Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1017 E. 2019/821 K. 11.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1017
KARAR NO : 2019/821

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/11/2017
KARAR TARİHİ : 11/11/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sigortalısı …’e ait … plakalı araç tarafından 03.03.2017 tarihinde …’a ait … plakalı araca çarpılmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mevcut kaza sonucu … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağının dava dışı … tarafından müvekkili şirkete temlik edildiğini, kaza sonucu araçta değer kaybının oluştuğunu, davalıya yaptıkları başvurudan netice alamadıklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 300.00 TL değer kaybı ve 354,00 TL eksper ücretinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı sorumluluğunun olduğunu, kusur ve değer kaybının ispata muhtaç olduğunu, ekspertiz giderinin istenemeyeceği gibi harcının da yatırılmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

G E R E K Ç E /
Dava, meydana gelen trafik kazası sebebiyle araçta meydana gelen değer kaybının tazminine ilişkin bir Tazminat davasıdır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce, toplanmasına karar verilen tüm deliller toplanmış, davacı yanın talep edebileceği değer kaybının bulunup bulunmadığı ve miktarının tespiti bakımından konuda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle de; “dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı şirkete ZMS sigortalı … plakalı araç sürücüsünün % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği toplam değer kaybı zararının 794,08 TL olduğu” tespitleri yapılmıştır.
Bilirkişi raporunun denetlenmesinde, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu, özellikle kazanın meydana geldiği tarih (03/03/2017) itibariyle uygulanması gereken yeni genel şartlara (01/06/2015 tarihinden sonra yürürlüğe giren) göre yapılan değer kaybı tespiti ile yine meydana gelen kazaya ilişkin kusur oranlarının tespitine yönelik inceleme ve ulaşılan sonucun ayrıntılı ve gerekçeli olduğu ve bu haliyle de raporun hüküm kurmaya da elverişli olduğu anlaşıldığından hükme esas alınmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; Dava dışı araç sahibi ile davacı arasında yazılı olarak yapılan temlik sözleşmesi ile TBK’nın 183. vd. maddeleri hükümleri uyarınca dava dışı araç sahibinin aracının hasara uğraması nedeni ile davalıdan talep edebileceği değer kaybı alacağı davacıya temlik edilmiştir. Bu nedenle dava dışı araç malikinin hak ve alacaklarını hukuken geçerli temlik sözleşmesi alan davacı, taraf sıfatını da kazandığından bu davayı açmak için aktif dava ehliyetine ve hukuki yarara sahip olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından, 08/10/2019 tarihli talep arttırım dilekçesi ile dava değeri 494,08 TL arttırılmak suretiyle 794,08 TL’ye çıkartılmış ve harcı da yatırılmıştır.
Davacı vekili tarafından da, her ne kadar kaza tarihinden, kabul görmediği taktirde ihtar tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faizi talep edilmiş ise de, zarara neden olan aracın hususi araç olduğu, ticari bir araç olmadığı, bu haliyle de temerrüt faizi olarak davalı sigorta şirketi yönünden yasal faize hükmedilmesi gerektiği (Yargıtay 17.H.D. 27/05/2019 Tarih ve 2016/15678 Esas-2019/6806 Karar sayılı kararı) ve ayrıca, davalı sigortacının tazminat giderim yükümlülüğünü düzenleyen KTK’nın 99/I. maddesi hükmü uyarınca, sigortacının maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşeceği (Yargıtay 17. H.D. 05/02/2018 tarih ve 2015/6613 Esas-2018/556 Karar sayılı kararı) anlaşıldığından, davacının 16/11/2017 tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır.
Ayrıca mahkememizce faize yönelik fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ise de, dava dilekçesinde, dava tarihinden önceki döneme yönelik hesaplanmış bir faiz miktarı olmadığı, faizin, asıl alacağa bağlı feri nitelikte bir hak olduğu ve dosyada hesaplanmış ve miktar itibari ile talep edilmiş faiz de bulunmadığından, feri nitelikteki bu talep yönünden davalı yan lehine ücreti vekalete hükmedilmemiştir (Benzer bir konuda: İstanbul BAM … H.D. 07/12/2017 tarih ve … Dosya No-…Karar sayılı kararı).
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, meydana gelen trafik kazası sebebiyle araçta meydana gelen değer kaybının tazminine ilişkin olduğu, mahkememizin 24/12/2018 tarihli celsesinde verilen ara karar gereği, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, dosyaya ibraz edilen,
dosya kapsamına ve bilimsel gerçeklere uygun olan bilirkişi raporunda davacının davalı şirketten talep edebileceği toplam değer kaybı zararının 794,08 TL olduğunun tespit edildiği, mahkememizce iş bu rapora itibar edildiği, davacı vekili tarafından talep arttırım dilekçesi sunularak, harcının yatırıldığı, ayrıca dava dışı araç sahibi ile davacı arasında yazılı olarak yapılan temlik sözleşmesi ile TBK’nın 183. vd. maddeleri hükümleri uyarınca dava dışı araç sahibinin aracının hasara uğraması nedeni ile davalıdan talep edebileceği değer kaybı alacağının davacıya temlik edildiği ve bu nedenle de dava dışı araç malikinin hak ve alacaklarını hukuken geçerli temlik sözleşmesi ile alan davacının, taraf sıfatını da kazandığı ve iş bu davayı açmak için aktif dava ehliyetine ve hukuki yarara sahip olduğunun anlaşıldığı, davacı vekili tarafından her ne kadar kaza tarihinden, kabul görmediği taktirde ihtar tarihinden itibaren ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faizi talep edilmiş ise de, yukarıda yazılı gerekçelerle bu talebinin yerinde görülmediği ve davacının, davalının temerrüt tarihi olan 16/11/2017 tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği anlaşıldığından ve ayrıca davacı tarafça davadan önce yaptırılan eksper incelemesine ilişkin giderin de yargılama giderleri arasında sayılması gerektiği kanaatine ulaşıldığından, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-794,08 TL değer kaybı tazminatının 16/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin faiz isteminin reddine,
2-Alınması gereken 54,24 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL nispi harç ile 8,45 TL ıslah harcı olmak üzere toplam: 39,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,39 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan peşin ve ıslah harcı toplamı: 39,85 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden 31,40 TL başvuru harcı, 96,00 TL posta gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti gideri ve 354 TL eksper hizmet ücreti olmak üzere toplam: 1.281,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp ,davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre hesaplanan 794,08 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120. maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
6-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe çıkartılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK 341/2. Maddesi gereği miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır