Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1140 E. 2019/680 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1140 Esas
KARAR NO: 2019/680

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 25/12/2017
KARAR TARİHİ: 08/10/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan; “İtirazın İptali” davasının yapılan yargılama sonunda;
D A V A /
Davacı vekili 25/12/2017 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalıya şirkete ticari kredi başvurusu yaptığını, müvekkilinden krediye istinaden 682,50 TL kredi istihbarat ücreti kesintisi yapıldığını, yapılan kesintiye istinaden İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine başlandığı, davalının takibe itiraz etmiş olması karşısında işbu davanın açılması zorunluluğunun doğduğu belirtilerek; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin TTK 22. Maddesi çerçevesinde davacıdan ücret tahsil ettiğini, yapılan işleme ilişkin olarak ücret talep ve tahsil etme hakkının mevcut olduğunu, davacının tacir olması karşısında basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü ilkesi çerçevesinde bahsi geçen miktarı sözleşme ve bahsi geçen yasa uyarınca ödemesi gerektiğini savunmuş, davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 67 maddesi uyarınca açılmış; “İtirazın İptali” davası niteliğindedir.
Celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası incelendiğinde: Davacı- alacaklı tarafından, davalı- borçluya 682,50 TL asıl alacak üzerinden, 18/10/2017 tarihli 682,50 TL tutarlı Kredi İstihbarat Ücreti bedeline istinaden ilamsız icra takibine başlandığı, davalı- borçlunun takibe itiraz ettiği görülmüştür.
İhtilaf, davacının davalı tarafından kullandırılan kredi kapsamında, kredi sağlayan şirketin yapmış olduğu 682,50 TL miktarlı kredi istihbarat ücreti adı altındaki tahsilatın yerinde olup olmadığına ilişkindir.
İddia ve savunma kapsamında davaya konu edilen kredi istihbarat ücretine ilişkin …Bankası A.Ş, …Bankası T.A.O ve …bank’tan bu işlemlerle ilgili emsal oranlar istenilmiş, tarafların hasrettikleri deliller toplanıp dosyada bankası bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi raporunda davaya konu edilen istihbarat ücretinin piyasa ortalamalarına nazaran makul olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında tanzim edilen sözleşme incelendiğinde: Davacının … marka araca istinaden davalıdan ticari kredi sözleşmesi kapsamında 20/10/2017 tarihli sözleşme ile toplamda 35.000,00 TL tutarlı sözleşme akdedildiği, ana sözleşmenin ilk sayfasında “DİĞER ÜCRETLER” başlıklı kısmında “Kredi İstihbarat Ücreti: 682,50 TL”, “Bu ücretler toplamı Kredi Kullanan tarafından satıcıya nakit olarak ödenmelidir” şerhinin düşüldüğü görülmüştür.
Öncelikle Kanun Koyucu TTK 20 maddesinde; “Tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir. Ayrıca, tacir, verdiği avanslar ve yaptığı giderler için, ödeme tarihinden itibaren faize hak kazanır.” hükmünü getirmiştir.
Genel İşlem Koşulları 6098 Sayılı TBK’ nın 20 vd. Maddelerinde düzenlenmiş olup, bahsi geçen hükümlerin amacı; düzenlenen sözleşmelerde, sözleşmenin içeriğini belirleme iktidarını tek başına elinde bulunduran tarafın sözleşmeyi oluştururken bütün yedek hukuk kurallarını kendi lehine ortadan kaldırma ya da değiştirme, karşı tarafı kelepçeleme eğilimini kontrol etmesi, bu anlamda asgari bir dengeyi gözetmesi, sözleşmenin kuruluşu aşamasında, sözleşme hükümlerini muhatabından kaçırmak yerine, bu konuda muhatabına karşı şeffaf davranması gerekliliğidir. Dosyaya mübrez sözleşmenin ilk sayfasına derc ve davaya konu edilen “Kredi İstihbarat Ücreti”, miktarını da gösterir şekilde açıkça hükme bağlanmış ve sözleşme bu haliyle taraflarca imzalanmıştır. Dosya kapsamında yapılan araştırma neticesinde diğer kredi sağlayıcıları tarafından uygulanan emsaller de göz önünde bulundurulduğunda alınan bedelin makul olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda dava konusu edilen kredi istihbarat ücretinin davacı menfaatine aykırı genel işlem koşulu sayılmasına imkan bulunmamakla; davacının davalıdan sözleşme maddesi kapsamında yapmış olduğu tahsilatın, davacının rızası dahlinde olduğu, tarafların tacir olduğu da gözetilerek ödenmiş olan paranın iadesi mahiyetinde başlatılan icra takibinin ve işbu davanın yerinde olmadığına kanaat getirilmekle açıklandığı üzere davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İspat olunamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 46,61 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL’ nin mahsubu ile hesaplanan bakiye 15,21 TL’ nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Yargılama masraflarının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Karar tarihinde yürülükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 682,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımların karar kesinleştiğinde ilgililere İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekili yokluğunda, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 4.400 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim