Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/904 E. 2023/519 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/904 Esas
KARAR NO :2023/519

DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/09/2016
KARAR TARİHİ:13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalının şirketleri nezdinde 01/12/2003 tarihinden 08/02/2016 tarihine kadar Direktör olarak çalıştığını, 08/02/2016 tarihinde iş akdinin haksız bir şekilde bildirim sürelerine uymaksızın fesh ettiğini, çalıştığı süre boyunca şirketlerinin bir çok ticari bilgi sırrına vakıf olduğunu, davalının işten ayrıldıktan kısa bir süre sonra henüz bildirim süresi içerisinde iken … … de çalışmaya başladığını, davalının işten ayrılmasını takiben şirketlerinin müşterisi olan bir çok şirketin … AŞ ile çalışmaya başladıklarının belirlendiğini, davalının …. İş mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açtğı davada şirketlerinin gizli ve ticari bilgileri içeren e posta yazışmalarını şirketin iznini almaksızın dosyaya sunulduğunu, sunulan bu gizli bilgilerin şiret sırlarının ifşa niteliğinde olduğunu, yapılan eylemin iş sözleşmesine ve yasalara aykırı bulunduğunu, davalının hareketinin haksız rekabet hükümlerine açıkça aykırılık teşkil ettiğini, davalının iş sözleşmesinde düzenlenen rekabet yasağı ve gizlilik hükümlerine açıkça aykırı davranarak şirketleri ile çalışan firmaların … Sigorta’ya geçirilmesinin haksız rekabet teşkil ettiğini, davalının iş sözleşmesinde yer alan rekabet yasağına aykırı hareket ettiğini, davalının … AŞ ile çalışmaya başlaması akabinde şirketlerinin çalıştığı bazı şirketlerin … AŞ ile çalışmaya başladığının belirlendiğini, davalının şirketlerinin müşterilerini ve yaptırdığı poliçelerin tüm detaylarını bildiğini, sözleşmede belirlenen rekabet yasağını açıkça ihlal ettiğinin sabit olduğunu, davalı tarafından şirketlerin ticari sırlarının ifşa edilerek gizlilik ilkesine aykırı davrandığını, davalının dürüstlük kuralına ve sır saklama yükümlülüğüne aykırı davrandığını, davalı ve … ŞA … … 2. Noterliği 25/05/2016 tarih ve … yevmiye nolu cevabı ihtarnamede şirketlerinin müşterileri ile çalıştığını ikrar ettiğini beyanla, davanın kabulü ile, davalının iş sözleşmesi ve haksız rekabet yükümlülüklerine aykırılık teşkil eden fiillerinin tespitine, devam etmekte olan fiillerin men’ine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminat, 10.000,00 TL manevi tazminatın fiilin işlendiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın maddi zararını tam olarak belirleyebileceğini, ancak fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 1.000,00 TL maddi tazminat talep edildiğini, zamaaşımı definde bulunduklarını, 01.12.2003 tarihinden itibaren davacı işyerinde çalışmaya başladığı, fazla mesailerinin ödenmemesi ve şahsına yönelik hakaret niteliği taşıyan ayrımcı davranışlar sebebiyle iş akdini 11.12.2015 tarihinde haklı nedenle fesh ettiğini, davacı şirket tarafından tazminatının ödeneceğinin söylendiğini ancak, fesih ve SGK çıkış işlemlerinin yapılmadığını, …. Noterliğinin 03.02.2016 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile iş akdinin haklı nedenle fesih edilmesine rağmen haklarının ödenmediği, SGK çıkış işlemlerinin yapılmadığının belirtilerek haklarının ödenmesinin ve SGK çıkış işlemlerinin yapılmasının ihtaren bildirildiğini, davacının iş sözleşmesini kötü niyetli olarak sona erdirmediğini, başka bir işyerinde çalışmasını engellediğini, davaya konu iş akdinin …. İş Mahkemesi … E. Sayılı dosyasına sunulduğunu, rekabet yasağının geçerli olabilmesi için rekabet yasağının zaman, yer ve konu bakımından sınırlandırılmış olması gerektiğini, davacının iddia ettiği iş akdindeki rekabet yasağı maddesinde zaman, yer ve kapsam sınırının bulunmadığını, bu nedenle bu hükmün geçersiz olacağını, şirket iç yazışmalarının sadece …. İş Mahkemesi … E. Sayılı dosyasına çalışma koşullarını ispatlamak için sunulduğunu, 3. Kişiler ile paylaşılmadığını, bu bilgilerin mutad bilgiler içerdiğini, şirketin mali yapısı, teknik bilgileri, formül, kar marjı gibi ticari sır kapsamında kabul edilecek bilgiler içermediğini, davacı şirketin faaliyet alanı gereği müşteriler ile sigorta şirketleri arasında aracılık yaptığını, sigorta şirketlerinden teklif alacak müşterilere iletildiğini, müşterilerin kabul ettiği teklife konu poliçeyi tanzim ettiklerini, sektördeki tüm brokerlerin aynı şekilde faaliyet gösterdiğini, alınan tekliflerin müşteriler tarafından başka şirketlerle paylaşılabildiğini, bir müşteri için birden fazla sigorta şirketinden teklif alınarak müşteriye sunulduğunu, müşteri bilgilerinin sigorta şirketleri ile paylaşıldığını, müşteri bilgilerinin bilinmesinin ticari sır olamayacağını, davacının şirketinde yüzün üzerinde şirket ile çalıştıklarını ancak, davacı tarafından dava dilekçesinde şirketin isminin verildiğini, davacı tarafından bahsedilen … üzerine kayıtlı… tekne poliçesi, … yönetici sorumluluk poliçelerinin çalıştığı … Sigorta tarafından yapılmadığını, piyasada rekabetin fazla olması sebebiyle müşterilerin tercihlerinin değiştiğini, bu huşuların ispatı için dava dilekçesinde bahsedilen şirketlere müzekkere yazılarak davacıdan neden teklif almadıklarının sorulması gerektiğini, müşterilerin poliçe vadesi bitiminde istediği şirketi tercih etmekte özgür olduğunu, bu hakkın kısıtlanmasının rekabet yasağı olacağını, müşterilerin bir çok aracıdan teklif alarak kendilerine en uygun gelen fiyat ve şartları veren şirket ile çalışmayı seçtiğini, müşteri ve 3, Şahısların bilgilerinin paylaşıldığına ilişkin her hangi bir şikayetinin bulunmadığını beyanla davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Davada; Haksız rekabetin tespiti, meni ve maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, …. İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyası uyap kayıtları, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma sayılı dosyası uyap kayıtlar celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
…. İş mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Dosyamız davalısı tarafından dosyamız davacısına karşı açılan işçi işveren ilişkisinden kaynaklanan alacak davası olduğu, karşı davanın ise ihbar tazminatı istemine ilişkin olduğu, dava sonunda, davacının, davalının iş yerinde baskıya maruz kalması, fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi ve kaldırılamaz boyuttaki iş yükü nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiği, bu kapsamda kıdem tazminatına hak kazandığı, işverenden prim, fazla çalışma ve yıllık izin alacaklarının bulunduğu gerekçeleri ile asıl davanın kabulüne ve davacı karşı davalının iş akdini haklı nedenle feshetmesinden dolayı davalı karşı davacıya işverene ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmadığı gerekçesi ile karşı davanın reddine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine, istinaf mahkemesince 20.10.2022 tarihinde tarafların istinaf başvurularının esastan reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; Şüpheli … in üzerine atılı ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi ve belgeleri açıklamak, T.T.K. na muhalefet ve Sigortacılık Kanununa muhalefet suçlarından dolayı suçun kanuni unsurlarının oluşmamış olması ve delil yetersizliği sebebiyle kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Taraflar arasında imzalan Belirsiz süreli İş Sözleşmesinin 10. Maddesinde rekabet yasağının düzenlendiği, bu maddede; “Çalışan işbu sözleşme süresinde ve/veya sözleşmenin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde; …’in müşterileri ve müşterileri olmaları ihtimali bulunan şahıs ve/veya şirketlerle, … çalışanları ile kendi adına veya görev yaptığı herhangi bir şirket veya kuruluş adına doğrudan veya dolaylı olarak ticari bir ilişki tesis etmeyeceğini ve/veya mevcut ticari ilişkilerini sona erdirmeleri konusunda herhangi bir telkinde bulunmayacağını beyan ve taahhüt eder. Çalışan iş bu 10. Maddede belirtilen yükümlülüklerine gerek sözleşmenin yürürlük süresince, gerek sözleşme sona erdikten sonra uyacağını, iş bu sözleşmenin her ne nedenle olursa olsun feshedildiği veya sona erdiği tarihten sonra dahi iş bu maddede hükümlerin ve işbu 10. Madde kapsamındaki yükümlülüklerinin yürülükte kalmaya devam edeceğini, bu yükümlülüklerin ihlali halinde …’nin uğrayacağı maddi ve manevi zararlar, iş kaybınfdan … zararlar da dahil ve fakat bunlarla sınırlı olmaksızın her türlü zararı …’e ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder” şeklinde düzenleme yapıldığı görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda özetle ve sonuç olarak; Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, bu sebeple rekabet yasağı hükmünün sona ereceği, davacının rekabet yasağı hükmüne dayanarak tazminat talep hakkı bulunmadığı, tazminat talebine konu zararı tevsik edici belgelerin dosyaya sunulmaması nedeniyle hesaplamanın yapılamadığı bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporunun ayrıntılı ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla hukuki değerlendirmeler mahkememize ait olmak üzere dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi heyet raporunun bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Davacı vekilince, Davacının, iş akdini haksız ve bildirim sürelerine uymadan feshettiği, taraflar arasındaki sözleşmede düzenlenen haksız rekabet maddesine, TBK ve TTK’daki haksız rekabet hükümlerine aykırı hareket ettiği, müvekkili şirketin müşterilerini başka şirkete taşıdığı, müvekkili şirketin sırlarını ifşa ettiği belirtilerek bu eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine ve devam eden fiillerin men’ine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminat, 10.000,00 TL manevi tazminatın fiilin işlendiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekilince, maddi tazminatın belirlenebilir olduğu, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılamayacağı, zamanaşımı def’inde bulundukları, iş akdinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiği, , müvekkilinin haksız rekabet eden fiillerinin olmadığı, açılan davanın ve dayanaktan yosun oduğu savunularak davanın reddi reddi talep edilmiştir.
Davalı vekilince, maddi tazminatın belirlenebilir olduğu, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak açılamayacağı yönünde savunmada bulunulmuş ise de, istenebilecek tazminat net olarak dava açılırken belirlenmesinin mümkün olmadığı, bunun davacıdan beklenemeyeceği, tazminatın belirlenmesinin yargılama gerektirdiği durumlarda, belirsiz alacak davası veya kısmi dava açılabileceğinden bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Davalı vekilince, zaman aşımı def’inde bulunulmuş ise de, iş akdinin 11.12.2015 tarihinde feshedildiği, haksız rekabet iddiasına konu eylemlerin iş akdinin feshinden sonra olduğu, eldeki davanın 08.09.2016 tarihinde açıldığı dikkate alındığında TTK’nın 60. Maddesinde düzenlenen 1 ve 3 yıllık kısa ve uzun zaman aşımı sürelerinin dolmadığı anlaşılmakla davalının zamanaşımı def’inin reddine karar verilmiştir.
Dava şartlarının tam olduğu, başkaca incelenecek ilk itiraz ve süreler yönünden bir itiraz olmadığından davanın esasına geçilmiştir.
Dava konusuna ilişkin yasal düzenlemeleri ortaya koyacak olursak;
Haksız rekabete ilişkin hükümler TTK’ nun 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Buna göre; “Madde 54- (1) Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır.
(2) Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.
Madde 55- (1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:
a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;
1. Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,
2. Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek,
3. Paye, diploma veya ödül almadığı hâlde bunlara sahipmişçesine hareket ederek müstesna yeteneğe malik bulunduğu zannını uyandırmaya çalışmak veya buna elverişli doğru olmayan meslek adları ve sembolleri kullanmak,
4. Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,
5. Kendisini, mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini, fiyatlarını, gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya gereksiz yere onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçirmek,
6. Seçilmiş bazı malları, iş ürünlerini veya faaliyetleri birden çok kere tedarik fiyatının altında satışa sunmak, bu sunumları reklamlarında özellikle vurgulamak ve bu şekilde müşterilerini, kendisinin veya rakiplerinin yeteneği hakkında yanıltmak; şu kadar ki, satış fiyatının, aynı çeşit malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerinin benzer hacimde alımında uygulanan tedarik fiyatının altında olması hâlinde yanıltmanın varlığı karine olarak kabul olunur; davalı, gerçek tedarik fiyatını ispatladığı takdirde bu fiyat değerlendirmeye esas olur,
7. Müşteriyi ek edimlerle sunumun gerçek değeri hakkında yanıltmak,
8. Müşterinin karar verme özgürlüğünü özellikle saldırgan satış yöntemleri ile sınırlamak,
9. Malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerin özelliklerini, miktarını, kullanım amaçlarını, yararlarını veya tehlikelerini gizlemek ve bu şekilde müşteriyi yanıltmak,
10. Taksitle satım sözleşmelerine veya buna benzer hukuki işlemlere ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek, peşin veya toplam satış fiyatını veya taksitle satımdan kaynaklanan ek maliyeti Türk Lirası ve yıllık oranlar üzerinden belirtmemek,
11. Tüketici kredilerine ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek veya kredilerin net tutarlarına, toplam giderlerine, efektif yıllık faizlerine ilişkin açık beyanlarda bulunmamak,
12. İşletmesine ilişkin faaliyetleri çerçevesinde, taksitle satım veya tüketici kredisi sözleşmeleri sunan veya akdeden ve bu bağlamda sözleşmenin konusu, fiyatı, ödeme şartları, sözleşme süresi, müşterinin cayma veya fesih hakkına veya kalan borcu vadeden önce ödeme hakkına ilişkin eksik veya yanlış bilgiler içeren sözleşme formülleri kullanmak.
b) Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek; özellikle;
1. Müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için, onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek,
2. Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine, haketmedikleri ve onları işlerinin ifasında yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek yararlar sağlayarak veya önererek, kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak,
3. İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri, işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek,
4. Onunla kendisinin bu tür bir sözleşme yapabilmesi için, taksitle satış, peşin satış veya tüketici kredisi sözleşmesi yapmış olan alıcının veya kredi alan kişinin, bu sözleşmeden caymasına veya peşin satış sözleşmesi yapmış olan alıcının bu sözleşmeyi feshetmesine yöneltmek.
c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma; özellikle;
1. Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak,
2. Üçüncü kişilere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden, bunların kendisine yetkisiz olarak tevdi edilmiş veya sağlanmış olduğunun bilinmesi gerektiği hâlde, yararlanmak,
3. Kendisinin uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralıp onlardan yararlanmak.
d) Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek; özellikle, gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
e) İş şartlarına uymamak; özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
f) Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak. Özellikle yanıltıcı bir şekilde diğer taraf aleyhine;
1. Doğrudan veya yorum yoluyla uygulanacak kanuni düzenlemeden önemli ölçüde ayrılan, veya
2. Sözleşmenin niteliğine önemli ölçüde aykırı haklar ve borçlar dağılımını öngören, önceden yazılmış genel işlem şartlarını kullananlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.
Madde 56- (1) Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;
a) Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
b) Haksız rekabetin men’ini,
c) Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
d) Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
e) Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini, isteyebilir. Davacı lehine ve (d) bendi hükmünce tazminat olarak hâkim, haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verebilir.
(2) Ekonomik çıkarları zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek müşteriler de birinci fıkradaki davaları açabilirler, ancak araçların ve malların imhasını isteyemezler.
(3) Ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, borsalar ve tüzüklerine göre üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunan diğer meslekî ve ekonomik birlikler ile tüzüklerine göre tüketicilerin ekonomik menfaatlerini koruyan sivil toplum kuruluşlarıyla kamusal nitelikteki kurumlar da birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde yazılı davaları açabilirler.
(4) Bir kimse aleyhine birinci fıkranın (b) ve (c) bentleri gereğince verilmiş olan hüküm, haksız rekabete konu malları, doğrudan veya dolaylı bir şekilde ondan ticari amaçla elde etmiş olan kişiler hakkında da icra olunur.
Madde 59-(1) Mahkeme, davayı kazanan tarafın istemiyle, gideri haksız çıkan taraftan alınmak üzere, hükmün kesinleşmesinden sonra ilan edilmesine de karar verebilir. İlanın şeklini ve kapsamını mahkeme belirler.” şeklinde düzenlemeler mevcuttur.
Rekabet yasağına ilişkin TBK’nın 444 ve devamı maddelerinde de düzenlemeler mevcuttur.
Buna göre; “Madde 444- Fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir.
Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.
Madde 445- Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz.
Hâkim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir.
Madde 446- Rekabet yasağına aykırı davranan işçi, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlüdür.
Yasağa aykırı davranış bir ceza koşuluna bağlanmışsa ve sözleşmede aksine bir hüküm de yoksa, işçi öngörülen miktarı ödeyerek rekabet yasağına ilişkin borcundan kurtulabilir; ancak, işçi bu miktarı aşan zararı gidermek zorundadır.
İşveren, ceza koşulu ve doğabilecek ek zararlarının ödenmesi dışında, sözleşmede yazılı olarak açıkça saklı tutması koşuluyla, kendisinin ihlal veya tehdit edilen menfaatlerinin önemi ile işçinin davranışı haklı gösteriyorsa, yasağa aykırı davranışa son verilmesini de isteyebilir.
Madde 447- Rekabet yasağı, işverenin bu yasağın sürdürülmesinde gerçek bir yararının olmadığı belirlenmişse sona erer.
Sözleşme, haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından veya işverene yüklenebilen bir nedenle işçi tarafından feshedilirse, rekabet yasağı sona erer.” şeklinde düzenlemeler mevcuttur.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ışığında, somut olaya ilişkin dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi heyeti raporununa göre yapılan değerlendirmede;
Davalının, davacı şirkette 01.12.2003 tarihinde işe başladığı, 11.12.2015 tarihinde iş akdinin davalı tarafça feshedildiği, …. İş mahkemesinin … esas sayılı dosyasında verilen ve istinaf incelemesinden geçerek kesinleşen karar ile davalı tarafça yapılan feshin haklı olduğu, bu kararın mahkememizi de bağlayacağı; Taraflar arasında imzalan Belirsiz süreli İş Sözleşmesinin 10. Maddesinde rekabet yasağına ilişkin, “Çalışan işbu sözleşme süresinde ve/veya sözleşmenin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde; …’in müşterileri ve müşterileri olmaları ihtimali bulunan şahıs ve/veya şirketlerle, … çalışanları ile kendi adına veya görev yaptığı herhangi bir şirket veya kuruluş adına doğrudan veya dolaylı olarak ticari bir ilişki tesis etmeyeceğini ve/veya mevcut ticari ilişkilerini sona erdirmeleri konusunda herhangi bir telkinde bulunmayacağını beyan ve taahhüt eder. Çalışan iş bu 10. Maddede belirtilen yükümlülüklerine gerek sözleşmenin yürürlük süresince, gerek sözleşme sona erdikten sonra uyacağını, iş bu sözleşmenin her ne nedenle olursa olsun feshedildiği veya sona erdiği tarihten sonra dahi iş bu maddede hükümlerin ve işbu 10. Madde kapsamındaki yükümlülüklerinin yürürlükte kalmaya devam edeceğini, bu yükümlülüklerin ihlali halinde …’nin uğrayacağı maddi ve manevi zararlar, iş kaybından … zararlar da dahil ve fakat bunlarla sınırlı olmaksızın her türlü zararı …’e ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder” şeklinde düzenleme yapıldığı, yapılan bu düzenlemenin TBK’nın 445/1 maddesindeki” Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz.” hükmüne uygun olmadığı, sınırlamaların net ve belirli olmadığı, süre öngörülmediği, yasal düzenlemeye uygun olmayan sınırlamaların geçersiz olacağı; TBK’nın 447/2. maddesinde, sözleşmenin, haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından veya işverene yüklenebilen bir nedenle işçi tarafından feshedilirse, rekabet yasağının sona ereceğinin düzenlendiği, bu yasal düzenleme ışığında, taraflar arasındaki iş akdi davalı tarafından haklı nedenle feshedildiğinden, davalının rekabet yasağının sona ereceği, haksız rekabete konu olduğu iddia edilen eylemlerin fesihten sonra olduğu anlaşılmakla değerlendirilmekle, davacının rekabet yasağı hükmüne dayanarak davadaki taleplerinin haksız olduğu, davacının davasını ispatlayamadığı sonuç ve kanaatine ulaşılarak davacı taraça açılan davanın tüm talepler bakımından reddine karar verilmiştir.
Bu kapsamda aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın tüm talepler bakımından REDDİNE,
2- Alınması gereken, haksız rekabeti tespiti ve meni talebi bakımından 179,90 TL, maddi tazminat talebi bakımından 179,90 TL , manevi talebi bakımından 179,90 TL olmak üzere, toplam 579,70 TL karar ve ilam harcından davacıdan peşin olarak alınan 187,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 351,84 TL harcın davacıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, haksız rekabeti tespiti ve meni talebi bakımından 9.200,00 TL, maddi tazminat talebi bakımından 1.000,00 TL , manevi talebi bakımından 9.200,00 TL olmak üzere, toplam 19.400 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 333. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
6-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır