Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/666 E. 2020/535 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/666 Esas
KARAR NO:2020/535

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:16/06/2016
KARAR TARİHİ:13/10/2020

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan; “Tazminat” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin 19/03/2016 tarihinde … sevk ve idaresindeki, davalı … nezdinde sigortalı bulunan … plakalı aracın çarpması neticesinde yaralandığını ve sakat kaldığını, bu çerçevede müvekkilinin iş göremezlik ve sakatlık dolayısı ile meslekte kazanma gücünü kaybettiğinden bahisle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 4.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren ticari faizi olmaması halinde, mevduata uygulanan en yüksek faizi, olmaması halinde yasal faizi ile birlikte, yargılama masrafı ve vekalet ücretiyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava dilekçesinde bahsi geçen … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 17.06.2015-17.06.2016 tarihleri arasında … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortası ile sigortalı olduğunu, bu poliçede, kişi başına sakatlık ve ölüm teminatı 290.000,00 TL olduğunu, müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan aracın kazada kusurunun bulunmadığını, ancak kazanın meydana gelmesine sebep olan tarafların kusurlarının tespiti için ATK’ dan kusur raporu alınması gerektiğini, poliçede sadece sürekli maluliyet hallerinin teminat altına alındığını, davacının sürekli maluliyetinin ATK dan alınacak maluliyet raporu ile ispatlanması gerektiğini, davacıya SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğini, tedavi masrafları ve bu kapsamda değerlendirilen geçici iş görmezlik tazminatı ve kazanma gücü kaybı bakımından müvekkili şirketin sorumluluğunun kalmadığını, kabul anlamına gelmemekle, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, davacının geçirmiş olduğu kaza neticesinde maruz kaldığı maddi zararların tazmini bakımından açılmış maddi tazminat davası niteliğindedir.
Taraf delilleri toplanmış, CBS Dosyası, Sigorta poliçesi, Kaza tespit tutanağı, Davacının tedavi kayıtları, SGK kayıtları celp edilmiş, ATK dan maluliyete ilişkin rapor alınmış, kusur ve aktüer bilirkşilerden de kusura ve tazminat hesabına ilişkin rapor alınmıştır.
Dava dosyasında mübrez poliçe örneği incelendiğinde; kazaya sebebiyet veren aracın davalı … nezdinde 17/06/2015- 17/06/2016 tarihleri arasında ZMMS ile sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Davacının maruz kaldığı maluliyetin tespiti bakımından tanzim ettirilen Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulunun 11.02.2019 tarihli raporunda; “… kızı, 20.06.1975 doğumlu …’in 19.03.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11/10/2008 tarih ve … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (İş göremezlik/iş ve güçten kalma) süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği” belirtilmiştir.
Bu kapsamda işin mahiyeti gereği meydana gelen kazada kusur oranlarının tespiti ve davacının maruz kaldığı kazanç kaybının tespiti bakımından bilirkişi heyetinden rapor tanzimi istenilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi heyeti raporunda özetle ve netice olarak;
Kusur oranlarına ilişkin yapılan değerlendirmede; Davalı taraf sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermediği, mahal şartların üzerinde aşırı sürati ile olay mahalli kontrolsüz yaya geçidine yaklaştığı, trafik işaret levhası ve yol satıh çizgileri ile belirtilmiş kontrolsüz kavşakta yolun sağından sola giren ve karşıya geçmek isteyen davacı yayaya ilk geçiş hakkını vermediği, önlemsiz şekilde çarptığı, dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı hareket ettiği, 2918 Sayılı K.T.K.unun 74 maddesini (Sürücüler, görevli bir kişi veya ışıklı trafik işareti bulunmayan ancak trafik işareti veya levhalarıyla belirlenmiş kavşak giriş ve çıkışları ile yaya veya okul geçitlerine yaklaşırken yavaşlamak, varsa buralardan geçen veya geçmek üzere bulunan yayalara durarak ilk geçiş hakkını vermek zorundadırlar.) kuralını ihlal ettiğinden dolayı olayda asli derecede kusurlu olduğu, davacı mağdur yaya … trafik işaret levhası ve yol satıh çizgisi ile belirtilmiş kontrolsüz yaya geçidini kullanarak karşıya geçmek istediği sırada, mahal şartların üzerinde bir hızla olay mahalli yaya geçidine giriş yapan otomobil sürücüsünün önlemsiz şekilde kendisine çarptığı olayda mevcut şartlarda olayı önlemek bakımından alabileceği bir önlem ve tedbir bulunmadığından dolayı olayda atfı kabil kusuru olmadığı belirtilmiştir.
Yukarıda mahiyeti bildirilen bilirkişi raporunda maddi tazmin hesabına esas değerlendirmede; Bu olay sonucu davacıda maluliyet tayinini gerektirir kalıcı arazın bulunmadığı belirtildiğinden, sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi zarar hesabının yapılmasının mümkün olmadığını, ATK raporunda davacının iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği belirtilmiş ise de, davacının devlet memuru (öğretmen) olduğu, olay tarihinden sonrada hastalık döneminde ek ders dışında maaşlarını tam ve eksiksiz aldığından, geçici iş gücü kaybı nedeniyle maddi zarar hesabının yapılmadığını, davacının geçici iş göremez olduğu 19.03.2016 tarihinden 19.07.2016 tarihine kadar 4 ay geçen sürede, istirahatlı olduğu günler tespit edilerek ek ders saat ücretine göre gelir kaybının; ibraz edilen belgelerde; davacı …’in … İlköğretim Okulu’nda öğretmen olarak görev yaptığı, Şubat dönemine ait Aylık Fazla / İlave Çalışma Ücret Bordrosu’na göre; davacının 45 saat üzerinden brüt 559,35 TL, net 471,37 TL ek ders ücreti aldığı, 2016 Eğitim yılında yarıyıl tatili 5 Şubat 2016 tarihinde sona erdiğinden, eğitim ve öğretime 8 Şubat tarihinde başlanmış olup, davacının şubat ayında 3 hafta süreli çalıştığı, buna göre; davacı 5 iş günü üzerinden 3 hafta sürede (3×5) 15 gün çalışmış olduğunu, Günlük ek ders saati; 45/15 = 3 saat olup, 1 saatlik ek ders kazancı ise brüt 559,35 TL / 45 Saat: 12,43 TL olacağını, Fazla / İlave Çalışma Ücret Bordroları incelemesinde; artık günlerin bir sonraki aya aktarıldığı, haftalık ve resmi tatil günlerinin ise hesaplamadan dışlandığı görüldüğünden bu nedenle hesaplama ve değerlendirme yapılırken haftalık ve resmi tatil günleri dikkate alınmadığını, davacının raporlu olduğu sürelerin 21.03.2016- 17.05.2016 arasında toplamda 60 gün olduğunu, davacı vekili tarafından ibraz edilen Mart – Mayıs Dönemlerine ait Aylık Fazla /İlave Çalışma Ücret Bordroları’nda, davacı …’in; – Mart ayında 45 saat ek ders ücreti aldığı, – Nisan ayında ek ders saati bulunmadığı, – Mayıs ayında ise 15 saat ek ders ücreti aldığının tespit edildiğini, buna göre; davacının kaza nedeniyle mahrum kaldığı ek ders saat ücreti tutarlarının toplam 1.414,10 TL olduğu belirtilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. Maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 54. Maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu, 56. Maddesinde; Hakimin , bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. Maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. Maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85 . Maddesinin 1. Fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. Maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği düzenlenmiştir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve açıklanan yasal düzenlemeler ışığında somut olayın değerlendirilmesinde;
19/03/2016 tarihinde, … sevk ve idaresindeki, davalı … nezdinde sigortalı bulunan … plakalı aracın yaya olan davacıya çarpması neticesinde davacının yaralandığı;
Kaza nedeniyle başlatılan soruşturmada … CBS … Soruşturma numaralı dosyada müşteki … ve Şüpheli …’ın, şüphelinin müştekiye 1.500,00 TL ödemesi ile uzlaşmaları nedeniyle KYOK kararı verildiği;
Davacının maruz kaldığı maluliyetin tespiti bakımından tanzim ettirilen Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulunun 11.02.2019 tarihli raporuna göre, davacı …’in 19.03.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11/10/2008 tarih ve … sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (İş göremezlik/iş ve güçten kalma) süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği;
Bilirkişi heyeti raporuna göre; Meydana gelen kazada davalı tarafça sigortalı olan … plakalı araç sürücüsü …’ın asli ve tam kusurlu olduğu, davacı mağdur yaya …’in kusurunun olmadığı; Bu olay sonucu davacıda maluliyet tayinini gerektirir kalıcı arazın bulunmadığı belirtildiğinden, sürekli iş gücü kaybı nedeniyle maddi zarar hesabının yapılmasının mümkün olmadığı, ATK raporunda davacının iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği belirtilmiş ise de, davacının devlet memuru (öğretmen) olduğu, olay tarihinden sonrada hastalık döneminde ek ders dışında maaşlarını tam ve eksiksiz aldığından, geçici iş gücü kaybı nedeniyle maddi zarar hesabının yapılmadığı, davacının kaza nedeniyle mahrum kaldığı ek ders saat ücreti tutarlarının toplam 1.414,10 TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Alınan bilirkişi raporları karar vermeye uygun bulunmuştur.
Davacının öğretmen olduğu, kazada sürekli maluliyet tayinini gerektirir bir arazın bulunmadığı, sürekli maluliyete ilişkin maddi zararının bulunmadığı, iyileşme süresindeki ek ders dışında maaşlarını tam ve eksiksiz aldığı, geçici iş gücü kaybı nedeniyle maddi zararının bulunmadığı, ancak davacının kaza nedeniyle mahrum kaldığı ek ders saat ücreti tutarlarının toplam 1.414,10 TL olduğu, dolayısı ile davacı tarafın dava konusu kaza nedeniyle talep edebileceği maddi tazminat 1.414,10 TL’ dir. Davalı … de bu bedelden yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre sorumludur.
Davacı taraf kaza tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmuş ise de davadan önce davalı … şirketine başvuruları olmadığından temerrütün dava tarihinde oluştuğu ve sorumluluğun haksız fiilden kaynaklı olduğu, yasal faiz talep edilebileceği değerlendirilerek davacının tazminat talebinin de 4.000,00 TL olduğu göz önüne alınarak davanın 1.414,10 TL üzerinden kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda izah edildiği üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; 1.414,10 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Fazlaya dair istemin REDDİNE,
3-Alınması gereken 96,60 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 29,20 TL’ den mahsubu ile bakiye 67,40 TL’ nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşinen karşılanan 29,20 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı parası, 292,10 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.521,30 TL yargılama masrafının davanın kabul edilen miktarına göre 537,82 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, arta kalan masrafın ise davanın reddedilen miktarı gözetilerek davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 1.414,10 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 2.585,90 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-HMK 120 maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen davacı yana iadesine,
Dair, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda açıkça okunup usulen tefhim kılındı.13/10/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza