Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1138 E. 2019/689 K. 11.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/1138 Esas
KARAR NO: 2019/689

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 25/12/2017
KARAR TARİHİ: 11/10/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan; “İtirazın İptali” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan 25/12/2017 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin mali müşavirlik hizmeti işi ile iştigal olduğu, davalı- borçlunun müvekkilinin mükellefi olduğu, müvekkilinin davalıya mali müşavirlik hizmeti verdiğini, taraflar arasında VUK’ un 227 maddesi çerçevesinde davalı şirketin vergi beyannamelerinin imzalanması ve yine VUK 227 maddesi gereği imzalanan beyannamelerin ilgili vergi dairesine elektronik ortamda gönderilmesi ve karşılığında tahakkuk fişlerinin elektronik ortama alınması ile ilgili hizmet sözleşmesi yapıldığı, verilen bu hizmet kapsamında davalının bugüne kadar ödeme yapmadığı, davalıya KEP üzerinden gönderilen 15/12/2016 tarihinde teslim edilen ve aynı tarihte okunan ihtarname ile borcun 3 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnameye rağmen ödeme yapmayan şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasıyla takibe geldiği, davalının takibe itirazda bulunduğu belirtilerek; davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekilince süre uzatım talep edilmesine ve takdir edilen ek süreye rağmen davalı yanca davaya cevap verilmememiştir.

G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 67 maddesi uyarınca açılmış; “İtirazın İptali” davası niteliğindedir.
Celp edilen davaya konu icra dosyası incelendiğinde: Davacı- alacaklı tarafından davalı- borçlu aleyhine muhtelif tarihli faturalar dayanak gösterilerek 15.556,76 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından takibe itirazla icra takibinin durduğu görülmüştür.
Taraflar arasında akdedilen 04/02/2016 tarihli hizmet sözleşmesi incelendiğinde; VUK’ un 227 maddesi çerçevesinde davalı şirketin vergi beyannamelerinin imzalanması ve yine VUK 227 maddesi gereği imzalanan beyannamelerin ilgili vergi dairesine elektronik ortamda gönderilmesi ve karşılığında tahakkuk fişlerinin elektronik ortama alınması ile ilgili hizmet sözleşmesi yapıldığı anlaşılmıştır.
Dava dilekçesinde; davacının, davalıya vermiş olduğu mali müşavirlik hizmetlerine istinaden faturaların kesildiği, faturalara istinaden ödenmeyen bakiye alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığı iddia olunmakla, alacağın varlığı ve miktarının tespiti noktasında bilirkişi marifetiyle defter incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi … tarafından tanzim edilen 16/08/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacı tarafından ibraz edilen deftelerin usulüne uygun olarak düzenlendiği ve takibe konu faturalar kapsamında davalının, davacıya 11.766,00 TL borcu olduğu görüşü bildirilmiştir.
Davalı taraf, borca itiraz dilekçesinde davacıya borçlu olmadığını savunmuşsa da bu kapsamda dosyaya herhangi bir delil sunmadığı gibi, TTK 83. maddesi uyarınca incelemenin yapılacağı gün ve saatte ticari kayıtlarını hazır etmesi yönünde HMK 220, 222 maddelerindeki meşruhatı içerir davetiye gönderilmesine rağmen defter ibrazında da bulunmamıştır.
Dosyamızda alınan bilirkişi raporunda ayrıntısına yer verildiği şekilde taraflar arasında mali müşavirlik hizmeti kapsamında sözleşme akdolunmakla ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı kayıtlarının usulüne uygun tutulması ve davalı yanca davacı kayıtlarının aksini ispat hakkı kapsamında defter ibrazında bulunulmaması sebebiyle davacı ticari defter ve kayıtlarının davacının lehine delil vasfına haiz olduğu kabul edilmiştir. İddia, savunma, toplanan tüm deliller ile bilirkişi raporunun kül halinde değerlendirilmesiyle sunulan mali müşavirlik hizmeti kapsamında davalının davacıya takip tarihi itibariyle 11.766,00 TL borçlu olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmede temerrüt tarihine ilişkin sözleşme maddesi düzenlenmemiş olması, davalının da takip tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne yönelik elverişli delil sunulmaması karşısında, başlatılan icra takibinden önce işlemiş faizin ve diğer ferilerin talep edilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır. Diğer yandan alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında hükmolunan alacağın %20’si nispetinde hesap ve takdir olunan icra inkar tazminatını da içerir şekilde aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı yanın İstanbul … İcra Müdürlüğünnü … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın 11.766,00 TL asıl alacak yönüyle İPTALİNE, takibin asıl alacağı yasal faiz uygulanmak suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Hükmedilen alacağın %20’si nispetinde hesaplanan 2.353,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 803,74 TL karar ve ilam harcından davalı tarafından peşin olarak yatırılan 187,89 TL’ nin mahsubu ile bakiye 615,85 TL harç parasının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 187,89 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı parası, 139,00 TL davetiye ve müzekkere posta masrafı, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 770,40 TL yargılama masrafından davanın kabul edilen miktarına göre hesaplanan 582,67 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, geri kalan masrafın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen miktarına göre hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarına göre hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
7-HMK 120 maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı yana İADESİNE,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …