Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1018 E. 2019/43 K. 01.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1018 Esas
KARAR NO : 2019/43
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 20/11/2017
KARAR TARİHİ: 01/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı 3. Kişi (davalının sigortalısı) …’a ait … plakalı araç tarafından 08/12/2015 tarihinde …’e ait … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu …plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağı, araç sahibi 3. kişi … tarafından müvekkili … ŞTİ.’ne temlik edildiğini, müvekkilinin aracında değer kaybı meydana geldiğini ve söz konusu değer kaybının her ne kadar kesin bir rakam olarak belirlenmese de bağımsız eksper tarafından 3.300,00-TL ile 6.960,00-TL aralığında tespit edildiğini, bu değer kaybının tespitinin sağlanabilmesi için alınan eksperlik hizmeti sebebiyle de müvekkili tarafından 354.00-TL ekspertiz ücreti ödediğini, oluşan kaza sebebiyle aracın objektif değerinde düşüş meydana geldiğini, söz konusu kazadan önceki değeri ile kazadan sonraki değeri arasında fark oluştuğunu, somut olayda kazaya sebebiyet veren tarafın rizikosu davalı … şirketince üstlenildiğinden bu değer azalması talebininde sigorta şirketince karşılanması gerektiğini, Yargıtay…Hukuk Dairesi… E. … K. 18.3.2002 T. Sayılı kararında; “Dava trafik kazasından doğan tazminat isteği olup mahkemece bilirkişi raporuna dayanılarak davacıya ait araçta değer kaybı almayacağı benimsenmiştir. Aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az alacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir. ” şeklinde karar verildiğini, somut olayda Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğünce 23/09/2010 tarihinde yayınlanan … nolu sektör durusu uyarınca; bağımsız eksper tarafından araçta değer kaybı tespiti yapıldığını, Kazaya sebebiyet veren taraf veya somut olayda olduğu gibi sigorta şirketinin; kaza sebebiyle oluşan her türlü zararı karşılamakla mükellef olduğundan oluşan değer kaybının da tazmin edilmesi gerektiğinin açık olduğunu, davalıya 03/10/2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini ve 2918 sayılı Kanunun 97. Maddesi uyarınca 15 gün içinde yazılı cevap verilmesini veya ihtarnamede belirtilen hesap numarasına yatırılmasını, aksi halde her türlü yasal yollara başvurulacağını bildirmişlerse de taraflarına herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu sebeple kaza sebebiyle oluşan değer kaybının davalı … şirketinde işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini dava ve talep etmektedir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde 08/12/2015 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı aracın, 30/10/2015 başlangıç – 30/10/2016 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere 4101503176071 numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile … adına kaza tarihi itibarıyla maddi hasarda araç başına 29.000,00-TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirdiğini, Söz konusu maddi teminat miktarı davalı müvekkil sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, davacı vekilinin değer kaybı bedeline ilişkin maddi tazminat talebinin yerinde olmadığını, söz konusu kazanın davacı tarafından müvekkili sigorta şirketine ihbarı sonrasında müvekkil şirket nezdinde… numaralı hasar dosyası açıldığını ve davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı miktarının tespiti için eksper ataması yapıldığını, alınan eksper raporunda değer kaybı talep edilen aracın, daha evvel kaza geçirmiş olduğu ve kaza neticesinde çekme belgeli olarak pert işlemi gördüğünün tespit edildiğini, tespit edildiği üzere davaya konu aracın ağır hasar kaybı bulunup pert aracın değer kaybına uğrayacağının kabulünün mümkün olmayacağını, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının Teminat Dışında Kalan Haller başlıklı Maddesinde; “Hasar sonrası aşağıdaki haller değer kaybı teminat dışındadır: 5- Çekme Belgeli ve Hurda Belgeli işlem görmüş araçlar.” denildiğini, davacının aracının onarım işlemlerinin incelendiğini ve Tramer Kayıtlarından da anlaşılacağı üzere çekme belgeli işlem gördüğünü ve tescilinin silindiğinin tespit edildiğini ve Genel Şartlarda da anılan hususun teminat dışı tutulduğunu, davacı vekilinin kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi talebinde yasal isabet bulunmadığını, müvekkili şirketin davacının başvurusunu usul ve yasaya uygun olarak değerlendirdiğini ancak teminat kapsamında bulunmadığından başvuruyu reddettiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğini ve temerrüte düşmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili sigorta şirketi aleyhine hüküm kurulması durumunda müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmektedir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE YAPILAN NİTELENDİRME VE VARILAN SONUÇ:
Dava; davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın 08/12/2015 tarihinde …’e ait … plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğinden bahisle araçta meydana gelen değer kaybı alacağının araç sahibi … tarafından davacı şirkete temlik edildiği iddiasıyla değer kaybı tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Davaya konu … plakalı … model … marka … tipinde özel otomobile ait aracın tüm tramer kayıtları ve kaza geçmişine ilişkin bilgiler ile somut olaya ilişkin kaza tutanakları, hasar dosya örneği getirtilmiş ve hasar ve kusur yönünden uzman bilirkişilerden rapor alınmıştır. Buna göre ; davalı yana sigortalı aracın KTK 53. Maddesinde düzenlenen trafik kuralına uygun seyretmeyip sola dönüşünü geniş kavis ile yapmayıp dar kavis ile ve dikkatsizce yaparak park halindeki davacı yanın temlik aldığı araca çarpmak suretiyle tam kusurlu olarak kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği, hasar gören aracın yol kenarında park halinde bulunması sebebiyle herhangi bir kusurunun bulunmadığı; kazadan önceki piyasa değeri 110.000-TL olan aracın tamponu değiştirilip boyanmış olması nedeni ile ve kaza geçirmiş araç konumuna düşmesi nedeni ile, aracın marka ve modeli dikkate alınıp üst segment bir araç olması nedeni ile kazadan sonraki değerinin 108.000-TL olacağı, bu nedenle araçtaki değer kaybının; 110.000 – 108.000 = 2.000-TL değer kaybı tespit edilmiştir. Davacı yan kısmi olarak açtığı davayı bu doğrultuda ıslah etmiş ve harcını yatırmıştır.
Yargıtay …Hukuk Dairesi Esas No :…, Karar No: … ve 25.1.2016 tarihli kararında “Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davalarında, zarar veren taraf, kusuru oranında, gerçek zarardan sorumlu olur. Zarar verenin aracını Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalayan sigorta şirketi de zarar veren ile birlikte zarar görenin gerçek zararından sorumludur. Dairemiz’in yerleşik uygulamasına göre; trafik kazasında zarar gören aracın hasarı onarılsa dahi onarımdan sonra aracın piyasa rayiç satış fiyatında düşüklük oluşacağı gerçeği karşısında, kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı, gerçek zarar içinde değerlendirilir ve bu zarardan hem zarar veren hem de zorunlu trafik sigortacısı sorumludur. Bu nedenlerle, davalı … şirketlerinin de araç değer kaybından sorumlu olduğu gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirmeyle, belirtilen şekilde hüküm kurulması hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.” görüşüne yer verilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No: …, Karar No: …sayılı ilamında da ” Yukarıda açıklanan nedenlerle ZMSS şirketi, kaza sonucu meydana gelen gerçek zarardan azami poliçe limitine kadar kusur oranında sorumludur. Araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek ve doğrudan zararlardandır.” görüşüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen Yargıtay içtihatları doğrultusunda değer kaybının doğrudan ve gerçek zarar oluşu, araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olması, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85/1 maddesi uyarınca kusur oranında ve davalı … şirketinin poliçe limiti dahilinde sorumluluğunun bulunduğu, bilirkişilerce hesaplanan ve davacı tarafça ıslah edilen miktarın poliçe limiti içerisinde olduğu, 2918 sayılı kanunun 97. Maddesi uyarınca davalı … şirketinin başvuru tarihi olan 03/11/2017 tarihinden 15 gün sonrası ilk iş gününe denk gelen 20/11/2017 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulüyle, davacı tarafın ekspertiz bedeline yönelik talebinin bilirkişi tespitlerinden farklı olarak TTK 1448/3 maddesi uyarınca makul olduğu ve yargılama giderleri faslında değerlendirilmesi yönünde davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ İLE,
2- 2.000-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 20/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile, davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 136,62 TL harçtan peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubuyla eksik kalan 105,22-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin olarak yatırdığı 31,40-TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.000,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 43,25-TL,bilirkişi ücreti 1.200,00-TL, posta gideri 179,90-TL, ekspertiz ücreti 354,00-TL olmak üzere toplam 1.777,15-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …