Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/234 E. 2018/645 K. 02.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/234
KARAR NO : 2018/645
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2017
KARAR TARİHİ : 02/07/2018
Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda,
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı …A.Ş arasında bir yıllık dönemi kapsayan… Sigorta Poliçesi akdedildiğini, müvekkili tarafından sigortalı dava dışı şirket adresinde bulunan karton kesim makinesinin arızalandığını ve oluşan zararın sigorta tarafından tutanak altına alındığını, hasar miktarının ve nedeninin tespiti için yapılan ekspertiz raporunda söz konusu makinede meydana gelen hasarın şehir şebekesinde yaşanan ani voltaj dalgalanması sonucunda oluştuğunun saptandığını, sigortalı makinedeki hasar miktarı olan 9.977,85 TL’nin sigortalıya ödendiğini, TTK 1472 md.gereği sigortalısının haklarına halef olan müvekkili tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine borçlu – davalının haksız yere itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından talep edilen tazminat alacağının zamanaşımına uğradığını, davacının doğrudan uğradığı bir zarar bulunmadığından pasif husumet itirazda bulunduklarını, davanın öncelikle zamanaşımı ve pasif husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davacı tarafından hasarın meydana geldiği tarihten itibaren on iş günü içerisinde müvekkiline usulüne uygun şekilde herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, hasarın müvekkili ile ilgisinin bulunmadığı, belirtilen tarihlerde bölgede yapılan incelemede davacının makinenin hasarlanma sebebi olarak iddia ettiği bir arıza veya voltaj dalgalanması problemi görülmediğini ve buna ilişkin herhangi bir somut delil bulunmadığını, müvekkilinin iddia edilen zararla ilgili olarak herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir zarar varsa bu husus ana taşınmaz ve daire içi elektrik tesisatı ve gerekli koruma önlemlerinin alınmamasıyla birlikte kartın, malzeme, işçilik montaj vs.ile ilgili olduğunu, malı üreten firmanın hatasından kaynaklanan ayıplı bir mal olma ihtimalinin de gözönünde tutulması gerektiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf dava dışı sigortalının zararından davalının sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Arızanın şebekedeki voltaj yükselme/düşüş /dalgalanması gibi sebeplerden kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti açısından hasar dosyası kapsamında yapılan incelemeler ve tespitler ışığında elektrik konusunda uzman ve sigorta uzmanı bilirkişiler marifetiyle inceleme yaptırılmıştır.Buna göre ;
“…Olayın meydana geldiği döneme ilişkin elektrik şeekesinde arıza veya voltajla ilgili anideğişim raporu olmayıp, değerlerin normal seyrettiği , ilk incelemeyi yapan teknisyenin rapor düzenlediği an ölçü değerin 221,1 V olduğunu belirlediğini , bu değerin yönetmeliğe göre standart sapma değer aralığında bulunması nedeni ile arızanın kaynağı kesin olarak budur diye söylenebilecek bir değer olmadığını, mevcut tespit ve delillere göre kullanıcı hatası, üretim hatası veya gerçekten de şebekeden kaynaklanan bir ani durumun olma ihtimalinin mevcut olduğunu ancak bunlardan hangisinin ana kartın tamamen yanmasına neden olduğunu belirlemenin teknik olarak mümkün olmadığını …” beyan etmişlerdir.
Davalı yanın sorumluluğu bir kusur sorumluluğu olup, tazminatla yükümlü tutulabilmesi için davalının kusurunun mutlak surette ortaya konulmuş olması şarttır. Bu anlamda davalının kusurlu olabileceği, bunun ihtimallerden biri olması tazmini sorumluluk için yeterli olmayıp, ihtimale binaen tazminat verilemeyeceğinden kanıtlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL ret harcından peşin alınan 123,33 TL kısmın mahsubu ile arta kalan 87,43 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yan davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120.maddesi gereğince; taraflarınca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip
Hakim