Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1162 E. 2022/668 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2017/1162 Esas
KARAR NO:2022/668 Karar

DAVA:Tazminat (Sözleşmenin haksız feshi iddiasına dayalı olarak doğduğu iddia olunan)
DAVA TARİHİ:29/12/2017
KARAR TARİHİ:24/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmenin haksız feshi iddiasına dayalı olarak doğduğu iddia olunan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ve … İnş. Ltd. Şti ile davalı arasında 08.06.2017 başlangıç tarihli “Bağımsız. Danışmanlık Sözleşmesi davacı ile davalı şirket arasında 08.06.2017 tarihli İkale Sözleşmesi imzalandığını, davalının … 25. Noterinin 11.09.2017 tarih … y. no’lu ihtarnamesi göndererek davacının yukarıdaki sözleşmelerdeki haksız rekabet kurallarını ve gizlilik yasağı kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle Bağımsız Danışmanlık Sözleşmesi feshettiğini, Bağımsız Danışmanlık Sözleşmesi m.5.5’de Rekabet Yasağı: Bağımsız Danışman ortakları ve çalışanları 08.06.2017 tarihini müteakip 12 aylık sürede aşağıda belirtilen konulardaki ihtisas fuarları, etkinlikleri, seminerlerini yine aşağıda belirtilen şehirlerde organize etmek faaliyetleri kapsamına, giren işlerle ilgili olarak şirketin rakipleri ile resmi yahut gayri resmi yazılı yeni sözlü biçimde hiçbir sözleşme yapmayacak rakip işletme kurmayacak, ona rakip işletmelere hiçbir sıfatla resmi veya gayri resmi doğrudan ya da dolaylı olarak destek vermeyecek, çalışan, danışman, temelli, yüklenici ortak ya da başka bir sıfatla işbirliği yapmayacak ve şirketle veya teşebbüste hisse veya tahvil sahibi olmayacaktır. Şirket, … arası … Hizmetleri AŞ, … … AŞ, … Uluslar arası … AŞ tüzel kişilikleri lehine, tam üçüncü kişi lehine şart hükmündedir” şeklinde tanımlandığını m.5.6’da yasağın sınırlarının çizildiğini, bunların bitmiş gıda ürünleri ihtisas fuarları ve seminerler İstanbul Turizm ihtisas fuarları, etkinlikler ve seminerler, İstanbul, Ankara, İzmir Demiryolu ihtisas fuarları, etkinlikler ve seminerler İstanbul, İzmir, Ankara Kozmetik Ürünleri ihtisas fuarları, etkinlikler ve seminerler İstanbul, İzmir, Ankara İnşaat malzemeleri (Kabayapı, İnceyapı, izolasyon. doğrama vb. gibi şirketin organize ettiği yapı fuarı Turkey Build kapsamındaki ana ürün grupları) ihtisas fuarları, etkinlikler ve semincrleri, İstanbul olduğunu bu sınırlar dışında davacının faaliyet gösterebileceğinin en bariz göstergesinin 08.06.2017 tarihli ikale sözleşmesinin m.7.4’de yer alan “çalışan, …, endüstride faaliyet gösteren şirketler ile gizlilik rekabet yasağı (7.1) (7.2) ve ayartmama (m.9) hükümlerine uymak koşulu ile çalışabilir hükmü olduğunu, davacının davalının ihtarnamesinde belirtildiği şekilde fuar işi yapan bu firma ile Bağımsız Danışmanlık Sözleşmesi yaptığının doğru olduğunu sözleşme yapılmadan önce davalı mali işler müdürü …’a 06.07.2017 tarihli mail ile bilgi verildiğini, davalı ile olan iş sözleşmesinin ikate sözleşmesi ile sonlandırılmasından sonra dahi davalı ve grup şirketleri… … AŞ, … AŞ’de yönetim kurulu üyesi olarak 29.09.2017 tarihine kadar hizmetlerine devam ettiğini, genel kurul yapılamadığı için yönetim görevlerini yapması isteğini de geri çevirmediğini bu durumun dahi davacının sözleşmelere bağlılığı ve iyi niyetinin en belirgin göstergesi olduğunu davalının davacının rekabet ve gizlilik yasağını ihlal etmesinin gerekçesi olarak gösterdiği davacı ile … arasında akdedilen Bağımsız Danışmanlık Sözleşmesi m.t’de sözleşmenin konusunun“Bağımsız danışman ve çalışanı …, şirketin Kasım 2018’de Las Vegas’ta organize edeceği fuarlar için uluslar arası satış ve tanıtım organizasyonunun kurulması ve koordinasyonu, iş geliştirme desteği yurtdışı yeni projelerin geliştirilmesi, STK’ler ile iletişim kurulması amacıyla destek ve danışmanlık hizmeti sağlayacaklarını kabul ve taahhüt ederler” olduğunu, sözleşmenin sadece Las Vegas’ta 2018 yılında organize edilecek fuar ile sınırlı olarak akdedildiğini, davacının Demosa vereceği hizmetlerin sadece yurtdışı fuarlarla ilgili olduğunun açıkça yazılı olduğunu, davalıca gerçekleştirilen fesih bildirimi ve feshe gerekçe olarak ileri sürülen sizlilik vasağının ihlaline dair iddiaların hukuka ve Medeni Kanunun iyi niyetliniyet düzenleyen hükümlerine aykırı olduğunu, … 37. Noterinin 20.10.2017 tarih 20669 y. no’lu ihtarnamesi ile davalıya sözleşmenin haksız, hukuka aykırı feshi durumunda öngörülen bedellerin ödenmesi hususunda ihtarname gönderildiğini davacının haksız ve hukuka aykırı feshedilen sözleşme nedeniyle ticari itibar kaybına uğradığı gibi ticari maddi kayıplara uğradığını belirterek taraflar arasında akdedilen Bağımsız Danışmanlık Sözleşmesinin davalı tarafından hukuka ve sözleşme hükümlerine aykırı olarak feshedildiğinin tespit edilerek sözleşme m.9.2 gereği sözleşmenin feshedildiği 13.10.2017’den sözleşmenin bitim tarihi 08.06.2018 tarihine kadar olan ücretlerine karşılık olarak sözleşmenin fesih edilmesi halinde ödencceği taahhüt edilen 4 aylık ücretlerini bilirkişi incelemesi çerçevesinde ıslah edilerek artırılmak üzere şimdilik 10.000 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont temini ile birlikte müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının Bağımsız Danışmanlık Sözleşmesinin feshinden ötürü hizmet bedellerine ilişkin hak talebinde bulunması mümkün olmadığından, işbu davayı ikame etmek için taraf ehliyeti olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddi gerektiğini taraflar arasındaki iş akdinin 08.06.2017 tarihli İkale Sözleşmesinin akdi ile sonlandırıldığını, davacının akabinde davalının dava dışı … A.Ş. ile davacıyla birlikte Bağımsız Danışmanlık Sözleşmesi akdettiğini sözleşme m.1.1’den görüldüğü üzere görüldüğü üzere sözleşme çerçevesinde bağımsız danışman davacı değil dava dışı … şirketi olduğunu, davacının … şirketinin çalışanı olarak sözleşme kapsamında hizmet verme yükümlülüğü edindiğini, sözleşme m.5’de gizlilik kuralına ilişkin yükümlülüklerin dava dışı … şirketine rekabet yasağına ilişkin yükümlülükler ise … şirketi ve çalışanlarının, hissedarlarına yüklendiğini, davacının ise sözleşme m.5’de düzenlenen yükümlülüklere riayet edilmesini sağlamak, garanti etmekle yükümlü olduğunu, davacının tazminat ve garanti yükümlülüğünün sözleşme m.11.1’de düzenlendiğiniDA .20 dE düzcnlenen üçüncü Kışının İnlini üstlenme borcu teşkil ettiği belirtildiğini hizmet bedeline ilişkin hak talebinde bulunabilecek tarafın davacı değil dava dışı … şirketi olduğunu, dava dışı … şirketinin ödenmemiş faturası bulunmadığını, davacının taraf ehliyeti bulunmaması nedeniyle davanın reddi gerektiğine sözleşmede düzenlenen Gizlilik ve Rekabet etmeme yükümlülüğü davacı ve dava dışı … şirketi tarafından ihlal edildiği için sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, davalıya kestiği 05.09.2017 tarihli dava dışı … şirketinin dava dışı … şirketine kestiği faturadan öğrendiğini, davalıca 11.10.2017 tarihinde gönderilen ihtarname ile Danışmanlık Sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini sözleşme m.5’te yer alan yükümlülüklerin davacı ve … şirketi tarafından tek seferde esaslı şekilde ihlal edildiğinden ve ihlalin giderilmesi için süre verilmesi yararsız olduğundan davalıca sözleşme m.9.1 uyarınca sözleşmenin derhal ve haklı nedenle feshedildiğini, dava dışı … şirketinin İstanbul ilinde, özellikle … faaliyeti yürüten ve davalının rakibi konumunda olan bir şirket olduğunu, davacının dosyaya sunduğu dava dışı …’la yapılan sözleşmedeki hizmet tanımlarının davalı ile yapılan hizmet sözleşmesindeki tanımlarla birebir aynı olup rakip iki firmaya aynı hizmetin verildiğinin açıkça ortada olduğunu, hem davalıya hem de rakip dava dışı … şirketine verilen hizmetin doğası gereği iki şirketin gizli bilgilerinin ifşa edilmesini gereklirdiğini, davacının davalı ile Bağımsız Danışmanlık Sözleşmesini imzaladıktan sonra 1 ay dahi dolmadan rakip şirketle sözleşme imzalamasının sözleşmenin feshinin haklı ve makul olduğunu gösterdiğini, davacının sözleşmeyle ilgili olarak davalıyı bilgilendirdiği, davalının da durumdan haberdar olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının davalı çalışanlarına atmış olduğu 06.07.2017 tarihli e-mailde bir şirkete danışmanlık hizmeti vereceğini belirttiğini dava dışı …’la imzaladığı sözleşmenin tarihinin 05.07.2017 olduğunu, sözleşme m.2.2 uyarınca davacının başka bir şirkette çalışmaya karar vermesi halinde | ay önce sinden Nnaber vörme yükümünE uymadığını, davalıya gönderdiği e -mailde şirketin ismini gizlediğini muaccel olan bir alacak varsa da bunun davacının değil Bağımsız Danışmanın olduğunu, davacının rakip şirketle çalışarak rekabet yasağını deldiğini, dürüstlük kuralına aykırı davranarak yönetim kurulu üyeliğinden doğan yüküm ve sorumluluklarını yerine getirmediğini davalıya karşı sır saklama yükümlülüğünü de ihlal ettiğini belirterek öncelikle davacının taraf ehliyeti olmadığından davanın usuülden reddini aksi halde esas açısından haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, beyan dilekçeleri, cevabi yazı içerikleri, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilen Bağımsız Danışmanlık sözleşmesinin haksız feshi iddiasına dayalı olarak, sözleşmenin 9.2. maddesi uyarınca fesih tarihi olan 13.10.2017 tarihinden sözleşmenin bitiş tarihi olan 08.06.2018 tarihine kadar dönem için sözleşmenin feshedilmesi halinde ödeneceği taahhüt edilen 4 aylık ücretin tazmini istemine ilişkindir.
Somut olayda hukuki ihtilafın ise; davacı yanın davalı yandan, sözleşmenin 9.2. maddesi uyarınca fesih tarihi olan 13.10.2017 tarihinden sözleşmenin bitiş tarihi olan 08.06.2018 tarihine kadar dönem için sözleşmenin feshedilmesi halinde ödeneceği taahhüt edilen 4 aylık ücretin tazmini talep edip edemeyeceği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, icra dosyası aslı celp olunarak dosyamız arasına katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ve mahkememizce verilen 25/12/218 tarihli ara kararı ile; “İddia savunma ve toplanan tüm deliller kapsamında ; taraflarca itiraza uğramayan sözleşme çerçevesinde davalı yanın sözleşmeyi feshinin haklı olup olmadığı, davacının veya davalının sözleşmeye aykırı eylem ve işlemlerinin bulunup bulunmadığı, bu kapsamda davacının talep ettiği alacak kalemlerinin yerinde olup olmadığı ve miktarının ayrıntılı, denetime elverişli ve tarafların dilekçelerindeki iddia ve savunmalarını karşılar şekilde rapor alınmasına” karar verildiği, dosyanın heyete tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından 08/07/2019 tarihli bilirkişi raporunun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, raporun incelenmesinde özetle; “08.06.2017 tarihli Bağımsız Danışmanlık Sözleşmesi kapsamında, davalının sözleşmenin feshini dava dışı … Ltd. Şti. bakımından talep edebileceği, dava dışı … Ltd.Şti’nin fesih ihtarnamesine karşı herhangi bir beyanının bulunmadığı, davacının davalı şirketten sözleşmenin feshi nedeniyle hizmet bedeli talep edemeyeceği, davacının davalı şirketten 08/06/2017 tarihli ikale sözleşmesi çerçevesinde iş ilişkisinden doğan haklarını talep edebileceği” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti raporuna yönelik taraf beyan ve itirazları kapsamında İş bu kerre, mahkememizin 27/11/2019 tarihli ara kararı ile; “İddia savunma ve toplanan tüm deliller kapsamında, taraflarca itiraza uğramayan sözleşme çerçevesinde, davalı yanın sözleşmeyi feshinin haklı olup olmadığı, davacının veya davalının sözleşmeye aykırı eylem ve işlemlerinin bulunup bulunmadığı, bu kapsamda davacının talep ettiği alacak kalemlerinin yerinde olup olmadığı ve miktarının ayrıntılı, denetime elverişli ve tarafların dilekçelerindeki iddia ve savunmalarını karşılar şekilde rapor alınmasına” karar verildiği, dosyanın heyete tevdi ediliği ve bilirkişi heyeti tarafından 05/10/2020 tarihli raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, raporun incelenmesinde özetle; “Davacı …’in dava konusu yıllarda vergi dairesine kayıtla bir mükellefiyetinin bulunmadığı, o dönemde SSK çalışan olduğu, Davalı …’nin sunulmuş bulunan 2016-17 dönemine ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup işlendiği, yasanın aramış olduğu defter açılış ve kapanış tasdiklerini süreleri içerisinde yaptırdığı, defter ve belgelerin birbirini teyit eder nitelikte olduğu, Davacı ile davalhı yan arasında cari hesaptan kaynaklı bir bakiyenin bulunmadığı,4) … … ile … şirketi- … arasında imzalanmış bağımsız danışmanlık sözleşmesinde …’in taraf olup olmadığı konusunun bilirkişilik görev tanımı dışında olduğu, bu hususta sözleşmede yer alan düzenlemelere yukarıda yer verildiği, Sözleşmede gizlilik yasağının ihlal edildiğine dair bir delil bulunmadığından inceleme yapılamadığı, Sözleşmenin rekabet yasağında coğrafi yer sınırlaması açık olduğundan ve Las Vegas’ta yapılacak fuar için İstanbul’da yapılacak çalışmaların bu maddeyi ihlal etmeyeceği kanaatine varıldığından rekabet yasağının ihlal edilmediği, Mahkemenizin aksi kanaatte olması halinde Sözleşmenin 9. maddesinde aranan şartların gerçekleşip gerçekleşmediği konusunun mahkemenizin takdirinde olduğu, mahkemenizce gerçekleştiğinin kabul edilmesi hatinde; 13 Ekim 2017- 8 Kasım 2017 (25 gün), 14.583,33 TL, 8 Kasım 2017- 8 Haziran 2018 (7 ay), 122,500 TL, olmak üzere toplam 137.0833 TL+ KDV (%18)- 161.757,94 TL olarak tazminat hakkı hesaplandığı, davacı taraf dava dilekçesinde 4 aylık ücreti talep etmiş olduğundan, 4 ay X 17.500,00 TL=70.000,00 TL+KDV (%18)=82.600,00 TL tazminat hakkı hesaplandığı” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Tarafların kök rapora olan beyan ve itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından da iş bu kerre ek rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup ek raporun incelenmesinde özetle de; “Davalının itirazları bakımından kök raporda herhangi bir değişiklik yapılmamakla birlikte; davacının hem kalan 7 ay 25 günlük hem de sözleşmenin feshinden kaynaklanan 4 aylık fesih tazminatını istemesi durumunda ise; 161.757,94 TL+82.600,00 TL= 244.357,94 TL alacağı bulunduğu” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 28/03/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, sözleşmeden kaynaklanan taleplerinin 234.357,94 TL arttırmak suretiyle 244.357,94 TL’ye çıkartıltığını, bu bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinin talep edildiği ve harcının da yatırıldığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ışığında, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasında akdedilen Bağımsız Danışmanlık sözleşmesinin haksız feshi iddiasına dayalı olarak, sözleşmenin 9.2. maddesi uyarınca fesih tarihi olan 13.10.2017 tarihinden sözleşmenin bitiş tarihi olan 08.06.2018 tarihine kadar dönem için sözleşmenin feshedilmesi halinde ödeneceği taahhüt edilen 4 aylık ücretin tazmini istemine ilişkin olduğu, davacı yan sözleşmenin haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle tazminat talebinde bulunurken, davalı yanın, davacının sözleşmenin tarafı olmadığını, hak talep edemeyeceğini, haksız rekabet ve gizlilik yasağının ihlal edildiğini, feshin haklı olduğunu, 9.2. maddesi şartlarının oluşmadığını savunduğu, iddia ve savunma kapsamında somut olaydaki hukuki ihtilafın ise; davacı yanın davalı yandan, sözleşmenin 9.2. maddesi uyarınca fesih tarihi olan 13.10.2017 tarihinden sözleşmenin bitiş tarihi olan 08.06.2018 tarihine kadar dönem için sözleşmenin feshedilmesi halinde ödeneceği taahhüt edilen 4 aylık ücretin tazmini talep edip edemeyeceği noktalarına ilişkin olduğu, bu kapsamda tüm delillerin toplandığı, taraflar arasında akdedilen, “Bağımsız Danışmalık Sözleşmesi”nin giriş metninin; “İşbu bağımsız danışmanlık sözleşmesi (sözleşme) 08/06/2017 tarihinde … Cad. … Plaza K:7 …/ İstanbul adresinde mukim … … A.Ş. (“Şirket”) ile … Cad. … Apt. No: 18/3 …/ İSTANBUL adresinde yerleşik … … Ticaret Ltd. Şti. (“Bağımsız Danışman”) ve … Mahallesi … Sokak No:13 K:2 D:5 …/ İSTANBUL adresinde ikamet eden … T.C. kimlik Numaralı … (“…”) arasında imzalanmıştır. Şirket, Bağımsız Danışman ve … birlikte taraflar, ayrı ayrı taraf olarak anılacaktır” şeklinde olduğu, sözleşmenin 1,1. Maddesinde, 1.2. Maddesinde ve 3.2. Maddesinde; “Bağımsız danışman ve çalışanı …” ibaresine yer verildiği, sözleşmenin 3.1 maddesinin ise; “Şirket her ay bağımsız danışmana işbu sözleşmede belirtilen hizmetler karşılığında, danışmanlık ücreti olarak aylık sabit 17.500 TL+KDV ödeme yapacaktır” şeklinde, “Fesih” madde başlıklı 9. Maddesinin 9.1. bendinin; “İşbu sözleşmenin taraflardan herhangi biri tarafından ihlal edilmesi halinde, sözleşmeyi ihlal etmeyen taraf, sözleşmeyi ihlal eden tarafa temerrüt ihtarında bulunmak ve şayet ihlal giderilebiliyorsa, ihlalin 10 gün içerisinde giderilmesini isteme hakkına sahiptir. İhlal etmeyen taraf, ihlal bu süre içerisinde giderilmezse işbu sözleşmeyi yeni bir ihtara gerek olmaksızın feshetme hakkına sahiptir”, 9.2. Bendinin ise; “Şirketin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini haklı bir neden olmaksızın yerine getirmemesi ve bağımsız danışmanın sözleşmeyi yukarıdaki maddeye göre fesih etmesi halinde, sözleşme süresinin bitimine kadar olan ücret alacakları muaccel hale gelecektir” şeklinde hükümler içerdiği, yine dosyamız mündericatında yer alan dava dışı şirket … … Ticaret Ltd. Şti.’ye ait SGK’dan celp edilen kayıtlar incelendiğinde de; Davacı …’in dava konusu yıllarda vergi dairesine kayıtla bir mükellefiyetinin bulunmadığı, o dönemde dava dışı şirketin SGK’lı çalışanı olduğu, bu haliyle yapılan değerlendirmede de; her ne kadar davacı … tarafından, dava dilekçesinin “Konu” ve Netice Ve Talep” kısımlarında açıkça beyan edildiği üzere, Bağımsız Danışmanlık Sözleşmesinin 9.2. maddesi uyarınca fesih tarihi olan 13.10.2017 tarihinden sözleşmenin bitiş tarihi olan 08.06.2018 tarihine kadar dönem için sözleşmenin feshedilmesi halinde ödeneceği taahhüt edilen 4 aylık ücretin tazmini talepli olarak eldeki iş bu dava açılmış ise de; az yukarıda ilgili maddeleri yazılı olan ve taraflar arasında sözleşme serbestisi ilkesi kapsamında akdedilen sözleşme hükümleri incelendiğinde, sözleşmenin 3.1 maddesinde; sözleşme kapsamında doğacak olan danışmanlık ücretinin bağımsız danışmana; yani dava dışı … … Ticaret Ltd. Şti.’ye ödeneceğinin hüküm altına alındığı, davalı yanca sözleşmenin feshine ilişkin olarak gönderilen ihtarnameye Bağımsız Danışman olan dava dışı şirket tarafından herhangi bir beyan sunulmadığı gibi dava dışı … … Ticaret Ltd. Şti. Tarafından da herhangi bir dava açılmadığı, tam burada taraf sıfatı, taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi kavramlarını değerlendirdiğimizde de; dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkinin varlığının, medeni usul hukukumuzda “sıfat” olarak tanımlandığı ve bir davada taraf olarak gösterilen kişilerin o dava ile ilgili kimseler olmasının zorunlu olduğu, taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisinin, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olmasına karşın, taraf sıfatının dava konusu sübjektif hakka ilişkin olduğu, sübjektif bir hakkı dava etme yetkisinin (dava hakkı) kural olarak o hakkın sahibine ait olduğu, anılan hakka ilişkin bir davada davacı olma sıfatının da hakkın sahibine ait olduğu ve buna aktif husumet denildiği, bir sübjektif hak kendisinden istenebilecek olan kişinin ise, o hakka uymakla yükümlü olan kimse olduğu ve bunun da pasif husumet (davalı sıfatı) olarak adlandırıldığı, sübjektif hakkın sahibi olan kimse ile o hakka uymakla yükümlü bulunan kişinin kimler olduğunun saptanmasının, bir başka anlatımla davada davacı ve davalı sıfatlarının kimlere ait olduğu hususunun, dava konusu (sübjektif) hakkın özüne ilişkin maddi hukuk sorunu olduğu, dava açan veya aleyhine dava açılan kişilerin o davada davacı veya davalı olarak taraf sıfatına sahip olmaması halinde, dava konusu hakkın esası (var olup olmadığı) hakkında inceleme yapılmadan davanın sıfat yokluğundan reddedilmesi gerektiği ve ayrıca taraf sıfatının (husumet) ve sıfat yokluğunun, davada taraf olarak görünen kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olan bir itiraz niteliğinde olduğu ve yargılamanın her aşamasında, isteme gerek kalmaksızın mahkemece kendiliğinden gözetilmesi zorunlu olduğu anlaşıldığından ve bu haliyle de, somut davada her ne kadar davacı yanın Bağımsız Danışmanlık Sözleşmesinde imzası bulunuyor ve bu haliyle de davada taraf olma ehliyeti bulunuyor ise de; sözleşmenin feshi halinde doğacak zararların tazminini talep etme hakkının dava dışı … … Ticaret Ltd. Şti.’ye ait olduğu ve davacının zararın tazmini talebinde bulunamayacağı, eş söyleyişle davacının iş bu davada taraf sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından, davanın taraf sıfatı yokluğundan usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin ve ıslah ile alınan 4.173,03 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 4.092,33 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan vekalet harcı 18,15 TL, posta gideri 75,00 TL olmak üzere toplam: 93,15 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş ve davanın da az yukarıda yazılı gerekçelerle usulden reddine karar verilmiş olmakla olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin göre taktir olunan, 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK 333. maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen yatıran yana İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.24.10.2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır