Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/127 E. 2018/672 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/127 Esas
KARAR NO : 2018/672
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2014
KARAR TARİHİ : 03/07/2018
Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle: Müvekkillerinden …’in fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … … Şubesindeki 5.500.- TL. alacağının 21.10.1999 dan vade tarihine kadar akdi faiz ve daha sonra ise T.C. Merkez Bankasının bankalarca TL olarak açılan hesaplara uygulanacağı bildirilen azami faiz oranıyla birlikte birleşik faizli olarak, müvekkillerinden …’un fazlaya dair talep ve dava haklan saklı kalmak kaydryla … … Şubesindeki 2.168.56 TL alacağının 12.11.1999 dan vade tarihine kadar akdi faiz ve daha sonra ise T.C. Merkez Bankasının bankalarca TL. olarak açılan hesaplara uygulanacağı bildirilen azami faiz oranıyia birlikte birleşik faizli olarak, müvekkillerinden …’un fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … …Şubesindeki 3.000.- TL. alacağının 25.11,1999 dan vade tarihine kadar akdi faiz ve daha sonra ise T.C. Merkez Bankasının bankalarca TL olarak açılan hesaplara uygulanacağı bildirilen azami faiz oranıyla birlikte birleşik faizli olarak, müvekkillerinden …’ün fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … …Şubesindeki 6.000.- USD. alacağının 28.10.1999 dan vade tarihine kadar akdi faiz ve daha sonra ise T.C. Merkez Bankasının bankalarca Döviz olarak açılan hesaplara uygulanacağı bildirilen azami faiz oranıyla birlikte birleşik faizli olarak, müvekkillerinden …ve …’ın fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … …Şubesindeki 4.000.- TL. alacağının 16.10.1999 dan vade tarihine kadar akdi faiz ve daha sonra ise T.C. Merkez Bankasının bankalarca TL. olarak açılan hesaplara uygulanacağı bildirilen azami faiz oranıyla birlikte birleşik faizli olarak, müvekkillerinden …’in fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … …Şubesindeki 1.300.- TL. alacağının 26.10.1999 dan vade tarihine kadar akdi faiz ve daha sonra ise T.C, Merkez Bankasının bankalarca TL. olarak açılan hesaplara uygulanacağı bildirilen azami faiz oranıyla birlikte birleşik faizli olarak, müvekkillerinden …’ın fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … … Şubesindeki 5.000,- TL. alacağının 16.08.1999 dan vade tarihine kadar akdi faiz ve daha sonra ise T.C. Merkez Bankasının bankalarca TL. olarak açılan hesaplara uygulanacağı bildirilen azami faiz oranıyla birlikte birieşik faizli olarak, müvekkillerinden …’ın fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … … Şubesindeki 10.895.- TL. alacağının 09.12.1999 dan vade tarihine kadar akdi faiz ve daha sonra ise T.C. Merkez Bankasının bankalarca TL. olarak açılan hesaplara uygulanacağı bildirilen azami faiz oranıyla birlikte birleşik faizli olarak, müvekkillerinden …’ın fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … … Şubesindeki 5.000.- TL, alacağının 24.09.1999 dan vade tarihine kadar akdi faiz ve daha sonra ise T.C. Merkez Bankasının bankalarca TL. olarak açılan hesaplara uygulanacağı bildirilen azamî faiz oranıyla biriikte birleşik faizli olarak, müvekkillerinden …’ın fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … İzmit Şubesindeki 1.100. TL. alacağının 16.11.1999 dan vade tarihine kadar akdi faiz ve daha sonra ise T.C. Merkez Bankasının bankalarca TL. olarak açılan hesaplara uygulanacağı bildirilen azami faiz oranıyla birlikte birleşik faizli olarak, müvekkillerinden …’ın fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … İzmit Şubesindeki 7.000.- TL. alacağının 24.11.1999 dan vade tarihine kadar akdi faiz ve daha sonra İse T.C. Merkez Bankasının bankalarca TL. olarak açılan hesaplara uygulanacağı bildirilen azami faiz oranıyla birlikte birleşik faizli olarak, müvekkillerinden …, …’ın fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … … Şubesindeki 6.000.- TL. alacağının 09.12.1999 dan vade tarihine kadar akdi faiz ve daha sonra ise T.C. Merkez Bankasının bankalarca TL. olarak açılan hesaplara uygulanacağı bildirilen azami faiz oranıyla birlikte birleşik faizli olarak, 13- Müvekkillerinden …’ün fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … … Şubesindeki 40.000.- USD alacağının 09.12.1999 dan vade tarihine kadar akdi faiz ve daha sonra ise T.C. Merkez Bankasının bankalarca döviz olarak açılan hesaplara uygulanacağı bildirilen azami faiz oranıyla birlikte birieşik faizli olarak, müvekkillerinden …’in fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … … Şubesindeki 40.000.- TL. alacağının 09.12.1999 dan vade tarihine kadar akdi faiz ve daha sonra ise T.C. Merkez Bankasının bankalarca TL. olarak açılan hesaplara uygulanacağı bildirilen azami faiz oranıyla birlikte birleşik faizli olarak, müvekkillerinden … ve… fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … …Şubesindeki 7.000.- TL. alacağının 09.09.1999 dan vade tarihine kadar akdi faiz ve daha sonra ise T.C. Merkez Bankasının bankalarca TL. olarak açılan hesaplara uygulanacağı bildirilen azami faiz oranıyla birlikte birleşik faizli olarak, müvekkillerinden … ve …’ın fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla … … Şubesindeki 3.600.-TL alacağının 13.12.1999 dan vade tarihine kadar akdi faiz ve daha sonra ise T.C Merkez Bankasının bankalarca TL. olarak açılan hesaplara uygulanacağı bildirilen azami faiz oranıyla birlikte birleşik faizli olarak, tahsili amaçlı olarak bu davanın açıldığını, 1999 yılının son aylarında banka personelinin, banka sahiplerinden aldıklan talimat ile prim vaadi ile aldatıcı ve kasti yönlendirmelerle bütün mudilerin paralarının … hesaplarına yatırdıkları, müvekkillerinin talimatı bulunmadığı, yanlış yönlendirilmiş oldukları, bankaya el konduktan sonra da paranızı bunu İmzalarsanız alacaksınız diyerek sonradan İmzaladıktan, olayda … A,Ş. de içi boşaltma ve örgütlü suç bulunduğunu, banka sahiplerinin aynı olduğu söylenerek bankacılık kurallarına aykın olarak kasti ve hileli akit yapıldığından bağlı olmadıkları, eski cüzdanlara benzeyen hesap cüzdanlan vererek kandırmış oldukları, İstanbul…Ağır Ceza Mahkemesinin … E. ve … K. Sayılı ilammda işlem niteliklerinin ayrıntılı olarak anlatıldığı, toplanan paralann … Gurubuna kredi olarak verildiği, verilen talimatta vade ve faiz oranı da belirtildiğinden mevduat ilişkisi olduğu, sözleşmeye göre …’in de sorumlu olduğunu açılan hesaplara uygulanacağı bildirilen azami faiz oranıyla birlikte birleşik faizli olarak tahsiline ve masraf, vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı… Bank vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle:… ile müvekkili arasındaki devir sözleşmeleri ve 5411 sayılı kanun maddeleri uyarınca taraflarına husumet yöneltilemeyeceği, davacının müvekkili… Bank A.Ş. den bir alacağı bulunmadığını, dava konusu paranın … hesaplarına gönderilme tarihinin üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçtiğinden zamanaşımına uğradığını, hata ve hile söz konusu ise 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın …’a ve… ye ihbarını talep ettiklerini, davanın husumetten reddine, zamanaşımı ve hak düşürücü süreden reddine, aksi halde esastan reddine ve yargılama giderleri İle vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri Müdahil… vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle: Davaya fer’i müdahil olarak katılmak istediklerini, davacılann … A.Ş. den herhangi bir atacağı bulunmadığını, … ve … ayrı tüzel kişilikler oldukları ve yönetim organlarının farklı olduklarını, 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, bir yıllık hak düşürücü süre içinde dava açmamış olması gerektiğinden hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacıların serbest iradeleri ile yüksek faiz getirisi sağlayan kıyı bankacılığını tercih ettiklerinden iradelerinin yanıltılmasının söz konusu olmadığını,telkin, yönlendirme, ikna ve aldatma bulunmadığını, iki ayrı tüzel kişilik bulunduğunu, parasını yatıracağı finans kurumu hakkında davacıların gerekli araştırma yapmayarak gereken özeni göstermediklerinden bankanın sorumlu tutulamayacağını, davacıların niyeti ve zararın meydana gelmesindeki kusurunun sorgulanması gerektiğini, davalı bankanın … mevduatlar için herhangi bir garantisinin bulunmadığını, davalı bankanın vekalet görevini yerine getirdiğini, talimata dayalı işlem yaptığını, … mevduatlann sigorta kapsamında olmadığını mudilere bildirme yükümlülüğü bulunmadığını, ceza mahkemesi kararında mudilerin tatlı kar peşinde oldukları belirlemeleri bulunduğunu, paranın ayn bir kişilik hesaplarına havale edildiği, davacıların … A.Ş. tarafından dolandırılmasının söz konusu olmadığını, kayden transferin sanal transfer olmadığı para vadesiz hesapta olduğundan vadesiz hesap faizi istenebileceğinden istenen faizin fahiş olduğunu davanın usulden husumet, derdestlik, zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddine, aksi halde esas yönünden reddi ile yargılama masraftan ile vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri Müdahil … vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili kurumun 09.08.2001 tarihli hisse devir sözleşmesi gereğince davalı bankanın borçlarını üstlenmediğini, davaya konu uyuşmazlığın … hesaptan nedeniyle zarara uğrayan mudilerin açtığı tazminat davası olduğundan bu konuda daha önce verilen kararlarda… nin borcu üstlendiğinin kesinleşmiş olduğunu, bu nedenle esasa ilişkin beyan hakları saklı kalmak kaydıyla husumetin… ye tevcih edilmesini ve husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın… ye tevcih edilmesine, usul ve yasaya aykırı olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda … Esas …Karar sayılı ilamla ve görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden usulden reddi ile Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş ve hükmün davalılar ve Feri müdahiller tarafından temyizi üzerine Yargıtay… Hukuk Dairesi’nin 14/11/2016 gün ve… Esas, … Karar sayılı ilamı ile; (…Mahkemece, verilen görevsizlik kararını temyiz eden feri müdahil …’ın dilekçesi temyiz defterine kaydedilmediği gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, yasal süre içerisinde temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir.
Bu itibarla, fer’i müdahil … vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Mahkemece, tüketici ile yapılan bankacılık işlemlerinin yeni yasal düzenleme karşısında tüketici işlemi olarak kabul edildiği, bu nedenle 6502 sayılı Kanun’un 3/k-1 ve 73. maddesine göre davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de; somut olayda dava tarihi 08.04.2014 olup 6502 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi ise 28/05/2014 olduğuna ve Geçiş Hükümleri başlıklı geçici 1. maddesi “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalar açıldıkları mahkemelerde görülmeye devam eder.” hükmüne göre, dava tarihi itibariyle yürürlüğe girmemiş olan yasa hükümlerinin işbu davada uygulanamayacağı, o halde dava tarihi itibariyle yürürlükteki mevzuat hükümlerine göre görevli mahkemenin belirlenmesi, mahkemece görevli olduğuna kanaat getirilirse işin esasına girilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Davalı … Bank vekili ve fer’i müdahil… vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, fer’i müdahil … vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ve fer’i müdahil… vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı ve fer’i müdahil yararına BOZULMASINA…) karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay Bozma İlamına uyulmuştur.
Davacılar tarafından, davalı … Bank A.Ş. (… AŞ nin) çeşitli şubeleri aracılığıyla, … Ltd nezdinde hesaplar açıldığı, tüm … işlemlerinde olduğu gibi hesaplardan kasa yoluyla nakit olarak çekilmiş gibi gösterilerek, dava dışı …Ltd adına tahsilat fişi kesilip ve tahsil edilen paranın, Şubeler Cari Hesabı kullanılarak … Ltd’ in … Merkez Şubesi nezdindeki hesabına havale yoluyla aktarıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında, hesapların açılıp açılmadığı konusunda bir ihtilafta bulunmamaktadır. Bilindiği üzere, 22.12.1999 tarih ve 23914 sayılı mükerrer Resmi Gazete de yayımlanan, 21.12.1999 tarih ve 99/13765 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince … A.Ş (… A.Ş.) nin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi, Bankalar Kanunu’nun 14/3 ve 4 numaralı fıkralarına göre … na devredilmiştir.
Taraflar arasında bu paranın… Ltd.’in yine … A.Ş. nezdinde bulunan hesabına aktarıldığı konusunda bir ihtilaf yoktur, ihtilaf davacının,… Ltd.’in paravan olarak kullanılmış olması karşısında davalı bankanın da bu miktardan sorumlu olup olmayacağı hususuna ilişkin bulunmaktadır.
Davacılar vekili dava dilekçesinde on dokuz adet davacıya yer vermiş olmakla birlikte, bunlardan bir kısmının müşterek hesap olmaları nedeniyle, talep edilen hesap sayısının 16 olduğu tesbit edilmiştir.
Bir bankaya başvurarak parasını bir başka bankaya havale ettirmekle veya orada değerlendirmek isteyen müşteri ile banka arasında bir aracılık ilişkisi kurulur. Bu ilişki hukuken en geniş anlamda tüm aracılık hizmetlerinin temelinde bulunan vekalet akdidir. B.K. 390. maddesi uyarınca vekalet sözleşmesinde vekil görevini özenle yapmak ve müvekkilinin menfaatlerini sadakatle korumakla görevlidir. Vekil, paranın yatırım yerini seçerken rizikosuz, emin ve azami kâr sağlayan kişi ve kuruluşları seçmekle yükümlüdür. Uzman bilirkişi kurulu raporunda da vurgulandığı üzere; … bankacılık (kıyı bankacılığı veya dıştan dışa bankacılık), daha çok serbest bölgelerde faaliyet gösteren, ulusal bankacılık sisteminin dışında ve kanuni ihtiyatlar bakımından muafiyetler tanınmış, sözleşme faizi yönünden sınırlamalara tabi olmayan, diğer yasal sınırlamaların ise son derece yumuşatıldığı, vergi ve denetim kolaylıkları tanınan ve temel amacı yabancı para ve sermaye piyasalarıyla bütünleşme ve uluslararası bankacılık işlemleri hacmini genişletme amacı ile kurulan, bunun için de müşteri hizmetlerinde dinamizm ve esneklik sağlanan ve bankacılık lisansının alındığı ülkede ikamet edenlere kapalı olan bir, bankacılık türüdür (BanK. m. 3). Davacının parasını yatırdığı “…” bankası sahipleri ile bu hesabın Türkiye’de açıldığı ulusal banka sahipleri arasında organik bir bağ olması, hesapların, mevduat sahiplerine, yanıltıcı bilgilerle tutulması, davacı banka çalışanlarının yönlendirmesi ile hesaptaki paranın … hesabına aktarılması veya gerçekte bu paranın bankadan hiç çıkmaması gibi bazı olguların bulunması halinde; hesabın açılmasına ve alınan mevduatın “…” bankasına aktarılmasına aracılık eden ulusal bankanın (davalının), sorumluluğu sözkonusu olur. Bu sonuca, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisi esas alınarak da varılabilir. Tüzel kişiliğin, sözleşmeden ya da kanundan doğan her türlü yüküm ve borçlardan ve kaynağı ne olursa olsun sorumluluklardan kurtulmak için bir araç olarak kullanılmasını engellemek amacıyla, Anglo-Sakson ve Kara Avrupası hukuk sistemlerinde “perdeyi kaldırma teorisi” olarak anılan hukuk ilkesi geliştirilmiş bulunmaktadır. Perdeyi kaldırma teorisi ile, tüzel kişiliklerin ayrılığı ilkesinin kötüye kullanıldığı durumlarda, tüzel kişilik dikkate alınmamakta, yani yokmuş gibi hareket edilmekte ve ayrı tüzel kişilik savunmasından yararlanmak isteyenlere izin verilmemektedir. Teoriye bu ismin verilmesinin sebebi, hukuki sorumluluktan kaçınmak amacıyla farklı tüzel kişilik savunması yapan kişilerin “tüzel kişilik” perdesi arkasına saklanmaya çalışmaları; teorinin müdahalesi ile tüzel kişiliğin yok sayılmasıyla veya bu perdenin aralanması suretiyle perdenin arkasındaki gerçek yükümlünün borçtan sorumlu tutulabilmesidir. Perdeyi kaldırma teorisi vasıtasıyla, tüzel kişinin borçlarının, üyelerine izafesi mümkün olduğu gibi üyelerin borçlarından dolayı, tüzel kişinin sorumlu tutulması da olanak dahilindedir. Somut olayda, davacının dava konusu parasını devlet güvencesinden yoksun bir … bankasına bu bilinçle ve … çalışanlarının yönlendirmesi olmaksızın yatırılmasına ilişkin bu nitelikte yazılı bir talimatına rastlanmamış olması, davalı banka yetkilileri hakkında düzenlenen iddianame ve açılan ceza davasında yapılan tespitler, davalı banka ile dava dışı … bankasının ticaret unvanlarındaki tanıtıcı ana kelimenin “…” kelimesi olması, banka cüzdanının rengi, bankaların isimleri ve logolarının da benzer olması, … bankasına ilişkin bütün işlemlerin davalı banka şubelerince yapılmış olması ve en önemlisi her iki bankanın hakim ortak ve yöneticilerinin bazılarının aynı kişilerden oluşması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu işlemi yapan aracı davalı banka ile dava dışı … bankası arasında organik bir bağ bulunduğu, her iki bankanın da birbirlerinin uzantısı durumunda oldukları bu nedenle dava konusu bedelden sorumlu olması gerektiği sonucuna varılmalıdır. Keza bir güven kurumu olan bankaların objektif özen yükümlülükleri nedeniyle, hafif kusurlarından dahi sorumlu olmaları gerektiğine ilişkin yerleşik ilke de bu sonucu teyid etmektedir. Bununla birlikte davalı bankanın sorumluluğuna gidilebilmesi için kural olarak öncelikle dava dışı … bankasına takip yapılması ve takibin semeresiz kaldığının kanıtlanması gerekmektedir. Ayrıca dava dışı … bankası ve benzer kuruluşların lisansının KKTC Ekonomi ve Maliye Bakanlığı’nca (örneğin 27 Mart 2001 tarih ve EMB.62/79-13/90 sayılı yazısı) iptal edildiği anlaşılmaktadır. BK 41. 55 ve TTK 336. Maddelerine nazaran bu durumda davacı açısından, davalı bankaya başvurma şartlarının gerçekleştiği sonucuna varılmalıdır. Yukarıdaki tespit ve değerlendirmeler ışığında, İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında varılan sonuçla birlikte, davalı bankanın özellikle davacının da içinde bulunduğu bir kısım mevduat müşterilerinden topladığı mevduatı aslında Kıbrıs’a devretmediği halde kayden … bankasına aktarmış gibi göstererek, aslında yine Türkiye’de ve özellikle de davalı bankanın (…’ın) hakim hissedarlarının ortağı veya kardeş kuruluşu mahiyetindeki firmalara kredi verilmiş gibi gösterilmiş olması haline bakılarak, davacıların dava konusu bedellerden tesbit edilen miktarları davalı bankadan talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle, hesabın açılış tarihlerinden itibaren işleyecek avans faiziyle ve yabancı para yönünden de 3095 sayılı Kanunun 4-a maddesi uyarınca işleyecek faizi birlikte ve bir kısım davacılar yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak, davalı bankadan tahsiline ve davanın (objektif dava birleşmesi söz konusu olmakla yargılama giderleri ve vekalet ücretleri bakımından bu hususta nazara alınarak) bu suretle kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile;
Davacılar:
1-…’in 5.500,00 TL alacağı için 24/11/1999 tarihinden tamamen ödeninceye kadar işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına,
2-…’un 2.168,56-TL alacağı için 12.11.1999 tarihinden tamamen ödeninceye kadar işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-…’un 3.000,00-TL alacağı için 25/11/1999 tarihinden tamamen ödeninceye kadar işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-…’ün 3.730,00-USD alacağı için (faiz tarihi bakımından taleple bağlı kalınarak) 28/10/1999 dan itibaren borç tamamen ödeninceye kadar 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-…ve …’ın 3.500,86-TL alacağı için 16/12/1999 tarihinden tamamen ödeninceye kadar işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
6-…’in 1.237,10-TL alacağı için 13/12/1999 tarihinden tamamen ödeninceye kadar işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
7-…’ın hesabı bidayette hareket görmüş olmakla kalan 5.000-TL için 16/11/1999 dan tamamen ödeninceye kadar işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-…’ın 10.895,00-TL alacağı için 09/12/1999 tarihinden tamamen ödeninceye kadar işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
9-…’ın 5.000,00-TL alacağı için 14/10/1999 tarihinden tamamen ödeninceye kadar işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
10-…’ın 1.100,00-TL lik alacağın (21/12/1999 tarihi itibariyle tutarı her ne kadar da 1.436,49-TL ya ulaşmıs ise de; davacı 1.100,00-TL lik bir talepte bulunduğundan, talebiyle bağlı olduğu ve hesap hareketleri sonrasında) 21/12/1999 tarihinden tamamen ödeninceye kadar işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
11-…’ın 7.000,00-TL alacağı için 24/11/1999 tamamen ödeninceye kadar işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
12-…-…’ın 6.000,00-TL alacağına 09/12/1999 tarihinden tamamen ödeninceye kadar işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
13-…’ün 39.749,83-USD alacağı için 03/12/1999 den borç tamamen ödeninceye kadar 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
14-…’in (Ortak hesap 40.000,00 miktarlı ve Seval ve Sadık İrinesil adına olmakla) 20.000-TL alacağı için talebiyle bağlı olarak 09/12/1999 dan tamamen ödeninceye kadar işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
15-…’in (ortak hesap 7000,00 TL miktarlı ve … adına olmakla) 3.500,00-TL alacağı için 25/10/1999 tarihinden tamamen ödeninceye kadar işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Davacı …yönünden yerinde görülmeyen talebin Reddine,
16-…-…’ın 3.600,00-TL alacağı için 13/12/1999 tarihinden tamamen ödeninceye kadar işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
17-Davalı Banka harçtan muaf olduğundan aleyhine harç takdirine yer olmadığına ve davacı tarafça yatırılan peşin harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı yana iadesine,
18-Davacıların yaptığı ilk masraf 113,00 TL, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 452,30 TL posta ve yargılama gideri olmak üzere toplam 2.665,30- TL’nin red ve kabul oranına göre 2.277,82 TL ‘nin ( bu miktarın … için 85,36-TL, … için 47,79-TL, … 57,16-TL, … 111,72-TL, …ve … 62,81-TL, … 37,28-TL, … için 79,72-TL, … için 146,22-TL, … 79,72-TL, … için 35,73-TL, … için 102,28-TL, …-… için 91,00-TL, … için 965,32-TL, … için 288,40-TL ve …-…’ için de 86,73 -TL olmak üzere) davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine,
19-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan davacı … için 2.180,00-TL, … için 2.168,56-TL, … için 2.180,00-TL, … için 2.180,00-TL, …ve … için 2.180,00-TL, … için 1.237,10-TL, …’ için 2.180,00-TL, … için 2.180,00-TL, … için 2.180,00-TL, … için 1.100,00-TL, … için 2.180,00-TL, …-… için 2.180,00-TL, … için 9.430,83-TL, … için 2.442,00-TL, …-… için 2.180,00-TL vekalet ücreti olmak üzere ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile bu davacılara verilmesine,
20-Davacı …yönünden davacı tarafça yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
21-Davalının yaptığı 26,00-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 3,77 TL ‘nin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
22-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.522,80-TL (bu miktarın …ve …’ın 499,14-TL’sinden, …’in 62,90-TL sinden, …’in 2.442,00-TL sinden, …’ün 525,58-TL sinden, …’ün 2.180,00-TL’sinden sorumlu olmak üzere) ücreti vekaletin bu davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
23-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider-delil avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Başkan