Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1053 E. 2018/131 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1053 Esas
KARAR NO : 2018/131
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 20/08/2013
KARAR TARİHİ : 27/02/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Ticari Şirket davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacılar vekili Mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’na … ticaret sicil numarası ile kayıtlı olduğunu, davacı …’nun ise davalı şirketin toplamda 43.500.000-TL adet payının 115.730 adedine, aynı zamanda şirkete %95 oranında iştiraki olan … A.Ş’nin %20,52 oranında azınlık payına sahip olduğunu, diğer davacının ise şirkette 115.806 adet payın sahibi olduğunu, davalı şirketin 02/07/2013 tarihide yapılan 2012 yılı Olağan Genel Kurul Toplatısı’nda alınan 5 nolu karara ilişkin olarak faaliyet raporunun kurul olarak hazırlanmadığını, faaliyet raporu ve buna temel teşkil eden şirket belge hesaplarının gerçeğe aykırı olduğunu, bu faaliyetlerin sonucuna ilişkin kar/zarar hesabı ve finansal tabloların onaylanmasının da hukuka aykırı olduğunu, denetim raporunun hiçbir bilgi ve detay içermeyen ve VUK uygun olmayan nitelikte olduğunu, karın dağıtılmamasına ilişkin kararın da kanuna ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı bulunduğunu, 6 madde ile faaliyet raporu ile bilanço ve kayıtları gerçeğe aykırı olarak hazırlayan yönetim kurulu üyeleri ve bunlara göz yuman denetçilerin ibra edilmelerinin de aynı şekilde kanuna ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı bulunduğunu, 7 madde adı altında görüşülen yönetim kurulu üye sayısının belirlenmesi, üyelerinin seçimi ve huzur hakkının tayinin de de esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırı hareket edildiğini beyanla, genel kurulda alınan 5,6 ve 7 nolu kararların şirket için ciddi zararlara yol açacağı göz önünde tutularak TTK m 449 hükmü çerçevesinde yürütülmelerinin geri bırakılmasına, söz konusu kararların kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı olmaları nedeniyle iptal edilmelerine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili Mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacıların 2011 faaliyet yılına ilişkin 2012 yılında yapılan Genel Kuruluna da davayla aynı gerekçelerle dava ikame ettiklerini, davanın henüz derdest olduğunu, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında kayıtlı ve bilirkişi incelemesi aşamasında olduğunu, iptal sebeplerinden kanuna aykırılık olarak iddia edilenler için bu iptal sebeplerinin, nisap, illiyet bağı veya başka bir neden dolayısıyla kararın alınmasına etkili olmadığını, yani bu durumlar olmasaydı da kararın gene de alınabilecek olduğundan, sebepler kanuna aykırı olsa bile kararın iptal edilmeyeceğini ileri sürdüğünü, tekrar vaki talep olması halinde, davanın konusunun Genel Kurul Kararlarının yürütmesinin tedbiren geri bırakılması isteminin reddine, haksız, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen 2014/539 Esas, 2015/1072 Karar sayılı ilamımızın davalı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … gün ve … Esas, … Karar sayılı ilamı ile; (…davacılar vekilinin usulen tevsik olunan davadan feragate ilişkin beyanının, HMK 74 ve 307.vd maddeleri uyarınca sonuç doğurucu nitelikte olduğu anlaşılmış, YİBK’nın 11.04.1940 gün ve 70 sayılı ve HGK’nun 21.11.1981 gün ve 1981/2-551 sayılı kararları uyarınca öncelikle, davacı yanın davadan feragatine ilişkin bir hüküm verilmesini teminen yerel mahkeme kararının bozulmasına…) karar verilmiştir.
Mahkememizce de uyulan Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere davacı yanın usulen tevsik olunan ve yargı yolu safhasında sunduğu davadan feragate ilişkin beyan ve karşı tarafında yargılama gideri taleplerinin bulunmadığına dair beyan sundukları, vekaletnamelerinde de davadan feragat yetkilerinin bulunduğu görülmüştür.
Davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olan feragat yapıldığı andan itibaren maddi anlamda ” kesin hükmü” tüm neticeleri ile doğuran ve davayı esastan sona erdiren bir hukuki işlemdir. Mahkemenin yaptığı ise bu durumun tespitinden ibarettir. Davacının davasından feragat ettiği, kamu düzenine ilişkin bir dava da olmadığı nedenle ve aynı yöndeki uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanununun 22.maddesi de dikkate alınarak, alınması gereken 11,97 TL ret harcının peşin alınan 24,30 TL’den mahsubu ile artan 12,33 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Tarafların beyanına binaen davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-HMK 120.maddesi gereğince; taraflar tarafından yatırılan gider ve delil avansının var ise kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …