Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/221 E. 2020/573 K. 26.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/221 Esas
KARAR NO:2020/573

DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 07/03/2017
KARAR TARİHİ: 26/10/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili tarafından Mahkemeye verilen dava dilekçesinde özetle; “18.07.2010 tarihinde …’nın sevk ve idaresindeki ve davalı … şirketine sigortalı bulunan … plakalı aracın kusurlu olarak, müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen kazada, motosiklet sürücüsü olan müvekkil …’ın yaralandığı ve malul kaldığı, müvekkilin sigorta şirketinden maluliyetine ilişkin bir ödeme almadığı, müvekkilin tedavi süresinde %100 iş göremezlik durumu ve bakıcı giderine ilişkin herhangi bir ödeme almadığından bahisle, 6100 Sayılı Yasa’nın 107. Maddesine göre belirlenecek bakıcı giderlerinden kaynaklanan maddi tazminatın tedavi gideri teminatından karşılanmak üzere hüküm altına alınmasını talep ettikleri, trafik kazasında müvekkilin uğradığı bedensel zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesi talep edildiği, izah edilen sebepler ışığı altında, fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere; Borçlar Kanunu 76.Maddesi uyarınca yada TTK 1427/2 uyarınca avans ödemesine karar verilmesi, müvekkilde oluşan cismani zarar nedeniyle oluşacak maddi tazminat nedeniyle, sürekli ve geçici maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarının, bakıcı giderinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, öncelikle 6100 sayılı Yasanın 107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesi” arz ve talep edilmiştir.
SAVUNMA :Davalı … Şirketi vekilinin Mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde özetle; “26.04.2016 tarihinde Karayolları Trafik Kanunu’nda değişiklik yapıldığı ve müvekkil kuruma dava açılmadan önce gerekli belgelerle başvuru yapılması şartı getirildiği, gerekli evraklarla başvuru yapılmadığından, bu şart yerine getirilmeden ikame edilen işbu davanın usulden reddini talep ettikleri, maluliyet oranının kaza sonucu oluşan arazların kaza ile illiyetleri de tespit edilmek suretiyle belirlenmesi gerektiği, bu nedenle, Adli Tıp Kanunu’na göre, vücut fonksiyon kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı konusunda bilimsel ve teknik görüşlerini bildirmekle görevli olan Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden veya Adli Tıp Bölümü bulunan bir üniversite hastanesinden alınacak raporla iş göremezlik oranının belirlenmesi ve zararın buna göre hesaplanması gerektiği Yargıtay tarafından kabul edildiğinden, bu konudaki Yargıtay kararına göre denetime elverişli ve doyurucu bir rapor temin etmek üzere dosyanın ilgili kuruma gönderilmesini talep ettikleri, kalıcı izin maluliyet oluşturmaması sebebiyle davanın müvekkil şirket yönünden reddini talep ettikleri, maluliyetin niteliği itibarı ile davacı bakıma muhtaç olmadığı, bakıcı giderleri yönünden öncelikle davacı bakıma muhtaç olmadığından davanın reddini talep ettikleri, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, davanın temeli de haksız fiil olduğundan kabul anlamına gelmemek kaydıyla, her koşulda, alacağa yasal faiz işletilmesi hukuka uygun olacağı, sair hususlar hakkındaki beyan hakları saklı kalmak kaydıyla, davaya cevapları sunumu ile davanın usul ve esasa ilişkin olarak sunulan gerekçeler dikkate alınarak reddine karar verilmesi, yargılama giderleri ve ücreti vekaletinde davacıya tahmil edilmesi” arz ve talep edilmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava-cevap-cevaba cevap dilekçeleri ve ekleri, ATK maluliyet raporu, kusur, aktüer ve hekim bilirkişisi raporları, cevabi yazı içerikleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderine yönelik tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf, davacının kaza nedeni ile sürekli ve geçici işgöremezlik durumunun oluşup oluşmadığı, var ise oranı, bakıcı gideri talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarının ne olduğu ile davalı yanın kusur durumu ve buna göre talep edebileceği tazminat miktarlarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Bu bağlamda mahkememizce tüm deliller toplanmış ve davacının maluliyetinin tespiti amacıyla ATK dan, ayrıca kusur oranları, bakıcı ihtiyacı olup olmadığı ve tazminat miktarlarının tespiti amacıyla da bilirkişi heyetinden raporlar alınmıştır.
Alınan raporların incelenmesinde de;
Davacının İşgörmezlik Oranı: Davcının kaza sonrası tedavi gördüğü tüm sağlık kuruluşlarından getirtilen tıbbi belgeleri ile birlikte muayene olunarak aldırılan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Kurulu’nun 16/11/2018 tarihli raporuna göre davacının, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği mütalaa olunmuştur.
Dava konusu olayda tarafların kusur oranının tespiti açısından alınan raporda;
“Davalı … şirketine sigortalı dava dışı … plakalı aracın sürücüsü …’nın %75 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın ise %25 oranında kusurlu olduğu” tespit edilmiştir.
Davacının, iyileşme (geçici işgöremezlik) süresi içerisinde bakıcıya ihtiyacı olup olmadığının ihtiyacı var ise ne kadar süre ile bakıcıya ihtiyacı olduğunun ve varsa talep edebileceği tazminat miktarlarının tespiti yönünden mahkememizce resen seçilen konusunda uzman hekim ve aktüer bilirkişi marifetiyle düzenlenen raporda da;
“Davacının, iyileşme süresi içerisindeki ilk 1 aylık sürede başkasının bakımına muhtaç olacağı, davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 1.687,95 TL, bakıcı gideri zararının da 570,38 TL olduğu ve dava öncesinde yapılan herhangi bir ödeme olmadığından indirim yapılmadığı ve davalı … şirketinin temerrüt tarihinin de 28.12.2015 olduğu” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Mahkememizce gerek ATK dan alınan 24/07/2018 tarihli Maluliyet raporu ve gerek se bilirkişi heyetinden alınan kusur, hesap ve hekim raporlarının denetlenmesinde, raporların hukuki yönleri ayrık olmak üzere, maluliyete kusura ve zarara yönelik olarak yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından hükme esas alınmalarına karar verilmiştir.
Davacı yanın bilirkişi raporu doğrultusunda taleplerini artırarak, geçici iş görememezlik tazminatı talebini 1.687,95 TL’ye, bakıcı giderine ilişkin talebini de 570,38 TL’ye çıkartmış olduğu, buna ilişkin harcını da tamamladığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça her ne kadar, 6111 sayılı yasanın 59. Maddesine göre, geçici işgörememezlik zararlarının … tarafından karşılanacağı iddia edilmiş ise de; KTK 98. maddesinde …’nun sorumlu olduğu tedavi giderleri açıkça sayılmıştır. Bu giderler kapsamında geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı açıktır. Bu doğrultuda poliçenin ve genel şartların tarafı olmayan …’yı yasal düzenleme olmaksızın tüm sağlık gideri teminatı kapsamındaki tazminat kalemlerinden sorumlu tutmak mümkün olmayacaktır. Ayrıca sigorta şirketleri tarafından poliçe bazında KTK 98. maddesindeki sayılanlar kapsamında …’ya katkı payı aktarımı yapıldığı nazara alındığında, KTK 98. madde kapsamı dışında sağlık giderleri teminatı içinde kalan tazminat kalemlerine ilişkin sigortalıdan alınan prim ücretleri sigorta şirketlerinin uhdesinde kalmaktadır. Bu doğrultuda sigorta şirketlerinin KTK 98. madde dışında kalan sağlık gideri teminatı kapsamındaki geçici iş göremezlik tazminatından poliçe limiti ile sorumluluğu devam edecektir ve ayrıca kaldı ki sağlık giderleri teminatı açıklayan Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesinde, “Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesiyle sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğunun sona ermesini KTK’nın 98. maddesine bağlamıştır. Ancak kanun koyucu tarafından yeni Genel Şartlarda ki bu düzenleme doğrultusunda KTK’nın 98.maddesinde değişiklik yapılarak” geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamına alınmadığı, açıkça … tarafından karşılanacağı ve Sigorta Şirketleri ve Güvence Hesabının sorumluluğunun sona erdiği” yönünde değişiklik yapılmadığından Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesi kadük kalmıştır/ yürürlüğe girmemiştir. Başka bir ifadeyle halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98. maddesinde, yeni Genel Şartlarda ki sağlık giderleri teminatına ilişkin düzenleme doğrultusunda Sigorta Şirketlerinin ve Güvence Hesabının sorumluluğunun sona ereceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmadığından 98. madde hükmü dışında kalan teminatlar (belgesiz sağlık giderleri, geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı) bakımından sorumlulukları devam edeceğinden, geçici işgörememezlik zararının da davalı şirketin sorumluluğu kapsamı içerisinde değerlendirilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış ve davalı tarafın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davacı tarafından her ne kadar temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talep edilmiş ise de, zarara neden olan aracın hususi araç olduğu, ticari bir araç olmadığı, bu haliyle de temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerektiği (Yargıtay 17.H.D. 27/05/2019 Tarih ve 2016/15678 Esas-2019/6806 Karar sayılı kararı) sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizde açılan davanın, trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkin olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türlerinin; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlendiği, bu bağlamda, taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerin toplandığı, toplanan tüm deliller ve mahkememizce alınan kusura, maluliyete, bakıcı ihtiyacına ve zarar miktarına ilişkin tüm raporlar birlikte değerlendirildiğinde de, davalı … şirketine sigortalı dava dışı … plakalı aracın sürücüsü …’nın % 75 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın ise % 25 oranında kusurlu olduğu, meydana gelen kaza sonucu, mahkememizce alınan ATK raporu ile davacının sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin de kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği, bakıcı ihtiyacı yönünden alınan hekim raporu ile de davacının, iyileşme süresi içerisindeki ilk 1 aylık sürede başkasının bakımına muhtaç olacağı ve ayrıca kusur ve maluliyet durumu birlikte değerlendirilmek suretiyle alınan aktüer raporu ile de davacının zararının hesaplandığı, ayrıca hükme esas alınan, ATK maluliyet ile Kusur ve Aktüerya ve hekim raporlarının ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya da elverişli olduğu ve hükme esas alınmalarına karar verildiği, davalı tarafça her ne kadar, 6111 sayılı yasanın 59. Maddesine göre, geçici işgörememezlik zararlarının … tarafından karşılanacağı iddia edilmiş ise de, yukarıda yazılı gerekçelerle davalı tarafın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği, ayrıca davacı yanca temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talep edilmiş ise de, zarara neden olan aracın hususi araç olduğu, ticari bir araç olmadığı, bu haliyle de temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-1.687,95 TL sürekli iş göremezlik ve 570,38 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 2.258,33 TL nin 28/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının 50 TL sürekli iş göremezlik tazminatı isteminin REDDİNE,
3-Alınması gereken 154,27 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL ve ıslah ile alınan 7,17 TL olmak üzere toplam: 39,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 115,17 TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 39,10 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden; başvuru harcı 31,40 TL, posta gideri 227,55 TL, Adli Tıp Fatura gideri 564,50 TL ve bilirkişi ücreti gideri 2.100,00 TL olmak üzere toplam: 2.923,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2.866,17 TL’sinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre hesaplanan 2.258,33 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacının, 50,00 TL sürekli iş göremezlik giderine ilişkin isteminin reddine karar verilmiş ve davalı yanda davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre hesaplanan 50,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
8-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nın 341/2 maddesi gereği miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.26/10/2020

Katip …

Hakim …