Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/196 E. 2022/388 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/196 Esas
KARAR NO :2022/388 Karar

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:28/02/2017
KARAR TARİHİ:13/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/06/2013 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki davalı … şirketine Zorunlu Trafik Sigortası ile sigortalı bulunan … plakalı aracın kusurlu olarak, müvekkili sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını, davalı şirketin poliçe kapsamında müvekkilinde oluşan zararı karşılamakla yükümlü olduğunu belirterek; müvekkilinde oluşan cismani zarar nedeniyle oluşacak maddi tazminat nedeniyle, sürekli ve geçici maluliyet dönemine ilişkin tazminat tutarının, bakıcı giderinin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, öncelikle 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya ilişkin kusur oranlarının Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla tespitinin yapılmasını, davacının daimi maluliyet durumu hakkında Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinden özürlü sağlık raporu alınması gerektiğini, maluliyet tazminatının uzman bilirkişiler eliyle hesaplanması gerektiğini, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinden doğan zararından kaynaklanan tazminat sorumluluğu bulunmadığını, davacının geçici ödeme ve avans ödemesi taleplerinin reddi gerektiğini, davacıların müterafik kusuru sabit olup tazminattan indirim yapılması gerektiğini, SGK tarafından davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa tazminattan düşülmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçedeki limit ile sınırlı olduğunu, davacının temerrüt tarihinden itibaren faiz talebinin haksız olup, reddi gerektiğini, ancak yasal faize hükmedilebileceğini belirterek; haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçeleri, cevabi yazı içerikleri, … Sulh Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kuruluna ait 15/02/2021 bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Dava; davalı … nezdinde sigortalı bulunan aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak uğranıldığı iddia olunan maddi tazminatının (sürekli ve geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri) davalıdan tazmini isteğine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla mahkememizin 03/02/2020 tarihli duruşmasında verilen ara kararla; “Kazanın meydana geldiği 28/06/213 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümleri çerçevesinde değerlendirme yapılmak suretiyle davaya konu somut olayda davacının kalıcı ve sürekli maluliyetinin bulunup bulunmadığı, geçici iş göremezlik süresinin ne olduğu ve ayrıca bakıcı ihtiyacı olup olmadığı, varsa ne kadar süreyle bakıcı ihtiyacı olup olmadığının tespiti yönünden İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kuruluna sevkinin sağlanarak maluliyet raporunun aldırılmasına” karar verildiği, İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından, 29/01/2021 tarih, 72941062-101.01.02-2021/1614/679 sayılı ve 1616 karar nolu kararı ile; “Davacı …’in 28/06/2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle grup 1 kabul olunarak Gr1 XII (35b…6) A %10, E cetveline göre %7.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütaala olunur” şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 10/01/2022 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı gereğince; davaya konu somut olayda tarafların kusur durumları ile davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarının tespiti bakımından konuda uzman bilirkişiler marifetiyle dosya üzerinde günsüz bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Bilirkişiler …tarafından tanzim edilerek mahkememize sunulan 02/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle de; “Dava konusu kazanın oluşumunda davacı ile dava dışı sürücü …’nın %50 (yüzde elli) oranında asli ve eşit kusurlu olduğu, Karayolları Trafik Kanunu’nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM ‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanarak yürürlüğe giren “karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında değişiklik yapılmasına dair genel şartlar” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi “nin 2021/3089 E., 2021/3441 K. , 2021/3834 E. 2021/4568 K., 2021/17154 E., 2021/4325 K. Sayılı İlamları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, davalılar ya da dava dışı SGK tarafından davacıya yapılan herhangi bir ödeme bulunmadığı görüldüğünden davacının hesaplanan zararlarından yapılan ödeme kaynaklı herhangi bir indirimin söz konusu olmadığı, Davacı … ‘nin hesaplanan; Geçici İş Göremezlik zararının 3.556,18 TL, Bakıcı Gideri zararının 978,60 TL, Sürekli İş Göremezlik zararının 87.554,31 TL olduğu” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan; … Sulh Ceza Mahkemesinin …sayılı ceza dosyasının incelenmesinde; davamıza konu kazayla ilgili olarak; müşteki …’in şikayeti üzerine dosyamız davalısı Sigorta şirketi tarafından ZMM sigortası ile sigortalanan … plakalı aracın sevk ve idare eden ve aynı zamanda aracın işleteni de olan şüpheli … hakkında … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyası ile iddianame düzenlendiği, yapılan tahkikat neticesinde şüphelinin eylemine uyan sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmasına ve hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmesine karar verilmesi amacıyla iddianame düzenlendiği, dosyanın … Sulh Ceza Mahkemesine gönderildiği, ceza yargılamasına başlanıldığı, ceza yargılamasının devam ettiği sırada müşteki … tarafından ıslak imzalı olarak sunulan 30/12/2013 tarihli dilekçeyle; “Mahkememizde görülmekte olan ve yukarıda dosya numarası yazılı bulunan davada kazada ayağımın kırılması nedeniyle şikayetçi olmuş ve davaya katılmak istemiştim. … ile olan görüşmelerimiz sonucu … tarafından kaza nedeni ile meydana gelen maddi manevi her türlü zarar tarafıma ödenmiştir. …’nın benim her türlü zararımı karşılamış olması nedeni ile maddi manevi zararlardan dolayı ibra ederim. Hiçbir hak ve alacağım kalmamıştır. … hakkındaki şikayetimden vazgeçiyorum…” şeklinde beyan sunulduğu, bunun üzerine … Sulh Ceza Mahkemesince verilen 2013/113 Esas-2014/54 Karar ve 17/03/2014 tarihli kararı ile açılan kamu davasının düşürülmesine karar verildiği ve kararın 03/04/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, davalı … nezdinde sigortalı bulunan aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak uğranıldığı iddia olunan maddi tazminatının (sürekli ve geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri) davalıdan tazmini isteğine ilişkin olduğu, davaya konu somut olayda davalının, ZMM sigortası ile sigortalanan … plakalı aracın sigortacısı olduğu, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinin; “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edildiği, madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere davalı … şirketinin, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve bu haliyle de, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen davalı … şirketinin gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, müteselsil sorumluluğun (zincirleme sorumluluk, birlikte sorumluluk) ise; sorumluluk hukukunda önemli bir yeri bulunduğu, müteselsil sorumluluk, aynı zararın oluşmasında rolü olan ancak zararın hangi kısmından sorumlu olduğu tespit edilemeyen birden fazla kimsenin, niteliği itibariyle bölünmeye elverişli, başka bir deyişle, çoğunlukla para ediminden oluşan tazminat ediminin tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu, alacaklı zarar görenin de dilediği sorumludan edimin tamamını veya bir kısmını talep yetkisine sahip olduğu, sorumlulardan biri ödeme yaptığı oranda diğerlerinin de sorumluluktan kurtulduğu bir birlikte sorumluluk türü olduğu, sorumlulukta müteselsillik ilkesine 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda yer verildiği, tüm bu açıklamalar kapsamında dosyamız mündericatında aslı yer alan; … Sulh Ceza Mahkemesinin …sayılı ceza dosyası incelendiğinde de; davamıza konu kazayla ilgili olarak; müşteki …’in şikayeti üzerine dosyamız davalısı Sigorta şirketi tarafından ZMM sigortası ile sigortalanan … plakalı aracın sevk ve idare eden ve aynı zamanda aracın işleteni de olan şüpheli … hakkında … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyası ile iddianame düzenlendiği, yapılan tahkikat neticesinde şüphelinin eylemine uyan sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmasına ve hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmesine karar verilmesi amacıyla iddianame düzenlendiği, dosyanın … Sulh Ceza Mahkemesine gönderildiği, ceza yargılamasına başlanıldığı, ceza yargılamasının devam ettiği sırada müşteki … tarafından ıslak imzalı olarak sunulan 30/12/2013 tarihli dilekçeyle; “Mahkememizde görülmekte olan ve yukarıda dosya numarası yazılı bulunan davada kazada ayağımın kırılması nedeniyle şikayetçi olmuş ve davaya katılmak istemiştim. … ile olan görüşmelerimiz sonucu … tarafından kaza nedeni ile meydana gelen maddi manevi her türlü zarar tarafıma ödenmiştir. …’nın benim her türlü zararımı karşılamış olması nedeni ile maddi manevi zararlardan dolayı ibra ederim. Hiçbir hak ve alacağım kalmamıştır. … hakkındaki şikayetimden vazgeçiyorum…” şeklinde beyan sunulduğu, bunun üzerine … Sulh Ceza Mahkemesince kamu davasının düşürülmesine karar verildiği ve kararın 03/04/2014 tarihinde kesinleştiği, dava dışı işleten ve aynı zamanda sürücü konumunda olan ve davalı … ile müşterek ve müteselsil sorumluluğu bulunan … hakkında ceza dosyasına sunulan davacı yan beyanının ibraname ve sulh niteliğinde olduğu, ibraname ve sulh, genel kavram itibari ile dava sonucunda çıkacak tazminatın birebir ve aynı miktarlarda ödenmesini içermeyip, tarafların karşılıklı özgür iradeleri ile yaptıkları anlaşma olduğu, 5237 sayılı TCK‘nın 73. maddesinin 7. Bendinin ise; “Kamu davasının düşmesi suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.” şeklinde olduğu, bu haliyle de sulh ve ibraname işleminin, borcu ve sorumluluğu ortadan kaldıran irade açıklamaları olup, niteliği itibariyle de borcu söndürdüğü anlaşıldığından, teselsül karinesi de göz önünde bulundurularak davalı hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin ve ıslah ile alınan toplam; 345,42 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 264,72 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4. Maddesine göre taktir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya VERİLESİNE,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, varsa taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
6-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi13/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır