Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/810 E. 2019/355 K. 19.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/810 Esas
KARAR NO : 2019/355
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/08/2016
KARAR TARİHİ: 19/04/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
AÇILAN DAVA VE İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı borçlu şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla takipte bulunulduğunu ve davalı borçlu şirket vekilinin süresinde yapmış olduğu itiraz üzerine takip durduğunu, davalı borçlu şirket tarafından icra takibine konu faturaların bedelinin davacı şirkete ödenmediğini, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı sonucu takibin durduğunu, bu nedenlerle; davalı borçlunun yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlu itirazında haksız ve kötü niyetli olduğundan % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin İzmir… İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itiraz dilekçesi özetle; İlamsız icra takibine konu olan asıl alacağı, faize, faiz oranı ve tüm ferilerine ekinde yer alan belgelere de açıkça itiraz ettiklerini, keza davalı şirketin muamele merkezinin İstanbul olması hasebiyle de icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiklerini, İstanbul Çağlayan icra dairesi’ne gönderilmesi gerektiğini, bu nedenlerle, ilamsız icra takibine külliyen itiraz ettiklerini, bu bağlamda da istemde bulunulan borcun tamamına, ana paraya, faize faiz oranına, borcun sair ferilerine ve de takibin ekinde yer alan fatura ve belgelere de açıkça itiraz etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE YAPILAN NİTELENDİRME VE VARILAN SONUÇ :
Dava; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturalara konu alacağın tahsili amacıyla başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile 13/04/2015 tarihinde başlatılan Genel Haciz yolu ile ilamsız icra takibinde; 91.990,44 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili talep olunmuş, ödeme emri davalıya 16/04/2015 tarihinde tebliğ olunmuş, davalının süresinde yaptığı 20/04/2015 tarihli yetkiye ve borca itirazında yetki itirazının alacaklı vekilince kabulü üzerine dosya yetkisizlik kararıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esasına kaydı yapılmış; bahsi geçen dosyadan gönderilen ödeme emri davalıya 03/11/2015 tarihinde tebliğ olunmuş , davalının süresinde yaptığı 05/11/2015 tarihli itiraz üzerine takip durmuş ve buna göre itirazın iptali istemli dava da hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Tarafların Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır. Ön inceleme duruşmalı yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır. Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bu kapsamda öncelikle davacı kayıtlarının incelenmesi bakımından Torbalı…Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmış; alınan bilirkişi raporu özetle; “Davacı şirketin ticari defterlerinin 6102 sayılı Y.TTK’nun 64/3 mad. Göre açılış ve kapanış tasdiklerinin noter marifetiyle yapıldığı, ticari defterlerin 6100 sayılı HMK’nun 222. Md. Göre delil niteliğini haiz olduğu, bilgiler ışığında davacı yan ticari defter kayıtlarının sahibi lehine yüce mahkemenin takdirinde olmak üzere takdiri delil özelliği haiz olduğu, taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı görülmekle birlikte davacı firmanın 91.990,44-TL tutarında imzalı olarak ibraz ettiği irsaliyeli faturalar ile davalı işletmeye mal teslimini gerçekleştirdiği, davacı firmanın davalı işletmeden takip tarihi itibariyle 91.990,44-TL alacağı olduğunu gerek ticari defter kayıtları ile gerekse ticari defter kayıtlarını doğrulayan irsaliyeli faturalarla yeterli ve muteber delillerle ispat ettiği, İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında davacı yan davalı yana icra takibinden önce temerrüde düşürecek işlem yapılmadığından temerrüdün icra takibi itibariyle oluştuğu, davacı yan icra takibinde asıl alacağa işleyecek yıllık yüzde 9 oranında adi kanuni faiz talep etmiş olduğu, takip konusu 91,990,44-TL alacağa, ödeme tarihine kadar işleyecek faiz hesaplanması gerektiği” bildirilerek rapor sunulmuştur.
Talimat mahkemesinden rapor alındıktan sonra bu kez davalı şirket kayıtlarının da incelenmesi bakımından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, inceleme ara kararı davalı tarafa tebliğ edilmişse de davalı yan defter ibrazında bulunmamıştır. Bu kapsamda alınan raporda özetle; Davacı şirketin 25/04/2017 tarihli bilirkişi raporuna istinaden 2014 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 md. Uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı şirketin ticari defterlerini inceleme günü ibraz etmediği, davacının davalı şirketten 91,990,44-TL alacaklı olduğu, davacı şirketin takip tarihinden önce davalı şirketi temerrüde düşürmediği anlaşıldığından icra takip tarihinden asıl alacağa ödeme tarihine kadar yıllık %9 oranında adi kanuni faiz talep edebileceği” bildirilerek rapor sunulmuştur.
Davalı tarafın defter ibrazında bulunmaması üzerine davalı şirketin dönem bordroları, BA-BS formları ve KDV beyannameleri celp edilerek bu belgelerin de değerlendirilmesi bakımından ek rapor alınmasına karar verilmiş, alınan raporda özetle; Dosya kapsamında bulunan … Müdürlüğü’nden alınan E. 596333 sayılı 29/06/2018 tarihli yazısında davalı … İşletmelerinin 2014 yılına ait BA formunda davacı şirketten 4 adet fatura karşılığı KDV hariç 75.298,00-TL tutarında alım yaptığına dair beyanının mevcut olduğu, 03/09/2014 tarihli 261678 nolu 3.138,80-TL (2.660-TL KDV hariç) tutarındaki irsaliyeli faturanın BA-BS beyan sınırını taşımadığından davalı şirket tarafından beyan edilmediği, davalı şirketin yasal süresinde defter ibrazında bulunmadığı, davacı şirketin ticari defterlerinin HMK ilgili maddeleri uyarınca delil niteliğine haiz olduğu ve davaya konu faturaların davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, izah edilen nedenler ile birlikte davacı şirketin davalı şirketten 91.990,44-TL alacaklı olduğu bildirilerek ek rapor sunulmuştur.
Davalı şirketin ticari defter ve dayanak kayıtlarının incelenmesi yönündeki ara karar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 220,222 ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 18/1 ve 64. Maddeleri ihtarını içerir şekilde inceleme gün, yer ve saatini bildirilerek davalı şirkete tebliğ edilmişse de davalı taraf defter ibrazından kaçınmıştır. Davacı şirket ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde yapılan incelemede defterlerin usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının bulunduğu tespit olunmakla, davacı lehine delil vasfına haiz olduğu kabul edilmiştir. Davaya konu takip talebine dayanak faturalar, irsaliyeli fatura olup; faturalar üzerinde teslime ilişkin isim ve imzalar bulunduğu görülmektedir. Davalı yan ödeme emrine itiraz dilekçesinde faturaların teslim alınmadığı ve/veya faturalar üzerindeki imzaların kendilerine ait olmadığı yönünde açıkça itirazda bulunmamıştır. Bu kapsamda taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve davacının davaya konu takiple uyumlu şekilde davalıdan alacaklı olduğu ispat olunmuştur. Davalı yan, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı, takibe dayanak faturalar sebebiyle borçlu olmadığı yönlerinde dosyaya delil sunamadığı gibi faturalara ilişkin ödeme yaptığını da ispat edememiştir. İddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının takip talebine konu bedel yönüyle davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dİğer yandan alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında kabul edilen alacağın %20’si nispetinde hesap ve takdir olunan icra inkar tazminatını da içerir şekilde aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 91.990,44-TL asıl alacak yönüyle İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talepnamesindeki gibi yasal faiz yürütülmesi suretiyle takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Kabul edilen alacağın %20 nispetinde hesap ve takdir olunan 18.398,08-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 6.283,87-TL harçtan peşin alınan 1.111,02-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.172,85-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin olarak yatırdığı 1.111,02-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 41,05-TL, bilirkişi ücreti 500-TL, talimat bilirkişi ücreti 450-TL, posta gideri 214,65-TL olmak üzere toplam 1.205,70-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 10.109.24-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …