Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/747 E. 2019/60 K. 04.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/609 Esas
KARAR NO : 2019/61
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/06/2016
KARAR TARİHİ: 04/02/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından dava dışı … şirketi aleyhine İstanbul …İcra müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibin kesinleşmesi akabinde dosya kapsamında bir takım icra işlemleri yapıldığını 03/03/2016 tarihinde davalı alacaklı tarafça dava dışı …Şirketi ile hiçbir bağı olmadığı müvekkili şirket mahallinde haciz ve muhafaza amaçlı olarak gelindiğini, ve icra memuru tarafından istihkak iddialo larak haciz işlemi yapıldığını söz konusu malların şirket çalışanı …’a yediemin olarak bırakıldığını ve İİK 99 maddesi gereği istihkak iddiası konusunda esas icra dairesince karar verilmek üzere haciz zaptı imlandığını ve haciz işlemine son verildiği ayrıca vekil olarak isthak iddiasında bulunduklarını bunun üzerine İstanbul …İcra dairesi tarafından istihkak iddası konusunda karar verilmek üzere dosyası istanbul … İcra hukuk mahkemesine gönderdiğini ve mahkemenin 04/04/2016 tarih ve … Esas… Karar sayılı söz konusu icra takibinin devamına karar verildiğini bunun üzerine alcaklı vekilince iş bu krarın taraflarına tebliği beklenmeksizin şirkete muhafa için gelinndiğini müvekkili şirket çalışanı …’ın şirkette yetkilinin bulunmadığını ve dava dışı … yapı şirketi ile hiçbir bağınının bulunmadığını beyan ettiğini ancak alacaklı vekilinin ısrarı karşısında müvekkili şirketin faaliyetlerinin durmaması adına dosya borcuolan 57.800,00 TL olan dosya borcunu ödediklerini İstanbul .. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosya borcunun müvekkili davacı şirket tarafından icra tehdidi altında kalarak haksız ve yersiz olarak ödenen 57.800,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren işyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahisilini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu itibariyle istihkak davası olduğunu ve görevli mahkemenin icra mahkemeleri olduğunu davacının icra takip borçlusunu olmadığını bu nedenle menfi tespit davası açmakta dava ehliyeti bulunmadığını davacının istihkak iddasının mahkemece değerledirildiğini ve reddine karar verildiğini takibin devamına şeklinde hüküm kurulduğunu icra dosyasında istihkak iddasında bulunan şirketin borçlu şirketin kardeş kuruluşu olduğunu şirket alacaklılıarından mal kaçırma kastı ile borçlunun kendi ticari ünvanı arkasında ticari faaliyetelerini surdurmesini sağlamaya çalışıldığını, borçlu şirketin kurucu ortağının borcun doğumundan sonra davacı şirkette bulunan hisselerini eşine devrettiğini, istihkak iddia eden şirket ile boçlu şirket … tarafından kurulduğunu aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğini, davacı ile icra dosyası borçlunun alacaklılardan mal kaçırmak için birlikte hareket ettiğini öncelikle icra takibinin borçlusu olmadığı halde menfi tespit davası açan davanının redini dava konusunu oluşturan iddia vakıa ve taleplerin istihkak davası ile görülmesi gerekli olduğundan görev yönünden davanın reddini davacının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf davacı şirketin haciz esnasında ödediği parayı istirdat edip edemeyeceği noktasındadır.
Takip dosyasının asıl borçlusu ile , davacının sicil kayıtları getirtilmiş ve dosyada bulundurulmuştur.
Takip borçlusu dava dışı şirket … Şti 2009 yılında kurulmuş ( eski ünvanı …) davacı şirketin ortağı … da 2012 yılında o şirkete ortak olmuş ve daha sonra hissesini devrederek ortaklıktan ayrılmıştır.
Davacı şirketin kuruluşu 1998 yılı olup, Yasemin ve … tarafından kurulmuş olup 2015 yılında … hisselerini devretmiştir.
Şirketin faaliyet adresi baştan itibaren farklıdır.
Şirketlerin adresleri birbirinden farklıdır. Haciz borçlu şirketin değil davacı şirketin adresinde uygulanmıştır.
Davacı şirketin kuruluş tarihi dava dışı borçlu şirketten farklıdır.
Davacı şirketin ortağı ile davalı şirketin ortağının karı/ koca olması tek başına organik bağ anlamını taşımamaktadır.
Yapılan hacizde borçlu şirkete ilişkin, fatura, defter, kayıt vb. Ticari bir belge değil, davacının eşine ait kişisel belgeler bulunmuştur. Şirket yetkilisi ile karı koca olmaları nedeni ile eşlerin şahsi belgelerinin birbirinin yanında olması olağan dışı bir olgu olmayıp, kişisel evraklar organik ticari bağı tek başına ispatlar evraklar değildir.
Tüm toplanan belge ve bilgiler ışığında ; haciz yapılan adresin borçlu adresi olmayıp davacının adresi oluşu, dava dışı borçlu şirkete ait evrak, ticari belge, fatura, sipariş formu, defter vb. Ticari faaliyete ilişkin belge bulunmamış oluşuna nazaran salt ortakların evlilik bağının bulunması ticari anlamda organik bir bağı göstermediği gibi tüzel kişilik perdesinin aralanamsaı anlamında da yeterli inandırı kanıt bulunmadığından ihtirazi kayıtla ödenen paranın istirdadı yerinde görülmekle aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne 57.800,00 TL nin davalıdan istirdatı ile davacıya verilmesine 11/03/2016 ödeme tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Alınması gereken 3.948,32 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 987,08 TL 122,93 TL olmak üzere toplam: kısmından mahsubu ile bakiye 2.961,24 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden peşin harç ve başvuru harcı toplamı:1.016,28 TL, 9 davetiye gideri 102,00 TL ve bilirkişi ücreti 23,90 TL olmak üzere toplam: 1.142,18 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yan davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.708,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …