Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/953 E. 2019/931 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/953
KARAR NO : 2019/931

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/09/2016
KARAR TARİHİ : 09/12/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 09/03/2011 tarihinde, davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … durağında bekleyen ve yaya halinde bulunan müvekkiline çarparak yaralanmasına ve %40 oranında malül kalmasına neden olduğunu, aracın davalı şirket nezdinde sigortalı olduğunu, kaza sonrası davalı … şirketine yapılan başvuru üzerine 22.400.-TL maddi tazminat ödendiğini, ancak bu ödemenin eksik ve müvekkilinin mağduriyetini giderecek ölçüde olmadığını, açıklanan nedenlerle; müvekkilinin uğradığı maddi zararın uzman bilirkişi tarafından tespit edilerek, şimdilik 1.000.-TL’nin tüm davalılardan yasal faizi ile, müvekkilinin uğradığı manevi zararlar için 20.000.-TL’nin sigorta şirketi hariç diğer davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 09.04.2010-201 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS poliçesi ile sigortalı olup, söz konusu poliçede teminat limiti kişi başına 200.000.-TL olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru yoksa, işletene düşen bir sorumluluğun da olmadığını, kusur tespiti yapılması yönünden dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından davacıya 22.441,74 TL ödeme yapıldığını, kalan bakiye teminat limitinin 177.558,26 TL olduğunu, aktüer hesabı yapılması halinde; yapılan ödeme tutarının yanında faiz güncellenmesinin de dikkate alınması gerektiğini, müvekkili tarafından yapılan ödeme tutarı ve ödeme tarihinden hesaplama tarihine kadar geçen süre için hesaplanan faiz tutarı, bilirkişi tarafından hesaplama tazminat tutarından mahsup edilmesi gerektiğini, söz konusu hesaplamanın yapılmasına müteakip; davacıya yapılan ödeminin tüm zararı karşıladığının tespit edileceğini, davacının maluliyet oranının tespit edilmesi için önelikle davacının Adli Tıp Kurumuna sevk edilmesi gerektiğini, SGK tarafından davacıya rücuya tabi bir gelir bağlanıp bağlanmadığı hususunun araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın adına kayıtlı olup, kaza esnasında aracın sürücüsünün … olduğunu, kaza tarihinde aracın tüm evraklarının tam ve eksiksiz olup, sigorta şirketi güvencesi altında olduğunu, olayda kusurunun bulunmadığını savunmuştur.
Davalı …’e tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde; davalı yan duruşmaya gelmemiş, cevap ve delil bildirmemiş ve bu nedenle davacı yanın iddialarını reddetmiş kabul edilmiştir.

G E R E K Ç E /
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Davaya konu somut olayda, davalı …’in araç maliki (işleten), davalı …’in sürücü ve diğer davalı …Ş.’nin de, kazaya karışan davalı …’e ait aracın, kaza tarihi itibariyle ZMMS sigorta şirketi olduğu anlaşıldı.
Dava, trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda hukuki ihtilaf, davacının kaza nedeni ile işgücü kaybının oluşup oluşmadığı, oluştu ise oranı, davacı ve davalı yanın kusur durumları ve buna göre davacının talep edebileceği tazminatın ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ATK’dan maluliyet raporu ile bilirkişi heyetinden aktüer ve kusur raporları alınmıştır.
Davacının İşgörmezlik Oranı: Davacının kaza sonrası tedavi gördüğü tüm sağlık kuruluşlarından getirtilen tıbbi belgeleri ile birlikte muayene olunarak aldırılan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı… İhtisas Kurulu’nun 13/06/2018 tarihli raporuna göre davacının kaza nedeni ile %100 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu belirtilmiştir.
Davacı yanın ATK raporunda tespit olunan iş gücü kaybı durumuna göre talep edebileceği tazminat olup olmadığı ve miktarının saptanması açısından kusur uzmanı … ve hesap uzmanı … marifetiyle dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Alınan bilirkişi raporuna göre;
Kusur Oranı : Davalı şirkete sigortalı… plakalı kamyonetin sürücüsünün …’in hatalı sevk ve idaresinin, tam ve takdiren % 100 oranında etkili bulunduğu, yaya konumunda bulunan davacının etkili herhangi bir hatalı davranışının bulunmadığı bildirilmiştir.
Aktüer Hesap: Maluliyet oranı ve kusur durumuna göre yapılan hesaplamada, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının 123.015,31 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı … yönünden 06.07.2012 kısmi ödeme tarihi, davalı sürücü ve işleten yönünden ise 09.03.2011 kaza tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu, davacıya yapılan ödemenin yetersiz olduğu anlaşılmıştır.
Davacı yan bilirkişi raporu doğrultusunda belirsiz alacak olan talebini, 01/04/2019 tarihli talep arttırım dilekçesi doğrultusunda yükseltmiş ve harcını da yatırarak makbuzunu dosyaya ibraz etmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacının maddi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49/1. Maddesine göre; “kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Bu bağlamda, taraf iddia ve savunmaları, toplanan tüm deliller ve mahkememizce alınan kusura, maluliyete ve zarar miktarına ilişkin tüm raporlar birlikte değerlendirildiğinde, davalılardan …’in, dava konusu kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davacının ise herhangi bir kusurunun olmadığı, meydana gelen kaza sonucu, mahkememizce alınan ATK raporu ile davacının %100 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu, kusur ve maluliyet durumu birlikte değerlendirilmek suretiyle alınan aktüer raporu ile de davacının zararının hesaplandığı, ayrıca hükme esas alınan, ATK maluliyet raporu ile bilirkişi heyeti kusur ve aktüerya raporlarının ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmış ve davacı vekilinin, 01/04/2019 tarihli talep arttırım dilekçesi doğrultusunda, davacının maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının manevi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi gereğince hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Duyulan üzüntünün, çekilen elem ve ızdırabın parasal bir değer ile ifade edilmesi mümkün olmadığı için manevi zararın bir miktar para ile giderilebileceğini söylemek de mümkün değildir. Ancak haksız fiilden doğan bedeni ve ruhi ızdıraplar için bir miktar tazminata hükmedilmesi en azından bu ızdırapların hafifletilmesine yardım edebilir. (TUZTAŞ, Hüseyin, Trafik Kazalarından Doğan Cismani Zararlar ve Tazminat Davaları, http://www.sevgipinari.org, s.8)
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, T.M.K’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 27/12/2016 tarih, 2014/13109 Esas, 2016/11967 Karar sayılı Kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 27/12/2016 tarih, 2016/4703 Esas,2016/6597 Karar sayılı Kararı)
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olayı değerlendirdiğimizde de, mahkememizce görülüp karara bağlanan davada, davacının meydana gelen kaza sonucu yaralandığı ve %100 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği ve bu haliyle de davacının, manevi tazminat isteyebileceği, manevi tazminata ilişkin tüm koşullarının somut olayda gerçekleştiği, davacının yaşı, tarafların kusur, sosyal ve ekonomik durumları, davacının kaza sonrası uğradığı maluliyet oranı, maluliyetine bağlı olarak uğradığı manevi çöküntü ve paranın satın alma gücü ile tüm dosya kapsamı ve TBK’nın 56. maddesindeki özel haller de dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ile 15.000,00-TL manevi tazminatın, sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile; 123.015,31 TL maddi tazminatın davalı …Ş yönünden 06/07/2017 tarihinden, diğer davalılar … ve … yönünden ise kaza tarihi olan 09/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; 15.000,00 TL manevi tazminatın, davalı …Ş. dışında kalan diğer davalılar … ve … den kaza tarihi olan 09/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 9.427,82 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 71,73 TL ile ıslah ile alınan 417,00 TL olmak üzere toplam: 488,73 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA, (davalı … şirketinin bu miktarın 7.914,44 TL kısmından sorumlu olmasına)
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 29,20 TL, posta gideri 415,00 TL, Adli Tıp fatura gideri 566,50 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.200,00 TL olmak üzere toplam: 2.210,70 TL yargılama giderinin davalılardan müşteresen ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yan maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; kabul edilen maddi tazminat tutarı olan 123.015,31 TL üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 12.591,22 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı yan manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; kabul edilen manevi tazminat tutarı olan 15.000,00 TL üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan bakiye avansın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
8-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe çıkartılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …
¸