Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/52 E. 2018/642 K. 02.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/52
KARAR NO : 2018/642
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/01/2016
KARAR TARİHİ : 02/07/2018
Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda,
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.03.2013 tarihinde sürücü…sevk ve idaresindeki davalı … A.Ş ‘ye sigortalı bulunan … plakalı aracın… sevk ve idaresindeki davalı… A.Ş ‘ye sigortalı … plakalı araca çarpması ve çarpmanın etkisiyle yaya olan müvekkiline çarşması neticesinde müvekkilinin yaralanarak sakat kaldığını, davalı şirketlerin poliçeler kapsamında kaza tarihinde kişi başına olan teminat çerçevesinde sorumluluğunun bulunmakta olup, müvekkilinde oluşan zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, açıklanan nedenlerle; trafik kazasında müvekkilinin uğradığı bedensel zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere , 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı… A.Ş cevap dilekçesinde özetle; dava konusu, kaza tarihinde dava dışı… ‘ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde bir yıl geçerli olmak üzere ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluğunun poliçe üzerindeki ölüm/sakatlık halleri için kişi başına teminat limitinin azami 250.000.-TL ile sınırlı olduğunu, kaza nedeniyle müvekkili şirkete yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını ve 4.110,81 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin kaza nedeniyle poliçe kapsamında oluşan tüm sorumluğunu yerine getirdiğini, manevi tazminat taleplerinin teminat dışında kaldığını, bakıcı giderleri bakımından yapılan isteklerin kabul edilemeyeceğini, yapılan son yasal düzenlemeler çerçevesinde sağlık hizmeti bedellerinin sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanmakta olup, sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın ticari faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; usül yönünden zamanaşımı itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak da; dava konusu kazada bahsi geçen … plakalı araç yönünden müvekkili şirketin sorumluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkili sigortalısının kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğundan bahsedilmesi için davacının iddia ettiği sürekli sakatlık halinin adli tıp kurumundan alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla maluliyetten doğan zararın aktüer bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğini, sosyal güvenlik kurumu tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini, ödeme yapılmış ise tazminat hesabından düşülmesi gerektiğini, tedavi hizmetleri ve geçici iş göremezlik tazminatı bakımından müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, davacının geçici iş gücü kaybından doğan zararının söz konusu poliçe kapsamında bulunmadığını, bakıcı giderlerinin tamanından sigorta şirketlerinin sorumluluğunun olmadığını, maluliyetinin olduğu iddia edilen davacının müterafık kusurunun tazminattan düşülmesi gerektiğini, müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf davacının kaza nedeni ile maluliyetinin bulunup bulunmadığı ve buna istinaden davalılardan tazminat talep edip edemeyeceği noktasındadır.
Davacının aldırılan ” Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu ” raporuna göre ; kaza nedeni ile maluliyet tayinine yer olmadığına, kalıcı bir zararının bulunmadığına yönelik rapor verilmiş olup; davacının iyileşme süresinin 3 aya kadar ( üst sınırdır) uzayabileceği mütalaa edilmiştir.
Tedavi giderleri devlet güvencesi altında olup, davacının bu güvence dışında kalan yaptığı bir harcama varsa belgelendirmesi gerekmekte olup, dosyada buna ilişkin bir delil bilgi belge bulunmamaktadır.
Keza bakıcı gideri konusunda da , maluliyet sözkonusu olmadığı nedenle davacının böyle bir bakıma ihtiyaç duyduğu , duyacağı, fiilen bakıcı tutulduğu gibi hususlar da delillendirilmemiştir.
Davacının en fazla 90 günlük iyileşme süresinin tamamında % 100 malul olduğu kabul edildiğinde dahi kaza tarihindeki asgari ücretin bürüt 978,60 TL olduğu gerçeği karşısında ; davalılardan…dan tahsil edilen ve davadan önce 4.110,81 TL ile dava aşamasında ödenen asıl alacak 4.000,00 TL toplam 8.110,81 TL lik feriler ve masraflar dahil ödeme davacının üç aylık tam maluliyet dönemi için alabileceği ücretin üstündedir. Bu nedenle davacının olay nedeni ile karşılanmayan bir zararı kalmadığından davanın diğer davalı açısından da reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-Davalı… A.Ş hakkında açılan dava konusuz kalmış olmakla; esas hakkında hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
2-Davalı … A.Ş hakkında açılan dava yerinde görülmediğinden REDDİNE,
3-Alınması gereken 35,90 TL ret harcından peşin alınan 29,20 TL kısmın mahsubu ile eksik kalan 6,70 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı ile davalı… A.Ş karşılıklı olarak talep etmediklerinden yargılama gideri ve ücreti vekalet konusunda hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA,
6-Davalı … A.Ş davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
7-HMK 120.maddesi gereğince; taraflarınca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip
Hakim