Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1085 E. 2019/170 K. 04.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1085
KARAR NO : 2019/170
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/12/2017
KARAR TARİHİ: 04/03/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
AÇILAN DAVA VE İDDİA:
Davacı vekilinin 07/12/2017 tarihli dava dilekçesi özetle; Davacının davalı/borçludan olan alacağının tahsili için 03.05.2017 tarihinde Büyükçekmece … İcra Dairesi’nde … esas sayılı dosya ile takibe başlandığını, borçlu tarafından yapılan yetki itirazı sebebiyle 09/05/2017 tarihinde tekrardan yetkili icra dairesi olan İstanbul …. İcra dairesi’nde … Esas sayılı dosya ile takibe devam edildiğini, ödeme emri davalıya 12.05.2017 tarihinde tebliğ edildiğini ve davalı süresinde icra takibine haksız ve yersiz olarak itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, davacı firma iş güvenliği hizmeti vermekte olup davalı firma ile 02.02.2015 yılında hizmet sözleşmesi imzalanarak davalının işyerlerinde davalıya iş sağlığı güvenliği ve iş yeri hekimliği hizmeti vereceğini, verilmiş olan hizmet kayıtları OSGB kayıtlarında mevcut olduğunu,davacı firma imzalamış olduğu sözleşme yeterli olmayıp sözleşme imzalandıktan sonra karşı firma sistem üzerinden de davacı firmanın çalışmaya başlamasına onay verilmesi gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmede verilecek hizmet bedelleri açıkça belirtildiğini, kesilen faturalarda belirtilen rakamlar ödenmemiş olup, davalı kesilen faturalara kısmi ödeme yaptığını, davalı açılan icra takibine borcumuz yoktur diye itirazda bulunduğunu, duran icra takibine devam edebilmek için iş bu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile talebin kabulü ile, davalının şimdilik haksız ve yersiz olarak 2484-TL asıl alacak ve 222-TL geçmiş dönem faizine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekilinin 29/12/2017 tarihli cevap dilekçesi özetle; Davacı taraf sözleşmeye dayalı bir takım fatura alacakları olduğu iddiası ile icra takibi başlattığını ve akabinde icra takibinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olması sebebi ile yapmış oldukları itirazın iptalini talep ettiklerini, icra takibinde olduğu gibi itirazın iptali davası da hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetle açılmış olup reddi gerektiğini, davacının da belirttiği üzere taraflar arasında 02.02.2015 tarihinde iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı – iş yeri hekimliği danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, sözleşme tarafların yükümlülükleri ve davalının ödemesi gereken ücret açıkça düzenlendiğini, sözleşmenin 5. Maddesinde her ay İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri için 200tl + %18 kdv, iş yeri hekimi hizmetleri için ise 200tl + %8kdv ödeme yapılacağı kararlaştırıldığını ve taraflarca imza altına alındığını, davalı şirketin sözleşmede belirtilen hizmet bedellerini eksiksiz olarak ödediğini, sözleşmenin bir yılı doldurmasının ardından yine sözleşmede tefe tüfe oranına göre zam yapılacağı düzenlenmiş olmasına rağmen davacı tarafından hiçbir açıklama yapılmadan yüzde 50 oranında zamlı fatura gönderilmeye başlandığını, davacının hukuka ve sözleşmeye aykırı olarak düzenlediği zamlı faturalara karşı davalı şirket iade faturası düzenlendiğini lakin davacı bu faturaları yine gerekçesiz olarak almaktan kaçındığını, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi, davacının kesmiş olduğu faturalar, sözleşme uyarınca yapılan ödemeler ve davacıya gönderilen iade faturası ile şirket defterleri incelendiğinde davalının herhangi bir borcu olmadığı ve sözleşmede kararlaştırılan tüm meblağların ödendiği açıkça görüleceğini, bu nedenle haksız ve hukuka aykırı talepler içeren davanın reddine, davacının kötü niyetli olması nedeni ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı/borçlu vekili tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü… sayılı takip dosyasına yapılan itiraz dilekçesinde özetle; İcra Müdürlüğünün esas sayısı belirtilen dosyası ile davalışirket aleyhine haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak başlatılan icra takibine, borca ve ferilerin tamamına açıkça itiraz ettiklerini, ilgili ödeme emri tarafa 12/05/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde borca itiraz ettiklerini, davalının alacaklı olduğunu iddia eden şirkete hiçbir borcu bulunmadığını, bu konuya ilişkin her türlü itiraz defi, savunma ve delil sunma hakları ile kötüniyet tazminatına yönelik talepler saklı kalma kaydıyla, takip konusu borcun tamamına, faize ve tüm diğer fer’ilerine karşı açıkça itiraz ettiklerini, yapılan işbu itirazın kabulü ile her türlü hukuki dayanaktan yoksun haksız ve kötüniyetli icra takibinin durdurulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE YAPILAN NİTELENDİRME VE VARILAN SONUÇ:
Davada talep; taraflar arasındaki iş sağlığı güvenliği ve işyeri hekimliği hizmetine ilişkin sözleşme kapsamında doğan alacakların tahsili amacıyla başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 02/02/2015 tarihinde İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanlığı – İşyeri Hekimliği Danışmanlık Sözleşmesi akdedilmiş, bu sözleşme kapsamında davacı alacaklı tarafından sunulan hizmetlere ilişkin faturalar düzenlenmiştir. Davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine öncelikle 03/05/2017 tarihinde Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takip dosyası ile davalının icra dairesinin yetkisine itirazı üzerine İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan Genel Haciz yolu ile ilamsız takipte; 2.484,34-TL asıl alacak ve 222,37-TL takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 2.706,71-TL alacağın, asıl alacağa değişken oranlarda işleyecek yıllık %9 yasal faiz ile birlikte tahsili talep olunmuş, ödeme emri davalıya 12/05/2017 tarihinde tebliğ olunmuş, davalının süresinde yaptığı 12/05/2017 tarihli borca itiraz üzerine takip durmuş ve buna göre itirazın iptali istemli dava da hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Tarafların Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır. Ön inceleme duruşmalı yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır. Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, alınan 22/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Dava dosyasında bulunan belgeler ile tarafça yapılan değerlendirmeler sonucunda davacı ile davalı arasında ihtilaf konusunun cari hesap alacağı olan 2.484,34-TL alacağının olduğu iddiasına karşılık, İSG uzmanı ve işyeri hekimlerinin çalıştırılma süresine ilişkin ilgili mevzuatta bir süre artışı olmayıp sözleşmede belirlenen süre aşılması ve zorunluluğunda doğmadığı, davalı şirketin 11/04/2016 tarih ve … numaralı iade fatura tutarı olan 2.484,00-TL davacı şirkete iade faturanın kestiği ve yasal defterlere işlendiği tespit edildiğinden, dava dosyasında davacı şirketin davalı şirketten gelen 11/04/2016 tarih ve 41273 nolu fatura ile 2.484,00-TL(KDV dahil) iş yeri hekimliği bedeli ve iş güvenliği hizmet bedeli fiyat farkı(iade faturası) faturasına ilişkin itirazına dair bir belge tespit edilemediğinden, bu sebeplerle dosyadaki mevcut belgelere göre davacının davalıdan alacağının olmadığı, davacının icra inkar tazminatı talebinin mahkenmenin takdirinde olduğu” bildirilerek rapor sunulmuştur.
Tüm yargılama aşamasında toplanan deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile dosyamızda alınan bilirkişi raporunun kül halinde değerlendirilmesi sonucu; taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı konusunda ihtilaf bulunmamakla, uyuşmazlık iş sağlığı ve güvenliği uzmanı ile işyeri hekiminin çalışma sürelerinin yasal düzenlemelerle değiştirildiği ve bu kapsamda fazla hizmet verildiği iddiasıyla davacı yanca düzenlenen faturalar kapsamında takip talepnamesine konu ödenmeyen 2.484,00-TLye yönelik alacak hakkının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır. Davacı yanca her ne kadar keşide edilen faturalardan bedeli ödenmeyen bakiye kısmı talep edilmişse de, talep miktarıyla uyumlu şekilde davalı yan 11/04/2016 tarih … numaralı 2.484,00-TL bedelli iade faturası düzenlenip… Kargonun 25/05/2016 tarih ve … sıra numaralı tahsilat makbuzu ve teslim fişi ile davacı şirkete teslim edildiği tespit olunmuştur. Davacı yan bahse konu iade faturasını almasına rağmen TTK 21/2 maddesi kapsamında yasal sürede itirazda bulunmadığı gibi dosyada alınan bilirkişi raporunda iş sağlığı ve güvenliği uzmanı ile işyeri hekimlerinin çalışma sürelerine ilişkin ilgili mevzuatta bir süre artışı olmadığı, sözleşmede belirlenen süre aşılması ve bu yönde bir zorunluluğun bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu kapsamda yerinde görülmeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı yan cevap dilekçesinde her ne kadar tazminat talebinde bulunmuşsa da davacının takip yapmakta kötüniyetli olduğuna yönelik herhangi bir delil sunmaması, Mahkememizce taraflar arasında ticari ilişki bulunması sebebiyle kötüniyete ilişkin kanaat oluşmaması sebebiyle davalının tazminat talebinin de reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
2-Davalının tazminat talebinin İİK. 67. Maddesi şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 31,40-TL’den mahsubu ile eksik kalan 13,00-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan 4,60-TL vekalet harcı giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.706,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı yana VERİLMESİNE,
7-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, malvarlığına ilişkin davalarda 6763 sayılı kanununun 41. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK md. 341/2. maddesi gereğince dava miktarı veya değeri 4.400 TL’lik kesinlik sınırında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza