Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/624 E. 2022/155 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/624
KARAR NO :2022/155

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/06/2016
KARAR TARİHİ:17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirket yetkililerinin müvekkili … A.Ş.’nin içini boşaltmak amacıyla alacaklı şirketler arasında herhangi bir borçlandırıcı işlem olmamasına rağmen…. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile müvekkil şirket aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, söz konusu takibe esas senedin 28/02/2007 tarihinde düzenlenmiş olup vade tarihinin 01/11/2007 olduğunu, söz konusu senedin … Dış Tic.A.Ş. lehine düzenlendiğini, sonrasında … A.Ş.’ye ciro edilmiş olduğunu, müvekkili aleyhine söz konusu senedin tahsili amacıyla….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, senet üzerinde yazılı bedelin 44.677,500-USD olmasına rağmen takibe sadece 4.000.000,00-USD’lik kısmın konulduğunu, bu durumun bile tek başına böyle bir alacağın olmadığını ortaya koyduğunu, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan ilk senede ait takibe karşı yapılan itiraz üzerine bu senet üzerindeki düzenleme tarihi eksikliğini gidererek icra takibi başlattıklarından….İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı 30/06/2011 tarihli kararı ile şikayetlerinin reddine karar verildiğini, müvekkili şirket … A.Ş.’nin holding şirketi olarak grup şirketlerini yöneten şirket olup, holdinglerin grup şirketlerine borçlanmasının sık görülmeyen bir durum olduğunu, borcun sebebi ve senetlerin hangi borç için verildiği araştırıldığında ticari belgeler arasında aynı vade ve tutarlarda ancak 2 imzadan biri başka kişi tarafından atılmış senet fotokopileri olduğunun tespit edildiğini, tespit edilen senetleri imzalayan kişilerin … … ile …olduğunu, icra takibine konu edilen aynı vade ve tutardaki senetlerin ise … … ve … tarafından imzalandığını, ilk senedi imzalayan …’nın değiştirilme sebebinin yönetim kurulu üyeliğine seçimine dair 26/02/2007 tarihli yönetim kurulu kararının İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından onaylanmaması olduğunun düşünüldüğünü. müvekkil şirkete kayyım atanması ve davalı şirketlerin yetkilisi olarak gözüken … … ve …’in temsil ve idare yetkilerinin kaldırılması sebebiyle alelacele şirketi borçlandırmak amacıyla işlemler yapıldığından söz konusu yönetim kurulu kararının tescil edilmediği unutularak senetlerin düzenlendiğinin ortada olduğunu, icra takibine konu senedin sonradan geçmişe dönük tarih ile imzalanmış olmasının, … adına atılan imzanın kendisi tarafından atılmamış olmasının kuvvetle muhtemel olduğundan üzerinde yazılı tarihte mi yoksa daha sonraki bir tarihte mi imzalandığının ve senet üzerinde yer alan imzanın gerçekten …’e ait bir imza mı olduğu hususunun Adli Tıp Kurumu tarafından tespitinin gerektiğini, belirterek, müvekkili şirket … A. Ş.’nin 28/02/2007 tanzim tarihli 01/11/2007 vade tarihli 44.677.500,00-USD bedelli bono nedeniyle davalılara 4.000.000,00-USD borçlu olmadığının tespiti ile….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takibinin iptaline, davalının kötü niyetli olması nedeniyle %20 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Müflis … A. Ş. İflas Masası vekili cevap dilekçesi ile; davaya konu edilen bononun, … Mak. San. A. Ş. tarafından ciro silsilesi yoluyla elde edildiğini, iyiniyetli 3. kişi olduğundan bu şirket aleyhine menfi tespit davası ikame edilemeyeceğini, yine senet metninin usulsüz olarak tanzimine ilişkin hususların, senedi ciro yoluyla iktisap eden hamile karşı ileri sürülemeyeceğini, dava dilekçesinde açıkça zikredildiği üzere davaya konu edilen senedin lehdarın müflis şirket olmadığını, müflise ciro yoluyla geçen işbu bono alacağı bakımından, davacı ile müflis şirket arasında esasen bir borç ilişkisinin mevcudiyetine dair yapılacak tespitin huzurdaki davaya etkisi olmayacağını, her halukarda davacı … A.Ş.’den alacaklı olduğunu ve bu hususun her iki şirketin ticari defter ve kayıtlarıyla da tespit edildiğini, müflis şirketin davacı, … A.Ş.’nin ise davalı olarak yeraldığı İst. 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … (Eski no: İst. 45. ATM …) E. Sayılı dosyasına sunulan bilirkişi heyeti raporunda, anılan şirketlerin ticari defter incelemesi sonucu müflis şirketin davacıdan önemli miktarlarda alacaklı olduğunun tespit edildiğini, müflis namına yapıldığı tespit olunacak tutarlar mevcutsa, bu meblağın doğrudan dava konusu senet bedelinden de mahsubunun mümkün olmadığını, davacı ile müflis şirket arasında farklı bir ticari ilişkinin varlığından kaynaklı alacak-borç ilişkisinin başka bir davada bilirkişiler tarafından da tespit edildiğini, ayrıca müflisin huzurdaki davaya konu bononun sadece meşru hamili olduğu nazara alındığında, yapılan ödemelerin doğrudan bu dosya ile irtibatlı olduğunu söylemeye imkan olmadığını, menfi tespit davasının bir borçtan kurtulma davası olmakla, genel hükümler çerçevesinde ikamesi lazım gelen davalardan olduğunu bu nedenle dava dilekçesinin “netice-i talep” kısmında zikredilen “takibin iptali” ve “% 20 tazminata hükmedilmesi” yönündeki taleplerin böyle bir dava ile karara bağlanmasının mümkün olmadığını, söz konusu taleplerin menfi tespit davasının sonucuna konu olamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı … Dış Ticaret A. Ş., davaya cevap vermemiştir.
Dava, İİK 72/3. maddesi gereğince menfi tespit talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce, …. İcra Müdürlüğü’nün … E..(eski 3.İcra Müdürlüğü’nün … E.) Sayılı dosyası, …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı kararı, … 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı kararı, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/263 E., 2014/74 K. Sayılı kararı, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/629 E., 2018/1202 K. Sayılı kararı, taraf şirketlerin ticaret sicil kayıtları, ticari defter ve kayıtları dosyamız arasına alınarak incelenmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … E..(eski 3.İcra Müdürlüğü’nün … E.) Sayılı dosyasının incelenmesinden, … A. Ş. tarafından, … A. Ş. aleyhine, … A. Ş. tarafından keşide edilen, lehdarı … Dış Ticaret A. Ş. olan, 28/02/2007 tanzim tarihli, 01/11/2007 vade tarihli 44.677.500,00-USD bedelli bono nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; alacaklı … A. Ş. tarafından, … A. Ş. aleyhine, … A. Ş. tarafından keşide edilen, lehdarı … Dış Ticaret A. Ş. olan, 28/02/2007 tanzim tarihli, 01/11/2007 vade tarihli 44.677.500,00-USD bedelli bono nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, davacı borçlu … A. Ş. Tarafından, şirketin çit imza ile temsil edildiği, takibe konu bonodaki imzalardan birisinin şirket yetkili temsilcisine ait olmadığı, bu nedenle sendin sahte olduğu, aynı zamanda davacı şirketin, holdingin grup şirketlerinden olan davalı … A. Ş.’ye herhangi bir borcunun bulunmadığı gerekçesiyle dava açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı tarafça, takibe konu senetteki imzalardan birinin şirket yetkili temsilcisine ait olmadığı ileri sürüldüğünden, senet üzerinde imza incelemesi yapılması gerekmektedir. Ancak bugüne kadar yapılan tüm araştırmalara rağmen senet aslına ulaşılamamıştır. …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası kapsamında 19/03/2021 ve 03/08/2021 tarihli müzekkere cevapları ile, takibe konu senet aslının, alacaklı Müflis … A. Ş. vekiline teslim edildiği bildirilmiş, buna ilişkin tutanak Mahkememize gönderilmiştir. Bunun üzerine Mahkememizin 02/12/2021 tarihli ara kararı gereğince, senedi takibe koyan davalı Müflis … A. Ş. İflas idaresi yetkililerine 13/01/2022 tarihli 6100 Sayılı HMK’nun 220/1-3. maddesi gereğince ihtarname gönderilerek, senet aslını dosyaya sunmaları hususunda kesin süre verilmiş, buna rağmen iflas idare memurları tarafından da senet aslı dosyaya sunulamamıştır. Bu itibarla, davalı alacaklı Müflis … A. Ş. tarafından takibe konu senede istinaden…. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile davacı borçlu aleyhine icra takibi başlatılmışsa da, takibe konu senetteki imzanın sahteliği ileri sürülmüş olup, Mahkememizce yapılan tüm araştırmalara ve davalı alacaklı tarafa verilen sürelere rağmen senet aslının davalı alacaklı Müflis … A. Ş. tarafından dosyaya sunulamadığı anlaşılmakla, davacının davasının kabulü ile, davacının icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine takip başlatılmışsa da, takibe konu senet aslı bulunamadığından, davalı alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğu yönünde bir değerlendirme yapılamadığından, davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜNE, …. İcra Müdürlüğü’nün … E..(eski 3.İcra Müdürlüğü’nün … E.) Sayılı takip dosyası nedeniyle davalılara BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2- Davacı tarafın İİK 72/5. maddesi gereğince talep ettiği kötü niyet tazminatının REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken. 667.758,95-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 166.939,74-TL harcın mahsubu ile, 500.819,21-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 166.939,74-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvurma harcı, 4,30 vekalet harcı, 656,10-TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 689,60-TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 186.379,20-TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/03/2022

Başkan ….
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır