Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/785 E. 2018/508 K. 28.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/785 Esas
KARAR NO : 2018/508
DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/07/2016
KARAR TARİHİ : 28/05/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin borçlu olmamasına rağmen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. Dosyasından İİK.89/1 uyarınca 1. Haciz İhbarnamesi gönderilerek banka hesaplarına bloke konduğu, icra dosyasında alacaklı firmanın … Aş. Borçlu tarafından da … Şti olduğunu, İstanbul Ticaret Odasının müzekkereye cevabında borçlu şirket yerine müvekkilin unvan, sicil ve adresinin yazıldığını, müvekkilin, banka hesaplarına haksız yere bloke konmasından 29.01.2016 tarihinde haberdar olduğunu, bu haksız durumdan müvekkilin ticari itibarının zedelendiğini, maaş ödemelerinin geciktiğini, çeklerin ve diğer sabit ödemelerin gününde ödenemediğini belirterek 50.000TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının … ve …bank’ta hesaplarının bulunmadığını, davacı vekilince 01.02.2016 tarihinde bilgi verilmesi ile aynı gün icra dairesinden tüm hacizlerin kaldırılması için talepte bulunulduğunu, … Bankası’nın haciz ihbarnamesini haczin kaldırılması için talepte bulunulduğunu, salı günü müzekkerenin elden takip olarak ayrıca bankaya ulaştırıldığını, … Bankası tarafından hesaplanan üzerindeki blokenin 03.02.2016 tarihinde kaldırıldığını, …,… ve …bank nezdinde hacizle ilgili hiçbir işlem yapılmadığını, …Bankası nezdindeki hacizli tutar henüz icra dosyasına yatırılmadan hesap üzerindeki hacizlerin kaldırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi incelemesinde özetle; davacı …Şti ile davalı … Aş. Arasındaki Tazminat davası ile ilgili olarak davacı firma ticari defter ve belgeleri ile dava dosyası içerisinde yer alan bilgi ve belgelerin bilirkişi tarafından inlcelenmesi ve değerlerindirilmesi sonucunda; davacı firmanın banka hesaplarına 20.01.2016-03.02.2016 tarihleri arasında yersiz yere haciz konması neticesinde davacı nezdinde meydana gelen herhangi bir maddi zarara rastlanmadığı, davacı yanın uygulanan haciz işlemi nedeniyle personel maaşlarını geç ödemek zorunda kaldığı, Bankalar ve Finans sektörü karşısında itibar ve kredibilite kaybına uğradığı, ticari itibarının zedelendiği düşünüldüğünde olayın niteliğine uygun düşen bir tutarda manevi tazminat talep edebileceği, hukuki bir mesele olan manevi tazminat tutarının Sayın Mahkemenin takdirleri içinde kaldığı, kanaat ve sonucuna varmıştır.
Yargıtay …Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No : … sayılı ilamında “2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz kararı alan alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından geçerli olup, manevi tazminat yönünden TBK 58, (BK’nın 49) maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır. Bu itibarla, alacaklının kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı da sonuca etkili olup, ağır olmasa da kusurlu olması da gerekmektedir (Bkz. Prof. B. Kuru, İcra ve İflas Hukuku, Ankara, 1993, Cilt 3, Sh.2583 v.d). Haksız yere bir kimsenin mallarının haczettirilmesi, o kimsenin ticari itibarına saldırı teşkil eden ve BK’nın 49’ncu maddesi gereğince manevi tazminat ile sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranıştır.” görüşüne yer verilmiştir.
Yine Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No : … sayılı ilamında da ” Mahkemece, sadece kayden haciz yapılması nedeniyle manevi zarar oluşmadığı gerekçesiyle manevi tazminat istemi reddedilmişse de; davacının tüzel kişi (şirket) olması da nazara alındığında en azından banka kayıtlarına konulan haciz nedeniyle banka nezdinde ticari itibarının zarar gördüğünün kabul edilmesi gerekir. Mahkemece takdir edilecek uygun bir miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile manevi tazminat isteminin tümden reddedilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” içtihadı bulunmaktadır.
Tüm dosya içeriği, icra takip dosyası, banka kayıtları hep birlikte incelendiğinde; davalı tarafça takipte borçlu olmayan davacı banka hesabına kaydi haciz işlemi yaptırıldığı, bu kaydi haczin 29.01.2016 ile 03.02.2016 tarihleri arasında konduğu, bilirkişi raporunda davacının maddi zararının bulunmadığı tespiti yapılmış olsa da davalı tarafça yapılan bu işlemin haksız bir haciz işlemi olduğu ve gerekli özen gösterilmeyerek vergi numarasında hata yapılmak suretiyle aslında borçlu olmayan davacının banka hesabında hacizli kaydı konulmakla özellikle banka nezdinde davacının itibar kaybına uğradığı, davalının bu işleminde kusurlu olduğu, bu sebeple de icra takibindeki alacak miktarı da gözetilmek suretiyle zenginleşme aracı olmayacak şekilde davacının uygun bir manevi tazminata hakkettiğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
2- 8.000,00 TL manevi tazminatın davacı hesabına kaydi haciz konulduğu 29.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin 42.000,00 TL’lik talep bakımından davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 546,48 TL nisbi ilam harcından peşin alınan 136,62 -TL harcın mahsubu ile eksik kalan 409,86 -TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 136,62-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Davanın reddedilen kısmı üzerinden alınan 717,25 TL peşin harçtan maktu 35,90 TL harcın mahsubu ile kalan 681,35 TL harcın davacıya İADESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 40,30- TL, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti, 191,70-TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam 1.432,00-TL’nin red ve kabul oranına göre 229,12-TL ‘nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalının yaptığı 11,10-TL vekalet harç ve pul gideri olmak üzere yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 9,32- TL ‘nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır