Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1111 E. 2020/635 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1111 Esas
KARAR NO:2020/635

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:15/12/2017
KARAR TARİHİ:24/11/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirketin … Numaralı Nakliyat emtia Sigorta Poliçesi ile dava dışı… ve Tie. AŞ.’ne ait emtiaların …’dan …’ye nakliyesi işinin davalı tarafından üstlenildiği, taşıma için davalı şirkete ait … plakalı aracın kullanıldığa hasarsız olarak teslim edilen ürünlerin taşıma sürecinde hasarlandığı, bu hususun ekspertiz raporu ve hasar tutanağından açıkça belli olduğu, hasarın tespiti üzerine sigortalı tarafından sigortalı firmaca davalıya hasar ihbarında bulunulduğu, inceleme sonucu zarann 17.780,21 TL toplam zarar tespit edilmiş olduğu, müvekkil şirket tarafından sigortalısına ödendiği, bu sebeple ilgili kanunlarca sigortalısının haklarını devraldığı, rücu hakkı olduğu, bu kapsamda davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiği, davalının takibe itiraz etmesi üzerine işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğu belirtilerek; davalının mezkur icra dosyasına vaki itirazının iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle:Dava konusu olayın uluslararası taşıma olduğu, dolayısıyla CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiği, davacı yanın taraf sıfatı ispatı için ödeme belgesi, temlikname, mal faturası vb. detaylarını sunması gerektiği, bu hususların dosyaya sunulduğu varsayımında dahi kendilerine ulaşmadıklarını, sigorta şirketinin hasarı doğru kişiye ödediğinin ispatlaması gerektiği, Göndericisi … /… olan ve alıcısı …. vc Tic. A.Ş. … olan 16 palet kontra plak kaplama levhasının müvekkil şirkete ait … plakalı araç ile …hattında taşınmak üzere yüklendiği, nakliye aracının 28.12.2016 tarihinde … isimli gemiye … gemisine yüklendiği, 02.01.2017 tarihinde … limanına vardığı, kötü hava şartları sebebiyle araç içerisindeki emtianın hasarlandığının bildirildiği, tanzim edilen eksper raporunda deniz nakliyesi sırasında emtiaların kaydığı, dorse bırandasmı parçaladığı, dorse içindeki yükün bir kısmının hasar1andığı, deniz taşıması süresince …’de hava taşımasının çok ağır olduğu, yükün istifleme ve sabitlenmesinde eksiklikler söz konusu olduğu, hasarın nedeninin bunların eksikliğinden kaynaklandığı, dolayısıyla nakliyesicinin herhangi bir kusuru olmadığı, davalı firmanın aracının taşıdığı yüklerin sabitleme ve istiflerinin hava koşulları doğrultusunda gerçekleştirilmesi gerektiği, iki palet halinde üstüste yüklenen büyük ebatlı kontraplak levhalardan üstteki paletin kaynası ya da devrilmesi ile hasar oluştuğu, istif hususunda dorsenin kapak kısmında boş alan bırakıldığı, önde de kısmi boşluk olduğu, levhaların boşta kalarak ağırlık sebebiyle sarktığı, ambalaj hatası söz konusu olduğu, yükün palet üzerine oturtulmaması gerektiği, yükün ağırlığı sebebiyle kaymaması gerektiği, dolayısıyla kaymaya sebebiyet verecek boşlukların yanı sıra sabitlemenin yapılmadığının belirtildiği, davacı yanın ekspertiz raporunda da özetle deniz ve karayolu sevkıyat koşullarının sarsıntılar salınımlar esnasında paletlerin araç içinde boşluklara devrilerek meydana geldiğinin belirtildiği, müvekkil şirketin sorumlu tutulamayacağı savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 67 maddesi uyarınca açılmış; “İtirazın İptali” davası niteliğindedir.
Taraf delilleri toplanmış, icra dosyası celp edilmiş, uzman bilirkişilere inceleme yaptırılmıştır.
Celp edilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde: Davacı- alacaklı sigorta şirketi tarafından, davalı- borçlu aleyhine 17.780,21 TL asıl alacak üzerinden rücuen tahsil talebiyle icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mübrez CMR senedi incelendiğinde, dava dışı kontrplak firmasının senet üzerinde alıcı olarak kayıtlı olduğu, davalı … Ltd. Şti’nin ise açıkça senedi hem düzenleyen hem de senedin 23 nolu hanesinde yer alan kaşe ve imzası ile sürecin taşıyıcısı olduğu, taşıma işinin … plakalı araç/çekici ile gerçekleştirildiğine dair senet üzerinde kayıt bulunduğu, ayrıca senedin 16 palet açıklamasıyla toplamda 22900 brüt ağırlıktaki kontra plak kaplama emtiasını kapsadığı, bu ürünlerin … (…) – … (…) arasındaki taşıma için düzenlendiği, ayrıca davacı taraf ile dava dışı …. ve Tie. A.Ş. arasında açıkça sigorta sözleşmesine dayanan poliçenin mevcut olduğu, dolayısıyla davacı yanın sigortacı, dava dışı kontrplak firmasının sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Alanında uzman bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda özetle: Dosyada tarafların beyanları incelendiğinde; hasarlanma hususuna ilişkin yükleme, bağlama, istifleme faaliyetlerinden taraflardan hanginin sorumlu olduğunun tespitinin önem arz ettiğini, bu noktada doğrudan bir atıf veya veri bulunmayan durumlarda değerlendirme yapabilmek için … tarafından düzenlenen ve tüm dünyada dış ticaret faaliyetlerinde bu gibi faaliyetlerden ve/ veya masraflarından kimlerin sorumlu olduğu kapsamlarına ışık tutan Incoterms 2010 terimleri kullanılmakta olup; mevcut dosyada da bu husus açısından dokümanlar üzerinde inceleme gerçekleştirildiğini, bu hususua ilişkin olarak; Incotermsler uygulamada kullanılmak ve uygulamaya düzen katacak, teamül niteliğindedir ve doğrudan uygulama şartı olmadığını, Incoterms terimleri alıcı ile satıcı arasındaki satış sözleşmesi kapsamında kararlaştırıldığını, bir başka ifade ile kararlaştırılan incoterms satış sözleşmesini bağlayacağını, ancak söz konusu terimlerin satış aşamasında kararlaştırılması sonrasında, taşıyıcıya bildirilmesi taşıma, yükleme, boşaltma, istifleme, bağlama vb. süreçlerin sorumluluk dağılımlarında taşıyıcının pay sahibi olup olmamasını şekillendireceğini, dosyada mübrez 06.01.2017 tarihli ve … Seri numaralı Gümrük beyannamesi kayıtları da taşıma senedindeki yük kayıtları, alıcı ve gönderici kayıtları ile örtüştüğünü, söz konusu gümrük beyannamesi üzerinde teslim şeklinin … … olduğuna ilişkin kayıt tespiti yapıldığını, aynı terimin, dava dışı… tarafından kesilen … numaralı 22.12.2016 tarihli fatura kapsamında da belirtildiğini, her ne kadar CMR Senedi üzerinde doğrudan bir … kaydı yer almasa da, açıkça senet üzerindeki 5 nolu hanede “…” kaydı yer aldığı, … satışa ilişkin bilgilendirildiğinin değerlendirildiği, taşıyıcı tarafın istifleme, bağlama süreçlerinden sorumlu olduğuna kanaat getirildiğini, ancak olayda bu süreçlerin doğrudan taşıyıcı tarafından yapıldığına dair bir bulguya rastlanmadığı, dava konusu emtiaların taşınma süreci … – … arasında gerçekleştirilmek üzere planlandığı, her ne kadar güzergahın bir kısmı denizyolu taşıması olsa da; uluslararası karayolu ile eşya taşımalarına ilişkin uygulama alanı bulan ve …’nin de tarafı olduğu CMR Konvansiyonu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, bu noktada CMR Md. 2/1 ” Eşya 14 üncü madde hükmünün uygulandığı haller istisna, yolculuğun bir kısmım deniz, demiryolu, nehir, kanal veya havayoluyla gerçekleştiren taşıtta, boşaltılmadan taşındığı takdirde, bu Konvansiyon, taşımanın tamamı hakkında uygulanır… ” ifadesi yer aldığını, bu notkada dava konusu olayda CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davalı tarafından sunulan … numaralı ve 03.01.2017 tarihinde … Limanında ekspertiz incelemesi yapılarak hazırlanan raporun 5 ve 6. sayfalarında hasar sebebi; hasarın …- … arasındaki denizyolu taşımasında vuku bulan kötü hava koşullan olduğu, aynca yükün araç içerisinde denizyolu taşımasında oluşabilecek hava koşullarına uygun şekilde istiflenmediği ve bağlanmadığı, dorse içerisindeki sabitlemenin düzgün yapılmadığı ve yükleme sonrası kaymaya müsait boşlukların oluştuğu, eksper görüşü başlığı altında ise yükün ölçülerinin 2,65 x 1,35 m, yüklerin üzerinde bulunduğu palet ölçülerinin ise 120 x 120 cm olduğu, dolayısıyla yüklerin 140 cm. lik kısımlarının paletten sarktığı ve kırıldığı, dolayısıyla ambalaj batası bulunduğu hususlarının belirtildiği, davacı tarafın sunduğu 10.03.2017 tarihli raporun 3. Sayfasında yer alan Hasarın Oluş Şekli ve Nedeni başlığı altında … taşıması sırasındaki bozuk hava koşulları sebebiyle yükün araç içinde devrildiği, gümrük yetkilileriyle birlikte gerekli tespitlerin yapıldığı, 3 paletin kayarak hasarlandığı, aynı sayfadaki eksper bulgulan başlığı altında 10.01.2017 tarihinde …’te adresi belirtilen depoya giderek inceleme yapıldığı, 3 palet muhteviyatı levhaların dağıldığı, kırıldığı ve parçalandığı, sonuç kısmında ise normal denizyolu-karayolu taşımalarındaki sarsıntılar, salınımlar esnasında paletlerin araç içinde boşluklara devrilerek, bağların dağılması sonucu kırılma, zedelenme şeklinde nakliyeci sorunluluğundayken oluştuğu belirtilerek 2640 adet ürün için 17,780,21 TL (Sigortaya dayalı 422,36 TL lik bedel düşülerek) hesaplandığını, hasarlanmanın taşıma sürecinin … arasındaki … taşıması aşamasında oluştuğu, dosyada söz konusu hasarlanmaya ilişkin 04.01.2017 tarihli tutanağın sunulduğu, … ile … sicil numaralı Gümrük Memurlarının imzalarının, buna ek oalrak Firma yetkilisi ve şoförün imzalarının yer aldığını, bu noktada 3 paletlik hasarlanmanın … taşıması sırasında gerçekleştiği yönündeki beyanlar ile hasarlanmanın kayıt altına alındığının tespit edildiği, dava konusu olayda temel hasarlanmanın iki sebebi olduğu değerlendirildiğini, her iki raporun da kesişim noktası olan istifleme – bağlama problemi olduğu hasarlanmanın sebeplerinden biri iken; bir diğeri ise davalı yanın sunduğu eksper raporunda da belirtilen ambalajlama şekli olduğunu, taşınan yüklerin kullanılan paletlerden daha uzun olması, hangi taşıma türüyle taşınırsa taşınsın en ufak bir sürtme, çarpma, sarsılmada yer ve/veya çevredeki diğer yük, platform, yüzey ile temasında hasarlanmasına sebebiyet vereceğini, ayrıca bu şekildeki sarkmış ve eğilmiş olan yükler, taşıma süresince gerçekleşecek titreşimler ile palet üzerinde daha dengesiz dağılıma sebep olabileceği ve hasarlanmaya eğilimin artacağı yönünde kanaat oluştuğunu, her ne kadar taşıyıcının yükleme-istifleme-bağlama süreçlerinden sorumlu olması gerektiğine dair tespitler yapılmış ise de; taşıyıcı olan davalı firmanın yüklemeyi kendilerinin yapmadığı ve güvenlik sebebiyle alınmadığından nezaret de edemediklerine dair iddiaların mevcut olduğunu ancak bu iddiaları sağlar ve doğrular nitelikte herhangi bir bulguya rastlanmasa da; taşıyıcının yükleme yapılırken yüke nezaret etme sorumluluğuna ilişkin nezaret yükümlülüğü olup olmadığı kapsamında değerlendirmede bulunmak gerektiğini, CMR Konvansiyonu kapsamında Md.8/1 uyarınca; “taşımacının eşyayı teslim aldığı sırada, a) Koli sayısını ve bunların üzerindeki işaret ve numaralar bakımından sevk mektubundaki beyanların doğruluğunu, b) Eşyanın ve bunların ambalajlarının görünür durumunu kontrol eder” ifadelerine yer verildiğini, buradaki eşyanın görünür durumunu 5 duyu organı ile yapılabilecek basit bir kontrol olarak nitelendirildiğini, burada taşıyıcının bir gözlemde bulunulması ile ancak bu kontrolü gerçekleştirebileceği, ayrıca eşyanın veya ambalajının dış görünümü haricindeki halleri araştırma yükümlülüğü olmadığı belirtildiğini, örneğin, taşımacıdan, eşyanın ambalajında kullanılan bağlantının sağlamlığı, iç ısısını CMR Konvansiyonu Md.8/(3) belirtildiği üzere özel bir talep, bildirim olmadığı sürece ölçümlemesi beklenemeyeceğini, Md.8/(l)’ de belirtilen gözlemlerin ne şekilde yapılabileceği hususunda herhangi bir detay mevcut olmadığını; kanaatçe; özellikle kendisine iletilen parça, koli sayısı, ambalajın dış görüntüsünün sağlamlığı gibi hususların değerlendirilebilmesi için taşıyıcının veya yardımcılarının (şoför vb.) yükleme sürecine iştirak etmesi, yükleme sürecini gözetmesi gerektiğini, CMR Md.9/(2) içeriğinde ise Md. 8 kapsamında gerçekleştirilen gözlemin sonucunda taşıyıcının ne yapması gerektiği hususu düzenlendiğini, bu noktada CMR Md.9/(2) uyarınca sevk mektubunda, taşımacının beyan ettiği özel bir çekincesi yok ise, aksi ispatlanmadıkça, taşımacı tarafından tesellüm edildiği zaman, eşyanın ve ambalajının dış görünüş itibariyle iyi durumda olduğu, sayılarının, işaretlerinin ve numaralarının sevk mektubunda yazılı beyanlara uyduğu varsayılır’ ifadelerine yer verildiği, bu noktada taşıyıcının, Md.8 uyarınca koyulan bir çekince yoksa taşıyıcının kendisine beyan edilen şekilde(ambalaj dış görüntüsü sağlam, sayıları tam vb.) teslim aldığı ve sevk mektubunda yazılı olduğu şekliyle teslim aldığı varsayıldığı, özetle, konvansiyon kapsamında belirtilenler doğrultusunda, taşıyıcının kesin olarak yükleme süresince refakat etmesi gerektiği yönünde kanaat oluşmakta, konvansiyonun taşıyıcının gözlemesini beklediği madde içeriği uyarınca, ancak yükleme süresince gözlem ve refakat ile mümkün olabileceğinin değerlendirildiğini, bu noktada yükleme-bağlama-istifleme gibi faaliyetlerinin sorumluluğunun gönderende olduğu varsayımında dahi; CMR Md.8 ve CMR Md.9 kapsamları birlikte yorumlandığında taşıma senedi üzerinde kayıt olmaması, yüklerin sorunsuz teslim alması anlamına geldiği gibi huzurdaki olayda senet üzerinde doğrudan bir kayıt tespit edilemediğini, ayrıca taşıyıcının yükleme-istifleme-bağlama süreçlerinden sorumlu olması gerektiği değerlendirilen dava konusu olayda, CMR Md.8 ve CMR Md.9 uyarınca gönderenin hatalı paletlemesi sebebiyle ambalajının hatalı olmasına ilişkin taşıma senedine şerh düşülmediği tespit edildiğini, davalı vekilince verilen cevap dilekçelerinde davalı şirket yetkilisinin güvenlik sebebiyle yükleme alanına alınmadığı belirtildiği, bu noktada yükleme ve sonrasındaki süreçlere aracı mühürlü şekilde teslim alana kadar yapılabildiği belirtildiği, güvenlik sebebiyle dahi olsa taşıyıcı tarafın yetkilisinin yükleme bölgesine alınmaması gibi bir prosedür olduğunun ispatı veya yetkilinin yükleme bölgesine iştirakinin engellendiği hususunun taşıma senedi üzerine işlenmesi gibi hususlar iddianın haklılığına ışık tutacak noktalar olup; söz konusu hususlara ilişkin herhangi bir bulguya rastlanmadığını, dolayısıyla taşıyıcının yükleme vb. süreçlerin sorumluluğunun gönderende olduğu varsayımında dahi yükleme operasyonuna nezaret borcunun CMR Md.8-9 uyarınca olduğu, aynca … satışın taşıma sözleşmesine yansıması sebebiyle istifleme, bağlama gibi süreçlerden sorumlu olması gerektiği değerlendirildiğini, dava konusu olayda hasarlanmanın 2 temel sebebi olduğu, bunlardan birinin istif-yükleme-bağlama diğerinin ise ambalajlamadan kaynaklandığı tespit edildiğini, yükleme istifleme bağlama hususlarının taşıyan sorumluluğunda değerlendirildiğini, ambalaj kusurunun da satış sözleşmesindeki teslim şekli uyarınca gönderen sorumluluğunda olduğunu, ambalajlama kusuru sebebiyle kadri marufunda %50 oranında göndericinin kusurlu olduğu; açıklanan sebepler ile yukleme-istifleme-bağlama sorumluluğunun kendilerinde olduğu, dava konusu hasarlanmanın iki temel sebebinden birinin yükleme- istifleme- bağlama olduğu, bu hususların eksper raporları ile de sabit olduğu, ambalajlama hatasına ilişkin herhangi bir tespitte bulunulmaması ve/veya tespitlerin taşıma senedine şerh düşülmemesi sebebiyle taşıyıcı davalı firmanın hasarlanmadan, kadri marufunda %50 oranında kusurlu olduğunun değerlendirildiği, söz konusu oranlamaların kadri marufunda yapıldığı, CMR Konvansiyonu Md 17/1 uyarınca taşıyıcının teslim aldığı yükü teslim edinceye kadar ki süreçten açıkça sorumlu olacağı belirtildiği, kusura ilişkin değerlendirmeler doğrultusunda, taşıyıcının aynı maddenin devam niteliğindeki sorumluluktan kurtulma hallerinden yararlanamayacağı değerlendirildiği, dava konusu hasarlanmada CMR Md.23/1 ve Md.23/3 kapsamında belirtildiği üzere tazminat değerlendirmesi yapılması gerekeceğini, bu noktada taşıyıcının sınırlı sorumluluk imkanında yararlanabileceğini, CMR Md,23/3′ te açıkça “…tazminat, eksik ağırlığın kilogramı başına 8.33 hesap birimini aşamayacaktır.” belirtildiği, bu noktada dava konusu olayda taşman 16 kap emtianın toplam brüt ağırlığı 22900 kg olarak tespit edilmiş, bu hususun taşıma senedinde de olduğu açıkça belirtildiği göz önüne alındığında, bu değerin mal satış faturası üzerinde de aynen belirtildiği, fatura üzerinde ayrıca bir birim ağırlık bcliritlmediği göz önünde bulundurulduğunda; olay tarihindeki kur baz alınarak; 22,900 / 16 adet = 1.431,25 kg, (1 adet palet ağırlığı) 1.431,25 kg, x 3 = 4.293,75 kg. (hasarlı 3 adet palet ağırlığı) 4.293,75 kg. x 8,33 SDR= 35.767 SDR (Sorumluluk Üst Limiti) 35.767 SDR x 4.7919 TL = 171.391,88 TL (Sorumluluk Üst Limiti TL Karşılığı) hesaplandığı, ancak mevcut olayda müterafık kusur dağılımı yapılması sebebiyle taşıyıcının sorumluluğu dava dilekçesinde ve davacı yanın raporunda kaleme alınarak hesaplanan toplam 17.780,21 TL’lik tutann %50’lik kısmı olan (17.780,21 TL x 0,5 ) 8.890,10 TL’lik tutardan sorumlu olacağı, söz konusu tutar sorumluluk sınırının çok altında olduğundan taşıyıcının ödeyeceği tazminat tutarı olarak hesaplandığını, dosya içeriğinde yer alan veriler incelendiğinde, davacı … firması ile dava dışı sigortalısı … San. ve Tic. A.Ş. firması arasında … Numaralı poliçelerin dosya kapsamına sunulduğu, söz konusu Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi’nin dava konusu olayda taşınan … plakalı çekici ve araç ile taşman 16 paletlik … – … arası taşıma kapsamında olduğu; taşıyan araç, yük ve güzergah bilgilerinin dosya içeriği ile uyuştuğu, sigorta bedelinin 42.235,81 TL olduğu, Teminat kapsamının … (A) klozu olarak belirlendiği, bu kapsam içeriği incelendiğinde dosya konusu olayda meydana gelen hasarlanmanın sigorta dışı kalmasını gerektirecek bir hususa rastlanmadığının tespit edildiğini, ayrıca 21.03.2017 tarihli ve … Numaralı … A.Ş. tarafından düzenlenmiş dekont incelendiğinde Lehdar olarak kayıtlı … A.Ş. firmasının çalıştığı … Bankası’na … No’lu dosya tazminat ödemesi açıklaması yer alan ve 21.03.2017 valör tarihli olduğu, dekont üzerinde açıkça davacı tarafın isminin yer aldığı ve toplam 17.780,21 TL’lik tutarın lehdar hesabına gönderildiğinin tespit edildiğini, bu ödemenin 19.01.2017 tarihli, dava dışı … A.Ş. tarafından kaşe ve imza ile onaylanarak davacı … A.Ş. Genel Müdürlüğüne yazılan dilekçe ile tazminat talebi üzerine yapıldığını, bu hususlar kapsamında davacı yanın dava dışı sigortalısı firmanın haklarına halefiyet yetkisi kazanmak için tüm girişimlerde bulunduğu, bu noktada da rücu hakkının olduğunun değerlendirildiği, CMR Md.27 uyarınca ‘”Hak sahibi ödenecek tazminat için faiz isteyebilir. Yılda %5 üzerinden hesap edilecek bu faiz, ödeme isteğinin yazılı olarak, taşımacıya gönderildiği tarihten başlar, böyle bir istekte bulunulmamış ise, tahakkuk dava açıldığı tarihten itibaren yapılır, ” maddesi açıkça uygulanabilecek faizin yıllık %5 olarak belirlendiğini, netice olarak; Davacı firmanın dava dışı sigortalısı ile aralarında … (A) All Risk kapsamında sigorta poliçesi bulunduğu, dava konusu taşımanın bu poliçe kapsamında olduğu, ayrıca 21.03.2017 tarihli ve … Numaralı … A.Ş. tarafından düzenlenmiş dekont ile hasarlanmaya ilişkin ödeme yapan davacının halefıyet hakkının olduğunun değerlendirildiği, her ne kadar bir kısmı Denizyolu ile gerçekleştirilmiş olsa da, dava konusu taşıma sürecinin karma taşımalardan Kombine Taşımacılık Örneği olduğu, CMR Md.2 kapsamında uygulama alanı bulacağı, dava konusu olayda hasarlanmanın temel İki sebepten kaynaklandığının değerlendirildiği, bunların yüklemede bırakılan, boşluklar ile istif ve bağlama hatası ve ambalaj hatası olduğu, taşıyıcı davalının ürünleri teslim aldığı andan itibaren CMR Md.17/1 uyarınca sorumlu olduğu, CMR kapsamında yükleme-istiflemc- bağlama vb. hususların doğrudan taraflardan hangisine ait olduğunu işaret eden açık hüküm olmadığı, bu hususların sorumluluğunun her ticari ilişki ve lojistik süreçte farklılık gösterebileceği, bu kapsamda belirtilen faaliyetlerden sorumluluğun çoğunlukla Incoterms terimleri uyarınca belirlenebildiği, satış sözleşmesinin … yapıldığının anlaşıldığı, bu sözleşmenin … yapıldığına dair CMR Senedi üzerinde satış faturasına açık atıf yer aldığı, dolayısıyla satışın … olduğunun taşıyıcıya bildirildiğinin değerlendirildiği, dolayısıyla yükleme-istifleme-bağlama vb. faaliyetlerden taşıyıcının sorumlu olduğunun değerlendirildiği, davalı taşıyıcının, yüklemeyi gönderenin yaptığı ve güvenlik sebebiyle nezaret hakkının engellendiği hususuna yönelik dosya içeriğinde herhangi yazılı bir kayıt, taşıma senedi üzerine şerh vb. bulguya rastlanmadığı, dolayısıyla bu hususun ispata muhtaç kaldığı, davalı taşıyıcının yükleme-istifleme-bağlama vb. süreçlerden sorumlu olduğu değerlendirildiğinde, CMR Md. 8-9 kapsamında belirtildiği üzere ambalajın kötü yapıldığına dair herhangi bir uyarının veya şerhin düşülmediği, dava dışı gönderen firmanın ürünlerdeki ambalaj olumsuzluğundan dolayı kadri marufunda %50; taşıyıcının ise yükleme-istifleme-bağlama operasyonundan sorumlu olduğunun değerlendirildiği, dolayısıyla taşıyıcının hasarlanmadan kusurunun kadri marufunda %50 olarak değerlendirildiği, taşıyıcının CMR hükümleri kapsamında Md.23/3 uyarınca sınırlı sorumluluk tutarından yararlanabileceği, örnek olarak hasarlanma tespit tutanağı tarihindeki SDR Kur bedeli üzerinden sınırlı sorumluluk üst limitinin 171.391,88TL olarak hesaplandığı, dava konusu toplam zararın ise 17.780,21 TL olduğu, taşıyıcının kusur oranı kapsamında bu tutarın %50 olan 8.890,10 TL lik tutardan sorumlu olacağı, 8.890,10 TL tutarın sınırlı sorumluluk tutarının çok altında kaldığı, söz konusu hesaplamanın CMR Md.23/7 uyarınca sayın mahkemenizin karar tarihindeki SDR kur değeri ile tekrar hesaplanarak, kusur oranlan da göz önünde bulundurularak tekrar hesaplanması ve sınırlı sorumluluk üst sınırı ile kıyaslama yapılması gerektiği, faiz konusunda CMR Md.27 kapsamında %5’lik oranın belirtildiği görüşü bildirilmiştir.
Akabinde, tarafların itirazı üzerine aldırılan bilirkişi ek raporunda; Tarafların itirazlarının tek tek değerlendirildiğini, davacı tarafın faiz konusunda yaptığı ve itiraz devamında sunduğu emsal yargıtay kararlarının değerlendirilmesinde, faiz uygulamasının TL talep tutarı sebebiyle avans faizi olması gerektiğini, bu husus dışında kök raporlarındaki görüşlerinde bir değişiklik olmadığını, takdiri mahkemeye ait olmak üzere bildirmişlerdir.
Bilirkişi rapor ve ek raporunun birlikte değerlendirilmesinde, denetime elverişli ve karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi rapor ve ek raporuna göre yapılan değerlendirmede;
Davacı şirketin … Numaralı Nakliyat emtia Sigorta Poliçesi ile sigortaladığı dava dışı… ve Tie. AŞ.’ne ait emtiaların …’dan …’ye nakliyesi işinin davalı tarafından üstlenildiği, taşıma için davalı şirkete ait … plakalı aracın kullanıldığı, taşınan emtiaların taşıma sürecinde hasarlandığı, hasarın tespiti üzerine dava dışı sigortalı tarafından davacı sigortacıya hasar ihbarında bulunulduğu, inceleme sonucu 17.780,21 TL toplam zarar tespit edilmiş olduğu, davacı şirket tarafından sigortalısına bu bedelin ödendiği, ödediği bedeli sigortalısının halefi olarak taşıyıcı davalı firmadan tahsili için bu kapsamda davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçtiği, davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve bir yıllık yasal sürede iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı firmanın dava dışı sigortalısı ile aralarında … (A) All Risk kapsamında sigorta poliçesi bulunduğu, dava konusu taşımanın bu poliçe kapsamında olduğu, ayrıca 21.03.2017 tarihli ve … Numaralı … A.Ş. tarafından düzenlenmiş dekont ile hasarlanmaya ilişkin ödeme yapan davacının halefıyet hakkının bulunduğu, her ne kadar bir kısmı Denizyolu ile gerçekleştirilmiş olsa da, dava konusu taşıma sürecinin karma taşımalardan Kombine Taşımacılık olduğu, CMR Md.2 kapsamında uygulama alanı bulacağı, dava konusu olayda hasarlanmanın temel iki sebepten kaynaklandığı, bunların yüklemede bırakılan, boşluklar ile istif ve bağlama hatası ve ambalaj hatası olduğu, taşıyıcı davalının ürünleri teslim aldığı andan itibaren CMR Md.17/1 uyarınca sorumlu olduğu, CMR kapsamında yükleme-istiflemc- bağlama vb. hususların doğrudan taraflardan hangisine ait olduğunu işaret eden açık hüküm olmadığı, bu hususlardaki sorumluluğunun her ticari ilişki ve lojistik süreçte farklılık gösterebileceği, bu kapsamda belirtilen faaliyetlerden sorumluluğun çoğunlukla Incoterms terimleri uyarınca belirlenebildiği, satış sözleşmesinin … yapıldığının anlaşıldığı, bu sözleşmenin … yapıldığına dair CMR Senedi üzerinde satış faturasına açık atıf yer aldığı, dolayısıyla satışın … olduğunun taşıyıcıya bildirildiğinin değerlendirildiği, dolayısıyla yükleme-istifleme-bağlama vb. faaliyetlerden taşıyıcının sorumlu olduğu, davalı taşıyıcının, yüklemeyi gönderenin yaptığı ve güvenlik sebebiyle nezaret hakkının engellendiği hususuna yönelik dosya içeriğinde herhangi yazılı bir kayıt, taşıma senedi üzerine şerh vb. bulguya rastlanmadığı, dolayısıyla bu hususun ispatlanamadığı, davalı taşıyıcının yükleme-istifleme-bağlama vb. süreçlerden sorumlu olduğu değerlendirildiğinde, CMR Md. 8-9 kapsamında belirtildiği üzere ambalajın kötü yapıldığına dair herhangi bir uyarının veya şerhin düşülmediği, dava dışı gönderen firmanın ürünlerdeki ambalaj olumsuzluğundan dolayı %50, taşıyıcının ise yükleme-istifleme-bağlama operasyonundan sorumlu olduğunun değerlendirildiğinden dolayısıyla taşıyıcının hasarlanmadan kusurunun %50 olduğu, taşıyıcının CMR hükümleri kapsamında Md.23/3 uyarınca sınırlı sorumluluk tutarından yararlanabileceği, hasarlanma tespit tutanağı tarihindeki SDR Kur bedeli üzerinden sınırlı sorumluluk üst limitinin 171.391,88TL olarak hesaplandığı, karar tarihinde Merkez Bankası SDR kurun TL karşılığının 11,2910 olduğu, bu miktarın bilirkişilerce olaya ilişkin 35.767 SDR ile çarpıldığında karar tarihi itibarı ile sorumluluk üst limitinin
403.845,20 TL olduğu, hesaplanan dava konusu toplam zararın ise 17.780,21 TL olduğu, taşıyıcının kusur oranı kapsamında bu tutarın %50 olan 8.890,10 TL lik tutardan sorumlu olacağı, 8.890,10 TL tutarın sınırlı sorumluluk tutarının çok altında kaldığı anlaşılmıştır.
Davacı yanın icra takibinde 17.780,21 TL talepte bulunduğu, yukarıdaki açıklama ve tespitler ışığında davalı yanın bu bedelin 8.890,10 TL’ sinden sorumlu olduğu, bu bedele taleple bağlı kalınarak takip tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği sonuç ve kanaatine ulaşılmış, Davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının 8.890,10 TL asıl alacak yönünden iptali ile, takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya dair istemin ise reddine karar verilmiştir.
Dava ve takip konusu alacağın taşıma kaynaklı halefiyet gereği rücu alacak olması, kusur oranının ve alacak miktarının bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkması nedeniyle, alacağın likit olarak değerlendirilemeyeceği göz önüne alınarak davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının 8.890,10 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile, takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
2-Fazlaya dair istemin REDDİNE,
3-İcra İnkar Tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 607,28 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 303,65 TL’ nin mahsubu ile bakiye 303,63 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşinen karşılanan 303,65 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,40
TL başvurma harcı parası, 198,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.829,40 TL’ den davanın kabul edilen miktarına göre hesap edilen 914,70 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan masrafın sarf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-HMK 120 maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen iadesine,
Dair, karar taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/11/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza