Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/146 E. 2019/54 K. 01.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/146 Esas
KARAR NO : 2019/54
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/02/2017
KARAR TARİHİ: 01/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
AÇILAN DAVA VE İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve … Esas sayılı dosyaları ile icra takibi yapılarak, alacağın talep edildiğini, davalının borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, Dava hakkında yapılan yasal takiplerin taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayanan cari hesap alacağına dayandığını, davalının borcunu tüm uyarılara rağmen ödememesi nedeniyle 100,50-Euro ve 14.586,47-USD alacak için iki ayrı icra takibi yapıldığını; Davalının ticari ilişkiden kaynaklanan borç miktarını bilmemesinin mümkün olmadığını, tarafların ticari kayıtları incelendiğinde davacı alacağının likit nitelikte olduğunun görüleceğini iddia ederek; İtirazların iptaline, takiplerin devamına, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, iki takip ile talep olunan 100,50 EUR ve 14.586,47 USD alacağın fiili ödeme gününde “Merkez Bankası Efektif Satış Kuru” üzerinden hesaplanacak faizleri ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davalı şirketin rüzgar tribünleri kule imalatı ile iştigal ettiğini, 24/12/2015 tarihinde …A.Ş.’den almış olduğu siparişler için yine Siemens şirketinin isteği ile yurtdışında kurulu bulunan ArcelorMittal Commercail Denmark ApS şirketine saç levha siparişi verdiğini, bu siparişi … tarafından Türkiye’deki iştiraki davacı şirkete yönlendirdiğini, bu doğrultuda müvekkili şirketin ilgili siparişi …’ye geçtiğini, bu siparişte ebatlar dışında yoğunluğun ne olacağının da belirtildiğini ve davacı şirket tarafından hem yoğunluk hem de ebatların kabul edildiğini, ancak davacı şirketin yaptığı saç levhanın teslimatlarında yoğunluk dolayısı ile ağırlık farklılığının oluştuğunu ve sipariş kapsamı dışında olan bu ağırlık farkının da davacı şirket tarafından davalı şirkete fatura edildiğini, bu farkların hem … hem de Siemens şirket yetkililerine bildirildiğini ve aylarca süren yazışmalardan sonra haklı olduklarının yetkililerce kabul edildiğini, devamında ise sorunun davacı şirket tarafından çözüleceği bilgisinin davalı şirkete yazılı olarak bildirildiğini; Davalı şirketin yaptığı işin son derece uzmanlık isteyen ve hataya izin vermeyen bir iş olduğunu, yapılan kulelerin toplam uzunluğunun 79,5 metre olduğunu, ayrıca birleştirilen parçaların uzunlukları farklı olmakla birlikte en uzununun 36 metre olduğunu, böyle hassas bir işte davacı şirketin hatalı üretim yaparak ağırlığı davalı şirketin siparişinden fazla olacak şekilde saç levhaları teslim ettiğini, diğer taraftan ağırlığın fazla olmasından dolayı davalı şirketin ekstra işçilik harcamasında bulunduğunu; Hata yaptıklarını kabul eden … şirket yetkilileri ile ağırlık farkından dolayı fazla kesilen fatura miktarının 25.203,79 Euro olduğu konusunda mutabık kalındığını, nitekim bu kabul üzerine de davalı şirket tarafından konunun doğrudan yurtdışında … şirketi tarafından çözüleceği umuduyla ilgili şirkete KDV hariç 25.203,79 Euro tutarında iade faturası kesildiğini, bütün bu yaşananlara rağmen davacı şirketin dava açmasının haksız kazanç elde edilmeye çalışılmasından başka bir şey olmadığını, hatalı üretim yaparak ağırlık farkından dolayı 25.203,79 Euro fazla fatura kesen şirketin, yetkilerinin hatalı olduklarını ve davalı alacağında mutabık olduklarını yazılı olarak beyan etmelerine rağmen hala üste para istediklerini, davacı şirketin bu tutumunun kabul edilir gibi olmadığını; Var olmayan bir alacak kalemi üzerinden uyuşmazlık konusu icra takiplerinin yapıldığını, bu nedenle varlığı tartışmalı bir alacak üzerinden icra inkar tazminatı talep edilmesinin hukuken ve fiilen mümkün olmadığını öne sürerek; Davanın reddine, davacının kötü niyetli olması ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak takip yapması nedeniyle davacı aleyhine dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere İİK uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE YAPILAN NİTELENDİRME VE VARILAN SONUÇ:
Talep; davacı-alacaklı tarafından, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında tutulan cari hesap alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takiplerine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davacı tarafından 26/12/2016 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde; Euro cinsinden tutulan cari hesaba dayanarak 100,50 Euro asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %10(Bankalarca Euro üzerinden açılan döviz tevdiat hesaplarına uygulanacağı bildirilen azami faiz) ile tahsili istemine yönelik takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı tarafa 29/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı-borçlu tarafından 02/01/2017 tarihinde süresinde yaptığı borca itiraz üzerine takibin durduğu, ödeme emrine itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği; yine davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 26/12/2016 tarihinde İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde; USD cinsinden tutulan cari hesaba dayanarak 14.586,47 USD asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %10(Bankalarca Euro üzerinden açılan döviz tevdiat hesaplarına uygulanacağı bildirilen azami faiz) ile tahsili istemine yönelik takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı tarafa 28/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı-borçlu tarafından 02/01/2017 tarihinde süresinde yaptığı borca itiraz üzerine takibin durduğu, ödeme emrine itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğ edilmediği; ve buna göre her iki takibe yönelik itirazın iptali istemli davada hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari ilişkiye konu davacı tarafça üstlenilen saç levha yapım işinden kaynaklı alacağın miktarı ile istenebilir olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Bu doğrultuda tarafların bildirdiği deliller toplanmış, Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı tarafın alacak miktarının tespiti konusunda mali müşavir bilirkişi marifetiyle bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; E-defter beratları yasal sürelerde alınmış olup, fiziki ortamda tutulan envanter defterinin açık onayı da yasal sürede yaptırıldığından, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı kanaatine varılmıştır. Davalı şirket ile olan ticari ilişki Alıcılar kebir hesabı altında 120.01.02.066 kodlu yardımcı hesapta izlenmektedir. Yapılan işlemler sonucunda; davalı şirketin takip tarihi itibariyle 14.586,47 USD karşılığı, 49.884,27-TL borçlu olduğu, 31/12/2016 tarihinde yapılan kur değerlemesi ile davalı borcunun 51.332,71-TL’ye ulaştığı, anılan bakiyenin yevmiye kapanış maddesinde davalı cari hesabı karşısında aynen yer aldığı görülmüştür. Yapılan işlemler sonucunda; davalı şirketin takip tarihi itibariyle 100,50-Euro karşılığı, 364,34-TL borçlu olduğu, 31/12/2016 tarihinde yapılan kur değerlemesi ile davalı borcunun 372,84-TL’ye ulaştığı, anılan bakiyenin yevmiye kapanış maddesinde davalı cari hesabı karşısında aynen yer aldığı görülmüştür. Davalı şirketin USD ve Euro cinsinden olan işlemler nedeniyle takip tarihinden sonra yapılan kur değerlemesi sonucu 31/12/2016 tarihi itibariyle toplam (51.332,71+372,84) 51.705,55-TL olan borç bakiyesinin ise envanter defterinin 14. Sayfasında davalı cari hesabı karşısında aynen yer aldığı görülmüştür. “Davalı vekili, davacı şirketin yaptığı saç levhanın teslimatlarında yoğunluk dolayısı ile ağırlık farklılığının oluştuğunu ve sipariş kapsamı dışında olan bu ağırlık farkının da davalı şirkete fatura edildiğini, bu farların hem … hem de Siemens şirket yetkililerine bildirildiğini ve aylarca süren yazışmalarından sonra haklı olduklarının yetkililerce kabul edildiğini, ağırlık farkından dolayı fazla kesilen fatura miktarının 25.203,79 Euro olduğu konusunda mutabık kalındığını, bu kabul üzerinde de konunun doğrudan yurtdışında … şirketi tarafından çözüleceği umuduyla ilgili şirkete KDV hariç 25.203,79 Euro tutarında iade faturasının kesildiğini” ileri sürmektedir. Dava tarihinden sonra düzenlenmiş olan faturanın 29.739,54 Euro karşılığı 113.670,47-TL olduğu; Bilirkişi görev tanımı ve uzmanlık alanı ile sınırlı olarak yapılan inceleme ve değerlendirmeler ışığında; Davacı şirket defterlerine göre; cari hesap bakiyesi nedeniyle davalı şirketin takip tarihleri itibariyle 14.586,47 USD ve 100,50 EUR borçlu olduğu; Davalı şirket itirazlarına dayanak olarak sunulmuş olan elektronik posta yazışmalarının , Türkçe tercümeleri bulunmadığından, içeriklerine yönelik herhangi bir tespitin yapılamadığı, sunulması halinde anılan belgelerin sektörel değerlendirmeye muhtaç olduğu; Davalı şirket itirazlarına dayanak olarak sureti sunulan faturanın; dava tarihinden sonra dava dışı … adına düzenlendiği, fatura bedelinin 29.739,54 EUR olduğu; Davalı şirkete ait ticari defterler ibraz edilmediğinden, anılan fatura kaydına yönelik olarak da herhangi bir tespitin yapılamadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tarafların itirazları doğrultusunda Metalurji Mühendisi de dahil edilerek bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup 28/11/2018 tarihli ek raporda özetle; 1-…. Firması Vergiler dahil Toplam Mal Hizmet Tutarı 91.976,75 USD, toplam ağırlığı 119.980 Kg. Olarak kendisine gönderilen Çelik levha/ Plaka saçlara ilişkin olarak … AŞ. Firmasına banka aracılığı ile Toplam 77.414,51 USD ücret ödediği; Bu duruma göre … A.Ş firmasının kendisine gönderilen malzemeler için vergiler dahil Toplam Tutar 91.976,75 – 77.414,51 = 14.562,25 USD’lik ödeme yapması gerektiği; … A.Ş firmasına yapılan sözleşmede belirtilen ebatlardan farklı ebatlarda gönderdiği Çelik levha /plaka saçlar için vergiler dahil toplam 9604 USD tutarını fazla olarak tahalluk ettirmiş olduğu; Davalı firma tarafından yapılması gereken ödeme ile davacı firma tarafından farklı ebatta malzeme gönderilerek fazladan tahakkuk ettirilen miktarlar arasındaki farkın =14.562,25 – 9604 = Vergiler Dahil Toplam 4.958,25 USD miktarında olduğu; Bu itibarla davalı … A.Ş firmasının; muhtelif zamanlarda fatura eşliğinde sözleşme dışında olan çeşitli ebatlardaki, Toplam 15 adetten ibaret ve 119.980 Kg. gönderilen Çelik levha/ Plaka saçlara ilişkin olarak, davacı firma …AŞ. Firmasına, vergiler dahil toplam mal tutarı “4.958,25 USD.” miktarında ödeme yapması gerektiği; Teknik görüş doğrultusunda; davacının İstanbul 12. İcra Müdürlüğü’nün 2016/41309 Esas sayılı dosyası kapsamında 4.958,25 USD, 2016/41310 Esas sayılı dosyası kapsamında 100,50 EUR alacaklı olduğu; Davalı şirket itirazlarına dayanak faturanın; dava tarihinden sonra dava dışı … adına düzenlendiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğuna yönelik ihtilaf bulunmamakla birlikte uyuşmazlığın yüklenilen edimlerin aradaki kararlaştırma gereğince yerine getirilip getirilmediği noktasında toplanmıştır. Bu doğrultuda tarafların ticari defter ve kayıtlarına yönelik HMK 220. ve davamı maddeleri ihtarını içerir şekilde inceleme günü tayin edilmişse de davalı taraf inceleme gününde defterlerini sunmamış; davacı kayıtları üzerinde yapılan incelemede davalının davacıya kök raporda 14.586,27 USD ve 100,50 Euro, ek raporda 14.562,25 USD ve 100,50 Euro ödeme yapması gerektiği tespit edilmiştir. Davalı taraf yargılamanın bütün aşamalarında davacının sözleşme kapsamında kararlaştırılandan farklı olarak ayıplı ifa gerçekleştirdiği, aradaki farkın da ayıplı ifadan kaynaklandığını iddia etmişse de bu doğrultuda somutlaştırma yükünü yerine getirememiştir. Nitekim 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 18/2. Maddesi gereği basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gereken davalının aynı kanunun 23/1-c maddesi “c) Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” şeklindeki düzenlemesi gereğince süresinde ayıp ihbarında bulunması gerekmektedir. Davalı yan ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiğine yönelik dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunmamış olmakla ayıp ihbarına uymamanın sonuçlarını düzenleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 223/2-son düzenlemesi gereği davalının savunmasına itibar edilmemiş, ticari ilişkiye konu hizmet ayıplı haliyle kabul edilmiş sayılmıştır. Yine davalı taraf dava tarihinden sonra davacıya değil de dava dışı …adına 29.739,54 Euro iade faturası düzenlemişse de bu fatura süresinde düzenlenmediği gibi davadışı firma ile davacının organik bağı da somutlaştırılamadığından bu faturaya da itibar edilmemiştir. Her ne kadar ek bilirkişi raporunda sözleşmede belirtilen ebatlara yönelik hesaplama yapılmışsa da açıklanan gerekçelerle bu hesap hükme esas alınmamış; TBK 223 maddesi gereğince ayıp ihbarının bulunmaması ve bu haliyle taraflar arasında yeni bir sözleşme kurulmuş olduğu kabul edilerek ek bilirkişi raporundaki ilk tespit doğrultusunda iki farklı cari hesaptan kaynaklı ve iki farklı takibe konu alacaklara yönelik davalının davacıya 14.562,25 USD ve 100,50 Euro daha ödeme yapması gerektiğinin kabulüyle talep edilen asıl alacak ve faiz oranına yönelik olarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Diğer yandan alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında davacı yararına her iki takip dosyası yönüyle %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatı tayinini de içerir şekilde aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile,
A)1-Davalı yanın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 100,50 EURO asıl alacak yönüyle İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 yasanın 4/a maddesi uyarınca; temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Kabul edilen alacağın %20 nispetinde hesaplanan 20,10 EURO İcra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 4,60 TL harçtan mahsubu ile bakiye 39,80 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 4,60 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4- Açılan davada iki farklı icra dosyasına yapılan itirazın aynı davada iptalinin talep edilmesi ve yargılamanın her iki talep yönüyle ortak yürütülmesi sebebiyle yapılan masrafın (posta gideri 224,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.400,00 TL olmak üzere toplam 1.624,00 TL) eşit oranda taksimi sonucunda hesap olunan 812,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yan davada kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan hüküm tarihi uyarınca yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 390,82 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp , davacıya VERİLMESİNE,
Kararın bu bent yönüyle HMK’nun 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere,
B)1-Davalı yanın İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 14.562,25 -USD asıl alacak yönüyle İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 yasanın 4/a maddesi uyarınca; temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Kabul edilen alacağın %20 nispetinde hesaplanan 2.912,45 USD İcra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
4-Alınması gereken 3.648,23 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 623,31 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.024,92 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 654,71 T harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Açılan davada iki farklı icra dosyasına yapılan itirazın aynı davada iptalinin talep edilmesi ve yargılamanın her iki talep yönüyle ortak yürütülmesi sebebiyle yapılan masrafın (posta gideri 224,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.400,00 TL olmak üzere toplam 1.624,00 TL) eşit oranda taksimi sonucunda hesap olunan 812,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 810,65 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yan davada kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan hüküm tarihi uyarınca yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 6.215 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp , davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı yan davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre hesaplanan 88,68 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
8-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, kararın B) bendi yönüyle gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …