Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1150 E. 2021/458 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1150 Esas
KARAR NO:2021/458

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:27/12/2017
KARAR TARİHİ:15/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil … Şti. tarafından keşide edilen 27.11.2017 tarih, … nolu, 120.000 TL bedelli çekin diğer müvekkil … … A.Ş.’ne 19.07.2017 tarihinde teslim edildiğini, … … A.Ş. tarafından da 08.11.2017 tarihli çek tevdiat bordrosu ile … … şubesine teslim edildiğini ancak çekin başka çeklerle birlikte nakil işlemi sırasında 09.11.2017 tarihinde … kargo şirketi aracından çalındığını, bu nedenle … Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı dosyasında soruşturma başlatıldığını, savcılık makamının çeklerle ilgili olarak ibraz halinde el koyma kararı verdiğini, davaya konu çekin davalı şirket tarafından ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında takibe konduğunu, takibe ve davaya konu çekin müvekkil/lehdar … …. A.Ş.’ye teslim edilmiş, lehdarın ise …’a takas ciro ettiğini, bu cirodan sonrasına ait tüm ciroların usulsüz yada sahte olduğunu, … … A.Ş.’nin kendinden sonraki hiçbir ciranta ile ticari, hukuki ilişkisinin bulunmadığını, çalınan çek bedelinin de muhatabı olan … … A.Ş.’ye ödendiğini belirterek teminatsız ihtiyati tedbir kararı ile takibin durdurulmasına, müvekkillerin borçlu bulunmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
S A V U N M A :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, icra takibinin çek aslı gibidir örneği ile birlikte yapıldığını, banka tarafından onaylanan suretlerin sunulduğunu, davacı itirazlarının yersiz olduğunu, çekin görüntü itibariyle çek vasfını ihtiva ettiğini, müvekkilin ticaretini çek, senet ve buna benzer evraklarla yaptığından çeki aldığını, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, çek cirantasından aldığını, Herkesin imzasından sorumlu olduğunu, müvekkilinin kusuru olmadığını, çeklerin önceki akıbetlerinin, daha önce ne durumda olduğunu bilecek durumda olmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R İ N D E Ğ E R L E N D İ R İ L M E S İ VE G E R E K Ç E :
Dava; Dosyamız davalısı alacaklı tarafından, dosyamız davacılarınında aralarında bulunduğu borçlulara karşı …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile … Ticari Şubesine ait … seri nolu 25.11.2017 keşide tarihli 120.000,00 TL bedelli çek nedeniyle 19.12.2017 tarihinde başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, dava konusu icra dosyası, … Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı dosyası kayıtları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Dosyamız davacısı tarafından, dosyamız davacılarınında aralarında bulunduğu borçlulara karşı ile … Ticari Şubesine ait … seri nolu 25.11.2017 keşide tarihli 120.000,00 TL bedelli çek nedeniyle 19.12.2017 tarihinde 133.033,15 TL toplam alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Dava ve takip konusu … Ticari Şubesine ait … seri nolu 25.11.2017 keşide tarihli 120.000,00 TL bedelli çekin incelenmesinde; Keşidecinin … Ltd Şti., lehtarın … …. A.Ş olduğu, ilk cironun lehtar … …. A.Ş’ye ait olduğu, sonrasında sırasıyla… … Tic. Ltd. Şti’nin, …’ın, …’ın cirolarının bulunduğu, dosyamız davalısı olan … … … San ve Tic. Ltd Şti. tarafından bankaya 27.11.2017 tarihinde ibraz edildiği, … Cumhuriyet Başsavcılığının 17.11.2017 tarih ve … sayılı kararı gereği herhangi bir işlem yapılmadığı ve çekin hamile iade edilmediği hususların banka tarafından şerh düşüldüğü görülmüştür.
… Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı dosyasının incelenmesinde, dava konusu çekinde aralarında bulunduğu hırsızlık olayı ile ilgili soruşturmanın sürdüğü anlaşılmıştır.
Dosyamızda talimat yoluyla davacı … …. AŞ’nin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi noktasında aldırılan 14.05 2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı kayıtlarının incelenmesinde, … …. AŞ. ile…. Ltd. Şti. Arasında herhangi bir ticari ilişki tespit edilememiş olduğu görüşü bildirilmiştir.
Dosyamızda alınan 04.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Davacı … San.Tİc.Ltd.Şti. tarafından ibraz edilen 2017 yılı Envanter defterinin açılış tasdikinin TTK. Md. 64 ve devam eden maddeleri ile V.U.K. 220-226 maddeleri hükmü uyarınca yasal sürelerde ve usulüne uygun şekilde yaptırıldığı, Yevmiye ve Kebir defterlerinin elektronik ortamda tutulduğu, elektronik ortamda tutulan defterlerin Gelir İdaresi Başkanlığı’na gönderilerek E-Defter Beratlarının alındığı, kayıt nizamına ilişkin V.U.K. 215-219 maddeleri hükümlerine ve Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri hükümlerine uygun olduğu, ticari defterlerin birbirini doğruladığı; Davalı ….Ltd.Şti. tarafından inceleme günü ticari defter ve belgeler ibraz edilmediğinden davalı yan ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapma imkanı olmadığı; Davacının Ticari Defter Ve Belgeleri Üzerinde Yapılan İncelemede, davacı … San.Tic.Ltd.Şti. tarafından diğer davacı … ….A.Ş.’ne ait hesap hareketlerinin yevmiye defterinde 159 Verilen Sipariş Avanstan hesabı altında “…” kodlu, 320 Satıcılar hesabı altında İse “320.01.171” kodlu hesapta takip edildiği, 01.01.2017 tarihli açılış yevmiye kaydında “159.01.171” kodlu verilen sipariş avansı hesabının 288.541,95 TL borç bakiye ile açıldığı, akabinde hesap bakiyesinin “…” kodlu hesaba virmanlandığı ve yıl içerisindeki hesap hareketlerinin bu hesapta takip edildiği, 31.12.2017 dönem sonunda ise 364.334,75 TL tutarındaki hesap bakiyesinin “…” hesaba virmanlanarak bu bakiye ile cari hesabın kapatıldığı, davaya konu 27.11.2017 keşide tarihli, … nolu, 120.000,00 TL bedelli çekin yevmiye defterinde muhasebe kaydının olduğu, buna göre davaya konu çekin … ….A.Ş.’ne 19.07.2017 tarihinde verilerek … ….A.Ş. cari hesabına 19.07.2017 tarih, … yevmiye nolu muhasebe kaydı ile borç kaydedildiği, 24.11.2017 tarih, … yevmiye nolu muhasebe kaydında da “Çalıntı Çek İadesi” açıklaması ile 120.000,00 TL çek bedelinin … ….A.Ş. cari hesabına alacak kaydedildiği, 29.11.2017 tarihinde ise … ….A.Ş.’ne yapılan 120.000,00 TL tutarındaki ödemenin (banka hesabından eft) cari hesaba borç kaydedildiği, dosya içerisinde yer alan davaya konu çek örneğindeki cirantalarla ilgili olarak davacı ….Şti.’ye ait 2017 yılı ticari defterlerinde herhangi bir kayda rastlanmadığının tespit edildiği;14.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda … ….A.Ş. ile… Ltd.Şti. arasında ticari bir ilişkinin tespit edilemediğinin belirtilmiş olduğu; Dosyadaki bilgi ve belgelerin tetkiki neticesinde, … Aş vekili tarafından 15.11.2017 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan başvuruda, aralarında davacı … ….A.Ş.’ye ait toplam 129.000,00 TL bedelli 3 adet çekin de bulunduğu gönderinin 09.11.2017 tarihinde … Kargo aracından çalındığı belirtilerek çalınan çekler hakkında savcılık tarafından tedbir kararı verilmesinin talep edildiği, … ….A.Ş. tarafından 08.11.2017 tarihinde davaya konu 25.11.2017 keşide tarihli, … nolu 120.000,00 TL tutarındaki Ingbank çekinin çek tevdiat bordrosu ile … A.Ş.’ne tevdi edildiği, … Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyasında, … Aş. Genel Müdürlüğü’ne yazılan 17.11.2017 tarihli yazıda, çalındığı belirtilen çeklerin ibrazı halinde çeke el konularak en yakın kolluk kuvvetine bilgi verilmesi ve ibraz edenin açık kimlik bilgilerinin bildirilmesinin istendiği, ….İcra Dairesi’nin … E. sayılı takip dosyasında davalı firma tarafından borçlular … Ltd.Şti., …, ….Şti. ve … … A.Ş. aleyhine 18.12.2017 tarihli talep ile davaya konu çeke dayalı takip başlatıldığının görüldüğünü; Sonuç olarak, davacılar … San.Tıc.Ltd.Şti. ve … ….A.Ş. ile davalı ….Ve Tıc.Ltd.Şti. arasındaki menfi tespit davası ile ilgili olarak tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda,
1) Davacı … San.Tİc.Ltd.Şti.’ne ait 2017 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun düzenlendiği ve HMK Madde 222/11 hükmü uyarınca delil niteliğinin bulunduğu,
2) Davalı ….Ve Tıc.Ltd.Şti. tarafından inceleme günü ticari defter ve belgeler ibraz edilmediğinden davalı yan ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı,
3) Her iki davacı firma arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davaya konu çekin ….Şti tarafından … … A.Ş.’ne 19.07.2017 tarihinde verildiği, çekin çalınması neticesinde çek bedelinin … … A.Ş. cari hesabına alacak kaydedildiği ve 29.11.2017 tarihinde çek bedeli kadar tutarın … … A.Ş.’ne banka kanalıyla (eft) ödendiği,
4) Davaya konu çek örneğindeki cirantalarla ilgili olarak davacı ….Şti.’ye ait 2017 yılı ticari defterlerinde herhangi bir kayda rastlanmadığı,
Kanaat ve Sonucuna Varılmış olduğu bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarının yasal düzenlemeler ışığında değerlendirilmesinde;
2004 sayılı İİK’nun 72. Maddesi; “(1) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
(2) İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.”
(3) İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir”
(3) Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısı ile alacağını geç almaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar her halde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez” hükmünü içermektedir.
6102 sayılı TTK’nun, “Hak sahipliğini ispat görevi” madde başlıklı 790. maddesi; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır” hükmünü;
“Elden çıkan çek” madde başlıklı 792. Maddesi ise; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” hükmünü içermektedir.
Davacılar vekili, dava ve takip konusu çekin müvekkili … Şti. tarafından keşide edilerek diğer müvekkili … … A.Ş.’ne 19.07.2017 tarihinde teslim edildiğini, … … A.Ş. tarafından da 08.11.2017 tarihli çek tevdiat bordrosu ile … … şubesine teslim edildiğini ancak çekin başka çeklerle birlikte nakil işlemi sırasında 09.11.2017 tarihinde … kargo şirketi aracından çalındığını, …’a cirosundan sonrasına ait tüm ciroların usulsüz yada sahte olduğunu belirterek müvekkillerin borçlu bulunmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin ciro yoluyla çeki aldığını, iyi niyetli hamil olduğunu ileri sürerek davanın reddi ile davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar alınan bilirkişi raporlarında, davacı şirket kayıtlarının incelenmesinde çekteki cirantalar ve davalıya ilişkin bir kayıt bulunamadığı belirtilmiş ise de, dava konusu çekin incelemesinde, ciro silsilesinde kopukluk olmadığı, davalı şirketin çekin son yetkili hamili olduğu anlaşılmıştır.
Hırsızlık olayına ilişkin olarak başlatılan soruşturma kapsamında … Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı dosyasından verilen tedbir kararı da niteliği itibarı ile dava konusu çekin icra takibine konu edilmesine engel teşkil etmeyecektir.
6102 sayılı TTK’nun, yukarıda açıklanan 790. ve 792. Madde hükümleri göz önüne alınarak yapılan değerlendirmede, dava konusu çekin ciro silsilesinde kopukluk olmadığı, davalı şirketin çekin son yetkili hamili olduğu, davalı alacaklı şirketinin dava ve takip konusu çeki kötü niyetle iktisap ettiğine dair dosya kapsamına göre bir delil elde edilemediği, davalı alacaklının iyi niyetli hamil olduğu, dava konusu çeke ilişkin davacı keşideci şirket tarafından diğer davacı lehtar şirkete hırsızlık olayından sonra yapılan ödemenin, yetkili hamile yapılmadığından çeke ilişkin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, her iki davacının çekteki imzalarına itirazları olmadığı, davacı lehtarın cirosundan sonraki ciroların sahte veya usulsüz olduğuna ilişkin iddialarının iyi niyetli yetkili hamil olan davalıya karşı ileri sürülemeyeceği sonucuna ulaşılarak, davacılar tarafından açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyamızda, dava konusu icra takibine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve bu tedbir kararı uygulanmıştır. Bu sebeple yukarıda açıklanan İİK’nın 72/4 maddesine göre davalı alacaklı lehine icra takip çıkış miktarı olan 133.033,15 TL’ nin %20′ si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmiştir.
Bu nedenler ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davacılar tarafından açılan davanın reddine,
2-İcra takip çıkış miktarı olan 133.033,15 TL’ nin %20′ sine isabet eden 26.606,63 TL kötü niyet tazminatının davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
3-Alınması gereken 59,30 TL ret karar ve ilam harcından peşin alınan 2.271,88 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 2.212,58 TL harcın kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacılara iadesine,
4-Davacı taraflarca yapılan masrafların kendilerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan masraf olmadığından bu hususta hüküm tesisine yer olmadığına,
6-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 16.588,15 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
7-HMK 120. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır