bankanın borca batık olduğunu bildiği veya bilmesi gerektiği halde Bayramoğlu Metal … şirketine kredi verdiği, müşterisine kredi kullandırırken basiretli bir tacir gibi hareket etmediği ve ağır kusurlu olduğu, ödenmeyen kredi borcuna karşılık çeki alırken ticari teamülleri uymadığı, gerekli özeni göstermediği, ağır ihmal ve kusurlu davrandığı, bu bakımdan da tahsil ettiği çek bedelinin istirdatı gerektiği beyan ve iddia edilmiş ise de, davacının bu iddialarının, çek kendisine ibraz edilmiş olan davalı bankanın, çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru olduğu sonucunu doğurmayacağı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 792. maddesine göre, hamilin ancak çeki kötüniyetli iktisap ettiği ve ağır kusurlu bulunduğu takdirde o çeki iade ile yükümlü olduğu, hamilin kötüniyetli sayılabilmesi için de bu çekin iktisabında çekin rıza dışı elden çıktığını bilmesi veya iktisapta ağır kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi gerektiği, ispat külfetinin de çekin elinden rıza dışı çıktığını iddia eden davacıya olduğu, somut olayda, davacı tarafça, çekle ilgili olarak, davalı bankanın çeki kötüniyetli iktisap ettiği ve iktisapta ağır kusurlu olduğunun ispatlanamadığı, emre yazılı çeklerdeki ciro silsilesinde sadece görünüşte kopukluk bulunması hususunun aranacağı, bu nedenle dava konusu çekin ciro silsilesinde bir kopukluk bulunmadığı, davalı bankanın da çeki buna itibar ederek aldığı ve çekin çalıntı olduğunu bilebilecek durumda olmadığı, davalı banka ile dava dışı şirket olan … Şti. Arasındaki kredi ilişkisinin de sonucu değiştirmeyeceği, bu hususun davalı ile dava dışı şirketin iç ilişkiden kaynaklanan sorunu olduğu, ayrıca davacı tarafça, mutlak def’ilerden olup, herkese karşı ileri sürülebilecek herhangi bir iddia da da (Sahtecilik vb.) bulunulmadığı, davacı tarafça tanık dinlenilmesi talep edilmiş ise de, celp olunan ceza dosyası içeriği ve davacı tarafın iddiaları hep birlikte değerlendirildiğinde, tanıkların dinlenilmesinin davalı bankanın çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisabında ağır bir kusurlu olduğu sonucunu da doğurmayacağı, ayrıca ceza dosyasında davalı bankanın taraf olarak gösterilmemiş ve hakkında da herhangi bir şikayet yapılmamış olması nedeniyle, ceza soruşturmasının sonucunun beklenmesinin davanın esasını etkilemeyeceği anlaşıldığından, davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL ret karar ve ilam harcının peşin alınan 426,94 TL harçtan mahsubu ile bakiye 382,54 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-HMK 120. maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe çıkartılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır