Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/709 E. 2018/213 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/709
KARAR NO : 2018/213
DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 28/06/2016
KARAR TARİHİ : 22/03/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan kayıt kabul davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili 19/01/2012 harç ikmal tarihli dilekçesi ile; davacının 01.02.1996 – 11.07.2008 tarihleri arasında finansman müdürü / mali işler müdürü olarak çalıştığını, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası ile davalı şirketin iflasının ertelenmesine karar verildiğini ve üretim miktarında meydana gelen düşüş neden gösterilerek davacının iş sözleşmesinin 11.07.2008 tarihinde feshedildiğini, iş sözleşmesinin feshinden sonra davacıya her hangi bir ödeme yapılmadığını, Mayıs/2008 ayı ücret bordrosunda davacının net 57.131,35-TL alacağı bulunduğunu belirtildiğini, davacının izin ücretlerinin ise brüt 11.200,00 TL, net 8.007,78 TL olduğunu, davalı şirket tarafından 11.07.2009 tarihinden itibaren davacıya 17.06.2009 tarihinde 7.368,53 TL, 16.07.2009 tarihinde 5.755,03 TL, 16.09.2009 tarihinde 2.000,00-TL 17.12.2009 tarihinde 3.000,00 TL,29.01.2010 tarihinde 1.001,01 TL, 01.03.2010 tarihinde 900,00 TL, 31.03.2010 tarihinde 2.200,00 TL 24.06.2010 tarihinde 4.000,00 TL, 27.07.2010 tarihinde 2.540,00 TL,27.08.2010 tarihinde 2.500,00 TL, 29.09.2010 tarihinde 2.750,00 TL, 25.10.2010 tarihinde 3.000,00 TL, 26.11.2010 tarihinde 4.000,00 TL, 29.12.2010 tarihinde 8.110,00 TL olmak üzere toplam 49.123,57 TL ödeme yapıldığını, davacının 8.007,78 TL izin ücreti alacağının ödenmediğini, davalı şirketin çalışanlarına iş sözleşmelerinin feshi nedeniyle ihbar tazminatı ve kıdem tazminatı ödemesi için izin ücreti alacaklarından feragat etmelerini şart koştuğunu, teklifi kabul etmeyen çalışanlara hiçbir ödeme yapılmadığını, davacının da 15.05.2009 tarihinde kıdem tazminatı ve ihbar tazminatlarını alabilmek için ibraname imzalayarak 8.007,78 TL izin ücreti alacağını aldığını beyan ettiğini, usulsüz ve yasaya aykırı biçiminde düzenlenen ibranamenin kabulünün mümkün olmadığını beyan ederek, 8.007,78 TL izin ücreti alacağının iş sözleşmesinin feshi tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte ve 250,00 TL ihbar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili, 27.03.2012 havale tarihli dilekçesinde; davacının davalı şirkete ait işyerinde 17.10.1988 – 11.07.2008 tarihleri arasında çalıştığını ve davacının iş sözleşmesinin İş Yasası’nın 17.maddesi uyarınca feshedildiğini, davacının izin ücreti alacağı bulunmadığını, davacının 15.05.2009 tarihinde iş sözleşmesinin feshi tarihinde düzenlenen bordroda yıllık izin ücreti konusunda yapılan tahakkukun hatalı olduğu ve yıllık izin ücretine ilişkin talebi bulunmadığı yönünde beyanda bulunduğunu ve ibranameyi çekince ileri sürmeksizin davacı tarafından imzalandığını, davacının beyanı ile yıllık izin ücretinden feragat etmediğini, aksine izin ücreti alacağı bulunmadığını kabul ettiğini, davacının çekince ileri sürmeden imzaladığı ibraname içeriğinin gerçeği yansıtmadığını iddia etmesinin mümkün olmadığını, davacının iş sözleşmesinin feshi tarihinde hak edipte kullanamadığı yıllık izin süresi bulunmadığından izin ücreti alacağı da bulunmadığını ve olmayan bir alacaktan feragat etmenin de mümkün olmadığını, davacı tarafından davalı şirket aleyhine İstanbul …İş Mahkemesi’nin… esas sayılı dava dosyası ile yürütülen işçilik alacaklarının tahsili istemi ile açılan davada tarafların tazminat ve alacakların peyder pey ödenmesi konusunda anlaşması sonucunda davacının davayı takip etmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davacının 3 yıl sonra izin ücretinin tahsilini talep etmesinin MK 2.maddesi ile bağdaşmadığını, davacı vekilinin ihbarın kanuni yapılmadığından bahisle bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödenmesi isteminin yasal dayanağının anlaşılamadığını, dava dilekçesinde davacının ihbar tazminatının ödendiğinin beyan edilmiş olması nedeniyle davacının talebinin reddi gerektiğini beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Talep; İİK’nın 235. Maddesine istinaden açılmış olup, iflas idaresince kabul edilmeyen alacağın müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi talebini içermektedir.
İstanbul …İflas Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinde gelen cevabi yazı ve ekleri kapsamlarına göre müflis şirketin İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında 14/04/2014 tarihinde iflasına karar verildiği ve sıra cetveli ilanının 09/06/2016 ve 10/06/2016 tarihinde ilan edildiği, davacı tarafın müflis şirket masasına … kayıt numarası ile 15.218,89 TL ‘lik alacak başvurusunda bulunduğu, iflas idare memurlarınca alacak talebinin tamamının reddedildiği, red kararının 16/06/2016 tarihinde ve daha önceden masraf yatıran davacı yana tebliğ edildiği, buna göre davanın da İİK 235. Madde de öngörülen ve hak düşürücü süre niteliğinde olan 15 günlük dava süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafından İstanbul … İş Mahkemesi’ne açılan alacak davasında, davalı müflis şirkette finansman müdürü olarak çalıştığı anlaşılan davacı için toplam 8.378,31 TL net izin ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İİK 195. Maddesi uyarınca iflasın açılması ile müflis borçlarının istenebilir olacağı ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının da asıl alacağa eklenerek müflisin iflas masasına kaydedileceği öngörülmüştür. Müflisin iflas masasından istenebilecek alacaklar; iflas alacakları ile masa borçlarıdır. Bir alacağın iflas alacağı olarak kabul edilebilmesi için iflasın açılmasından önce doğmuş olması gerekir. Dava konusu olayda davacının müflis şirketten olan alacağı şirkette çalıştığı dönemden kaynaklanmaktadır. Müflis şirketin iflas tarihi itibariyle ve yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda davacıya olan borç ve ferilerin hesaplanması bakımından bilirkişiden rapor ve ek rapor alınmış, buna göre ve iflas tarihi esas alınmak suretiyle 8.387,31 TL asıl alacak, 1.994,94 TL işlemiş faiz, 326,25 TL yargılama gideri ve 1.500,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam alacak tutarının 12.208,50 TL olduğu anlaşıldığından davacının, müflis şirketin iflas tarihi itibariyle masaya kaydedilmesi gereken toplam alacak tutarı olan 12.208,50 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; toplam 12.208,50 TL alacağın, davalı Müflis şirket iflas masasına kayıt ve kabulüne,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 833,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 798,06 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı ilk masraf 34,25 TL, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 143,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 927,50 TL’nin red ve kabul oranına göre 744,03 TL ‘nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı iflas idaresi kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yapılan 12,90 TL vekalet harç ve pul yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 2,55 TL ‘sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider ve delil avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair, karar taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip