Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/165 E. 2019/903 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/165 Esas
KARAR NO : 2019/903

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 21/02/2017
KARAR TARİHİ : 28/11/2019

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine mahkememize açılan; “İtirazın İptali” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle:Müvekkili bankanın dava dışı asıl borçlu …Şti. lehine davalıların müteselsil kefaletiyle açılarak kullandırılan kredilerin geri ödemelerinin ödenmemesi nedeniyle 11.12.2015 tarihi İtibarıyla hesapların kat edildiği ve bu hususu bildiren … Noterliğinin 14.12.2015 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarının davalılara tebliğine rağmen borcun ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takibe geçildiği, davalıların takibe itirazı ile takibin durduğu, davalıların borca ve ferilerine itirazlarının kötü niyetli olduğu zira sözleşme hükümlerinin ortada olduğu, asıl borçlu şirketin ve dolayısıyla davalıların takip tarihi itibarıyla 292.445,91 TL. ticari krediden, 1.288,90 TL. ödenen çek garanti tutarından toplam 293.734,81 TL. nakit ve takip itibarıyla henüz nakde dönmemiş 20 adet çekin garanti tutarı olan 24.450,- TL. da gayrınakit borç bulunduğu, davalıların haksız ve kötü niyetli itirazları nedeniyle takip tutarının % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmelerini talep ettikleri ve belirtilen nedenlerle bu davanın açılma gereğinin doğduğu, İddiasında bulunarak – Açıklanan nedenlerle, davalıların itirazlarının iptaline, takibin devamına ve davalıların takip konusu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmelerine ve yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalılara yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

S A V U N M A /
Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.

G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 67 maddesi uyarınca açılmış; “İtirazın İptali” davası niteliğindedir.
Celp edilen icra dosyası incelendiğinde; temlik eden- davacı banka tarafından davalılar ve ayrıca … Şti aleyhine 293.734,81 TL asıl alacak, 24.920,46 TL %36,36 temerrüt faizi, 1.246,01 TL faizin %5 oranında gider vergisi, 304,53 TL masraf, 24.450,00 TL gayrinakdi alacak talebi olmak üzere toplamda; 344.655,81 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı görülmüştür. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine vaki itirazın süresinde olduğu ve itirazın iptali davasının da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı banka ile dava dışı …Şti. arasında 25.11.2013 tarihli bir Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalanmış olup, davalılar… ve …’ün de bu sözleşmeyi 500.000.- TL. limitle imzaladıkları tespit edildiği görülmüş ve düzenlenen sözleşmelerde davalılar… ve …’ün müteselsil kefil sıfatlarının bulunduğu anlaşılmıştır. Tanzim edilen rapor da dikkate alınarak; kredi hesabı ekstrelerine göre; davacı bankanın hesap kat tarihi olan 11.12.2015 tarihi itibarıyla aşağıdaki cetvelde ayrıntılı olarak gösterildiği gibi 293.734,81 TL. nakit ve 24.000.- TL. da çek yapraklarından dolayı gayrınakit olmak üzere toplam 317.734,81 TL. alacağı bulunduğu tespit edilmiştir. Davacı- temlik eden banka davalılara … Noterliğinin 14.12.2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek: “…Şti.ne kullandırılan Taksitli Ticari kredinin 28.09.2015, 28.10.2015 ve 30.11.2015 tarihli taksitleri ödenmediğinden bu taksitlerin muaccel hale geldiği ve 11.12.2015 itibarıyla 292.445,91 TL. alacak bulunduğu, ayrıca … seri nolu çek için 18.09.2015 tarihinde ödenen 1.200,-TL. nın faiz ve masraflarıyla birlikte tutarının 11.12.2015 tarihi İtibarıyla 1.288,90 TL. ya ulaştığı ve iade edilmeyen 20 adet çek yaprağı için 24.000,00 TL. gayrı nakit risk bulunduğundan, alacağın 24 saat içinde ödenmesi ve çek yaprakları bedelinin de 24 saat içinde nakden depo edilmesi, ya da derhal iade edilmesi, aksi halde yasal yollara başvurulacağı,” ihtarında bulunduğu görülmüştür. Söz konusu ihtarnamenin her iki davalıya da 15.12.2015 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığından davalılara verilen süre içinde ödeme yapılmadığından her iki davalının da 17.12.2015 tarihinde temerrüde düşmüşlerdir.
Taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmelerinin 11-b maddesi: “…bu borcun kendiliğinden muaccel hale geldiği tarihten itibaren, bunları bankaya sözleşme koşullarında tamamen geri ödeyeceği tarihlere kadar geçecek günler için, kullanmış olduğu kredilere bankaca uygulanan kredi faiz oranlarından muacceliyet tarihi itibarıyla en yüksek olan kredi faiz oranına, bu oranın % 50 ilavesi ile bulunacak oranda temerrüt faizi tatbik edileceğini ve temerrüt faizi ile fon ve gider vergisini ayrıca bir ihtar ve merasime hacet kalmaksızın ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder. Temerrüt faiz oranının tespitinde TL borç için müşterinin TL kredilerine uygulanan kredi faiz oranlarının en yüksek olanının % 50 fazlası, döviz borcu için müşterinin döviz kredilerine uygulanan kredi faiz oranlarının en yüksek olanın % 50 fazlası dikkate alınacaktır.” şeklinde düzenlenmiştir. Yine tanzim edilen bilirkişi raporu da dikkate alınarak, davacı bankanın o dönemde kullandırdığı nakit kredilere uyguladığı en yüksek faiz oranı % 51 olup, (İLİŞİK: 5) bu hükme göre temerrüt faizi de bu oranın % 50 fazlası olan (51 x 1.5=) % 76,50 olarak tespit edilmiştir. Davacı banka ise takip talebi ile davalılardan % 36,36 temerrüt faizi talep etmiştir. Davacı banka kayıtlarının tetkik ettirilerek tanzim ettirilen bilirkişi raporunda özetle ve neticeten; bankanın kefil sıfatıyla sorumlu olan davalılardan 04.03.2016 takiple talep tarihi itibarıyla: 293.734,81 TL. asıl alacak, 23.906,00 TL. işlemiş faiz ve 1.195,30 TL. da gider vergisi olmak üzere toplam 318.836,10 TL. nakit alacaklı bulunduğu, akiple talep tarihi 04.03.2016 dan borç tamamen ödeninceye kadar 293.734,81 TL. matrah üzerinden % 36,36 temerrüt faizi île bunun % 5 i gider vergisinin istenebileceği belirtilmiş olup tanzim edilen hesaplama raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan bu itibarla temlik eden bankanın nakdi alacağı sabit görülmüştür.
Gayrinakdi alacağa ilişkin istem yönünden yapılan tartışmada; kefalet sözleşmelerindeki belirlilik ilkesi uyarınca kefil olunan açısından belirli yani ferdileştirilmiş bir borcun varlığının arandığı, kefilin yalnızca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile bağlı olduğu, Çek Kanununun ödeme yükümlülüğü maddesi uyarınca, hesap sahibi ile banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayrinakdî kredi sözleşmesi hükmünde bulunduğu, henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceği, belirsiz alacak için kefalet sözleşmesi kurulamayacağı, bu nedenle çek depo bedelinden hesap sahibinin sorumluluğunun bulunduğu ancak kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerekmektedir. Eldeki kredi sözleşmesinde ise depo talebinin müteselsil kefilleri de kapsayıp kapsamayacağı hususunda açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla davacının yerinde görülmeyen gayri nakti alacağa yönelik istemin reddine karar verilmiştir. Öte yandan banka tarafından yapılan masraflara ilişkin olarak ise dosyaya celp edilen makbuz örneğinden 304,53 TL ihtarname masrafı yapıldığı anlaşılmış olup, bu miktar da dikkate alınarak, aynı zamanda alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında icra inkar tazminatı şartları oluştuğundan icra inkar tazminatını da kapsar şekilde aşağıdaki hüküm tesis edilmiş ve yargılama sonuçlandırılmıştır.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının 293.734,81 TL asıl alacak, 23.906,00 TL takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi, 1.195,30 TL % 5 gider vergisi ve 304,53 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 319.140,64 TL üzerinden İPTALİ İLE takibin; asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 36,36 oranında işleyecek faizi ve faizin gider vergisi ile birlikte DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin istemle gayri nakti alacağa yönelik istemin yerinde görülmediğinden REDDİNE,
2-Hükmolunan alacağın %20’si oranında ( 63.828,13 TL) icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
3-Nakdi alacak istemi yönünden alınması gereken 21.800,50 TL karar ve ilam harcı ile gayrinakdi alacak istemi yönünden alınması gereken 44,40 TL ret maktu karar ve ilam harcı olmak üzere; 44,40 TL’ nin davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.162,58 TL’ den mahsubu ile 44,40 TL’ nin HAZİNEYE İRAT KAYDINA, peşin olarak yatırılan harçtan bu haliyle arta kalan 4.118,18 TL’ nin, nakdi alacak istemi yönünden alınması gereken 21.800,50 TL karar ve ilam harcından mahsubu ile bakiye 17.682,32 TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı peşin yatırdığı bakiye kalan 4.118,18 TL’ sinin davalılardan alınarak davacı- temlik alana ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı parası, 283,90 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.315,30 TL yargılama masrafının davanın kabul edilen miktarına göre 1.217,93 TL’ sinin davalılardan alınarak temlik alan davacıya ÖDENMESİNE, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 25.098,44 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı- temlik alana ÖDENMESİNE,
6-HMK 120 maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair, karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip