Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/757 E. 2019/98 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/757 Esas
KARAR NO : 2019/98
DAVA : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/07/2016
KARAR TARİHİ: 12/02/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekilinin 19/07/2016 tarihli dava dilekçesi özetle; Davacı şirket tarafından tahsil için verilen 35.000-TL tutarındaki 10 adet senedin davalı bankanın ikitelli sanayi şubesince kaybedildiğini, davacı tarafından açılan dava sonucu senelerin … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından iptaline karar verildiğini, davalının söz konusu 10 adet bonoyu gerektiği gibi muhafaza etmeyerek teslimden çok uzun zaman sonra iptal davası açarak ve davalıyı 2 yıl gibi uzun bir süre oyalamak sureti ile davacıyı mağdur ettiğini, davacının davalı banka aleyhine… Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde dava açtığını, mahkemenin önce senet boçlusu aleyhine takip başlatılması, alacağın tahsil edilememesi halinde davalı banka aleyhine dava açılması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini, davacının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından dava dışı borçludan senet bedellerini tahsili yoluna gittiğini, söz konusu şirket faaliyet merkezine gidildiğinde haciz yolu ile yapıldığını ancak şirketin işyerini 18 ay kadar önce kapattığı, hacze kabil mal varlığının bulunmadığı hususunun 23/11/2011 tarihli haciz tutanağı ile tespit edildiğini, söz konusu icra müdürlüğü 20/02/2012 tarihinde haciz tutanağının İİK 105. Md. Gereğince geçici aciz vesikası olarak davacıya verilmesine karar verdiğini, bu gelişme üzerine davalı bankanın kusuru ile doğan mağduriyetin giderilmesi ve senet bedellerini faizi ile birlikte tahsili için huzurdaki davayı açma zarureti doğduğunu, bu nedenlerle, davanın kabulü ile 17.500,00-TL nin dava tarihinden itibaren bankaların mevduata uyguladığı en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekilinin 19/08/2016 tarihli cevap dilekçesi özetle; Davalı bankanın … Şubesi müşterisi olan davacı tarafından tahsile verilen borçlusu … Şirketi olan dava konusu senetlerin davalı bankanın …Şubesi’ne gönderildiğini, ancak senetlerin kaybonduğunu, davalı bankanın kaybolan senetlere ilişkin iptal davacı açtığını ve Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/08/2010 tarihli kararı ile senetlerin iptaline karar verildiğini, iptal kararının davalı bankanın Malatya Şubesi tarafından davacı firmaya teslim edildiğini, davacının İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde kaybolan senet bedellerinin tahsili için banka aleyhine dava açtığını, ancak mahkemenin davacının öncelikle senet borçlusu hakkında takip ve dava yoluna baş vurması, bu yollar sonunda alacağının tahsil edilememesi halinde bankaya dönmesi gerektiği yönünde 29/06/2011 tarihi itibari ile karar verdiğini, davacının sayın mahkeme nezdinde banka aleyhine dava ikame ettiğini, davayı Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün 20/02/2012 tarihli geçici Aciz Vesikası’na dayanarak açtığını, bunun hukuka aykırı olduğunu, davacının senet borçlusuna karşı tüm hukuki yolları tüketmediğini ve alacağını alamamış olmadığını, senedin zayi olması durumunda davacının asıl borç ilişkisine dayanarak alacaklarını yine de talep edebileceğini, davacının dosyaya ibraz ettiği geçici aciz belgesinin hukuka aykırı olduğunu, bu belgeye dayanarak açılan davanın reddi gerektiğini, haksız fiilden dolayı tazminata hükmedebilmek için 4 unsurun gerekli olduğunu, bunların hukuka aykırı bir fiil, kusur, zarar ve zarar ile kusurlu fiil arasında illiyet bağı olması gerektiği hususlarından ibaret olduğunu, davalı bankaya rücu edilebilmesi davacının tüm hukuki yollara başvurulduğu halde zayi nedeni ile borçlulardan alacağını tahsil edememesi, davacının varsa uğradığı zarar ile davalı bankanın eylemi arasında bir illiyet bağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi, davacının varsa uğradığı zarardan davalı bankanın hangi boranda sorumlu tutulabileceğinin belirlenmesi ve bu şekilde vekalet akdinin ihlal edildiğinin kanıtlanması gerektiğini, bu arada senetlerin vade tarihi ile takibin kebinleştiği tarih arasında senet borçlusunun mal varlığının elinden çıktığının ve bu nedenle senetlerin tahsil edilemediğinin de ispat edilmesi gerektiğini, davacının senetlerin kaybı sonunda dava dışı borçlunun bu kayıptan yararlanarak davacının alacağına kavuşmasını engelleyici davranışı ve tasarruflarının varlığının ispat edilmesi gerektiğini, senetler kaybedilmemiş ve vadeleri sonunda hemen takibe konulmuş olsa bile dava dışı borçlu borcunu ödeyemeyecek ise davalı bankanın salt senetlerin kaybedilmesi sebebi ile sorumlu tutulamayacaını, ileri sürerek davacı tarafın haksız ve yasal dayanağının olmaması sebebi ile davanın reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE YAPILAN NİTELENDİRME VE VARILAN SONUÇ:
Dava, davacı yanca tahsil için davalı bankaya verilen toplam 35.000-TL bedelli senetlerin kaybedilmesi sebebiyle senetlere ilişkin talep hakkının gecikmesi ve arada geçen sürede dava dışı senet borçlusunun mali durumunun kötüleşmesi sebebiyle senetlerin tahsil kabiliyetinin kalmaması sonucu uğranılan zararların tazminine yönelik maddi tazminat davasıdır.
Açılan davaya ilişkin önceki tarihli safahat kontrolünde; Davaya konu talebin dayanağını oluşturan her biri 3.500-TL olmak üzere toplam 35.000-TL bedelli keşidecisi dava dışı … Şti. olan senetlerin tahsili için 16/04/2009 tarihinde davalı bankaya verilmesi üzerine senetlerin kaybedildiği, senetlerin zayi olması sebebiyle davalı bankanın Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasıyla senetlerin iptali için dava açtığı, Mahkemenin … K. Sayılı kararıyla senetlerin iptaline karar verdiği; davacının davalı aleyhine işbu davayla aynı mahiyette İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinde alacak davası açtığı, Mahkemenin … E. … K. Sayılı kararıyla dava dışı borçluya takip yapılıp aciz vesikası almadan erken açılan davanın reddine karar verdiği; davacının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı takip dosyasıyla dava dışı senet borçlusu aleyhine icra takibi başlattığı; icra dosyasından alınan geçici aciz vesikası hükmündeki haciz tutanağı ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine yeniden dava açtığı, açılan davada Mahkeme … Esas… Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar vererek 17.500 TL’nin davalı bankadan alınarak davacıya verilmesine karar verdiği, kararın temyiz edilip bozulduğu ve İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas numarasını aldığı davacının davayı takip etmemesi sebebiyle 2015/399 Karar sayılı kararıyla davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği ve bunun üzerine işbu davanın açıldığı dosyamıza celp edilen bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Ön inceleme duruşmalı yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır. Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, alınan 18/09/2017 tarihli bilirkişi raporu özetle; Dava dışı firmanın senetlerin kaybedildiği tarih ile senetlerin tahsil edilemediği tarih arasında mal varlığını herhangi bir şekilde eksilttiğine ilişkin dosyyada herhangi bir bilgi mevcut olmadığını, ancak davalı bankanın dava konusu senetleri kaybetmemiş olması ve senetlerin dava dışı firmaya ibraz edilerek ödenmesinin talep edilmesi halinde dahi söz konusu dava dışı firmanın bu tarihlerde ödeme sıkıntısı içinde olması ve daha önceki vadeli senetlerin protesto olmuş ve ödenmemiş olması sebebi ile dava konusu senetlerin ödenmesinin mümkün olamayacağı anlaşıldığını, bu nedenle dava konusu senetlerin kaybolması ile dava dışı firmanın bu senetleri ödeyip ödememesi arasında doğrudan bir illiyet bağı kurulamadığını, dolayısı ile davalı bankanın dava konusu senet bedelleri toplamı 35.000,00-TL nin tamamından sorumlu tutulması düşünülemediğini, bununla birlekte davalı bankanın kendisine tahsil edilmek üzere tevdi edilen kıymetli evrak niteliğindeki senetleri kaybettiği, bu senetlerin iptali için açılması gereken davanın gecikmesi olarak açtığı, bu nedenle kusurlu olduğu ve davacıya karşı sorumluluğu bulunduğu, davalı bankanın işlemiş olduğu kusurlar nedeni ile davacının uğramış olduğu 35.000,00-TL tutarındaki zararın %10 unu teşkil eden 3.500,00-TL den sorumlu tutulmasının ve bu tutarı dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte ödemesi gerektiği bildirilerek rapor sunulmuştur.
Tarafların kök rapora itirazları ve dava dışı senet borçlusunun malvarlığında azalma olup olmadığının tespiti hususunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, alınan 30/10/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Dava konusu toplam 35.000,00-TL tutarındaki her biri 3.500,00-TL değerindeki 10 adet senedin ödeme vadeleri 30/06/2009 tarihinden başlayıp 30/04/2010 tarihinde sora erdiğini, takip tarihi ise 07/07/2011 olduğunu, incelemelerin bu süreler dikkate alınarak yapıldığı, dava dışı … firmasına ait dönen varlıkların 2008 yılında 98.879,14-TL, 2009 yılında 108.642,51-TL, 2010 yılında 117.767,23-TL ve 2011 yılında 111.654,93-TL olduğu, şirkete ait dönen varlıkların kasa ve stoklardan ibaret olup kasa mevcudu yıllar itibari ile önemli bir tutar ihtiva etmediği, stoklar ise 2009 yılında 2008 yılına göre %9, 2010 yılında 2009 yılına göre %9,2 oranlarında artış gösterdiği, 2011 yılında ise 2010 yılına göre % 5,3 oranında düşüş arz ettiği, netice olarak senet vadeleri dikkate alındığında 2009 yılına oranla 2011 yılında % 24 artış gerçekleşirken 2010 yılına oranla 2011 yılında % 5,3 düşüş gerçekleştiği, şirket duran varlıkları taşıtlar ile demirbaşlardan ibaret olup şirket bilançolarında duran varlık olarak şirkete ait herhangi bir gayrimenkul bulunmadığı görüldüğü, taşıtlarda yıllar itibari ile herhangi bir değer artışı meydana gelmediği, demirbaşlarda ise 2011 yılında artış gözlendiği, birikmiş amortismanlarda ise artış meydana gelmiş olup netice olarak maddi duran varlıkların değerinde 2008 yılına oranla 2011 yılında % 18,2 düşüş meydana geldiği, yıllar itibariyle şirketin toplam varlıklarının 2008 yılında 106.557,55-TL, 2009 yılında 112.586,28-TL, 2010 yılında 117.976,34-TL ve 2011 yılında 117.936,04-TL olduğunu, 2009 yılında 2008 yılına göre net satışlar 148.614,05-TL gibi önemli bir düşüş gösterdiği, satışlardaki bu düşüşe rağmen 2009 yılında satılan malın maliyetlerindeki azalma nedeni ile şirket 2008 yılı karına göre 2009 yılı itibariyle karlılığı artış gösterdiği ve yıllık kar 4.558,86-TL ye ulaştığı, ancak 2010 yılında 2009 yılına göre net satışlardaki düşüşe paralel olarak şirket karlılığında da 2009 yılına göre azalma meydana geldiği ve kar 4.028,43-TL ye gerilediği, 2010 yılına göre 2011 yılında ise net satışlarda önemli bir azalma gerçekleşerek net satışların 9.250,00-TL ye geriledi, sonuçta 2011 yılı itibari ile şirket 910,00-TL zarar ettiği, söz konusu firmanın varlıkları toplam 2011 yılı itibariyle 117.936,04-TL olup varlıkların % 94 ünün stoklardan ibaret olduğu, senet borçlusu dava dışı … Nakliyat firmasının likidite sorunu yaşadığı ve ödeme güçlüğü içinde olduğunun görüldüğü bildirerek ek rapor sunulmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu keşidecisi dava dışı … şirketi olan davacı lehine düzenlenmiş toplam bedeli 35.000 TL olan 30/06/2009-30/04/2010 vade tarihlerine havi 10 adet sıralı senedin tahsili için davalı bankaya verildiği ve senetlerin davalı banka nezdinde kaybedildiğine ilişkin taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Vade tarihleri daha ileriki tarihler olmasına karşın senetler 16/04/2009 tarihinde tahsil için bankaya verilmiş ve senetler bankadayken kaybedilmiştir. Senetlerin zayii nedeniyle iptali için davalı banka tarafından açılan dava kabul edilmiş ve 12/10/2010 tarihinde kesinleşmiştir. Dosyamızda alınan bilirkişi raporlarında senet borçlusu olan dava dışı … şirketinin senetlerin vade tarihleri ile iptal kararının kesinleşmesi tarihi arasında malvarlığı ve kazanç durumuna ilişkin herhangi bir değişiklik olmadığı, süregelen dönem boyunca ödeme güçlüğü içerisinde bulunduğu tespit edilmiştir. Dava dışı şirketin malvarlığında tüm senet bedellerinin tahsilini imkansızlaştıracak şekilde bir azalma tespit edilememişse de senet borçlusu şirketin davacı yanla olan ticari ilişki kapsamında iptal davasındaki karar kesinleşmeden önce kısmi ödemeler yapmış olması ve davalı bankanın senetlerin kaybında ve iptal davasıyla karar alınmasında kusurlu hareket ederek davacının dahli olmadan durumunu ağırlaştırması hususları birlikte değerlendirilerek 6098 sayılı yasanın 49, 51 ve devamı maddeleri kapsamında kaybedilen senet bedellerinin %10’u oranında davalı bankanın sorumlu tutulmasının hakkaniyete uygun olduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, 3.500,00-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 238,09-TL nisbi karar ve ilam harcının peşin alınan 298,86-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 60,77-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
Davacının ilk dava açılırken peşin harç olarak yatırdığı 238,09-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı 41,05-TL ilk masraf, 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 205,60-TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam 2.046,65-TL’nin red ve kabul oranına göre 409,33-TL’ nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5- Dava kısmi kabul edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalının yaptığı 61,10-TL posta masrafı, vekalet harç ve pul yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 48,88-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davanın reddedilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
8-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere herhangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim