Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1117 E. 2021/510 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/988 Esas
KARAR NO:2021/509

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:19/10/2018
KARAR TARİHİ:29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A :
Davacı Vekili’ nin 19.10.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle;11/11/2017 tarihinde müvekkili şirketin … İşletme Müdürlüğü hizmet sahasında bulunan … Mah. … Sk …/… adresinde davalı … A.Ş. tarafından yapılan çalışma sırasında müvekkili şirkete ait tesislere hasar verildiğini, müvekkili şirket personeli tarafından arızanın giderilmesi ve enerji verilmesine müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik gibi bedelleri kapsayan hasar bedeli olan 713,77 TL ‘nin hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalı/borçlu tarafından, tahakkuk ettirilen bedelin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 713,77 TL hasar bedeli, 31,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 744,92 TL lik bedelin tahsili için ….İcra Müdürlüğü’nün … E., sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığı ve borçluya örnek No: 7 ödeme emri gönderildiğini, davalı/borçlu … A.Ş.’nin ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra, borçlu vekili tarafından yapılan 16/05/2018 tarihli itiraz ile, borca, yetkiye, faize ve ferilerine itiraz edildiğini, davalı/borçlunun itirazının ilgili hasar bedeli ve tutanaklar kapsamında haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek, borçlunun itirazının iptaline ve hükmolunacak meblağın %20 ’sinden az olmamak üzere İcra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletimesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki ve husumet itirazlarının bulunduğunu, Müvekkili olduğu firmanın Davacı Şirkete ait tesislere zarar vermediğini, davacı tarafından da herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, hasarın muhatabının … İnş. Tie. ve Taahhüt Ltd. Şti., olduğunu, müvekkilinin hasarla ilgisi bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının işçilik ve malzeme bedellerini isteyemeyeceğini, ayrıca, davacının kusur durumunun da araştırılması gerektiğini, davacı tarafın somut delil sunamadığını, tek taraflı beyanların dosya kapsamında iddiaları ispatlayacak şekilde delil olmadığını, hasar verildiği iddia edilen tesislerin teknik şartnameye ve mevzuata uygun olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, faize itiraz ettiklerini, davacının icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu, huzurdaki davaya konu adreste … İnş. Tie. ve Taahhüt Ltd.Şti tarafından çalışma yapılmış olduğunu savunarak davanın işbu şirkete ihbarının yapılmasını ve davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E :
Dava; 11.11.2017 tarihinde meydana gelen hasara ilişkin olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, dava konusu icra dosyası celp edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Celp edilen …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyası incelendiğinde; davacı- alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 713,77 TL’lik hasar bedeli 31.15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 744,92 TL’nin tahsili amacıyla 07.05.2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 11.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 16.05.2018 tarihli itiraz dilekçesi ile icra dairesinin yetkisine, borca, faize ve tüm ferilerine itirazda bulunduğu, icra takibinin durduğu, bunun üzerine davacı tarafından 1 yıllık yasal süresi içerisinde işbu davanın açıldığı görülmüştür.
Alınan 08/06/2021 bilirkişi raporunda özetle; Davalı … AŞ ile dava dışı … İnş. Tic. Ve Taah. Ltd. Şti 22.07.2014 tarihli ” Erişim Şebekeleri Yapım Sözlşemesi”nin imzalandığını, sözleşme kapsamında “… … optik ve bakır kablolu erişim şebekesi yapım işleri ile proje ve ankastre yapımı…” gibi konularda dava dışı şirket tarafından işlerin yapılmasının kararlaştırılmış olduğunu, sözleşmenin 36.5 maddesine göre, yüklenici firmanın her türlü hasar ve kazalar ile maruz kalanların ve/veya hak sahiplerinin talep edebilecekleri her türlü tazminat hak ve alacak taleplerinin her türlü mali, hukuki ve cezai yükümlüğünün muhatabı ve sorumlusunun yüklenici firma olduğunun kararlaştırıldığı; Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan belge ve delillerin incelendiğini, hasara ilişkin somut bir belge ve delilin sunulmadığının anlaşıldığını; Hasar Onarım Tablosu Bilgilerine göre toplam hasar bedelinin 713,77 TL olduğunun anlaşıldığını, Bu bedellerin tarifelere ve yönetmeliğe uygun olarak hesaplandığının anlaşıldığını; Davalı tarafın ise, yapılan kazı çalışmalarında kusurlarının olmadığı, davacı tarafın mevzuata uygun döşeme yapmadığını, tek taraflı tutanak bilgilerine göre işlem yapılmış olduğu yönüde beyan ve savunmaları olduğunu; Davacı tarafın, dosyada söz konusu hasara ilişkin somut anlaşılır fotoğraf veya video görüntüleri, belgeler sunmadığını, karanlık-siyah ne olduğu anlaşılamayan küçük bir resimden başka olay yerine ait bir delilin olmadığını, sadece hasara ait bakım ve onarım bedel bilgilerini içeren tutanak olduğunu; Dosyada yer alan tüm bilgi, belgelerin değerlendirmesi sonucunda, davacı tarafın sorumluluğunda yer alan yer altı enerji kablosunun “… ENERJİ KABLOLARI MONTAJ USUL VE ESASLARI” kapsamında yer alan yönetmelikte belirtilen şartlara göre (80 cm’lik tranşe derinliğinde) tesis edilip-edilmediğini gösteren somut-objektif-anlaşılır bir fotoğraf/video (Derinlik-genişlik ölçümü (resimli)-kablo üzeri tuğla, ikaz şeridi vb.) olmaması sebebiyle, davalı/ihbar olunan tarafın verdiği ifade edilen hasara ilişkin ortaya çıkan bedelin muhatabı-sommlusu (Somut delil olmadığından) olamayacağını bildirmiştir.
Bilirkişi raporunun hukuki değerlendirmeler mahkememize ait olmak üzere karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunmalar, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporunun değerlendirilmesinde;
Uyuşmazlık, davalı tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında davacıya ait kablolara hasar verildiği iddiasına dayalı haksız eylem sonucu uğranılan zararın giderimi için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Öncelikli olarak, davalı … AŞ. ‘nin icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yaptığı itiraz değerlendirilmiştir; Zararın meydana geldiği yerin …/… olması, zarar görenin adresinin …/… olması nedenleriyle 6100 sayılı HMK’nın 16/1 maddesine göre zararın meydana geldiği yerde ve zarar görenin yerleşim yerinde de dava açılabileceğinden, …/… adresinin mahkememiz ve dava konusu takibin yapıldığı icra dairesinin yetki sahasında kaldığı anlaşıldığından mahkememizin ve icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
Davalı taraf husumet itirazında bulunmuş ise de; Davalı şirketin dava konusu hasara ilişkin işi yaptıran iş sahibi şirket olduğu, bu işi sözleşme ile başka bir şirkete yaptırmış ve bu işin yapımı için dava dışı şirket ile aralarında yapılan sözleşme kapsamında meydana gelecek hasarlardan dava dışı şirketin sorumlu olacağına dair düzenleme mevcut ise de, bu sözleşmenin hükümlerinin sözleşme taraflarını bağlayacağı, davalı şirketin sorumluluğunun olmadığına dair hükümlerinin dosyamız davacısı gibi 3. kişileri etkilemeyeceği ve 3. kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden, husumet itirazının da reddine karar verilmiştir.
Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olup, zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerine ödediği ücretler, araç giderleri genel idare giderleri olup, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderlerdir. Bunların zarar ile ilgisi bulunmamaktadır Özel olarak adam tutulup çalıştırıldığı kanıtlanmadıkça haksız fiil meydana gelmeseydi dahi yapılacak bu nitelikteki giderler zarar kapsamına dahil edilemez.
Öte yandan, tedarik sürekliliği kesinti bedeli gibi satılmayan enerji bedeli de zarar kapsamına dahil edilemeyecektir.
Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkilerinde Sorumluluğu Düzenleyen İlgili Türk Borçlar Kanunu Maddelerinin incelenmesinde;
TBK’nın 49. Maddesine göre; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür.
TBK’nın 50. Maddesine göre; Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
TBK’nın 66. Maddesine göre; Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği gidermekle yükümlüdür.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olayın değerlendirilmesinde;
Davada, ispat külfeti davacı taraftadır. Davacı taraf, zararını ve davalının kusurunu, kendinin ise kusurunun olmadığını ispat etmek zorundadır.
Davacı taraf, dosya kapsamına, hasarın giderilmesine ilişkin bir kısım deliller ile olay yerine ilişkin siyah ne olduğu anlaşılamayan bir fotoğraf sunmuş, ayrıca tanık deliline dayanmıştır.
Davacı taraf, bildirdiği tanıklarını verilen kesin süreli ihtarata rağmen mahkememizde hazır etmemiş ve bu kapsamda tanık deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmıştır.
Dosya kapsamına sunulan belgelerden zararın miktarının tespiti mümkün ise de davalının kusurunun ve davacı tarafın dava konusu hasar gören kabloların mevzuata uygun şekilde döşendiği hususlarının tespiti mümkün olmamıştır.
Bu nedenler ile, davacı tarafın davasınını ispatlayamadığı, somut olayın meydana gelmesinde davalıların bir kusurunun bulunmadığı, kusurun zarar gören kabloları mevzuata uygun döşemeyen, bu kapsamda denetimlerini yapmayan davacı tarafta olduğu anlaşılmakla meydana gelen zarardan davalının sorumluluğunun olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılarak davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL’ nin mahsubu ile bakiye kalan 23,40 TL’ nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafça sarf edilen masrafların davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafça yapılan masraf olmadığından bu hususta hüküm tesisine YEROLMADIĞINA,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 744,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımların karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/07/2021

Katip … Hakim ….
e-imzalıdır e-imzalıdır