Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1145 E. 2019/777 K. 05.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/606 Esas
KARAR NO: 2019/812

DAVA : MADDİ- MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ: 07/07/2017
KARAR TARİHİ: 08/11/2019

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine mahkememize açılan; “Maddi- Manevi” tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin 26/06/2015 tarihinde trafik kazası geçirdiğini, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın …’ ın sevk ve idaresinde olduğunu, …’ ın işleten olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas… Karar sayılı kararı ile davalı sürücünün tam kusurlu olduğu saptanarak … aleyhine hüküm tesis edildiğini, davalı … tarafından ise ZMMS sigortacısı sıfatında olduğu belirtilerek; belirsiz alacak davası olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL kalıcı maluliyet, 100,00 TL geçici maluliyet, 100,00 TL bakım gideri olmak üzere 300,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyevek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan tahsiline, 5.000,00 TL manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

S A V U N M A /
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: Meydana gelen kazada müvekkili …’ ın herhangi bir kusurunun olmadığını, kaza sonrasında davacının “bir şeyim yok, yaralanmadım” şeklinde beyanı olduğunu, kaza sonrasında davacı ile anlaşmaya çalışılmış ise de; davacının fahiş taleplerinden ötürü taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, davacının olay günü yüksek hızla seyir ettiğini, davacının motorsikleti kullanırken önlem almadığını savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili sigorta şirketine usulüne uygun olarak başvuruda bulunulmadığını, kabul anlamına gelmemekle beraber müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin olayda herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava; 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’ nun 54. ve 56. Maddeleri ile, 2918 Sayılı Yasa’ nın 85 ve takip eden maddeleri uyarınca açılmış ” maddi ve manevi tazminat ” davası niteliğindedir.
Dosyada mübrez kayıtlardan … plakalı aracın kaza tarihinde işletininin …’ olduğu, davalı … tarafından ZMMS ile sigortalandığı görülmüştür.
Celp edilen İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas … karar sayılı kesinleşmiş ceza dosyası incelendiğinde: Dosyamız davalısı olan sanık …’ın kusurlu olduğu, sanığın kusurunu kabul ettiği gerekçeleriyle TCK 89/1 kapsamında cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, dava dosyası tarafların kusur oranlarını ve yoksunluk hesaplarının yapılması hususunda bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Adli Tıp Kurumu …İhtisas Kurulu tarafından 18/07/2018 tarihli 6318 sayılı raporda; davacının meydana gelen kaza neticesinde maluliyetine neden olacak düzeyde araz olmadığı, maluliyet tayinine yer olmadığı, iyileşme süresinin 3 ay olarak belirlendiği tespit edilmiştir.
Kusur oranı yönünden dosyada mübrez olan rapor ve tutanaklar, olayın oluş biçimi, davalı sürücünün soruşturma aşamasında sarf etmiş olduğu “Bu olayda benim yolları bilmememden ve olay yerinde yolun geliş- gidiş tek şerit olduğuna dair herhangi bir trafik talebası yoktu, bende bundan dolayı ters olduğunu öğrendiğim şeride girdim, çarpmak zorunda kaldığım motosiklette hızlı bir şekilde geldiği için beni görmedi ve bu kaza meydana geldi” şeklindeki tahvil yollu ikrar beyanı, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu çerçevesinde davalı sürücünün mezkur olayda (ters yola girmek suretiyle) tam kusurlu olduğu, davacının bir kusurunun olmadığı sabittir. Davacının talep edebileceği maddi zararına ilişkin tazminat miktarına gelinince; davacının aylık brüt ücretinin 2.349,95 TL olarak baz alınarak yapılan hesaplama neticesinde davacının talep edebileceği maddi tazminatın 5.160,72 TL olduğu bilirkişi raporunda belirtilmiştir.
Yargılama devam ederken davacı tarafça davalı … ile yapılan protokol kapsamında maddi tazminat istemine ilişkin olarak tüm taleplerinden feragat ettikleri bildirilmiştir. Davalı … vekili de elektronik imzalı dilekçesi ile taraflar arasındaki protokol kapsamında davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiş, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını beyan etmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla HMK 307, 309 ve 311 maddeleri gereğince, davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olan davadan feragatin maddi anlamda kesin hükmün sonuçlarını doğurması dikkate alınarak, feragat beyanını içerir dilekçede tüm davalıların taraf olarak gösterilmesi ve davalılar arasında ayrım yapılmaksızın feragat beyanında bulunulması sebebiyle maddi tazminata ilişkin istemin tüm davalılar yönünden feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer yandan maddi tazminat talepleri bakımından davadan feragat edilmiş olması sebebiyle bu yöndeki taleplere yönelik değerlendirme yapma olanağının bulunmaması, davalı … ile protokol imzalanmışsa da diğer davalıların protokole taraf olmaması ve kaldı ki, davalı … ve Bayram vekilinin karar duruşmasında açıkça maddi tazminat talepleri bakımından yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmuş olması sebebiyle adı geçen davalılar vekili lehine maddi tazminat talepleri bakımından vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmetmek gerekmiştir.
Manevi tazminat istemine yönelik 6098 Sayılı BY’ nin 56 maddesinde ön görülen koşullar da dikkate alınarak yapılan değerlendirmede, yukarıda ayrıntısına yer verilen raporlar kapsamında olayın gerçekleşme biçimi, davacının beklenmedik ani yaralanması, hayatında sekteler olması, geçici iş göremezlik süresi ve davalı sürücünün tam kusurlu olmasına göre davacının ruhsal sağlığının zarar görmesi doğal olmakla manevi tazminat istemi için yasal koşulların oluştuğu tartışmasızdır. Bu kapsamda uyuşmazlık manevi tazminat miktarının tayini noktasında toplanmıştır. Bu kapsamda tarafların sosyal ekonomik durum araştırmaları yapılmış gelen cevabi kayıtlar dosya arasına alınmıştır.
Manevi tazminat, kısaca duyulan ve duyulacak elem ile acıya karşılık olarak takdir edilen bir para veya edim olarak tanımlanabilir. Manevi tazminat adı altında ödetilecek parayla gerçek anlamda tazminat veya ceza amacı güdülmemekte, zarara uğrayanda ruhi ızdırabın ve çekilen acıların bir nebze dindirilmesi, kırılan yaşama arzusunun tazelenmesi ve yaşama kaldığı yerden yeniden bağlanmayı sağlaması amaç edinilmekte, tazminat benzeri bir fonksiyon olarak bakılması gerekmektedir.
Manevi tazminata yönelik yasal düzenlemeler ve yerleşik içtihatlar da dikkate alınarak zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek şekilde mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanması amaç edinilmeksizin, özgün niteliği itibariyle de cezalandırma amacı olmaksızın zarar görenin zenginleşmemesi ve zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekleri gözetilerek, olayın oluş şekli, tarafların kusur durumu ve sosyal ekonomik durumları, davacı iyileşme süresi hususları birlikte değerlendirilmek suretiyle davacı için 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin tüm bu olay ve olgular kapsamında hak ve nesafete uygun düşeceği kanaati hasıl olmuştur.
Neticeten ve tüm bu olgular kapsamında davacının maddi tazminata ilişkin davasının feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, buna göre aşağıdaki hüküm tesis edilerek yargılama sonuçlandırılmıştır.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Maddi tazminat talebi yönünden; davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
1/a-Harçlar Kanunun 22.maddesi de dikkate alınmak suretiyle alınması gereken 29,60 TL ret karar ve ilam harcının peşin alınan 31,40 TL harçtan mahsubu ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde fazla yatırılan 1,80 TL’nin davacı yana İADESİNE,
1/b-Yargılama masraflarının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
1/c-Davalı … vekilinin beyanı dikkate alınarak adı geçen davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
1/d-Davalı … ve … kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihindeki AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara VERİLMESİNE,
2- Manevi tazminat talebi yönünden; 3.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen istemin REDDİNE,
2/a-Alınması gereken 204,93 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
2/b-Davacı tarafından manevi tazminat davası yönünden yapılan 31,40 TL başvurma harcı parası, 30,00 TL müzekkere posta masrafı olmak üzere toplam; 61,40 TL’ nin davanın kabul edilen miktarına göre hesap ve takdir edilen 102,33 TL’ sinin davalılar … ve …’tan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, geri kalan masrafın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
2/c-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca manevi tazminat talebinin kabul edilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2/d-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca manevi tazminat talebinin reddedilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a ÖDENMESİNE,
3-HMK 120 maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekili ve davalı … ve … vekili yüzüne karşı, diğer davalı yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …