Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1074 E. 2021/405 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1074 Esas
KARAR NO:2021/405 Karar

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :05/12/2017
KARAR TARİHİ:31/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01.07.2017 günü, …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkiline çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkilinin malul-sakat kaldığı, Trafik tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, müvekkilinin … Lisesinde teknisyen olarak çalıştığını ve en az gelirinin asgari ücretin 4 katı olduğunu, … plakalı aracın ZMMS ‘nin davalı tarafından yapıldığını, kaza tarihi itibariyle sakatlanma ve ölüm tazminatının kişi başına 330.000.00-TL olduğu, izah edilen nedenler ve re’sen gözetilecek hususlar itibariyle, HMK. 107/1-2 maddesine göre -belirsiz alacak davası- dava açarken net tazminat miktarı bilinmediğinden, ilerde eksik harcı tamamlayarak dava değerini artırma ve diğer fazlava ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200.00-TL geçici ve 3.000,00-TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 3.200.00-T1. malullük-sakatlık (geçici-daimi iş göremezlik) tazminatının (maddi tazminatın) davalıdan tahsili ile kendilerine verilmesine, davalıya başvuru tarihini takip eden 8 iş günü sonrası temerrüt tarihi olduğundan, bu tarihten itibaren ticari temerrüt faizine-avans faize hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın 01/07/2017 tarihinde meydana gelen ve … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında malûl kaldığı iddiasıyla ve maddi tazminat talebi iş bu davayı açtığını, kazaya karışan aracın, müvekkil şirket nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğu, davacının sakatlanması nedeni ile SGK’dan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespiti ile ödeme mevcut ise hesaplanacak tazminattan tenzilinin gerektiğini, davacının maluliyetinin tespitinin ATK tarafından yapılması gerektiğini, davalı … şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, müvekkil şirket temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediği, izah edilen sebepler dolayısıyla; müvekkil şirket hakkında açılan davasının reddine, aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkil şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçeleri, … CBS’nin …Soruşturma sayılı dosyası mündericatı, cevabi yazı içerikleri, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat (sürekli ve geçici iş göremezlik) istemine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yapılarak raporlar alınmıştır.
Davacı yanın toplanan tüm tıbbi belgeleri ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan aldırılan, 01/02/2019 tarih ve … nolu raporunda özetle; “… Davacı …’in 01.07.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri hakkıdaki yönetmelik dikkate alındığında, Gr1 XII (33 Ca….24) A%24) E cetveline göre %26.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği, psödoartrozun belli bir tedavi protokolünden sonra iyileşebilir bir durum olduğu tıbben bilindiğinden kişinin psödoartrozunda iyileşme sağlanırsa dosyanın yeniden değerlendirebileceği oy birliği ile mütalaa olunur…” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacıların, kusur durumları ile ATK raporunda tespit olunan maluliyet durumuna göre talep edebileceği tazminat olup olmadığı ve miktarının saptanması açısından, kusur uzmanı … ve hesap uzmanı … marifetiyle dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi heyeti tarafından 17/10/2019 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, raporun incelenmesinde özetle; “… plakalı motosikletin sürücüsü …* un; meydana gelen trafik kazasında % 100 (YÜZDE YÜZ) ORANIMDA KUSURLU olduğu, yayalar … ve …’in; meydana gelen trafik kazasında KUSURLARININ OLMADIĞI, 28.01.2019 tarih 1016 Karar Numaralı T.C. Adalet Bakanlığı, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda: 20.11.1971 doğumlu …’in 01.07.2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması, 11.10.2018 taıih ve 27021 savılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası 1 kabul olunarak, E cetveline göre; % 26.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin de olay/kaza tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceğinin oy birliği ile mütalaa edildiği, Davacı … …’ in 01.07.2017 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu 12 ay/360 gün süreli iyileşme dönemi-Geçici İş Göremezlik zararının, kazada kusurunun bulunmadığının kabulü ile 44.603,56 TL olduğu, sürekli iş göremezlik- efor kaybının ise % 26,0 maluliyet oranı sonrası 235.032,22 TL olacağı, davacının toplam maddi zararının ise 279.635,78 TL olduğu, poliçe limitleri dahilinde bulunduğu, dava öncesi davalı … şirketinden tazminat talep edildiği ancak herhangi bir ödeme yapılmadığı iddiasında bulunan davacının yazılı başvuru ve tebliği ile ilgili dava dosyasına belge sunmadığının tespit edildiği, 05.12.2017 dava tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulünün ve davacının yasal faizi ile birlikte tazminat talep edilebileceğinin takdir ve hukuki münakaşasının Sayın Mahkemeye ait olduğu, İş kazası olmaması nedeniyle SGK tarafından davacıva rücuya tabi Peşin Sermaye Değer hesaplamalı bir ödemenin olamayacağı, ancak, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Davalı yanın ATK maluliyet raporuna ilişkin itirazları sonucu yapılan incelemede, mahkememizin 05/02/2020 tarihli ara kararı ile davalı yanın ATK’dan yeniden maluliyet raporu alınması isteminin kabulüne karar verilmiş ve dosyanın yeniden ATK 2. İhtisas Kuruluna gönderilerek; daha önce Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerine dayanılarak hazırlanan 28/01/2019 tarih ve 1016 karar nolu rapora ilişkin olarak, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliği Hükümleri esas alınmak suretiyle, davacı …’in 01/07/2017 tarihinde geçirdiği kaza sonucu uğradığı işgücü kaybı (sürekli işgöremezlik) ve geçici iş göremezlik sürelerinin tespit edilerek ek rapor düzenlenmesi talep edilmiş, iş bu kerre Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından, 13/11/2020 tarih ve … nolu rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, işbu raporun incelenmesinde özetle de; “… Davacı …’in 01.07.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 28.01.2019 tarih ve 1016 karar sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki yönetmelik hükümleri dikkate alındığında, Gr1 XII (33 Ca….24) A%24) E cetveline göre %26.0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik ) süresinin olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği, psödoartrozun belli bir tedavi protokolünden sonra iyileşebilir bir durum olduğu tıbben bilindiğinden kişinin psödoartrozunda iyileşme sağlanırsa dosyanın yeniden değerlendirebileceği, … Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hastanesi Ortopedi ve Travatoloji …’nin 22.07.2012 tarihli raporunda; Sağ kruris lateralinde eski operasyona ait skar dokusu mevcut olduğu, hastanın ayak bileği ve diz eklem hareket açıklıklarının normal sınırda olup kısıtlılık saptanmadığı ,çekilen grafilerde fıbula distal 5 cm den başlayarak 17 cm lik bölgede kemik defekti mevcut olduğu, her iki alt ekstiremitede uzunluk farkı görülmediği, mevcut klinik ve radyolojik bulgularla akut osteomyelite ait bulgu saptanmadığı, dosyaya ekli grafilerin incelenmesine 31/08/2018 tarihli grafilerde fibula distal diafizde psödortroz gösteren kırık sekeli olduğuna göre; Davacı …’in 01.07.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 28.01.2019 tarih ve 1016 karar sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre ; kişinin tüm vücut engellilik oranının % 0 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
ATK’dan maluliyet raporu alınmasına müteakiben, mahkememizin 26/02/2021 tarihli ara kararı ile; dosyanın kök raporu düzenleyen bilirkişi heyetine tevdii ile, ATK’dan alınan her iki rapor da ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından iş bu kerre 17/10/2019 tarihli ek rapor tanzim edilerek dosyaya ibraz edilmiş olup, ek raporun incelenmesinde özetle de;
” … plakalı motosikletin sürücüsü …’un; meydana gelen trafik kazasında % 100 (YÜZDE YÜZ) ORANINDA KUSURLU olduğu, Yayalar … ve Merve …’in; meydana gelen trafik kazasında KUSURLARININ OLMADIĞI,
Anayasa Mahkemesi Kararı doğrultusunda Maluliyet İşlemleri Yönetmeliği dahilinde Sayın Mahkemenin karar vermesi halinde; 28.01.2019 tarih 1016 Karar Numaralı T.C. Adalet Bakanlığı, Adli Tıp Kurumu- 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda; 20.11.1971 doğumlu …’ in 01.07.2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası 1 kabul olunarak, E-cetveline göre; %26.0 (yüzdyirmialtınoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceğinin oy birliği ile mütalaa edildiği, davacı …’in 01.07.2017 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu; 12 ay/360 gün süreli iyileşme dönemi- Geçici İş Göremezlik zararının, kazada kusurunun bulunmadığının kabulü ile 44.603,56 TL olduğu, Sürekli iş göremezlik- efor kaybının ise % 26,0 maluliyet oranı sonrası 397.732,67 TL olacağı, davacının toplam maddi zararının ise 442.336,23 TL olduğu, davalı … şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve azami 330.000,00 TL ile sınırlı sorumluluğunun bulunuyor olması nedeni ile işbu hesaplanan zararın sadece davalıdan 330.000,00 TL ‘sinin talep edilebileceği;
ZMMS Sigortası Genel Şartları ile düzenlenen; 30.10.2020 tarih … Karar Numaralı T.C. Adalet Bakanlığı, Adli Tıp Kurumu- 2. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda; 20.11.1971 doğumlu …’in 01.07.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızasının 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmeliği”ne göre değerlendirildiğinde; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceğinin oy birliği ile mütalaa edildiği, Davacı …’in 01.07.2017 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu; 12 ay/360 gün süreli iyileşme dönemi- Geçici İş Göremezlik zararının, kazada kusurunun bulunmadığının kabulü ile 44.603,56 TL olduğu, davacının sürekli maluliyet zararından söz edilmeyeceği, Anayasa Mahkemesi ve Yukarıda verilen Yargıtay içtihatları doğrultusunda işbu zarardan davalı … Şirketinin sorumlu olduğu, Dava öncesi davalı … şirketinden tazminat talep edildiği ancak herhangi bir ödeme yapılmadığı iddiasında bulunan davacının yazılı başvuru ve tebliği ile ilgili dava dosyasına belge sunmadığının ve Anayasa Mahkemesi Karında da açıkça tartışılmış olması nedeni ile KÖK Raporda da belirtiği üzere, 05.12.2017 dava tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilebileceğinin takdir ve hukuki münakaşasının Sayın Mahkemeye ait olduğu, İş kazası olmaması nedeniyle SGK tarafından davacıya rücuya tabi Peşin Sermaye Değer hesaplamalı bir ödemenin olamayacağı, Ancak, Sayın Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Davacı vekili tarafından, bila tarihli talep arttırım dilekçesi ile 17/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda tespit olunun miktarlar üzerinden dava değeri 235.032,22-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 44.603,56-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 279.635,78-TL ‘ye çıkartılmış ve harcı da yatırılmıştır.
Davalı … tarafından bilirkişi raporuna beyan ve itiraz dilekçesinde her ne kadar, 6111 sayılı yasanın 59. Maddesine göre, geçici işgörememezlik zararlarının SGK tarafından karşılanacağı iddia edilmiş ise de; KTK 98. maddesinde SGK’nun sorumlu olduğu tedavi giderleri açıkça sayılmıştır. Bu giderler kapsamında geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı açıktır. Bu doğrultuda poliçenin ve genel şartların tarafı olmayan SGK’yı yasal düzenleme olmaksızın tüm sağlık gideri teminatı kapsamındaki tazminat kalemlerinden sorumlu tutmak mümkün olmayacaktır. Ayrıca sigorta şirketleri tarafından poliçe bazında KTK 98. maddesindeki sayılanlar kapsamında SGK’ya katkı payı aktarımı yapıldığı nazara alındığında, KTK 98. madde kapsamı dışında sağlık giderleri teminatı içinde kalan tazminat kalemlerine ilişkin sigortalıdan alınan prim ücretleri sigorta şirketlerinin uhdesinde kalmaktadır. Bu doğrultuda sigorta şirketlerinin KTK 98. madde dışında kalan sağlık gideri teminatı kapsamındaki geçici iş göremezlik tazminatından poliçe limiti ile sorumluluğu devam edecektir ve ayrıca kaldı ki sağlık giderleri teminatı açıklayan Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesinde, “Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir” ifadesiyle sigorta şirketinin sorumluluğunun sona ermesini KTK’nın 98. maddesine bağlamıştır. Ancak kanun koyucu tarafından yeni Genel Şartlarda ki bu düzenleme doğrultusunda KTK’nın 98.maddesinde değişiklik yapılarak, “geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamına alınmadığı, açıkça SGK tarafından karşılanacağı ve Sigorta Şirketleri ve Güvence Hesabının sorumluluğunun sona erdiği” yönünde değişiklik yapılmadığından, Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesi kadük kalmıştır/yürürlüğe girmemiştir. Başka bir ifadeyle halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98. maddesinde, yeni Genel Şartlardaki sağlık giderleri teminatına ilişkin düzenleme doğrultusunda Sigorta Şirketlerinin sorumluluğunun sona ereceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmadığından 98. madde hükmü dışında kalan teminatlar (belgesiz sağlık giderleri, geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı) bakımından sorumlulukları devam edeceğinden, geçici işgörememezlik zararının da davalı şirketin sorumluluğu kapsamı içerisinde değerlendirilmesi gerektiği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış (Benzer bir hususta bknz. Yargıtay 17. H.D. 04/0202021 Tarih ve 2020/11295 Esas-2021/780 Karar sayılı kararı) ve davalı tarafın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davacı vekili tarafından Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 13/11/2020 tarih ve … nolu rapora yönelik olarak sunulan beyan ve itiraz dilekçesinde her ne kadar Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğin uygulamasının 09/10/2020 tarihinde resmi gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı kararı ile kaldırıldığı ve müvekkilin maluliyetinin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre hesaplanması gerektiği beyan ve iddia edilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi iptal kararının da incelendiği Yargıtay 17. H.D.’nin 04/0202021 Tarih ve 2020/11295 Esas-2021/780 Karar sayılı kararı incelendiğinde, davacı yanın iddiasının aksine Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğin uygulamasının kaldırılmadığı, söz konusu yönetmeliğin uygulamasına halen devam edildiği anlaşıldığından, davacı tarafın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat (sürekli ve geçici iş göremezlik) istemine ilişkin olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türlerinin; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlendiği, bu bağlamda, taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerin toplandığı, toplanan tüm deliller ve mahkememizce alınan kusura, maluliyete ve zarar miktarına ilişkin tüm raporlar birlikte değerlendirildiğinde de, davalı … şirketine sigortalı … plakalı motosikletin sürücüsü …’un meydana gelen kazada % 100 oranında kusurlu olduğu, meydana gelen kaza sonucu, mahkememizce Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulundan alınan 13/11/2020 tarih ve … nolu maluliyet raporu ile davacı …’in 01.07.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 28.01.2019 tarih ve 1016 karar sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre, tüm vücut engellilik oranının % 0 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği ve ayrıca kusur ve maluliyet durumu birlikte değerlendirilmek suretiyle alınan aktüer raporu ile de davacının zararının hesaplandığı, ayrıca hükme esas alınan, ATK maluliyet ile Kusur ve Aktüerya ve hekim raporlarının ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya da elverişli olduğu ve hükme esas alınmalarına karar verildiği, davalı … tarafından her ne kadar, 6111 sayılı yasanın 59. Maddesine göre, geçici iş görememezlik zararlarının SGK tarafından karşılanacağı iddia edilmiş ise de, yukarıda yazılı gerekçelerle davalı tarafın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği, yine davacı vekili tarafından da Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 13/11/2020 tarih ve … nolu rapora yönelik olarak sunulan beyan ve itiraz dilekçesinde her ne kadar Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğin uygulamasının 09/10/2020 tarihinde resmi gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı kararı ile kaldırıldığı ve müvekkilin maluliyetinin Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre hesaplanması gerektiği beyan ve iddia edilmiş ise de yukarıda yazılı gerekçelerle davalı tarafın bu yöndeki savunmalarına da itibar edilmediği, bu haliyle yapılan değerlendirmede de, davacının davasının yukarıdaki gerekçelerle kısmen kabulüne ve 44.603,56 TL geçici iş göremezlik tazminatının (dava tarihinden önce davalı … şirketine usulüne uygun bir başvuru yapılmadığından ve davalının en erken dava tarihi itibariyle temerrüte düştüğü anlaşıldığından) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin istemin de reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-44.603,56 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 3.046,83 TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 31,40 TL ve talep artırım ile alınan 933,24 TL olmak üzere toplam, 964,64 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.082,19 TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 964,64 TL peşin harç parasının davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden 31,40 TL başvuru harcı, posta gideri 325,05 TL, Adli Tıp Fatura gideri 562,00 TL , bilirkişi ücreti gideri 1.000,00 TL olmak üzere toplam: 1.918,45 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 307,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.598,46 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3 maddesine göre hesaplanan 6.598,46, TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 31/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır