Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/161 E. 2019/244 K. 25.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/161 Esas
KARAR NO : 2019/244
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/02/2017
KARAR TARİHİ: 25/03/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı asıl dava dilekçesinde; ismini bilmediği kişi veya kişilerce hiçbir alakasının olmadığı dava dışı Stil Tekstil – … ünvanlı bir işyerine ait sahte bir kaşe ile keşideceisi …İnş .. Olan …bank … Şubesine 30/10/2016 keşide tarihli 23.750,00 TL bedelli çekin arkasına sahte ciro imzası atılmak suretiyle hakkında ciranto boçlusu sıfatı ile İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emri bilgisi dışında mahalle muhtarlığına bırakıldığını ve takibin kesinleştiğini itiraz hakkının geçtiğini takibe konu edilen çekte atılı bulunan ciranto imzasının kesinlikle tarafına ait olmadığını ayrıca takipte ismi geçen kişileri tanımamakta olduğunu her ne kadar borçlu ismi … olarak gösterilmekte ise de isminin … olduğunu ancak çekteki kaşe de her nasılsa kendisinin T.C. Kimlik numarasının yer aldığını ve dava açmasının gerektiğini bunun ispatlanması daha fazla mağdur edilmemesi bakımından dava açtığını çekteki atılı imzanın tarafına ait olmadığını tesipitini icra takibinin adına iptalini masrafların ve vekalet ücretinin davalıya tahmilini sair hukuki cezai dava haklarının saklı tutulmasını %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin plastik doğrama işi yaptığını davacı ile herhangi bir ticari ilişki olmadığını davaya konu çek ciro silsiliesi yolu ile taraflarına geçtiğini davacının gerçek kişi olup olmadığı imzasının kendisine ait olup olmadığının taraflarınca bilinmesinin mümkün olmadığını davacının kötüniyet tazminat talebinin reddi gerektiğini ticari iş karşılığında çekin kendilerine geçtiğini müvekkili firma resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçlaması ile şikayette bulunduğunu davacı yan T.C. Kimlik numarasının kendisine ait olduğunu soy adının kara olarak kullanıldığını belirttitğini dava dilekçesindeki adres ile takip dosyasındaki adresin davacıyaait olduğunu davacının kimlik numarası ile adresi kimler tarafından kullanıldığını davacıyı tanıyan bilen birlikte çalıştığı şahıslar tarafndan mı kullanıldığını kendisinin de bu işte dahli varmı yok mu bilmelerinin mümkün olmadığını bağlı bulunduğu vergi dairesine yazılarak tespitini davacı yan mağduriyeti nedeniyle savcılık şikayeti yapıp yapmadığını belirtmediğini normal şartlar altında kimlik namarasını adresini kullanan şahıslar hakkında şikayette bulunması gerektiğini şikayette bulunup bulunmadığını bulunmuş ise savcılık numarasını mahkemeye sunmasını talep ettiğini T.C. Kimlik numarası ve adresin kendisine ait olması nedeniyle davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf takibe konu çekteki ciro imzasının davacıya ait olup olmadığı noktasındadır.
Çek aslı temin edilmiş ve kasaya alınmıştır.
Davacının çek tarihinden önceki dönem attığı imza asılları toplanmış ve huzurda da imza asılları alınmak sureti ile yaptırılan grafolojik incelemede ; çekteki ciro imzasının davacının eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır.
Davacının bu nedenle sahte ciro yolu ile imzasının takibe konu çeke dahil edildiği, bu nedenle de diğer imzalara helal gelmemek üzere davacı açısından takip alacaklısına borçlu bulunmadığı ( akdi ilişkileri de olmadığı nazara alınarak) kabul edilmiştir.
Ciro silsilesinde görünürde kopukluk olmaması, davacı ile davalı arasında doğrudan akdi ilişki bulunmaması ve diğer cirantaların mevcudiyeti nazara alındığında davacı yararınıa kötüniyet tazminatı verilmeyerek davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davacının İstanbul … İcra müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasına konu çekten dolayı borçlu bulunmadığının tespitine davacı ve davalının çekteki konumuna göre davalı imza aidiyetini bilebilecek durumda olmadığından davacı yanın tazminat talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.715,99 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 429,00 TL kısmından mahsubu ile eksik kalan 1.286,99 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden peşin harç ve başvuru harcı toplamı: 460,40 TL , posta masrafı(tebligat, müzekkere) 221,50 TL ve 1.200,0 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam .1881,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.014,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120.maddesi gereğince; taraflarınca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde yanlara İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …