Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/649 E. 2019/201 K. 11.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/649
KARAR NO : 2019/201
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 13/06/2016
KARAR TARİHİ: 11/03/2019
Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda,
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.07.2015 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan … plakalı aracın tek taraflı sebebiyet verdiği trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ve kalıcı şekilde sakat kaldığını, davadan önce davalı şirkete yapılan başvuru üzerine müvekkiline 63.695,68 TL ödeme yapıldığını, fakat ödenen bu bedelin müvekkilinin gerçek zararını karşılamadığını, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.-TL meslekte kazanma güç kaybı tazminatının ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usül yönüden davacının sürekli maluliyetini gösteren sağlık kurulu raporu ibraz edilmediğinden usulüne uygun başvurudan söz edilemeyeceğini, bu durumda da kanunda aranan dava şartının gerçekleşmediği itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak da; davacının söz konusu kaza sebebiyle müvekkili şirkete yaptığı başvuru üzerine yapılan tazminat hesabı sonucunda 63.695,88 TL ödeme yapıldığını, yapılan hesaplama ve ödeme usul ve yasaya uygun olarak yapıldığından davacının fazlaya ilişkin talebinin reddi gerektiğini, davacının sürekli iş görmezlik ile ilgili maddi tazminat talebi yönünden ise, müvekkilinin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının, kusur oranına göre maddi tazminat miktarının, maluliyet oranlarının tespitinde meydana gelen sakatlığın kalıcı hale gelip gelmediği hususlarının tespitinin gerektiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf davalı yanın yaptığı ödemenin yetersizliği nedeni ile ibranamenin iptali gerekip gerekmediği ve açık bir nispetsizlik nedeni ile davacının sürekli işgörmezlik zararanının bulunup bulunmadığı noktasındadır.
2918 Sayılı KTK’nun 111.maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına dair olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine dair bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre, hak düşürücü süre olup mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir.
Ödeme tarihi 4.4.2016 yılı olup dava da 2016 yılında açılmış olmakla dava süresindedir.
Davacının tüm tıbbi belgeleri, tedavi evrakları getirtilmiş ve Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan aldırılan kesin raporuna göre meslekte kazanma gücünü % 12,2 oranında kaybettiği belirlenmiştir.
Bu orana göre davacının yaşı, gelir durumu ( ücret bordrosu mevcuttur) dikkate alınarak ödenmesi gereken tazminat hesaplatılmış ve ayrıca ödeme miktarı da dava tarihi itibari ile güncellenerek ve nemalandırılarak arada nasıl bir fark bulunduğu hususu kusur durumu da incelenerek irdelenmiştir.
Buna göre davacının olayda kusursuz bulunduğu ve meslekte kazanma gücü kaybı oranına göre gerçek zararının 140.033,47 TL olduğu ve bu durumda açık bir nispetsizlikle eksik ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Ödeme güncellendiğinde bakiye zararının 61.809,94 TL olduğu da hesaplanmıştır.
Dava belirsiz alacak davası olarak açılmıştır. Belirsiz olan kısım alacağın miktarı noktasındadır. Davacı yan dava dilekçesinde zarar kalemini KALICI VE TAM İŞGÖRMEZLİK ZARARI na özgülemiştir. Bu nedenle HMK 107. Uyarınca alacağını somutlaştırdığında dava dilekçesindeki gerekçe ve istem nedeni ile bağldırr. Davacı yan geçici işgörmezlik zararı talep etmemiş ve talep etmediği için de eğer bu kalem alacağını da talep etmik istiyor ise ya ayrı bir dava ile ya da usulüne uygun ISLAH ile talep etmesi gerekirdi. Bunların hiçbiri de yapılmamıştır. Bu nedenle davacının geçici işgörmezlik zararını da kapsayan somutlaştırma dilekçesine nazaran davanın sadece kalıcı ve tam işgörmezlik zararı açısndan kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca hatır taşıması ile ilgili olarak da taşımanın ücreti karşılığı yapılması gerektiği halde ücretsiz yapıldığına ilişkin bir delil de bulunmamaktadır.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davacı yan davasını “sürekli güç kaybı / sürekli iş görmezlik” zararı konusuna özgülemiş olup, HMK 107.’le göre talep somutlaştırma dilekçesinin de bu kalemle ilgili olarak talebiyle bağlı olması gerektiği ve ayrıca asıl davada talep edilmeyen geçici iş görmezlik zararı konusunda ıslah işlemi de bulunmadığından talep edilmeyen geçici iş görmezlik zararı konusunda ıslah işlemi de bulunmadığından 61.809,94 TL kalıcı iş görmezlik zararının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 13/06/2016 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 4.208,17 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL ve ıslah harcı 270,00 TL olmak üzere toplam: 299,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.908,97 TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Tarafların dava sonucundaki haklılık oranına ve harçtan davada kısmen de olsa haksız çıkan davalının sorumlu olması gerektiği prensibine göre yapılan oranlama uyarınca peşin harç, başvuru harcı ve ıslah harcı toplamı: 328,40 TL, posta gideri 261,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 800,00 TL ki toplam ki toplam 1.389,40 TL nin 1.304,52 TL kısmının davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde bırakılmasına ,
4-Davacı yan davada kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan hüküm tarihi uyarınca yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 7.149,09 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5Davalı yan davada kendisini vekil ile temsil ettirmiş bulunduğundan hüküm tarihi uyarınca yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120.maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip
Hakim