Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1003 E. 2019/489 K. 14.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/1003 Esas
KARAR NO: 2019/489

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 15/11/2017
KARAR TARİHİ: 14/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
AÇILAN DAVA VE İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkili … A.Ş. Kırtasiye sektöründe hizmet vermekte olduğunu, davalı tarafın siparişleri üzerine davalıya teslim edilen ürünler karşılığında müvekkili şirketin davalı borçludan fatura ve çekler karşılığı 367.722,25 TL tutarında alacağı bulunduğunu, alacağın tahsilin için davalı tarafa müracaat edildiği, bunun üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, davalı borçlu kendine tebliğ edilen ödeme emrine karşı borcun 292,227,35 TL’lik kısmın olmadığını iddia ederek takibin durmasına neden olduğunu, hizmetten yararlanan davalı yanın hizmet bedeline karşılık gelen borca itirazı haksız olduğunu, vadesinde ödenmeyen faturalar için işleyen yasal faize itiraz edilmesi kötü niyetli olduğunu, davacı alacağı likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmekte olduğunu beyanla itirazların reddedilerek takip konusu alacağın icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; davacı taraf ile davalı şirket arasında 26.10.2010 tarihli sözleşme akdedilmiş olup sözleşmenin bitim tarihi 31.12.2011 olarak kararlaştırıldığı ve bu süre zarfında davalı şirket edimlerini yerine getirdiği ve sözleşme süresini tamamlandığını, sözleşme kapsamında davacı tarafından kesilen fatura bedellerinin bir kısmı ödenmiş bir kısmı için verilen çekler İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konulduğunu, davacı taraf kendi ürünlerinin teşhirinin sağlanması için yapılacak tadilat bedeli karşılığı 150.000,00 TL vermeyi taahhüt ettiğini ve bu bedelin teminatı olarak aldığı 150.000,00 TL bedelli 2 adet çeki iade etmesi gerekirken iade etmediğini, davalı şirkete davacı tarafından gönderilen mallar kesin olarak tespit edilip davalı tarafından davacıya banka kanalıyla yapılan ödemeler incelendiğinde icra takibinin ve davanın haksız olduğu ortaya çıkacağını, davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini beyanla davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Dava, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinde davacı yanca davalı şirkete teslim edilen ürünlere karşılık keşide edilen fatura ve çeklere istinaden ödenmeyen alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki kısmi itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile 11/11/2016 tarihinde başlatılan Genel Haciz yolu ile ilamsız icra takibinde; 367.722,35 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili talep olunmuş, ödeme emri davalıya T.K. 35.maddeye göre 28/12/2016 tarihinde tebliğ olunmuş, davalının süresinde yaptığı 04/01/2017 tarihli kısmi itiraz üzerine takip itiraza uğrayan 292.227,35-TL miktar yönüyle durmuş, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin dosyaya yansıyan bilgi ve belge bulunmaması sebebiyle itirazın iptali istemli davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından sözleşme, hesap ekstresi, fatura ve irsaliyeler, çek suretleri, ticari defter ve kayıtları; davalı vekili tarafından taraflara ait banka hesap dökümü delil olarak dosyamıza ibraz edildiği ve …Bankası yazı cevabı ile İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının celp edildiği görülmüştür.
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmış, ön inceleme duruşmalı yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır. Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup alınan 08/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davacının davalıdan 367.722,35 TL tutarında alacaklı olduğu, takibin bu tutar üzerinden başlatıldığı, takibe yapılan itirazın alacak tutarı yönünden yerinde olmadığı, takibe konu alacağın defter kayıtları ile ispatladığı, davalının aksini iddia edecek defter kayıtlarını ibraz edemediği” bildirilerek rapor sunulmuştur.
Taraflar arasında 26/11/2010 tarihinde sözleşme akdedilmiştir. Davacı yan takipte borcun sebebi olarak “açık hesaptan kaynaklanan alacak” açıklamasında bulunmuştur. Davalı yan borca itiraz dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişkiye itirazda bulunmamış, takip konusu edilen miktarın 75.495,00 TL dışında kalan 292.227,35 TL yönüyle borçlu olmadığını savunmuştur. Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında aradaki ticari ilişki ihtilafsız bulunmakla, uyuşmazlığın davacı yanın kısmi itiraza uğrayan bedel yönüyle alacaklı olup olmadığı ve miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Bilirkişi marifetiyle yapılan incelemede davacı ticari defterlerinin eksiksiz, usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yaptırıldığı ve kayıtların birbirini doğruladığı tespit edilmekle delil niteliğine haiz olduğu kabul edilmiştir. Davalı şirkete ait defterlerinin incelenmesi bakımından bilirkişi ile davalı vekili arasında yapılan görüşmede dava konusu döneme ait defterlerin vergi dairesine teslim edildiği ancak sonrasında bu defterlere ulaşılamadığı, bilgisayar sisteminde tutulan cari hesap ve muhasebe kayıtlarının siber saldırı nedeniyle yok olduğunun, bu nedenle incelemeye sunulacak herhangi bir kayıt bulunmadığının bildirilmesi sebebiyle davalı defterleri incelenememiştir. Davacı kayıtlarında yapılan inceleme de dikkate alınarak; davacının davalıdan toplam 452.722,35 TL alacaklı olduğu, banka sorumluluk bedeli olan 11.495,00 TL düşüldüğünde bakiye alacağın 441.227,35 TL olduğu, davacının 73.505,00 TL alacağını İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ayrıca takip ettiği, işbu davaya konu takibin bakiye 367.722,35 TL üzerinden başlatıldığı, davalı tarafça yapılan tüm ödemelerin cari hesaba işlendiği, sözleşme gereği verilen 150.000,00 TL bedelli 2 adet çekin iade edilmediği ve kayıtlara alacak olarak girdiği, ayrıca cari hesapta alacak olarak bakiyeye dahil olmadığı, davacı ticari defterlerinin aksini ispat kapsamında delil ibrazında bulunulmadığından ticari defterlerin davacı lehine delil vasfına haiz olduğu, dava konusu edilen 292.227,35 TL alacağın dosyaya sunulan fatura, irsaliye ve ticari defterler kapsamında ispat olunduğu, davalı yanın davacı yana borçlu olmadığı ve/veyahut tespit edilen bakiye alacağa ilişkin ödeme yaptığı yönünde delil ibrazında bulunamaması sebebiyle bu yöndeki savunmalarının ispat olunamadığı sebeple davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Diğer yandan alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında davacı lehine %20 nispetinde hesaplanan icra inkar tazminatını da içerir şekilde aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalı yanın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki kısmi itirazının 292.227,35-TL asıl alacak yönüyle İPTALİNE, takibin itiraza uğramayan 75.495,00-TL asıl alacak ile birlikte toplam 367.722,35-TL üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Kabul edilen alacağın %20’si nispetinde hesap ve takdir olunan 58.445,47-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması lazım gelen 25.119,11 TL karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama suretiyle yatırılan 4.806,91 TL harç parasının mahsubu ile bakiye 20.312,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.806,91 TL harç parasının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı parası, 158,30 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 989,70 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 28.013,34 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-HMK 120.maddesi uyarınca; taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim …