Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1157 E. 2019/805 K. 08.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1157 Esas
KARAR NO : 2019/805

DAVA : MADDİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 04/07/2011
KARAR TARİHİ : 08/11/2019

Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine açılan; “Maddi Tazminat” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Maddi hasarlı trafik kazasında müvekkillerinin ağır şekilde yaralandıklarını, kalıcı genel beden gücü kaybına uğradıklarını,… plakalı aracın kaza tarihinde …A.Ş. tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalı olup …plakalı aracın kaza tarihinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının bulunmadığını belirterek davacı … için, davalı… A.Ş. açısından 1.500,00.-TL, davalı … açısından 1.500,00.-TL, davacı … için davalı … A.Ş. açısından 1.500,00.-TL, davalı … açısından 1.500,00.-TL, davacı … için davalı … A.Ş. açısından 1.500,00.-TL, davalı … açısından 1.500,00.-TL olmak üzere toplam 9,000,00.-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini taleple dava etmiş olduğu anlaşılmıştır.

S A V U N M A /
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle sigortası olup olmadığının araştırılması gerektiğini, müvekkili …yönünden yetkili mahkemenin Şişli Mahkemeleri olup davanın yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu, öncelikle yetki itirazının kabulü ile davanın yetkili Şişli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, tedavi masrafları bakımından sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanacak olup müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte işgücü kaybı oranının adli tıp bilirkişi kanalı ile tespitinin gerektiğini bildirmiştir.
Diğer davalı … A.Ş tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamış olup, davaya ilişkin olarak savunma ve beyanlarında; zamanaşımı itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak da; KTK 99 maddesi çerçevesinde davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili aleyhine hüküm kurulması halinde müvekkilinin dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faiz ile sorumlu olacağını savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava, 17/01/2007 tarihinde … plakalı kamyon ile … plakalı minibüsün karıştıkları trafik kazasından kaynaklanan zararların davalı …ndan ve diğer davalı sigorta şirketinden sigorta hukuku kapsamında tazmini istemine ilişkindir.
Dava ilk olarak Adana … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmış olup verilen yetkisizlik kararıyla dosya İstanbul… Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, bu mahkemece verilen görevsizlik kararına istinaden de mahkememize tevzi edilerek işbu esası almıştır.
Kazaya ilişkin Şırnak Ağır Ceza Mahkemesinin 12/02/2008 tarihli ve … Esas- … Karar sayılı kararı incelendiğinde: …. dört insanın ölümü ile neticelenen trafik kazasının gerçekleştiği yolun yoğun kar yağışı nedeni ile biriken karların yolu daralttığı, yolun virajlı olduğu, zeminde dört parmak kalınlığında buzlanmanın bulunduğu, yolun normalde iki aracın geçmesine uygun yapıldığı ancak kar nedeni ile iki aracın geçişi esnasında dikkatli olunması gerektiği, araçların zincirli olduklarına ilişkin herhangi bir emareye rastlanmadığı, yolun buzlu olması nedeni ile fren izinin ve çarpışmanın hangi şeritte meydana geldiğinin tespit edilemediği tüm dosya kapsamı, olay yeri tespit tutanağı ve tanık beyanları ile anlaşılmış olmakla … plakalı kamyon sürücüsü olan sanık Resul Bahşiş’in üzerine atılı “taksirle birden fazla insanın ölümüne neden olmak” eylemini tali kusurlu olarak gerçekleştirdiği kanaatine varılmakla, eylemine uyan 5237 S.TCK’ nun 85/2. Maddesi gereğince cezalandırılmasına, sanığın geçmişte sabıkasız oluşu ve yargılama sürecindeki olumlu davranışları nazara alınarak takdiri indirim nedenlerinin varlığı kabul edilerek cezasından indirim yapılmasına, sanığın şoför olması ve ekonomik durumu dikkate alındığında cezasının paraya çevrilmesine yer olmadığına, ancak daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması ve yargılama sürecinde gösterdiği davranışları dolayısı ile tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde olumlu kanaat oluştuğundan sanığa verilen cezanın ertelenmesine, kaza sonucu mağdurların uğradığı zararın karşılanması söz konusu olmadığından 5728 Sayılı Yasa ile değişik CMK’ nun 231. Maddesinin uygulanmasına yer olmadığına, sanığın meydana gelen kazada tali kusurlu olduğu kabul edildiğinden TCK’ nun 53/6 maddesi gereğince sürücü belgesinin alınmasına yer olmadığına, sanığın göz altında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin cezasından mahsubuna” gerekçesi ile cezalandırıldığı görülmüştür. Yapılan ceza yargılamasında dosyamız davacılarının kazaya karışan minibüste oldukları tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından UYAP üzerinden dosyaya sunulan 06/09/2017 tarihli dilekçe ile; davacı … yönünden davalı sigorta şirketine yöneltilen davaya istinaden sigorta şirketinin kendi zararını karşıladığı belirtilerek davanın konusuz kaldığı, bu davacı bakımından diğer davalı aleyhine taleplerinin devam ettiği belirtilmiştir.
Davacıların maluliyetinin tespiti noktasında Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu tarafından tanzim edilen 28/09/2018 tarihli raporlarda tüm davacılar bakımından; “Dava konusu olayla ilgili başvurduğu tüm sağlık kuruluşlarından, olay tarihi ve sonrasında kişi hakkında düzenlenen tüm tıbbi belgelerin (muayene notu, epikrizleri, ameliyat notu) ve kişiye çekilen tüm grafilerin (BT, MR, direkt grafi) asıllarının ya da CD halinde kopyasının (mümkünse DICOM formatında) gerektiğinde kişinin kendisinden de sorulmak suretiyle teminen gönderilmesi” istenilmiştir.
Bu itibarla, davacıların … Devlet Hastanesinde muayene oldukları belirtildiğinden ilgili hastane başhekimliğine yazılan müzekkerede bahsi geçen muayene evraklarının mevcut olmadığı ve aynı zamanda 2009 ve öncesi evrakların imha edildiği bildirilmiştir.
Davacıların başkaca bir hastanede tedavi görmediğinin bildirilmiş olması ve adı geçen hastanedeki tedavi evraklarının imha edilmiş olması sebebiyle dosyadaki mevcut bilgi ve belgelerle davacıların maluliyet oranlarının raporla tespiti hususunda dosya yeniden Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu tarafından her davacı bakımından ayrı ayrı tanzim edilen raporlarda; “Maluliyet hesaplamaları dava konusu kazada kişide meydana gelen yaralanmalar ile bu yaralanmaların fizyolojik iyileşme süreleri sonunda vücutta meydana getirdiği fonksiyonel kayıpların tespit edilmesi yöntemiyle hesaplandığı, dosyada kaza tarihli tıbbi belgelerin elde edilemediğinin bildirilmesi ve dolayısıyla bulunmaması nedniyle kişide belirtilen arazlar ile dva konusu kaza arasında illliyet bağının kurulamaması nedeniyle…” davacıların 17.01.2007 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyet oranı ve iş göremezlik süresi hakkında görüş bildirilemeyeceği belirtilmiştir.
Davacı vekili aynı kaza kapsamında tedavi gören dava dışı kişilerin tedavi evraklarının ilgili hastanede bulunması, dosyamız davacılarının tedavi evraklarının imha edildiğinin bildirilmiş olması sebebiyle adı geçen hastane hakkında Uludere Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduklarını bildirdiğinden ilgili soruşturma dosyasının Uyap kayıtları celp edilmiş, davacı vekili karar duruşmasında yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verildiğini, hastane evraklarını temin etme imkanlarının kalmadığını, bu belgelerin temini konusunda takdiri mahkemeye bıraktıklarını beyan etmiştir. Tedavi evraklarının temini konusunda daha önce mahkememizce müzekkere yazılmışsa da hastane tarafından imha edilmiş olduğunun bildirilmesi ve yürütülen soruşturma dosyasında takipsizlik kararı verilmiş olması sebebiyle tedavi evraklarının teminin mümkün olmadığına kanaat getirilmekle, gelinen noktada davacıların maluliyet oranlarının tespitinin ve dava konsu kaza ile var ise maluliyetin illiyeti bakımından değerlendirme yapılabilmesi olanağının bulunmaması sebebiyle ispat olunamayan davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- İspat olunamayan davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından davacılar tarafından peşin olarak yatılan 83,10 TL’ den mahsubu ile bakiye davacılar tarafından fazla yatırılan 38,70 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacılara İADESİNE,
3-Yargılama masraflarının davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı …’ ın davalı sigorta şirketine açmış olduğu dava bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 1.500,00 TL vekalet ücretinin bu davacıdan alınarak davalılardan…AŞ’ ne ÖDENMESİNE,
5-Davacı …’ ın davalı …aleyhine açmış olduğu dava bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 1.500,00 TL vekalet ücretinin bu davacıdan alınarak davalılardan …’ na ÖDENMESİNE,
6-Davacı…’ ın davalı sigorta şirketine açmış olduğu dava bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 1.500,00 TL vekalet ücretinin bu davacıdan alınarak davalılardan…AŞ’ ne ÖDENMESİNE,
7-Davacı…’ ın davalı …aleyhine açmış olduğu dava bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 1.500,00 TL vekalet ücretinin bu davacıdan alınarak davalılardan …’ na ÖDENMESİNE,
8-Davacı …’ ın davalı …aleyhine açmış olduğu dava bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 1.500,00 TL vekalet ücretinin bu davacıdan alınarak davalılardan …’ na ÖDENMESİNE,
9-Davacı …’ ın davalı sigorta şirketi aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının konusuz kalması nedeniyle bu bakımdan vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
10-HMK 120 maddesi uyarınca davacılar tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim