Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/957 E. 2022/132 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/957 Esas
KARAR NO : 2022/132 Karar

DAVA : Banka-Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 25/09/2014
KARAR TARİHİ : 14/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka-Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin abisi …’nın, Eczane işletmekte iken …Bankasından kredi çektiği ve …kullanmaya başladığını, kullandığı bu kredi ve kredi kartının kendi hesabına kullanmakta olduğunu, rahatsızlanması üzerine borcu ödeyememesi üzerine davalı banka tarafından müvekkili…’dan bunun tahsiline çalışıldığını, …ile müvekkili …birlikte annelerinden kalan eczaneyi bir müddet işlettikten sonra müvekkilinin orduya giderek başka bir işte çalışmaya başladığını, davalı bankanın müvekkiline ihtar göndererek …nın borcuna kefil olduğundan borcu ödemesi gerektiğini bildirdiğini, müvekkilinin de karşı ihtar ile borcu kabul etmediği gibi kefil olarak imzaladığı sözleşmenin kendisine gönderilmesini talep ettiği buna cevap vermeyen bankanın İstanbul … İcra müdürlüğünün…esas sayılı dosyası ile takibe geçmesi üzerine müvekkilinin de borcu ve faizleri kabul etmediği ve sözleşmedeki kefaletine itiraz ederek takibi durdurduğu ancak davalının da kefillik itirazını gündeme almadan İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin… esas sayılı dosyası ile itirazı iptali davası açarak usulsüz tebligat ile müvekkilinin hiçbir şeyden haberi olmadan davanın müvekkili aleyhine neticelendirildiği, bu davada sadece faize yönelik itirazın gündeme geldiğinden kefilliğe itirazın değerlendirilmediğini, müvekkilinin imzaladığı iddia edilen sözleşmeleri henüz görmediği, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığı, krediyi alan ve kullananın başka kişi olduğu, bir an müvekkilinin kefaleti bulunduğu kabul edilse dahi sözleşmenin ne olduğu ve limitinin ne kadar olduğunun belirli olmadığı, icra mahkemesindeki davada müvekkilinin kefilliğe ilişkin itirazı da bulunmasına rağmen İİK 68. maddesine istinaden borcu ikrar ettiğinin kabul edilmiş olmasını anlayamadıklarından bu davanın açılması gereğinin doğduğunu, icra mahkemesinin itirazın iptali davası kesinleşmeden haiz işlemlerine devam edilmemesi gerekirken haciz işlemlerine devam edilmiş olduğu iddiasında bulunarak açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile müvekkili hakkında İstanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile devam eden icra takibinin durdurulması ve müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesine talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın haksız ve hukuka aykırı olması nedeniyle reddinin gerektiği, zira dava konusu takip dosyasında, borca ve ferilerine itiraz üzerine İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … E.sayılı dosyada görülen davada müvekkilinin alacaklı olduğu ve davacının borçtan sorumlu olduğunun tespiti ile itirazın kaldırılmasına karar verildiğinden, kesin hüküm nedeniyle davanın reddinin gerektiği, zira bu davada bilirkişinin tespit ettiği 56.658,70 TL. borca karşılık, davacının huzurdaki davayı 10.000,00-TL değer göstererek kısmi açmasının hukuka aykırı olduğu, harcın ikmalinin gerektiği, davacının takibe konu borç nedeniyle sorumluluğunun devam ettiği, zira …’ın temlik eden banka ile akdedilen sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığından, kefaletinin bulunmadığı itirazlarının yersiz olduğu, icra hukuk mahkemesinde alınan bilirkişi raporu ile de müvekkili alacağının devam ettiğinin tespit edildiği, bunun müvekkili banka kayıtları ile de sabit olduğu, Savunmasında bulunarak, haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İş bu davanın, İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi”nin 16/06/2016 Tarih ve … Esas-2016/231 Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edildiği ve mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilerek yargılamasının yapıldığı görüldü.
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, bilirkişi heyeti raporu ile tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava, davacı yanın davalıya İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Menfi tespit davası, davalı tarafından varlığı inkâr edilen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davadır (Kuru, Baki- İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s.136).
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi…tarafından 14/02/2022 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, raporun incelenmesinde özetle; “Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi bulunup bulunmadığı hususunun beyan edilmediği, ancak dosyaya sadece …Kart Sözleşmesi sunulduğu ve19,08.2004 tarihli 35.000,- TL. limitli bu sözleşmede davacının 35.000,- TL. limitli kefalet imzası bulunduğundan, eğer başkaca kefalet imzası bulunan sözleşme ibraz edilmediği takdirde; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün daha sonra …E. sayılı dosyasın dönüşen …Esas sayılı dosyasının takiple talep tarihi olan 06.08.2007 tarihi itibarıyla en çok toplam 1.012,31 TL. alacak talep edebilecek iken, giriştiği icra takibinde 60.481,28 TL. lık talepte bulunduğundan; davacının 59.468,97 TL için borçlu bulunmadığının tespiti talebinde bulunabileceği, ancak huzurdaki davada 10.000,00-TL için borçlu bulunmadığının tespitini istediği gözetildiğinde, talebiyle bağlı olduğu, Bu durumda davacının 06.08.2007 tarihinde 683,17 TL borcuna, davalı tarafından tamamen tahsiline kadar % 101,34 nispetinde temerrüt faizi ile bunun % 5 gider vergisi istenebileceği, aşan talebin yerinde olmadığı, Tarafımız kanaati bu yönde oluşmakla birlikte; Sayın Mahkemenizce davacının diğer 2 adet Borçlu Cari Hesap Kredileri için de verilmiş kefaletleri de bulunduğunun tespiti veya başka bir hukuki nedenle kefil olarak sorumlu sayılması gerektiği kanaatine varılması halinde bir takdir imkanı yaratılmasını teminen yaptığımız hesaplamalara göre de; davacının 06.08.2007 tarihi itibarıyla 1.389,23 TL. borçlu olmadığının tespitini talep edebilecek iken, 10.000,00-TL. için borçlu bulunmadığının tespitini istediğinden, davacının tespitlerimizi aşan talebinin yerinde olmadığının söylenebileceği, Tarafların masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer talepleriyle hukuki mahiyetteki beyan ve itirazlarının Sayın Mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazda bulunmuş ve temlik eden …A.Ş.’ ye yeniden müzekkere yazılarak genel kredi sözleşmesinin istenilmesi ve ek rapor alınması talep edilmiş ise de; davalı vekilinin Temlik eden…A.Ş.’ye yeniden müzekkere yazılması ve ek rapor alınması istemlerinin, mahkememizce aynı hususta ilişkin olarak 06/03/2017 ve 23/05/2017 tarihli celse ara kararı gereği kesin süreler verildiği, kesin sürenin sonuçlarının ihtar edildiği ve ayrıca temlik eden bankaya da müzekkereler yazıldığı yazılan müzekkereler sonucu; “Bankamız müşterilerinden… için talep edilen … Kart sözleşmesi ve genel kredi sözleşmesi aslı şubemizde bulunmamaktadır, Bilgilerinizi ve gereğini arz ederiz” şeklinde cevap verildiği anlaşıldığından reddine, davacı vekili tarafından da bilirkişi raporuna yönelik beyan ve itirazda bulunmuş ek rapor alınması talep edilmiş ise de; davacı vekilinin ek rapor alınmasına ilişkin isteminin, mahkememizce bilirkişiden alınan raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, davacı yanın davalıya İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, davacı yanca dava dilekçesinde; “müvekkilinin imzaladığı iddia edilen sözleşmeleri henüz görmediği, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığı, krediyi alan ve kullananın başka kişi olduğu, bir an müvekkilinin kefaleti bulunduğu kabul edilse dahi sözleşmenin ne olduğu ve limitinin ne kadar olduğunun belirli olmadığı” şeklinde iddiada bulunduğu, bu haliyle de, davanın niteliği ve talebin ileri sürülüş şekli bakımından icra takip dosyası kapsamında alacaklı olduğunu ispat yükünün davalıda olduğu, bu kapsamda ispat yükü kendisinde olan davalı yana, davacı ile akdedilen sözleşmeleri sunmak üzere kesin süreler verildiği ve dava dışı temlik eden … Bankası’na da sözleşmeleri göndermek üzere müzekkereler yazıldığı, davalı-temlik alan yanca sözleşmeler sunulmadığı gibi, dava dışı temlik eden-bankaya yazılan müzekkerelere de az yukarıda yazıldığı şekilde olumsuz cevap verildiği, dosya kapsamı üzerinden inceleme yapmak ve rapor düzenlemek amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği ve rapor alındığı, bilikişiden alınan ve hukuki yönleri ayrık olmak üzere yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşılan bilirkişi raporu sonucu, davalının İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı (Eski Esas no: … Esas) dosyasından takip tarihi olan 06.08.2007 tarihi itibarıyla en fazla; 1.012,31 TL alacak talep edebileceği, ancak davalının icra takibinde 60.481,28 TL’lik talepte bulunduğu, bu haliyle yapılan değerlendirmede de davacının (60.481,28 TL-1.012,31 TL) 59..468,97 TL yönünden dava açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından, davanın kısmen kabulüne ve davacı yanın davalıya İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı (eski esas…) dosyasından 59.468,97 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine ve ayrıca davacı yanca her ne kadar kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de, davacının davalı yanın kötüniyetli takip açtığını ispat edemediği anlaşıldığından, kötü niyet tazminatı isteminin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davacı yanın davalıya, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı (Eski esas: …Esas) dosyasından, 59.468,97 TL yönünden borçlu olmadığının TESPİTİNE,
-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
-Davacı yanın kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE,
2-Alınması gereken 4.062,33 TL nisbi karar ve ilam harcının peşin alınan 1.033,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.028,53 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 1.033,80 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden başvuru harcı 25,20 TL, posta gideri 265,70 TL , bilirkişi ücreti gideri 700,00 TL olmak üzere toplam: 993,90 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 974,31 TL kısmının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı 100,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1,67 TL kısmının davacıdan alınıp, işbu davalıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; maddi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir olunan 8.530,97 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre taktir olunan 1.012,63 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-HMK 120. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair; Tarafların yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2022

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır