Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/776 E. 2022/59 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/776
KARAR NO:2022/59

DAVA:KOOPERATİF ÜYELİĞİNİN TESBİTİ
DAVA TARİHİ:25/07/2016
KARAR TARİHİ:03/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin … … ikamet etmekte olup 2007 ve 2008 yıllarında İstanbul’da yaşayan arkadaşlarının; yatırım yapmak istiyor ise bir arsa kooperatifi kurulduğunu, kurulan bu kooperatifin … Belediyesi’nden alınmış bir adet arsası olduğunu, bu kooperatifte hisseleri devir etmek isteyen şahıslar bulunduğunu söylediğini, daha sonra kooperatif başkanı olan …’la görüşüldüğünü ve …’un hisselerini devretmek isteyen muhtelif kişiler olduğunu, kooperatifin düzgün şahıslardan ve hemşehrilerinden müteşekkil bulunduğu, aynı zamanda kooperatife ait arsanın müteahhite kat karşılığı verildiğini, her hisseye bir daire tekabül edeceğini, yatırım yapmak isteniyorsa ideal olduğunu ifade ile müvekkiline kooperatifin maliki olduğu arsanın tapusunu da verdiğini, akabinde arsanın kat karşılığı verildiği müteahhit ile tanışan müvekkilinin, ilgili şahısların beyanlarına ikna olarak hisse devralmak istediğini ifade ettiğini ve neticeten değişik tarihlerde kooperatif başkanı nezaretinde müvekkilinin önce 3 adet; daha sonra da 2 adet hisse bedellerini ödeyerek aldığını ve müvekkiline hissedar olduğuna dair 5 adet ortaklık kabul belgesinin teslim edildiğini, herhangi bir aidat ödemesine gerek olmadığı ve devraldığı hisselerin borçlu bulunmadığına kooperatif başkanı tarafından hem yazılı hem sözlü olarak teyit edildiğini, geçen zaman içinde müvekkilinin, …’da yaşadığı için sürekli olarak kooperatif merkezine gidip gelemediğini, ancak kooperatif başkanı ve müteahhit ile sürekli irtibat halinde olduğunu, kendisine inşaatın sürdüğü arsa kooperatifine üye olanlara verilecek dairelerin yakın zamanda teslim edileceği vs. gibi beyanlarda bulunulduğunu, müvekkilinin, kooperatif başkanına toplantı yapıp yapmadıklarını ve kendisine hiç çağrı gelmediğini sorduğunda, toplantının yapıldığı ve bir sorunun olmadığı cevabını aldığını, kooperatif başkanının müvekkiline, isminin hazirun cetveline geçtiğine dair telefon üzerinden hazirun listesi gönderdiğini, müvekkilinin kooperatif başkanı ile yüz yüze görüşmesinde de ilgili şahıstan dairelerin akıbetini sorduğunu, şahsın ise müvekkiline üyelik ve ibra belgesi adı altında bir belge tanzim ederek verdiğini ve dairelerin Haziran 2015’te teslim edileceğini bu belgede zikrettiğini, Haziran 2015 geldiğinde ise, müvekkilinin kooperatif yetkilileri tarafından oyalanmaya başlandığını, müvekkilinin bu durumdan rahatsız olması üzerine, ticaret odasından aldığı toplantı tutanağı ve hazirun cetveline baktığında, kooperatif üyeleri arasında görünmediğini fark ettiğini, bu arada müvekkilinin kooperatifin arsasına inşaat yapan müteahhitten, inşaatın bittiği ve üyelere dağıtım yapılacağı ve neticeten kooperatifin tasfiye aşamasına geldiği hususunda duyum aldığını belirterek; müvekkilinin davalı kooperatifte 5 adet hisse sahibi olduğunun tespiti ile tescilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının, müvekkili kooperatifte 20, 33, 34, 35 ve 39 nolu üyeliklerinin sahibi olduğunun tespitini talep ettiğini, buna ilişkin delillerinde 39 nolu üyelik ile ilgili hiçbir evrak sunmadığını, davacının dosyaya ibraz etmiş olduğu delillere kooperatif belge ve defterlerinde rastlanmadığını, davacının, kooperatifin üyesi olarak o yıllardan bu yana hiç görünmediğini, hiçbir hazirun cetvelinde de yer almadığını, devir aldığını beyan ettiği kişilerden …’ün halen kooperatifin ortağı olduğunu, kimseye hisse devri yapmadığını, yine kendisinden hisse aldığını beyan ettiği …’in, hissesini davacıya değil … isimli şahsa devrettiğini, … isimli üyeye kayıtlarında rastlanmadığını, yine hisse devri yaptığını beyan ettiği …’ın halen üyeleri olup, kimseye hisse devretmediğini, davacının gösterdiği evrakların hisse devri niteliğinde olmadığını ve ödemeye ilişkin bir belge de sunmadığını, önceki dönemlerde başkan olarak görev alan …’un, bu şahısla birlikte ortak davranarak kooperatiften daire almaya çalıştıkları kanaatinde olduklarını, …’un başlı başına imza ve temsil yetkisi olmadığını, kooperatifin temsil ve ilazmı için 3 kişilik kurul imzası olması gerektiğini, ibra için de aynı durumun geçerli olduğunu, ibraz edilen evraklarda çıplak gözle bakıldığında dahi, … ve … imzalarının hepsinde farklı olduğunun göründüğünü, bu evrakların …ile davacı tarafından ortak hazırlandığı ve …kooperatiften uzaklaştırıldığında davacı ile birlikte bu tür bir yola saptığı kanaatinde olduklarını, evraklarda imzaları bulunan … ve …’in halen kooperatif üyesi olduklarını ve kendilerinin böyle bir evrak tanzim etmediklerini ve imzaların kendilerine ait olmadığını beyan ettiklerini, kooperatif olarak bu konuda davacı, …ve diğer tüm ilgililer hakkında sahtekarlık ve dolandırıcılık suçundan haklarında şikeyette bulunacaklarını, 20, 33, 34, 35 ve 39 numaralı üyeliklerin sahiplerinin bu davadan haberdar edilerek davaya dahil edilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce davalı kooperatifin hazirun cetvelleri, genel kurul toplantı tutanakları, tescil talepnamesi, imza beyannameleri vb. içerir ticaret sicili kayıtları ile üye kayıt defteri, yevmiye defteri, defter-i kebir ve yönetim kurulu karar defteri, ilgili arsa tapu kayıtları ve senetleri, ortaklık kabul belgeleri, ilgili makbuzlar, emlak vergi bildirim örnekleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası ve …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, bilirkişiden rapor ve ek rapor temin edilmiştir.
Bilirkişi …tarafından düzenlenen 12/13/2018 tarihli rapor ve 18/09/2019 tarihli ek raporda; davalı kooperatifin defter, defter dayanağı belgeler ve kayıtların incelenemediğini, üyelik ödemelerinin kayıtlardan teyit edilemediğini, davacı ve davalı kooperatif arasında konu edilen ortaklık ve hisselerin, halen devir alındığı iddia edilen kişilere ait olduğunun tespit edildiğini belirtmiştir.
…. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasının incelenmesinden; sanık …hakkında özel belgede sahtecilik, tacir veya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı suçlarından cezalandırılması için kamu davası açıldığı, dosyanın derdest olduğu, dosya kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca temin edilen 19/05/2020 tarihli bilirkişi raporu ile, davalı kooperatifin dava konusu yapılan ortaklık kabul belgeleri ile hisse devirleri hakkında yönetim kurulu kararlarındaki müştekiler … ile … adına atılan imzaların … ve …’e ait olmadıklarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacının davalı kooperatifin 20, 33, 34, 35 ve 39 nolu üyeliklerin kendisi tarafından devralınmış olduğunu ileri sürerek kooperatif üyeliğinin tespiti talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında toplanan deliller ve bilirkişi raporlarında yapılan tespitlerden de anlaşılacağı üzere, davacının davalı kooperatife üyelik başvurusu bulunmadığı gibi, kooperatifte herhangi bir kaydı da bulunmamaktadır. Kooperatif kayıtlarında, genel kurul hazirun cetvellerinde davacının ismi geçmemektedir. Yine aynı şekilde davacının davalı kooperatife zımni ortaklığı da söz konusu değildir. Davacı tarafından davalı kooperatife ödeme yapıldığına ilişkin olarak sunulan makbuz ve dekontların davalı kooperatif kayıtlarında yer almadığı yapılan bilirkişi incelemesi ile anlaşılmıştır. Ayrıca kooperatif hisse devrine ilişkin olarak düzenlenen “Ortaklık Kabul Belgeleri” ile “Yönetim Kurulu Kararları” üzerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Soruşturma Sayılı dosyası(dava açılması üzerine …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası) dosyası kapsamında temin edilen 19/05/2020 tarihli bilirkişi raporu ile, davalı kooperatifin dava konusu yapılan kooperatif üyeliklerine ilişkin ortaklık kabul belgeleri ile hisse devirleri hakkında yönetim kurulu kararlarındaki yönetim kurulu üyeleri … ile … adına atılan imzaların … ve …’e ait olmadıklarının tespit edildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla hisse devrine ilişkin alınmış geçerli bir karar bulunmamaktadır. Kaldı ki, aynı zamanda davaya müdahil olan kooperatif hisse sahipleri tarafından, kendilerine ait hisselerin davacıya devredilmesine ilişkin verilmiş herhangi bir başvuru dilekçesi veya icazete ilişkin bir belge de dosya kapsamında bulunmamaktadır. Asli müdahiller de, kendileri tarafından davacıya herhangi bir hisse devredilmediğini belirtmektedirler. Dosya kapsamına celbedilen tapu kayıtlarında da, ferdileşmeye geçilmesi sonrasında dava konusu yapılan kooperatif hisselerinin hisse sahibi adına veya bu kişiler tarafından geçerli bir şekilde yapılan hisse devri sonucu hisseyi devralan kişiler adına tapu kaydı oluşmuş olduğu anlaşılmıştır. Tüm bu hususlar birlikte dikkate alındığında, davacı tarafça açılan davanın ispat edilemediği sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacı tarafından açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20-TL’nin mahsubu ile bakiye 51,50-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapıan 118,00-TL yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 5.100,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı asil ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.03/02/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır