Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/79 E. 2019/345 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/79 Esas
KARAR NO : 2019/345
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/01/2016
KARAR TARİHİ: 16/04/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
AÇILAN DAVA VE İDDİA:
Davacının dava dilekçesi özetle; Davacının Müteveffa babası …’in kızı ve de yasal mirasçısı olduğunu, Babası …’in … Bankası… şubesi’nden 04/02/2014 tarihinde 5.000,00-TL, 01/07/2014 tarihinde 2.500,00-TL, 20/08/2014 tarihinde 2.500,00-TL ve 14/11/2014 tarihinde 5.000,00-TL olmak üzere toplamda 15.000,00-TL kredi kullandığını, işbu krediler kullanılırken banka tarafından kredi tahsilini teminen müteveffa babası adına lehtarı … Bankası … Şubesi olan davalı şirket tarafından düzenlenen hayat sigortaları düzenlendiğini, Babası …’in vefatı üzerine sigorta teminatından kaynaklı bedelin davacıya ödenmesi için kredi kullanılan kurum bankaya başvurduğunu, tarafa 28/12/2015 tarih ve … sayılı yazı ile verilen cevapta poliçelerde belirtilen vefat tazminatının ödenmesi için gerekli şartlar oluşmadığından dolayı poliçe teminatında indirime gittiklerini ve ödeme yapamayacaklarını tarafa bildirdiğini, sigortacının, riziko gerçekleştikten sonra sigortadan cayma hakkı bulunmadığını, Müteveffa babanın sigorta poliçesini imzalarken herhangi bir hastalığı olmadığını, kendisi sağlıklı olduğu için poliçeyi imzalarken sağlıklı olduğunu beyan ettiğini, müteveffanın yaşı gereği rizikonun gerçekleşme ihtimalinin kuvvetli olduğunu, sigortacı bu ihtimali kabul ederek sigorta poliçelerini düzenlediğini, bu nedenlerle, davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderinin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı varisin sigorta poliçesinin lehtarı olmadığından dava açma hakkı bulunmadığını, …’in vefatı üzerine ölüm tazminatı almak için davacının müracaatı üzerine gerekli işlemlerin yapılabilmesi için ölen sigortalıya ait dosya incelemeye alındığını, davalı şirkete ulaştırılan, ölüm belgesi, … Hastanesi 19/02/2015 tarihli Epikriz Raporu,…Hastanesi’nin 06/03/2015 tarihli Epikriz Raporu, SGK GSS ilaç listesi, rapor listesi ve takip listeleri davalı şirket sağlık müşavirliği tarafından incelendiğini, işbu belgelerden sigortalı …’in poliçe tarinden önce Kanser, beyin damar hastalığı rahatsızlıklarının bulunduğunun tespit edildiğini, ölen sigortalının sağlık beyanı formunda yer alan hastalıkların tümüne hayır cevabı verdiğini, işbu beyanının altını imzaladığını, rahatsızıklarını davalı şirkete bildirmediğini ve gerçeği aykırı beyanda bulunduğunu, davalı şirketin son derece iyiniyetli olarak hayat sigortası genel şartları C3 md 3.3. Bendini başvuruya konu olayda uyguladığını ve vefat tazminatını, o tazminata ilişkin olara ktahakkuk ettirilen prim ile tahakkuk ettirilmesi gereken prim arasındaki orana göre hesapladığını ve ödenen vefat tazminatı bu oranlama neticesinde oluştuğunu, yani davalı şirket tazminatı hazine müsteşarlığından onaylı hesaplama tablolarını dikkate alarak ve sürprim uygulayarak hesaplamış neticeten lehdar bankaya ödediğini, bu nedenlerle, davalı aleyhine haksız olarak açılan davanın öncelikle usulden, aksi takdirde esasa ilişkin itirazlar doğrultusunda reddine, avukatlık ücretiyle dava masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE YAPILAN NİTELENDİRME VE VARILAN SONUÇ :
Davada talep, hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemidir. Mahkememizce öncelikle HMK 1. maddesi uyarınca kamu düzeninden ve HMK 114/c ve 115/1. maddeleri uyarınca dava şartı olan olan görev hususu açısından yapılan incelemede;
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi ve 3/1-l maddesinde tüketici işlemi de; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek ve tüzel kişiler ile tüketici arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanun’un 73/1.maddesinde; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli kılınmıştır.
Yine, 6502 sayılı Kanun 83/2.maddesine göre; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasına ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiş bulunmaktadır.
Davanın dayanağı hayat sigorta sözleşmesi olup kredi sözleşmesi değildir. … sigorta sözleşmelerinin niteliği gereği, sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun(tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek yoktur. Dava, 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Medeni yargılama hukukunda görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup HMK’nda da dava şartları arasında gösterilmiştir. HMK’nın 1.,2. , 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri ile 6502 sayılı Kanunun 3.,49., 73., ve 83. Maddeleri uyarınca görevli mahkeme tüketici mahkemesidir.
HMK 114/1-c maddesi gereğince, mahkemenin görevli olup, olmadığına ilişkin dava şartının, HMK 115. maddesi gereğince davanın her aşamasında re’sen dikkate alınması zorunlu olup, mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2. maddesi uyarınca mahkememizin görevsizliğine, davanın görev yönünden usulden reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın HMK 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın görevli olan İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …