Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/748 E. 2018/551 K. 06.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/748 Esas
KARAR NO : 2018/551
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/07/2016
KARAR TARİHİ : 06/06/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı arasındaki taşıma sözleşmesinden doğan ticari ilişki neticesinde oluşan cari hesap borcunun süresinde ödenmemesi üzerine; davalı hakkında icra takibi yapıldığı, davalı borçlunun haksız ve mesnetsiz olarak takibe konu borca kısmen itiraz ettiği, davalı tarafından borcu bulunmadığını iddia ederek alacağa kısmen itiraz ettiği müvekkilinin defter kayıtları incelendiğinde borcun varlığı ve miktarının açıkca tespit edileceği, davalının müvekkilinin kargo taşıma hizmeti aladığı ve bedelini ödemediği, davalı borçlunun ferilerine itiaz etmiş olsa da itiaza konu icra takibinde, ticari işlerdeki reeskont avans faizi istendiği, davalı tarafça bir kısım soyut anlaşılması mümkün olmayan beyanlara istinaden sırf icra takibini geciktirme maksadıyla, gerçeği yansıtmayan ve yasal hiçbir geçerliliği olmayan beyanlarla haksız ve mesnetsiz itirazları sebebiyle durmuş olan takibin devamı için dava açma zarureti hasıl olduğu belirtilerek, davalı borçlunun, icra dosyasındaki haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının alacağının %20’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama harc ve giderleri ile avukatlık ücretinin davalı borçludan alınmasına karar verilmesi talep edilmektedir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın açmış olduğu itirazın iptalı davasının teyit edilen bilgi ve belgeler çerçevesinde reddini talep edildiğini, davacı şirket ile ilk olarak 07.08.2008 tarihinden itibaren çalışmaya başlandığını, davacı taraf ile 31.12.2014 tarihinde de çalışmanın sona erdiğini, davacı taraf ile yapılan sözleşme gereğince, davacı taraf müşterilerine satılan ürünlerin hasarsız tesliminin yapılacağını, buna karşılık da tarafların üzerinde mutabık kaldığı ücreti alacağını, sözleşme ve uygulamalar gereği davacı tarafın taşırken kırılan, hasarlanan ürünler, karşılıklı olarak tutanağa bağlandığını, yıl sonunda bu tutanaklar toplanıp, tutanakların toplamı kadar davacı tarafa fatura tanzim edildiğini, 2014 yılında hasarlı teslimatların çoğalması nedeniyle isim hakkı verilen iş ortaklarından ve mağazalardan gelen yoğun şikayetler ve memnuniyetsizlikler üzerine davacı taraf ile olan taşıma sözleşmesinin 31.12.2014 tarihinden itibaren usülüne uygun olarak fesih edildiğini, her yıl nakliye esnasında hasarlarnan ürünler için karşılıklı imzalara dayalı tutanaklar ve tutanaklara dayalı olarak faturalar düzenlendiğinden 4.855,28 TL fatura düzenlendiğini, davacı tarafın bu faturaya karşılık 21.01.2015 tarihli 4.855,28 TL fatura tanzin ettiği müvekkilinin bu faturaya karşılık olarak 4.855,28 TL fatura tanzim ettiği, davacı şirketinde bu faturaya karşılık, 24.04.2015 tarihli faturasını tanzim ettiğini her iki şirket arasında çeşitli tarihlerde faturalar tanzim edilince müvekkili adına… Noterliği’nin 15.05.2015 tarih ve … yevmiye no.lu ihtarnamesi ile aradaki sözleşme ve yerleşik uygulamalara aykırı tanzim edilen 21.05.2015 ve 24.04.2015 tarihli aynı mahiyette ve içerikte faturaların kabul edilmediğini, cari hesabın kapatıldığı, halen alacak iddiaları için ise yargı yoluna müracaat edilmesinin bildirildiğini, davacı tarafın bunun üzerine 7.986,00 TL’lik alacak iddiası ile icra takibatı başlatıldığını, ancak alacağın nereden kaynaklandığının bilinmediğini, icra dosyasında bu konuda açıklama olmadığı ve bu alacağın nereden kaynaklandığının açıklamalarının talep edildiğini, aradaki sözleşmeye, yerleşik uygulamalara aykırı tanzim edilen faturalara dayanarak icra takibatı yapıldığını, davalı tarafın %20 den az olmamak üzere tazminat ödemesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmektedir.
G E R E K Ç E /
Mahkememiz tarafından görevlendirilen bilirkişi incelemesinde özetle; taraflar arasında Kargo Taşıma sözleşmesi imzalandığı, sevk irsaliyesine konu taşınan malların içeriklerinin cam, çelik, seramik vs. Olduğu, taraflar arasında genel uygulama olarak davacı şirket tarafından verilen taşıma hizmeti kapsamında; kargonun kargo varış merkezi / şube tarafından alıcı adrese teslimi esnasında birlikte açıldığı, kırık/hasarlı ürünler ile ilgili tespit yapılarak matbu … Durum Tespit Tutanağı Doldurduğu tutanaklara istinaden kırık/hasarlı ürünler için davalı şirket tarafından tazmin talebinde bulunduğu, davacı şirketçe tutanaklara istinaden belli dönemlerde ürün bedeli tazmini/mahsuplaşma yapıldığı, taraflar arasında akdedilen Kargo Taşıma Sözleşmesi’nin sone erdiği anlaşılmakla birlikte, Sözleşme feshi tarihi öncesinde taraflar arasında 2012-2013 yılı mali dönem içinde ve 2014 yılı ilk dört aylık dönem içinde davacı şirketin taşıma esnasında zarar gören ürün bedellerini tazmin ettiği ve davalının cari hesap borcuna mahsup ettiği tespit edilmekte, dosyada mübrez belgeler ışığında davalı şirketin uyuşmazlık konusu 4.855,28 TL fatura bedelini cari hesap borcuna mahsup edebileceği, bu bağlamda davalı şirket tarafından takip tarihi öncesinde davacı hesabına yapılan 111.82,TL ödeme tutarı ile 3.855,28TL ürün tazmin fatura tutarı toplamı 4.967,10TL’nin 21.07.2015 takip tarihi itibariyle davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı bulunan 7.967,10TL tutarında cari hesap borcuna mahsup edilmesi sonucunda davacı şirketin davalı şirketten 21.07.2015 Takip Tarihi İtibariyle; Toplam 3.019,01TL tutarında asıl alacağı olacağı, tutulan tutanakların her bir taşıma bakımından ihbar yükümlülüğü yerine geçtiği, davalının gecikme kaynaklı zarar iddiasının ve gecikme olgusunun dosya içeriği delillerle ortaya konulmadığı, aksi kanaat ile sunulan evrakın farklı yorumlanması halinde alternatif olarak; Sayın Mahkemeniz tarafından dosyada mübrez belgelerin davalı şirketin kırık/hasarlı üründen doğan 4.855,28 TL tutarlı tazmin bedelinden doğan fatura alacağına yeterli delil teşkil etmediğine ve işbu tutarın cari hesap borcundan mahsup edilemeceğine karar verildiği takdirde; davacı şirketin davalı şirketten 21.07.2015 Takip Tarihi İtibariyle; toplam 7.874,29TL tutarında asıl alacağı olacağı, sonuç ve kanaatine varmıştır.
Mahkememiz tarafından görevlendirilen bilirkişi ek heyet raporunda özetle; tutulan tutanakların her bir taşıma bakımından ihbar yükümlülüğü yerine geçtiği, davalının gecikme kaynaklı zarar iddiasının ve gecikme olgusunun dosya içeriği delillere ortaya konulmadığı, aski kanaat ile sunulan evrakın farklı yorumlanması halinde alternatif olarak; Sayın Mahkemeniz tarafından dosyada mübrez belgelerin davalı şirketin kırık/hasarlı üründen doğan 4.855,28 TL tutarlı tazmin bedelinden doğan fatura alacağına yeterli delil teşkil etmediğine ve işbu tutarın cari hesap borcundan mahsup edilemeceğine karar verildiği takdirde; davacı şirketin davalı şirketten mahsup edilemeyeceğine karar verildiği takdirde; davacı şirketin davalı şirketten 21.07.2015 Takip Tarihi İtibariyle; Toplam 7.874,29 TL tutarında asıl alacağı olacağı, sonuc kanaatine varmıştır. Uyuşmazlık dava konu edilen sözleşme ilişkisine alacağın var olup olmadığı noktasında toplanmıştır.
Ticari defterle ilgili olarak; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Nitekim Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No : … sayılı ilamında ” Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.” görüşüne yer verilmiştir.
Tüm dosya muhteviyatı, bilirkişi tarafından ticari defterler üzerinde yapılan inceleme ve tespitler doğrultusunda taraflar ticari defterleri arasında 7.934,80 TL’lik borç-alacak uyuşmazlığı bulunduğu ve bunun sebebinin davalı şirket defterlerinde kayıtlı bulunan ancak davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmayan fatura ve ödeme işlemlerinden kaynaklı olması ve 4.855,28 TL’lik tazmin bedeli adı altında davalı tarafça kesilen faturanın davacının kabulünde olmamasına karşın defterlerden de anlaşılacağı üzere taraflarca kargoda taşınan malın hasar görmesi nedeniyle zarar giderimi için daha önce mahsuplaşma yapılmış olması, bunun taraflar arasında cari hesap uygulaması haline geldiği, bu sebeple de 4.855,28 TL’lik ürün tazmin fatura bedeli ile davalı şirket tarafından takip öncesi davalı hesabına yapılan 111,82 TL’lik ödeme toplamı olan 4.976,10 TL bakımından davanın reddine geri kalan bakiye takip miktarı bakımından ise davacının davasının 2004 sayılı İİK md. 67 gereğince “genel hükümler dairesinde” ispat edildiği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Alacak likit olup davalının takibe itirazı kısmi miktar bakımından haksız bulunduğundan 2004 sayılı İİK md. 67/2 gereğince davacı yararına icra-inkar tazminatına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
2-Davalının İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takibe itirazının ksımen İPTALİNE, takibin kaldığı yerden asıl alacak olarak 3.019,01 TL ve faiz üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin 4.967,10 TL bakımından davanın REDDİNE,
3-Kabul edilen alacağın (3.019,01 TL) %20’ı tutarında icra inkar tazminatı olan 603,80 TL takdirine, takdir olunan bu icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 206,23- TL nisbi ilam harcından peşin alınan 136,39-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 69,84-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 136,39-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 136,39-TL, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti, 87,35-TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam 1.223,74-TL’nin red ve kabul oranına göre 462,61-TL ‘nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp davacı tarafa VERİLMESİNE,
7-Davalının yaptığı 50,00-TL posta gideri olmak üzere yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 31,10-TL ‘nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp davalı tarafa VERİLMESİNE,
8-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır