Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/616 E. 2018/1025 K. 02.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/616
KARAR NO : 2018/1025
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/06/2016
KARAR TARİHİ: 02/11/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili 06/06/2016 harç ikmal tarihli dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı taraf arasında akdolunan 01/08/2014 tarihli “Sağlık Hizmetleri Sözleşmesi” gereği sağlık hizmeti verilen hastalarla ilgili olarak düzenlenen faturalardan kaynaklı alacaklarının tahsili için İstanbul… İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, işbu takibe davalı tarafından borcu olmadığı gerekçesiyle haksız ve kötü niyetli bir biçimde itiraz edildiğini, takibin durduğunu, müvekkilinin bahsi geçen sözleşme uyarınca üzerinde düşen yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmesine, davalı tarafın aracılık ettiği yabancı uyruklu hastaların tedavilerini gerçekleştirmesine ve anlaşma uyarınca işbu hastaların tedavi masraflarına ilişkin takibe konu faturaları düzenleyerek davalı tarafa iletmesine rağmen davalı şirketçe bahsi geçen sözleşmedeki yükümlülükler yerine getirilmeyerek müvekkili şirkete fatura bedellerini ödemediğini, bu sebeplerle İstanbul …İcra Dairesinin… Esas sayılı icra dosyasına yönelik haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirket aleyhine takip tutarının %20 sinden az olmamak şartıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili 02/05/2017 havale tarihli dilekçesi ile; Müvekkili şirketin bahsi geçen sözleşme uyarınca yabancı uyruklu hastaların davacıya ait hastanelerde tedavi görmeleri için aracılık hizmetini sunduğunu, üstelik, davalı müvekkili BMA faturaya konu hizmetleri alan taraf da olmadığını, tüm bu hizmetlerin hastalara sunulmuş olduğunu tedavi hizmetlerinden doğan borçtan hastalar ve hastaların sigortalısı bulunduğu sigorat şirketlerinin sorumlu tutulduğunu, aracılık edilen hastaların Libya’dan geldiğini ancak Libya’da baş gösteren iç karışıklıklar nedeniyle yurt dışından gelen hastaların Libya’da sigortalı bulundukları sigorta şirketleri ödeme yapamamaya başladığını ve müvekkili şirketin sözleşme ile üstlendiği edimleri ifa etmesine ve faturalara konu hizmetleri doğrudan kendisi almamış olmasına karşın faturaların müvekkili şirket adına düzenlenmiş olması nedeniyle ağır bir borç yükü ile karşı karşıya bırakıldığını, İstanbul… İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı icra takibine konu olarak 01/08/2014 tarihli Sağlık Hizmetleri Sözleşmesine istinaden düzenlenen faturaları gösterdiğini ancak söz konusu faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, bu sebeplerle huzurdaki davanın reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Talep; taraflar arasında imzalanan 01/04/2014 tarihli Sağlık Hizmetleri Sözleşmesinden kaynaklanan ve verilen sağlık hizmeti nedeniyle doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı alacaklı tarafça İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde; 01/08/2014 tarihli sözleşme gereği sağlık hizmeti verilen hastalarla ilgili olarak düzenlenmiş faturalar dayanak gösterilmek suretiyle 392.928,33 TL asıl alacak ve 24.132,05 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 417.060,38 TL alacağın asıl alacağa işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla 29/06/2015 tarihinde başlatılan takibin davalı borçlunun süresinde yaptığı 06/07/2015 tarihli borca itirazı üzerine ve itirazın iptali icra inkar tazminatı istemli davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 01/08/2014 tarihli Sağlık Hizmetleri Sözleşmesinde sözleşmenin konusu: kurumun … Sağlık”ın hastane “…”nın ve şubelerine yönlendireceği hastaların kurumun yetkili kişiye göndereceği bilgilendirme e-maili ve vereceği onay doğrultusunda, alacakları sağlık hizmetlerine ilişkin her iki tarafın karşılıklı olarak taahhüt ettikleri yükümlülüklerin ve taahüttlerin şartlarının belirlenmesi olarak gösterilmiştir. Davacı tarafça bu sözleşme kapsamında sunulan sağlık hizmetleri bakımından ibraz ettiği fatura ve eklerinde kendisine sağlık hizmeti sunulan hastalara ilişkin mutabakat e-posta yazışma evrakları, hastane otomasyon sisteminden temin edilen ücret takip formları ile muayene formları ibraz edilmiş ve fatura tutarlarının da ücret takip ve muayene formları ile uyumlu olduğu görülmüştür. Davacı şirketin incelenen ticari defter ve dayanak kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfını haiz bulunduğu belirlenmiş, ticari defter kayıtları kapsamına göre takip konusu faturalar nedeniyle davalı şirket cari hesabına toplam 409.799,19 TL borç kaydedildiği, davalı şirket tarafından tanzim olunan üç adet hizmet faturası sebebiyle de 16.870,86 TL alacak kaydedilerek yapılan bu işlemler sonucunda davalı şirketin 27/12/2014 tarihi itibariyle 392.928,33 TL borçlu olup, bu bakiyenin yevmiye kapanış ve envanter defterinde de davalı şirket cari hesabı karşısında aynı şekilde yer aldığı belirlenmiştir. Yine davalı tarafın incelenen ve usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfını haiz bulunduğu belirlenmiş, ticari defter kayıtları kapsamına göre 27/12/2014 tarihli … nolu 174.226,81 TL tutarlı davacı faturası dışında davacı taraf ticari defterleri ile mutabakat içerisinde olduğu ve davacı şirketin 30/10/2014 tarihi itibariyle 218.701,52 TL alacaklı olduğu görülmüştür. Sözleşmenin onay faturalandırma ve ödeme başlığı altında yapılan düzenlemede (Kurum Hizmet Bedeli hesaplanırken, anlaşmalı fiyattan anlaşma indirim oranı düşülerek, kurum hizmet bedeline esas tutar elde edilip bu tutar üzerinden kuruma %6 hizmet bedeli ödenmesi gerekir. Kurum hesaplanacak hizmet bedeline KDV eklemek suretiyle Hastane’ye hizmet faturası düzenleyecektir) hükmüne yer verilmiştir. Toplam sekiz adet ve 235.572,38 TL tutarlı faturaların davalı kayıtlarına alındığı anlaşılmaktadır. Davacı şirketçe düzenlenen ve davalı şirket kayıtlarına da alınmış olan bu faturalarla ilgili olarak davalı 16.678,52 TL tutarında hizmet faturası tanzim etmiştir. Yine yukarıda belirtildiği üzere tüm fatura tutarlarının ücret takip ve muayene formları ile uyumlu olduğunun saptanmış olması karşısında 174.226,81 TL tutarlı 27/12/2014 tarihli fatura içeriği hizmetlerinde verildiğinin kabulü gerekir. Sözleşme uyarınca aracılık hizmet bedellerinin davacı alacağından mahsubu gerektiği yönündeki davalı taraf savunması bakımından, davacı şirketçe düzenlenen 235.572,38 TL tutarındaki faturaya karşılık davalı tarafça yukarıda belirtildiği üzere 16.678,52 TL tutarında hizmet faturası düzenlenmiş olup buna göre bu faturalar sebebiyle davacı şirket net alacağı (235.572,38-16.678,52=) 218.893,86 TL olmaktadır. Yine yukarıda bahsi geçen 174.226,81 TL tutarlı davacı faturası bakımından bu konuda değerlendirme yapıldığından öncelikle davalı şirket tarafından düzenlenmiş bir hizmet faturası bulunmamaktadır. Açıklanan bu durum karşısında taraf kayıtlarındaki mutabakat da dikkate alınarak davalı şirket hizmet faturası nedeniyle, davacı şirket toplam alacak miktarı olan 409.799,19 TL den hizmet faturaları bedeli toplamı 16.870,86 TL ‘nin mahsubu ile davacı şirket asıl alacak miktarının 392.928,33 TL olacağı, sözleşmenin 3/8. Maddesi uyarınca 60 iş günü içerisinde ödeme şartı dikkate alınarak ve fakat 174.226,81 TL tutarlı faturanın tebliğine dair bir belge mevcut olmadığından bu faturaya konu miktar faiz hesabında dikkate alınmaksızın, takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağının, bilirkişi kurulunun bu yöndeki hesaplaması doğrultusunda 10.699,75 TL olacağı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile ayrıca alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında davacı yararına icra inkar tazminatı da kapsar şekilde aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Istanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasına vaki davalı itirazının 392.928,33-TL asıl alacak ve 10.699,75-TL işlemiş faiz alacağı üzerinden iptaline, takibin takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi yürütülmesi suretiyle devamına,
Fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen istemin REDDİNE,
2-Davalının, hükmedilen alacağın % 20’si olan 80.725,61 TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 27.571,83 TL nisbi ilam harcından peşin alınan 5.037,05 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 22.534,78 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 5.037,05 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 34,25 TL, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 200,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.034,50 TL’nin red ve kabul oranına göre 1.968,97 TL ‘nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 30.095,12 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalının yaptığı 20,05 TL vekalet harcı ve pul giderinin red ve kabul oranına göre 0,64 TL ‘nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
8-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …