Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/731 E. 2023/600 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/731 Esas
KARAR NO:2023/600 Karar

DAVA:Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:28/06/2016
KARAR TARİHİ:17/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin; 12.09.2008 günü meydana gelen trafik kazasında; … plakalı aracın dava dava dışı araç sürücüsü …’ın kontrolünde seyir halinde iken lastiğinin patlaması sonucu aracın takla atması nedeni ile ömür boyu malul kalacak şekilde yaralandığını, sürekli iş göremezlik maddi tazminatının tespiti için işbu davayı açtıklarını, … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş.’nin … no.lu poliçe ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketinin davacıya kaza sonrası iki yıllık gecikme ile 15.09.2010 tarihinde 12.906,00-TL ödeme yaptığını ancak müvekkilinin beden gücü kayıp oranına göre bu tutarın düşük olduğunu, davalı sigorta şirketinin yaptığı ödemeye ilişkin ibranamenin iptali ile bakiye zararın davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden işletilecek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bahsi geçen 12.09.2008 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 01.09.2008-01.09.2009 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı KMAZMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitlerinin kişi başı 125.000,00-TL olduğunu, dava öncesinde dava konusu kaza sebebiyle müvekkili şirkete başvurulduğunu ve şirket nezdinde … numaralı hasar dosyası açıldığını ve davacıya maluliyeti nedeniyle 05.09.2013 tarihinde %100 kusur ve %5 maluliyet oranları esas alınarak 12.906,73-TL ödeme yapıldığını, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, bakiye tazminatın hesaplanması halinde faiz başlangıç tarihinin borcun talep edilebilir hale geldiği hesap raporunun da dikkate alınarak hesaplanmasını, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, beyan ve talep dilekçeleri, ATK ön raporları, ATK raporu,, bilirkişi kök raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava; davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak uğranıldığı iddia olunan maddi (geçici iş göremezlik- sürekli iş göremezlik) zararların davalıdan tazmini isteğine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla mahkememizin 29/12/2017 tarihinde verilen ara kararının 1 nolu bendi ile; “Davacının maluliyet oranının tespiti yönünden dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine” karar verildiği, dosyanın ATK 2. İhtisas Dairesi’ne gönderildiği, ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından da 07/10/2022 tarihli raporunun tanzim edilerek mahkememize gönderildiği anlaşılmış olup, raporun incelenmesinde özetle;
“1- Mevcut belgelere göre … oğlu 1975 doğumlu …‘ın 12.09.2008 tarihli trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinden kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından malüliyetine tayinine mahal olmadığı,
2- İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 1 (bir) aya kadar uzayabileceği” şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmış, iş bu kerre mahkememizin 01/12/2022 tarihli ara kararının 1 nolu bendi ile; “Dosyanın Res’en seçilen Aktüer bilirkişi …’ya tevdii ile; dosyaya konu somut olayda davacı yanın davalıdan; talep edebileceği tazminat talebinin ATK 2. İhtisas Dairesinden alınan 07/10/2022 tarihli maluliyet raporu ile belirlenen süreler de göz önünde bulundurularak tespiti ile rapor düzenlenilmesinin istenilmesine” karar verildiği, davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 09.12.2022 tarihli talep dilekçesi ile; “…12.06.2013 tarihinde … … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Dermatolji bölümü tarafından düzenlenen ve 24.03.2022 tarihinde … ve Araştırma Hastanesi’nin Dermatoloji bölümü tarafından düzenlenen rapor sonuçlarında; müvekkilin vücudunun dört farklı yerinde skarların mevcut olduğu ve deri hastalıkları ile arızalarının da maluliyete sebebiyet veren hususlardan olduğuna değinilerek müvekkilin %5 malul olduğu tespit edilmiştir. Ancak İstanbul 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu Adli Tıp Kurumundan gelen raporda müvekkilin maluliyetinin tayinine mahal olmadığı ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 1 aya kadar uzayabileceği mütalaa olmuş ve fakat müvekkilin maluliyetinin neden bulunmadığı raporda açıklanmamıştır. 11.11.2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçemizde detaylı şekilde açıkladığımız üzere; ATK 2. İhtisas Dairesi tarafından sunulan raporun eksik düzenlenmiş olmasıyla birlikte 12.06.2013 ve 24.03.2022 tarihli raporlar ile arasında çelişkili hususlar mevcuttur. Sayın Mahkeme’nin 01.12.2022 tarihli ara kararından rücu etmesini, İtirazlarımız doğrultusunda raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve gerekçeleri ile birlikte sunulması için dosyanın Adli Tıp Genel Kurulu’na gönderilmesini…” şeklinde talep de bulunulduğu, talebin incelenmesi sonucu mahkememizin 26/12/2022 tarihli ara kararının 1 nolu bendi ile; “Dosya mündericatı içerisine alınan … … Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen rapor incelendiğinde raporun “Erişkinler için Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri kapsamında tanzim edildiği ancak somut olayda uygulanması gereken yasanın “Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü” olduğu; ATK tarafından hazırlanan maluliyet raporunun da işbu tüzüğe göre tanzim edildiği, bu haliyle de raporlar arasında herhangi bir çelişkiden söz edilemeyeceği anlaşıldığından davacı vekilinin mahkememizin 01/12/ 2022 tarihli ara karardan rücu talebinin REDDİNE” ve 2 nolu bendi ile de; “Davacı vekili tarafından eksik delil avansı ikame edildiğinde dosyanın bilirkişiye ara karar kapsamında tevdine” karar verildiği, davacı vekili tarafından eksik delil avansının ikame edilmesine müteakiben dosyanın aktüer bilirkişisine tevdi edildiği ve aktüer bilirkişi tarafından da 15/02/2023 tarihli raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, raporun incelenmesinde özetle de; “…Hesaplama yapılırken 12.08.2008 tarihindeki asgari ücret ve AGİ tutarının dikkate alınarak belirlenen ücrete göre hesaplama yapıldığı, ATK raporu dikkate alınarak kaza tarihinden itibaren 1 ay için 12.09.2008/12.10.2008 tarihleri arasında yapılacak hesaplamada %100 maluliyet esası ile hesaplama yapılacağını, geçici iş göremezlik döneminde davacının %100 maluliyetinin olduğu ve kusursuz olduğu dikkate alındığında mevcut dönem asgari ücretinin 502,24-TL olduğunu, nihai maddi zararın 502,24-TL olarak hesaplandığı” şeklinde tespitler yapmıştır.
Davalı vekili tarafından her ne kadar, mahkememize sunulan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile; kusur yönünden ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden bilirkişi raporu alınması talep edilmiş ise de; davaya konu edilen kazanın tek taraflı kaza olduğu ve davacının kaza yapan davalıya sigortalı araçta yolcu olduğu dikkate alındığında, kusur raporu alınmasına ilişkin talebine itibar edilmemiş ve tam kusur üzerinden tazminatın hesaplanması yapılmasına (Benzer bir hususta bknz. Yargıtay 4. H.D. 08/11/2021 tarih ve 2021/17697 Esas-2021/8319 Karar sayılı kararı) karar verilerek, yargılamaya devam edilmiştir.
Yine davalı vekili tarafından mahkememize sunulan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile; davacıya SGK tarafından GİG ödemesi yapılıp yapılmadığının tespiti bakımından SGK’ya müzekkere yazılması talep edilmiş olmakla, bu minvalde … … Sosyal Güvenlik Merkezi’ne yazılan müzekkereye verilen cevap da; davacının herhangi bir müracaatının olmadığı ve Merkez ve Müdürlüklerince geçici işgöremezlik ödemesi yapılmadığı bildirilmiştir.
Ve yine davalı vekili tarafından mahkememize sunulan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile; “…dava dilekçesinin incelenmesi sonucunda, davacının ”bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı” talep etmiş olduğu ve açıkça geçici iş göremezlik tazminatı talebinin bulunmadığı anlaşıldığından talebe aykırı şekilde geçici iş göremezlik tazminatı hesabı yapılması doğru olmayıp davanın reddi gerekmektedir” şeklinde beyan ve talep de bulunulmuş ise de; davacı yanın dava dilekçesindeki talep sonucunun açık olmadığı anlaşıldığından, mahkememizin 14/11/2022 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile; “Davacı vekiline dava dilekçesinde harca esas değer olarak bildirdiği 1.000,00-TL maddi tazminatı somutlaştırmak (hangi tazminat kalemi için ne kadar istediğini açıklamak) için 2 haftalık kesin süre verilmesine” karar verildiği, davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 25/11/2022 tarihli beyan dilekçesi ile; “Yukarıda esas numarası yazılı mahkemeniz dosyasına ait 14/11/2022 tarihli duruşma tutanağı 1 nolu karar gereğince; Sayın Mahkeme’nin maddi tazminat talebimizin somutlaştırılmasını bildirmemiz üzere tarafımıza vermiş olduğu 2 haftalık süre içerisinde beyanlarımızı sunmaktayız. 12.09.2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilin uğramış olduğu zararlar nedeniyle; tarafımıza davalı yandan 27.06.2016 tarihinde fazlaya ilişkin dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminat talep edilmiştir. Açıklanan sebeplerle; 500,00 TL geçici iş göremezlik ve 500,00 TL sürekli iş göremezlik maddi tazminat kalemleri taleplerimizi Sayın Mahkemenize saygılarımızla vekaleten sunarız” şeklinde beyan sunulduğu, bu haliyle de davacı yanın talepleri arasında geçici işgöremezlik zararının da talep edildiği anlaşıldığından, davalı yanın geçici işgöremezliğe ilişkin az yukarıdaki savunmalarına itibar edilmemiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce, gerek ATK’dan alınan maluliyet ve gerek se Aktüer bilirkişisinden alınan hesap raporlarının, incelenmesinde de, raporların hukuki yorum ve nitelendirmeleri mahkememize ait olmak üzere, maluliyete ve tazminat miktarına yönelik olarak yapılan tespit ve hesaplamalar bakımından ayrıntılı, gerekçeli ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmalarına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizde açılan davanın, trafik kazasından kaynaklanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türlerinin; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlendiği, bu bağlamda, taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerin toplandığı, maluliyet durumu birlikte değerlendirilmek suretiyle alınan aktüer raporu bilirkişisi raporu ile de davacının zararının hesaplandığı, ayrıca hükme esas alınan ve az yukarıda ayrıntıları yazılı olan ATK maluliyet ile Aktüerya bilirkişisi raporlarının ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya elverişli olduğu ve hükme esas alınmalarına karar verildiği, ayrıca davalı vekili tarafından her ne kadar, mahkememize sunulan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile; kusur yönünden ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden bilirkişi raporu alınması ile davacı yanın geçici iş göremezlik zararı talep etmediği şeklinde savunma yapılmış ise de; yine az yukarıda yazılı gerekçelerle davalı tarafın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği; bu bağlamda yapılan değerlendirmede de, davacının, taleple de bağlı kalınarak, 500,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı talep etmekte haklı ve hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından, davanın bu miktar yönünden kabulüne, ayrıca davacı yanın sürekli maluliyetinin doğmadığı anlaşıldığından sürekli iş göremezliğe ilişkin isteminin (500,00 TL) reddine karar verilmiş ve vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin olarak da davanın kabul ve ret oranı (Kabul:500,00-TL, Ret: 500,00-TL) göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-500,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
-Davacının fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 29,20-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 150,70-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 29,20-TL harç parasının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 29,20-TL, posta gideri 259,00-TL, ATK faturası gideri 1.810,00-TL ve bilirkişi ücreti gideri 1.250,00-TL olmak üzere toplam 3.348,20-TL yargılama giderinin; davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.674,10-TL’sinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacının üzerine BIRAKILMASINA,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre taktir olunan 500,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre taktir olunan 500,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalıya VERİLMESİNE,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
7-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda, dava değeri kesinlik sınırının altında kaldığından HMK 341/2. maddesi uyarınca, MİKTAR İTİBARİYLE KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/07/2023

Katip …

Hakim …