Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/607 E. 2018/172 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/607 Esas
KARAR NO : 2018/172
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2016
KARAR TARİHİ : 08/03/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı banka vekili tarafından Mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle: Müvekkili banka ile dava dışı …A.Ş. arasında imzalanan sözleşmelere istinaden teminat mektubu kredileri kullandırıldığını, davalıların da bu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarından borçtan sorumlu olduklarını, kullandırılan mektupların tazmin edildiğini, ancak ödeme olmadığından kredi hesaplarının kat edilerek… Noterliğinin 07.04.2016 tarih ve … yevmiye numaralı İhtar keşide edilmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalıların temerrüde düştüklerini, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takibe başlandığını, ancak davalıların itirazı ile takibin durduğunu, davalıların itirazlarının haksız olduğunu, zira davalıların takip miktarı kadar borçlarının bulunduğunu, takipte yasaya uygun faiz oranı ve BSMV si talep edildiğini,davalıların İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptali ile takibin, takip talebindeki şartlarla devamına, davalıların % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalılar vekili tarafından Mahkememize verilen cevap dilekçeside özetle; Keşide edilen ihtarın tebliğ yönünden usulsüz olduğunun … Noterliğinin 11.04.2016 tarih ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarı ile bildirilerek itiraz edildiğini, banka tarafları arasında cari hesap mutabakatı bulunmadığını, müvekkillerinin sözleşmeyi kefil olarak imzaladıklarından sorumluluklarının kefalet limiti ile sınırlı olduğunu, davacı bankaca bu durum gözetilmeden takip başlatıldığını, talep edilen miktara bakıldığında davalı şirketin yaptığı bîr kısım ödemelerin ve muhtelif tahsilatların borçtan düşülmediğinin anlaşıldığını, talep edilen faiz oranlarının fahiş olduğunu, ihtarla verilen 24 saatlik sürenin hakkın kötüye kullanılması olduğunu, ayrıca faize faiz işletildiğinden bileşik faizin hukuka aykırı olduğunu, ortada likit bir alacak bulunmadığından inkar tazminatı istenemeyeceğini, davanrn reddine, reddedilen miktar üzerinden takip başlatan davacı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Talep; Genel haciz yolu ile ilamsız takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu …A.Ş arasında 13/09/2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı ve davalıların da imzalanın sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalayıp ayrıca ve kendi el yazısı ile kefalet beyanı vererek kefalet limitini de 3.335.000,00 TL olarak belirttiği, yine kefalet tarihinin de 13/09/2012 olarak belirtilip, ayrıca TBK 584 maddesi kapsamında yazılı ve imzalı olarak eş rızasının da alındığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; 2.561.425,35 TL asıl alacak ve talep miktarı ile bağlı kalınarak 46.470,57 TL işlemiş faiz ve 2.323,53 TL faizin % gider vergisi olmak üzere toplam 2.610.219,45 TL alacak üzerinden iptali ile; takibin asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren %47,30 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsili amacıyla takip başlatıldığı, davalıların süresinde borç ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın iptali istemli davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan 3.300.000,00 USD lik 13/09/2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davacı banka tarafından asıl borçlu şirkete teminat mektubu kredisi hesabı açılarak kullandırılmış olup, borcun doğduğu, 17235 nolu teminat mektubunun tazmini nedeniyle 1.409.480,00-TL ve 17236 nolu teminat mektubunun tazmini nedeniyle de 1.089.880,00-TL olmak üzere toplam 2.499.360,00-TL alacaklı hale geldiği, davacı banka tarafından … Noterliğinin 07/04/2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile hesabı kat edilerek, 2.561.425,35-TL nakit alacağın 1 gün içinde işleyecek faiz ve ferileriyle birlikte ödenmesine ilişkin miktarın davalı …’a 08/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, diğer davalıya ihtarnamenin tebliğ edilemediği ancak hesap kat ihtarının davalı borçluların bankaya bildirdikleri adreslerine tebliğe gönderildiği ve taraflar arasındaki sözleşmede de adres değişikliğinin bildirilmemesi halinde son adrese gönderilen tebligatların muhatabına ulaşmış sayılacaklarına ilişkin taraflar varılan kararlaştırma ve keza davalı tarafın ihtarnameye ilişkin olarak cevap dilekçesinde yer verdiği açıklama da dikkate alındığında davalı …’ın da aynı tarih itibariyle 10/04/2016 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır. Davalı yanın gerek genel işlem şartları ve ihtarname ile tanınan ödeme süresi ve gerekse faiz oranına ilişkin savunmaları yerinde olmayıp, ayrıca faiz oranının sözleşme ile uyumlu olduğu ve fahiş bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin temerrüt faizine ilişkin 12.2 maddesinde yer alan düzenleme dikkate alınarak davacı banka tarafından temerrüt tarihi itibariyle bu krediye uygulanan faiz oranı %23,65 olup, 2 katı %47,30 oranında temerrüt faizi talep edebileceği, keza bankanın da bu oranla uyumlu olarak temerrüt faizi talebinde bulunduğu görülmüştür. 25/04/2016 takip tarihi itibariyle ve yukarıda belirlenen temerrüt faiz oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın takip tarihinde 2.561.425,35-TL asıl alacak, 50.481,42-TL işlemiş faiz ve 2.524,07-TL gider vergisi olmak üzere toplam 2.614.430,85-TL alacaklı olduğu hesaplanmış, buna karşı bankanın asıl alacak bakımından bu tespitle uyumlu olarak 2.561.425,35-TL asıl alacak ve ancak bu tespitlerden daha az olmak üzere 46.470,57-TL işlemiş faiz ve 2.323,53-TL gider vergisi olmak üzere 2.610.219,45 TL alacaklı olduğu ve talep miktarı ile bağlı sayılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Diğer yandan alacağın likit ve itirazın haksız olması karşısında davacı yararına %20 oranında icra inkar tazminatı tayini suretiyle davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; davalıların İstanbul 14. İcra Müdürlüğü’nün 2016/15341 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının talep gibi 2.561.425,35 TL asıl alacak ve talep miktarı ile bağlı kalınarak 46.470,57 TL işlemiş faiz ve 2.323,53 TL faizin % gider vergisi olmak üzere toplam 2.610.219,45 TL alacak üzerinden iptali ile; takibin asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren %47,30 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanması suretiyle DEVAMINA,
2-Hükmolunan alacağın %20’si oranında ( 522.043,89 TL ) icra inkar tazminatının davalılardan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
3-a-Alınması gereken 178.304,09 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31.524,93-TL’nin mahsubu ile bakiye 146.779,16 TL eksik harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacının peşin olarak yatırdığı 31.524,93 TL harç giderinin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 89.353,29-TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 41,05 TL, bilirkişi ücreti 1.250,00 TL, posta gideri 165,20 TL olmak üzere toplam 1.456,25 TL’nin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair, karar taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip