Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1027 E. 2023/68 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1027 Esas
KARAR NO:2023/68

DAVA:TAZMİNAT (Maddi ve Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ:01/04/2015
KARAR TARİHİ:01/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/06/2013 tarihinde … … Caddesi üzerinde davalı …’nun sevk ve idaresindeki ruhsat sahibi olarak … … Tec. Teko. Dan. Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait olan … plaka sayılı aracın yolun karşısına geçmeye çalışan müvekkili …’a çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kaza sebebiyle müvekkilinin bacağının kırıldığını, bu sonrasında iki kez cerrahi operasyon geçirdiğini, müvekkilinin tedavi sürecinin halen devam ettiğini, kazanın meydana geldiği tarihte henüz 7 yaşında olan müvekkilinin okula gidemediğini, tam gelişme sürecinde büyük bir tramva yaşadığını, kazanın meydana gelmesinde tamamen kusursuz olduğunu, davalı … … Tec. Teko. Dan. Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin kazaya karışan aracın ruhsat sahibi, …’nun dava konusu aracın sürücüsü, … Sigorta A.Ş.’nin zorunlu trafik sigortacısı olması nedeniyle meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını belirterek, toplam 1.660,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 15.000,00 TL manevi tazminatın … ve … … Tec. Teko. Dan. Tur. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nden olmak üzere toplam 16.660,00 TL tazminatın olay tarihinden başlayacak faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme şekilde davalılardan tahsiline, kazaya karışan … plaka sayılı aracı ihtiyaten tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sigorta şirketine başvuru yapmadan dava açtığını, bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava dilekçesi ve tensip tutanağı diğer davalılara da usulüne uygun olarak tebliğ edilmişse de cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 13/06/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Dava dosyasında … 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 09/04/2015 tarihli ve … sayılı karar ile görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya Mahkememize tevzi edilmiştir.
Taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler incelenmiş, davacıların kaza nedeniyle gördüğü tedavilere ilişkin evraklar, SGK kayıtları, sigorta poliçesi, kazaya konu araca ait trafik kayıtları ile … 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/… Esas sayılı dosyasının uyap kayıtları celbedilmiş, sosyal ve ekonomik durum araştırmaları yaptırılmıştır.
… 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/… Esas ve 2017/… karar sayılı 11/05/22017 tarihli kararı ile; davaya konu kazaya ilişkin olarak …’nun “Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Sebebiyet Vermek” suçundan mahkumiyetine karar verildiği, hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, kararın taraflarca itiraz edilmeyerek 31/05/2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Davacı yanca manevi tazminat talepleri bakımından tanık dinletilmesi talebinde bulunulmuş olup, davacı tanığı … 05/02/2019 tarihli celsedeki beyanında; “Davacılardan … benim yakın arkadışmdır, bu sebeple kazadan sonra yaşanan olaylara ve tarafların durumuna ilişkin görgüye dayalı bilgim vardır. Davacı … kaza sebebiyle çocuğunun durumuna çok üzülmüştür, hatta belli bir dönem çalışmaz hale gelmiştir, davacı çocuk ise kazanın etkisini halen yaşamaktadır, gündelik olaylara dahi anormal tepkiler vermektedir, … sigortalı olarak çalışıyor, eşinin çalışmadığını biliyorum, maddi durumları zayıftır, henüz küçük bir bebekleri var davacı Hacer İlbak’ın çalışma ihtimali de yoktur, benim tarafların durumuna ilişkin bildiklerim bundan ibarettir”. şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacının davaya konu trafik kazası nedeniyle uğradığı iş ve güçten kalma süresi ve maluliyet oranının tespiti bakımından bildirilen hastane kayıtları celbedilerek dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, ATK 2. İhtisas Kurulunun 30/11/2018 tarih ve 11007 karar sayılı ön raporunda davacının herhangi bir tıp fakültesi veya eğitim araştırma hastanesine sevki sağlanarak bildirilen muayenelerin yapılması sonucu oluşturulan raporlar istenilmiştir. Davacılar vekili tarafından davacının … Eğitim Araştırma Hastanesine sevkinin talep edilmesi üzerine talep doğrultusunda davacının … Eğitim Araştırma Hastanesine sevki sağlanmıştır. Hastane yazı cevabı ile dosya yeniden ATK 2. İhtisas Kuruluna gönderilmiştir.
ATK 2. İhtisas Kurulunun 27/05/2019 tarih ve10743 karar sayılı raporunun sonuç kısmında; “… oğlu 28.03.2007 doğumlu …’ın 13.06.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve ileride ihraz edeceği meslek ve mevki bilinmemekle meslek grup numarası Grup 1 kabul olunarak: 1)Gr1 XII (32a…………………1)A %5,E cetveline göre %3.3 (yüzdeüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 2)İyileşme (iş göremezlik) süresinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği” mütalaa olunmuştur.
Davaya konu trafik kazasının oluşumundaki kusur durumu ve davacı yanca talep edilebilecek tazminat miktarının tespiti bakımından dosya Makine Mühendisi ve Tazminat Hesap Uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir. Bilirkişi heyeti 15/01/2020 tarihli raporda özetle; Kusur Yönüyle; kaza olayının meydana gelmesinde davalı sürücü …’nun %25 (yüzdeyirmibeş) oranında, davacı yaya …’ın %75 (yüzde yetmişbeş) oranında kusurlu olduğu, Tazminat Hesabı Yönüyle; sürekli iş göremez olunan dönem hesabının 12.536,03 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limitini aşmadığı, hesaplanan tutara 10.08.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, tedavi giderlerinin kusur hesabı yapılmaksızın 1.660,00 TL olduğu, bakıcı giderinin kusur oranı nispetinde 2.255,69 TL olduğu şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Davacı vekili 15/09/2020 tarihli dilekçesi ile, eldeki davada sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, tedavi gideri ve bakıcı gideri yönünden talepte bulunduklarını bildirmştir.
Davacı kazazedenin 13/06/2013 tarihli trafik kazası nedeniyle bakıcıya muhtaçlık (tam/ kısmi/ süreli) durumu ve sürelerinin de tespiti için dosya tekrar ATK 2. İhtisas Kuruluna gönderilmiş ve ATK 2. İhtisas Kurulunun 16/04/2021 tarih ve 7083 karar sayılı raporunun sonuç kısmında; “… oğlu, 28.03.2007 doğumlu …’ın 13.06.2013 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği” mütalaa olunmuştur.
Değişen asgari ücret miktarı ve tespit edilen bakıcıya muhtaçlık süresine nazaran aktüer bilirkişiden yeniden hesap yapması yönünden ek rapor alınmış, aktüer bilirkişi 27/12/2021 tarihli ek raporunda özetle; Sürekli iş göremez olunan dönem hesabının 21.975,89 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limitini aşmadığı, hesaplanan tutara 10.08.2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, Tedavi giderlerinin 1.660,00 TL olduğu, Bakıcı giderinin kusur oranı nispetinde 257,45 TL olduğunu hesaplamıştır.
Davacı vekili 09/11/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile, 1.660,00TL olan maddi tazminat taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda 22.233,34 TL arttırarak 23.893,34-TL olarak belirlemiş ve arttırılan değer üzerinden eksik harcı ikmal etmiştir.
Her ne kadasr davacı yanca bilirkişi raporu doğrultusunda kesin talep bildirilmişse de, 27/12/2021 tarihli bilirkişi raporunda tedavi gideri hesaplaması yapılırken kusur durumunun dikkate alınmadığı anlaşılmıştır.
İddia ve savunma kapsamında davacı yanın maddi tazminat talebine yönelik yasal düzenlemelere bakıldığında; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 50. maddesinde; Zarar görenin, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu, 54. maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85. maddesinin 1. fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 26/4/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Yasanın 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 97. maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorunda olduğu, 109. maddesinde de; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmesinden itibaren iki yılın her durumda kaza tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacağı, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş ise bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde uygulanacağı düzenlenmiştir.
Davalı yanca dava açılmadan evvel KTK’nın 97. maddesiyle öngörülen başvuru koşulunun gereği gibi yerine getirilmediği savunulmuşsa da, davanın açılış tarihi 01/04/2015 olduğu görülmekle; davanın, 26.04.2016 tarihinde resmi gazetede yayımlanan 6704 Sayılı Torba Yasanın yürürlüğe girmesinden çok daha önce açıldığının anlaşılması karşısında bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Dava dosyasına ilişkin olarak tanzim edilen; Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 27/05/2019 tarihli, 10743 karar sayılı ve 16/04/2021 tarihli, 7083 karar sayılı raporları ile kusur ve aktüerya yönünden alınan raporların denetlenmesinden dosya kapsamına, kaza tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata, kazaya ve yaralanmaya uygun, teknik, ayrıntılı ve gerekçeli oldukları anlaşılmış; raporlar, Mahkememizce de benimsenerek hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur. Bu bağlamda ve yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler kapsamında davacının 13/06/2013 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sonucu bedensel zarara uğradığı, kazanın oluşumunda … plaka aracın sürücüsü davalı …’nun %25, davacı …’ın ise %75 oranında kusurlu olduğu, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacı …’ın %3.3 (yüzdeüçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, 9 aya kadar öngörülen iyileşme süresine ve yine iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyacak olmasına ve tespit edilen kusur durumuna göre davacı …’ın sürekli iş göremezlik yönünden 21.975,89 TL, bakıcı gideri yönünden 257,45 TL ve tedavi gideri yönünden 415,00 TL olmak üzere toplam 22.648,34 TL maddi zararını kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın sürücüsü olarak …’ndan, işleteni olarak … Ve Ticaret Ltd. Şti.’nden ve düzenlediği … poliçe numaralı, 30/12/2012- 30/12/2013 vadeli KTK Zorunlu mali Sorumluluk Poliçesi kapsamında zorunlu trafik sigortacısı olarak davalı … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteslesilen talep edebileceği, temerrüdün davalılar … ve … Ve Ticaret Ltd. Şti. yönünden 13/06/2013 olay tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ise 01/04/2015 dava tarihinden itibarenoluştuğu sonucuna varılmış, maddi tazminat talepli davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde kaza tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nun 56/1. maddesi dikkate alınacaktır. TBK’nun 56/1. maddesinde; Hâkimin, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacı yanın uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.
Davacı …’ın davaya konu kaza sonucunda E cetveline göre %3,3 oranında kalıcı maluliyetine sebebiyet verecek derecede yaralanmış olması, uzunca bir tedavi sürecine maruz kalacak şekilde 9 aya kadar iyileşme süresi öngörülmüş olması nedeniyle ve bu süreci destekler yöndeki tanık anlatımları kapsamında davacının acı ve elem yaşadığı, bir üzüntü duyduğu tabii olup, trafik kazasının oluşumunda davacı …’ın %75 oranında, davalı sürücü …’nun ise %25 oranında kusurlu bulunması nedeniyle davacının bir miktar manevi tazminat talebinde bulunabileceği kabul edilmiştir.
Davacı tarafça davalılar … ve … Ve Ticaret Ltd. Şti.’nden 15.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunulmuştur.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ile ilkeler ışığında ve tüm dosya kapsamı itibariyla manevi tazminat talebi değerlendirildiğinde; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacının yaşı, kaza nedeniyle maruz kaldığı ameliyatlar ve tedavi süreci, maluliyet oranı, iyileşme süresi, bakıcıya muhtaçlık durumu ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle manevi tazminatın caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacı tarafça duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla davacı için 15.000,00 TL manevi tazminatın makul ve uygun olacağı, davalı …’nun aracın sürücüsü ve davalı … Ve Ticaret Ltd. Şti.’nin aracın işleteni olarak oluşan manevi zarardan talep gibi kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmış, manevi tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, oluşan sürekli iş göremezlik nedeniyle 21.975,89 TL, tedavi gideri nedeniyle 415,00 TL ve bakıcı gideri nedeniyle 257,45 TL olmak üzere toplam 22.648,34 TL maddi tazminatın, davalılar … ve … Ve Ticaret Ltd. Şti. yönünden 13/06/2013 olay tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden ise 01/04/2015 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bu yöndeki fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Davacı tarafından davalılar … ve … Ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhine açılan manevi tazminat davasının KABULÜ ile, takdiren 15.000,00 TL manevi tazminatın 13/06/2013 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılar … ve … Ve Ticaret Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3/a-Maddi tazminat davası bakımından alınması gereken 1.547,10-TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı olarak yatan 408,05‬-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭‭‭1.139,05‬-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan ‭408,05-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3/b-Manevi tazminat davası bakımından alınması gereken 1.024,65 TL nispi karar ve ilam harcının davalılar … ve … Ve Ticaret Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacının yaptığı ilk masraf ‭‭27,70 TL, bilirkişi ücreti 1.500,00 TL, 1.382,00 TL ATK fatura bedeli, posta gideri 1.019,35 TL olmak üzere toplam 3.929,05 TL yargılama giderinin kabul ve reddolunan dava değerine nazaran 3.803,28 TL’nın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalılarca sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm tesisine YER OLMADIĞINA,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası bakımından kabul edilen dava değeri üzerinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/4. maddesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden, manevi tazminat istemli dava bakımından karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalılar … ve … Ve Ticaret Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı … Sigorta A.Ş. vekille temsil olunduğundan, maddi tazminat istemli dava bakımından reddolunan dava değeri üzerinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.245,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı … Sigorta A.Ş.’ne VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
10-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda, HMK’nın 341/1 ve 345. maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/02/2023

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .