Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/638 E. 2018/1097 K. 19.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/556 Esas
KARAR NO : 2018/1096
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/05/2016
KARAR TARİHİ: 19/11/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davacının 01/07/2008 tarihine kadar Zincirlikuyu V.D.’nin mükellefi, 01/06/2013 tarihinden itibaren de Gaziosmanpaşa V.D.’nin mükellefi olduğunu, davacı hakkında 2010-2014 yıllarına ait sahte belge düzenleme yönünden vergi incelemesi başlatıldığını, inceleme sonucunda davacının davalılar tarafından kandırılmak suretiyle sahte belge düzenlendiği, haksız kazanç elde edildiğinin tespit edildiğini, raporda ödenmesi gereken kdv miktarının ceza ve faizleri hariç 350.000,00-TL civarında olduğunu, bunun 2013-2014 yılına ait olduğunu, bu çerçevede davalılar tarafından davacının zarara uğratıldığını belirterek haksız fiil nedeni ile uğratılan maddi zarar için şimdilik 1-TL manevi tazminat olarak 5.000,00-TL’nin davalılardan fiilin işlendiği tarihten itibaren yasal faizler ile birlikte alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı … Şti ve …Şti vekilinin cevap dilekçesi özetle; davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, vergi inceleme raporunda kandırma hususuna yer verilmediğini, davacının müvekkili davalı şirketlerle çalışmadığını, aralarında ticari ilişkinin bulunduğunu, alınan hizmet bedellerinin nakden ve kambiyo senetleri ile ödendiğini, inceleme raporunda davacıya isnat edilen suçun mükellefiyetin bulunmamasına rağmen fatura düzenlendiği yönünde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şti. Vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, müvekkili davalının davacıdan mal ve hizmet satın aldığını, düzenlenen fatura bedellerinin davacıya ödendiğini, davacının vergi kaydını kapatmasına rağmen mal ve hizmet satmaya devam ettiğini, davacının herhangi bir zararının oluşmadığını, vergi dairesine herhangi bir vergi veyahut ceza ödenmediğini, faturaları bizzat davacının keşide edip müvekkili davalıya verdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Açılan davada uyuşmazlığın davacının davalılar tarafından kandırılıp sahte fatura düzenlendiği, davalıların bu şekilde haksız kazanç elde ettikleri iddiasının ispatı, hukuka aykırı eylem ispatı halinde ise davacının bu eylem nedeniyle zararı olup olmadığı noktasında toplandığı tespiti yapılmıştır.
Mahkememizce alınan 05/10/2018 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davacı … ile davalılar arasındaki tazminat davası ile ilgili olarak tüm bilgi ve belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda, davacı yanın haksız fiil nedeni ile uğramış olduğu herhangi bir maddi zararın bulunmadığı, davacı yanın davalılardan alacaklı olmadığı, davacı yanın manevi tazminat talebinin sayın mahkemenin takdirinde olduğunu bildirerek rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, vergi ve defter kayıtlarıyla bu kayıtlar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda; davacının davalılar tarafından kendisinin kandırıldığı, davacının vinç operatörü olarak çalışırken … isimli davalı şirket yetkilisinin telkini üzerine vergi dairesine kayıt ile vinç operatörlüğü hizmeti için fatura kesmesine dair talebin davacı tarafından reddedilip, kandırılmak suretiyle muhasebecisinde bulunan faturaları davalı şirkete teslim etmiş olması beyanı, yine vergi inceleme tutanağında da davacının onlarda bıraktığı fatura defterlerinden kendi şirketleri adına fatura keserek belgeledikleri ve yine kendisine imza attırıldığı ancak onlara verdiği hizmetin kat ve kat üstünde fatura kesildiği şeklideki beyanları bakımından da davacının bu anlatımıyla dahi yapılan işlerden haberdar olduğu haberdar olduğu işlemlerden ayrıntılı olarak bahsetmesi ve betimlemesi açısından da herhangi bir kandırılma olgusunun delillendirilememesi, 19.12.2016 tarihinde davacıya vergi-ceza ihbarnamelerinin tebliğiyle dava tarihi itibariyle davacı adına herhangi bir vergi ve cezanın tarh edilmemiş olduğu tespit olunmakla davacının uğramış olduğu bir zararın da dosya kapsamı itibariyle bulunmaması, davacının dayanağı olan haksız fiilin gerçekleşebilmesi için fiilin hukuka aykırılığı yanında zararın da oluşması gerektiği nazara alındığından dava konusu olayda haksız fiilin unsurlarının gerçekleşmediği (6098 sayılı TBK md. 49, 50) davacının davasını bu haliyle ispat edemediği kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İspat olunamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL harçtan peşin alınan 85,41-TL’den mahsubu ile artan 49,51-TL karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalı yana VERİLMESİNE,
6-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; davacı taraf yokluğunda , davalılar vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imza
Hakim ..
e-imza