Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/503 E. 2021/813 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2016/503
KARAR NO:2021/813

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:06/05/2016
KARAR TARİHİ:18/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı ile müvekkili şirket arasında 12/07/2010 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığını, yapılan sözleşme gereğince davalının, sözleşme süresince müvekkili şirketten akaryakıt ürünleri alıp istasyonda bu ürünleri satarak istasyonu işletmeyi sürdürmeyi ve almış olduğu ürün bedellerini vadesinde ödemeyi kabul ettiğini, aynı zamanda davalının, maliki olduğu … İli, … İlçesi, … Mah., … Mevkii, 185 ada, 4 parselde kayıtlı akaryakıt istasyonu niteliğinde taşınmaz üzerine 06/06/2002 tarihli ve … yevmiye numaralı ipotek belgesi ve resmi senet uyarınca müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklı olarak doğmuş ve doğacak her türlü borç, taahhüt, cezai şartın azami 75.000,00-TL’sine kadar teminatını teşkil etmek üzere müvekkili şirket lehine 1. dereceden iptek tesis ettirdiğini, daha sonra davalının taşınmazı üzerindeki ipotek limitinin 15/09/2010 tarihinde 575.000,00-TL arttırılarak toplam 650.000,00-TL’ye çıkarıldığını, yapılan akaryakıt satışlarına ilişkin düzenlenen faturaların, davalı tarafından vadesinde ve eksiksiz ödenmediğini, bu nedenle 30/09/2013 ile 21/08/2015 tarihleri arasında kesilen 85 adet ödenmemiş fatura bakiyesinin tahsili için ipotek limiti olan 650.000,00-TL ile sınırlı olmak kaydıyla … 10. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, akabinde davalı tarafından, … İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğu, ipotek bedelinin 75.000,00-TL ile sınırlı olduğu, ipotek bedeli arttırılmış ise de arttırmaya ilişkin belge sunulmadığı ve dava açmadan takip başlatmanın usulsüz olduğu gerekçeleriyle yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, ancak ilgili sözleşmede doğabilecek uyuşmazlıklar için … Merkez Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığını, ipotek bedeline ilişkin olarak, ilgili tapu kayıtlarının incelenmesi neticesinde bedelin 650.000,00-TL olduğunun görülebileceğini, davalı tarafın, dava açılmadan icra takibi yapılamayacağı iddiasının hukuki bir dayanağı olmadığını, davalı hakkında …. İcra Müdürlüğü’nde açılan ipotek takibinden sonra tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla … 20. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile 85 adet fatura toplamı olan 1.351.712,83-TL’lik icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından; … İcra Müdürlüğünün yetkisiz olduğu, müvekkili şirkete borçlarının bulunmadığı ve hem ipotek takibi hem de ilamsız takibin aynı anda yapılamayacağı gerekçeleriyle borca ve ferilerine itiraz edildiğini, ancak ilgili sözleşmede doğabilecek uyuşmazlıklar için … Merkez Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığını ve ipotek takibi ile ilamsız icra takibinin aynı anda yapılmasına bir engel bulunmadığını, ticari defterler üzerine yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde davalı tarafın borcu bulunduğu hususunun açıklığa kavuşacağını, takip talebinde talep edilen faiz oranlarının yasaya ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunu, sözleşmede müvekkili şirketin alacakları için aylık %10 gecikme faizi talep etme hakkı olduğunun kararlaştırıldığını, icra takibinde de asıl alacak tutarına yıllık %24 oranında temerrüt faizi işletilmesinin talep edildiğini ve dolayısıyla işlemiş faiz miktarı ve talep edilen faiz oranında bir hata bulunmadığını, tüm bu nedenlerle … 10. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazların iptali ile takip tarihi itibariyle müvekkili şirket alacağının takip talebindeki şartlarla tahsiline karar verilmesini, … 20. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazların iptali ile takip tarihi itibariyle müvekkili şirket alacağının takip talebindeki şartlarla tahsiline ve davalı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin … ilçesinde ikamet etmekte olup, aleyhine yapılan davaya konu takiplerin yetkisiz icra dairesinden başlatıldığını, takiplerin müvekkilinin ikamet adresi olan … İcra Dairesinden başlatılması gerektiğini, … 10. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası üzerinden gönderilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takiplere özgü ödeme emrinde asıl alacağın 1.351.712,83-TL olduğu, alacağın 650.000,00-TL’lik kısmının … İli, … İlçesi, … Mahallesi, .. Mevkii, 185 ada, 4 parselde kayıtlı bulunan akaryakıt istasyonu vasfındaki taşınmaz üzerinden ipotekli olduğunun belirtildiğini, ancak taraflar arasında Tapu Sicil Müdürlüğü’nde düzenlenen 06/06/2002 tarihli, … yevmiye numaralı ipotek akdinde takibe konu taşınmaz üzerinden 75.000.00-TL bedelli ipotek kurularak taraflarca bu hususta anlaşıldığını, tapuya da bu bedel üzerinden şerh verildiğini, ayrıca ilave ipotek yapılmış ise de bunun icra takibine dayanak olarak gösterilmediğini, dosyaya da belgesi sunulmadan sadece 75.000,00-TL ipoteğin sunularak işleme başlandığını, müvekkili aleyhine ipotek limitini aşar şekilde takip yapıldığını, ipotek bedelinin de fazla gösterildiğini, ayrıca taraflar arasında bayilik ilişkisinden doğan teminat ipoteği söz konusu olup, bu tür ipoteklerde genel mahkemelerde önce dava açılmasının gerektiğini, alacak miktar olarak belirlenmeden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmasının usulsüz olduğunu, davacı yanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatmasına rağmen bu takipten ayrı olarak aynı meblağ olan 1.351.712,83-TL üzerinden … 20. İcra Müdürlüğü’nün …/…13 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, bu takipte gönderilen ödeme emrine dayanak teşkil ettiği belirtilen faturaların da ayrıca takip konusu ödeme emrine bağlı olarak müvekkiline tebliğinin gerektiğini, alacaklı tarafın takip dayanağı olarak 02/09/2013-21/08/2015 tarihleri arasında kesilmiş bulunan mal ve hizmet bedellerine ilişkin 85 adet fatura ve hesap özetine dayanıldığını ifade etmiş ise de; müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrine bu belgelerin eklenmediğini, takip belgeye dayandığı takdirde belge aslı veya örneğinin eklenmesinin gerektiğini, ödeme emrine dayanak belge eklenmeden tebliğ yapıldığından ödeme emrinin usule uygun olmayıp takibin iptalinin gerektiğini, müvekkili hakkında aynı bedel üzerinden ve aynı fatura listesine istinaden alacaklı tarafça hem … 10. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı icra dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip, hem de … 20. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, her ne kadar tahsilde mükerrer olmamak kaydı düşülmüş ise de, hem yetkisiz hem de ayrı ayrı iki icra dairesinden aynı alacak için iki ayrı takip başlatılmasının usulsüz olduğunu, alacaklı yanın ya ipotek hakkından feragat ederek ilamsız takibe başlamak ya da ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ile takibi neticelendirip rehin açığı belgesi almak suretiyle takibe devam etmesi gerektiğini, müvekkilinin alacaklı görünen tarafa takiplere konu miktarda borcunun bulunmadığını belirterek, davanın reddine, davacının takip konusu miktarın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahküm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı şirket ile davalı arasında imzalanan akaryakıt bayilik sözleşmesine dayalı şartların ihlali ile yapılan akaryakıt satışlarına ilişkin düzenlenen faturaların, davalı tarafından vadesinde ve eksiksiz ödenmediğinden bahisle, … 10. İcra Müdürlüğü’nün ../… Esas sayılı dosyası ve … 20. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyaları ile başlatılan icra takiplerine yapılan itirazların iptali talebine ilişkindir.
Mahkememizce, … 10. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası, … 20. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası, taraflar arasında akdedilen 12/07/2010 tarihli bayilik sözleşmesi ve eki, ipotekli taşınmazın tapu kayıtları, ipotek belgesi ve resmi senedi, akarayakıt satışına ilişkin düzenlenen faturalar, davacı şirketin hesap ekstreleri, her iki tarafın ticari defter ve kayıtları dosyamız arasına alınmış, bilirkişilerden raporlar ve ek raporlar temin edilmiştir.
… 20. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, alacaklı … Şirketi tarafından, borçlu … aleyhine bayilik sözleşmesine ve buna ilişkin 02/09/2013 – 21/08/2015 tarihleri arasında kesilmiş bulunan 85 adet faturadan kaynaklı alacak talebiyle 05/11/2015 tarihinde 1.351.712,83-TL alacağın takip tarihinden itibaren, icra giderleri, vekalet ücreti ve asıl alacağın 1.266.439,76-TL’sine işleyecek %24 faizi ile birlikte tahsili için, alacağın 650.000,00-TL’lik kısmının …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığından, ipotekle karşılanamayan/İpotek limitini aşan kısmı için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 16/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/borçlu vekili tarafından takibin müvekkilinin ikamet adresi olan … İcra Dairesi’nde başlatılması gerektiği öne sürülerek, bu sebeple önce yetkiye; müvekkilinin alacaklı görünen tarafa takibe konu miktarda borcu bulunmadığından bahisle, borca ve ödeme emrine de itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, alacaklı … & … Petrol Anonim Şirketi tarafından, borçlu … aleyhine bayilik sözleşmesine ve buna ilişkin 02/09/2013 – 21/08/2015 tarihleri arasında kesilmiş bulunan 85 adet faturadan kaynaklı alacak talebiyle 06/11/2015 tarihinde 1.351.712,83-TL alacağın takip tarihinden itibaren, icra giderleri, vekalet ücreti ve asıl alacağın 1.266.439,76-TL’sine işleyecek %24 faizi ile birlikte tahsili için, alacağın 650.000,00-TL’lik kısmının teminatı teşkil eden; …, …, … Mh., … mevkii, 185 ada, 4 parselde kayıtlı akaryakıt istasyonu vasıflı taşınmaz üzerindeki 1. Derecede 650.000,00-TL bedelli ipoteğin paraya çevrilmesi talebiyle icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 16/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/borçlu vekili tarafından takibin müvekkilinin ikamet adresi olan … İcra Dairesi’nde başlatılması gerektiği öne sürülerek, bu sebeple önce yetkiye; …. İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası üzerinden aynı meblağ ve belgelere dayanarak takip başlatıldığı öne sürülerek takibe, ayrıca borca ve ödeme emrine de itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin talimat yazıları doğrultusunda … 1. Asliye Hukuk Mahkeme’sin …/… talimat sayılı dosyasından temin edilen ve bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen 10/08/2017 tarihli rapor ile; davalı tarafın, dava konusu dönemine ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, faturalarla kayıtları olan davalı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, takibe konu alacağın faturalarının bir kısmının, davalı şirket defter ve kayıtlarında mevcut bulunduğu, davalının davacıya 1.006.056,96-TL borcu bulunduğu, bir kısım faturaların ise kayıtlarda bulunmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizin 08/03/2018 tarihli celsesinde verilen inceleme kararı neticesinde, YMM … ile Petrol ve Doğalgaz Mühendisi …’tan oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 01/04/2019 tarihli rapor ile; davacı şirkete ait defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yasal sürelerinde yaptırılmış olduğundan, defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil olma niteliği taşıdığı, tapu müdürlüğü tarafından gönderilen 28/02/2017 tarihli yazı ekinde yer alan 06/06/2002 tarih, …yevmiye nolu resmi senet ile; davalının maliki bulunduğu akaryakıt istasyonunun tamamı üzerinde bayilik ilişkisinden doğmuş ve doğacak olan borçlarına karşılık davacı şirket lehine akdi faizi 1. derece ve 1. sırada 75.000,00-TL bedelle ipotek tesis edilmiş olup, 15/09/2010 tarihli, … yevmiye nolu resmi senet ile aynı şartlarda ipotek miktarının 575.000,00-TL arttırılarak 650.000,00-TL’ye çıkarıldığı, davalı kayıtlarına alınmamış olan davacı faturalarının tamamının akaryakıt teslimi nedeniyle düzenlenmiş olduğu, faturalar içeriği ürünlerin davalı şirkete teslim, faturaların tebliğ edildiğinin kabulü halinde; takip tarihi itibariyle davacı şirket alacağının 1.006.056,96-TL + 344.925,69-TL = 1.350.982,65-TL olacağı, davalı şirketin 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ait muavin defter dökümlerinin rapor ekinde bulunmayışı nedeniyle davacı ve davalı hesapları arasındaki 730,18-TL tutarındaki farkın kaynağına yönelik çalışma yapılamadığı tespit edilmiştir.
Bilirkişi heyeti 23/09/2019 tarihli ek raporu ile; davacı şirket kayıtlarında bulunmayan davacı faturalarının davalı şirkete tebliğ içeriği ürünlerin teslimine dayanak herhangi bir belgenin sunulmadığı, anılan faturalar içeriği ürünlerin davalı şirkete teslim, faturaların tebliğ edildiğinin kabulü halinde; takip tarihi itibariyle davacı şirket alacağının 1.006.056,96-TL + 344.925,69-TL = 1.350.982,65-TL olacağı görüşlerinin aynen korunduğu, ancak gerek kök raporda tespit edilen 730,18-TL’lik cari hesap bakiye farkının açıklığa kavuşturulması; gerekse ek raporda faturasının sunulmadığı tespit edilen, 15/10/2013 tarih, 3.270,08-TL tutarındaki fatura bedelinin 1.006.056,96-TL tutarındaki davalı borç bakiyesine dahil olup olmadığı hususlarının ayrı bir incelemenin konusu olduğu, bu incelemeye göre davacı alacak bakiyesinin değişebileceği tespit edilmiştir.
Bilirkişi heyeti 24/02/2020 tarihli 2. ek raporu ile; davacı tarafça talep edilen asıl alacak miktarının 1.351.712,83-TL olduğu, talimat yoluyla alınan bilirkişi raporuna göre ise davacı alacağının 1.006.056,96-TL olduğu, taraflar arasındaki asıl ihtilafı oluşturan 344.925,69-TL tutarındaki davacı faturalarının; taraflar arasında imzalanmış olan … yetkili satıcı taşıt tanıma sistemi sözleşmesi kapsamında muhtelif plakalı araçlara teslim edilen akaryakıt bedelleri nedeniyle düzenlendiği ve sistemin işleyişi nedeniyle sevk irsaliyesinin bulunmadığı, faturaların davalı şirkete teslimine dayanak olarak sunulan … … gönderi listesi içeriğine bakılarak; gönderilen ihtilaflı faturalarla ilgili olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirilmesinin mümkün olmadığı, gönderi teslim tarihleri ve ihtilaflı fatura tarihleri dikkate alınarak; 15/10/2013, 31/10/2013, 15/11/2013,30/11/2013,15/12/2013 ve 31/12/2013 tarihli faturaların davalı firmaya teslim edilmiş olabileceği, toplam 53.709,71-TL tutarındaki 15/01/2014, 31/01/2014, 15/03/2014 ve 31/03/2014 tarihli faturaların ise teslimine dayanak belgelerin sunulmamış olduğu, anılan faturaların tümünün davalı şirkete tebliğ edildiğinin kabulü halinde; takip tarihi itibariyle davacı şirket alacağının 1.006.056,96-TL + 344.925,69-TL = 1.350.982,65-TL olacağı, anılan bakiye farkının açıklığa kavuşturulabilmesi, hesaplama ve talimat raporundaki bakiye doğrulamasının yapılabilmesi için, davalı şirketin 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ait muavin defter dökümlerinin sunulması, ya da davalı şirket defter ve kayıtlarının bu doğrultuda tekrar incelenmesi gerektiği tespit edilmiştir.
Taraflar bilirkişi 2. ek raporuna itiraz etmiş, mahkememizin 10/09/2020 tarihli celsesinde; davalı defterlerinin incelenmesi bakımından … Asliye Hukuk(Ticaret) mahkemesine talimat yazılarak, alınan bilirkişi raporlarının birer örneklerinin de talimat yazısı ekinde gönderilerek, davalı şirket ticari defter ve dayanak kayıtlarının ve 24/02/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda beliritldiği şekilde 2013, 2014 ve 2015 yılları muavin defter dökümlerinin de incelenmesi suretiyle anılan bilirkişi raporunda belirtilen hususların ayrıntılı şekilde defter ve kayıtlardan taspiti bakımından bilirkişi raporu tanzim edilmesine; akabinde tarafların rapora karşı beyan süreleri dolduktan sonra mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyetinden 3. ek rapor alınmasına karar verilmiş olup;
Mahkememizin talimat yazıları doğrultusunda … 2. Asliye Hukuk Mahkeme’sin …/… talimat sayılı dosyasından temin edilen ve bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen 07/12/2020 tarihli rapor ile; takibe konu olan davalı adına yürütülen ticari defterlerindeki 2013 yılı için cari hesabın bulunmadığı, davacı tarafından 01/01/2013 ile 31/12/2013 tarihleri arası düzenlenen 5.776.999,25-TL tutarındaki faturaların kasadan nakit olarak ödendiğinin kayıtlardan anlaşılmakta olup, ödemelere ilişkin bilgi ve belgeye ulaşılamadığını, bilirkişi ek raporunda sunulan ve davacının 02/09/2013 ve sonrası 1.224.764,92-TL tutarındaki faturaların 1.092.924,92-TL tutarında ödemenin yapılmadığının beyan edildiğini, ticari defterlerindeki kayıtların birbirini doğrulamadığı, 2014 yılına ilişkin bilirkişi ek raporunda sunulan ve davacının 183.546,10-TL tutarındaki faturaların 145.552,41-TL tutarında ödemenin yapılmadığının beyan edildiğini, ancak davalı kayıtlarında 2014 yılına ilişkin ödeme kaydı olmayıp bütün fatura bedellerinin cari hesabında yer aldığını, 2013 ve 2014 yıllarında 10 adet fatura bedeli olan 344.925,69-TL’lik tutarın davalı adına yürütülen ticari defterlerinde kaydına rastlanılmadığı, takibe konu olan davalı adına yürütülen ticari defterlerindeki 2013 yılı kayıtlarında davacı şirket adına cari hesabın olmadığı, 1.015.380,10-TL’lik borcun tamamının kasadan ödendiği ve 31/12/2013 tarihli itibariyle borcunun bulunmadığının tespit edildiğini, 2014 yılı kayıtlarında davacı şirket adına cari hesabın tutulduğu ve 31/12/2014 tarihi itibariyle 443.547,38-TL borcunun olduğu, 2015 yılı kayıtlarında davacı şirket adına cari hesabın tutulduğu ve 31/12/2015 tarihi itibariyle 117.813,35-TL borcunun olduğu; dolayısıyla davalı şirketin defter ve kayıtları dikkate alındığında 561.360,73-TL borcu olduğunun görüldüğü, 10/08/2017 tarihli ilk bilirkişi raporunun 18. sayfası(4-1-1)’nda yapılan açıklamada; 2013 yılı kayıtlı fatura listesi ve toplamı 930.308,85-TL, 2014 yılı kayıtlı fatura listesi ve toplamı 129.836,39-TL ve 2015 yılı kayıtlı fatura listesi ve toplamı 113.235,50-TL olmak üzere toplamının 1.173.380,70-TL iken hatalı olarak 1.006.056,96-TL yazıldığı ve 01/04/2019 tarihli ikinci bilirkişi raporundaki 345.655,87-TL – 344.925,69-TL = 730,18-TL farkın buradan kaynaklandığı, 23/09/2019 tarihinde düzenlenen ek bilirkişi raporunda ve 24/02/2020 tarihinde düzenlenen 2. ek bilirkişi raporunda da farkların buradan kaynaklandığı, ek raporda faturasının sunulmadığı tespit edilen 15/10/2013 tarihli, 3.270,08-TL tutarındaki fatura bedelinin 1.006.056,96-TL tutarındaki davalı borç bakiyesine dahil olup olmadığı; davacı tarafından sunulan davaya konu edilmeyen faturaların listesindeki 12. sayfadaki tabloda, finansman giderleri olarak yer alan … & … Petrol Anonim Şirketi 3.270,98-TL davaya konu edilmeyen faturaların toplamı içerisinde yer almakta olup ilk bilirkişi raporunda 1.006.056,96-TL tutarındaki davalı borç bakiyesine dahil olmadığı, faturaların defter kayıtlarında yer alan tutarının; ilk raporda 2013 yılı borcu 930.308,85-TL olarak hesaplanmış ise de; 649 faaliyetle ilgili diğer gelir ve karlar hesabı bulunan 7.680,96-TL mahsuplaştırılmamış olup, mahsup sonrası 2013 yılı borcunun 922.627,91-TL olarak doğrulandığı, ilk raporda 2014 yılı kayıtlı fatura listesi ve toplamı 129.836,39-TL olarak belirtilmiş ise de; faaliyetle ilgili diğer gelir ve karlar hesabı 2.576,21-TL mahsuplaştırılmamış olup, mahsup sonrası 2014 yılı borcunun 127.260,30-TL olarak doğrulandığı, ilk raporda 2015 yılı kayıtlı fatura listesi ve toplamı 113.235,50-TL olarak belirtilmiş ise de; çeşitli giderler hesabında 31/07/2015 tarihi 4.577,85-TL faturanın listede yer almadığı, 2015 yılı borcu 113.235,50-TL + 4.577,85-TL = 117.813,35-TL olarak doğrulandığı, dava konusu yapılan faturaların defter kayıtlarında yer alan tutarı(davaya konu edilmeyen faturalar düşüldükten sonra) net 1.167.701,56-TL olduğu, 2013 ve 2014 yılları kayıtlarında yer almayan fatura listesinin toplamının 344.925,69-TL olduğu, davaya konu fatura toplamı olan 1.512.627,25-TL’den tahsil edilen 169.863,69-TL düşüldüğünde, toplam borç tutarının 1.342.763,56-TL olduğu tespit edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 07/04/2021 tarihli 3. ek rapor ile; takip ve dava konusu alacağa dayanak gösterilen faturaların; 2013 yılında 1.221.524,84-TL, 2014 yılında 183.546,10-TL ve 2015 yılında 113.235,50-TL olmak üzere toplam 1.518.306,44-TL olduğu, anılan faturaların 1.351.712,83-TL’lik kısmının başlatılan takiplerde asıl alacak olarak talep edildiği, taraflar arasındaki asıl ihtilafı oluşturan 344.925,69-TL tutarındaki davacı faturalarının; … yetkili satıcı taşıt tanıma sistemi sözleşmesi kapsamında muhtelif plakalı araçlara teslim edilen akaryakıt bedelleri nedeniyle düzenlendiği, sistemin işleyişi nedeniyle sevk irsaliyesinin bulunmadığı, faturaların davalı şirkete teslimine dayanak olarak sunulan … … gönderi listesi içeriğine bakılarak; gönderilerin ihtilafı faturalarla ilgi olup olmadığı hususunda net bir görüş bildirilmesinin mümkün olmadığı, davacı vekili ise, kısmi ödemeler düşüldükten sonra, davalı ticari defterlerde yer almayan faturalar nedeniyle toplam alacak rakamının 315.481,55-TL olduğunu, müvekkili şirketin; davalı ticari defterlerinde kayıtlı faturalar nedeniyle 1.032.961,20-TL, kayıtlı olmayan faturalar nedeniyle 315.481,55-Tl hesaplamaya dahil edilmeyen bir adet fatura nedeniyle 3.270,08-TL olmak üzere toplam 1.351.712,83-TL alacaklı olduğunu iddia ettiği, ancak dosya içeriğinde 15/10/2013 tarihli, 3.270,08-TL tutarındaki fatura suretine rastlanmadığından içeriğe yönelik herhangi bir tespitin yapılamadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; taraflar arasında 12/07/2010 tarihli bayilik sözleşmesi imzalanmış olmasına, söz konusu sözleşmenin 19.1’nci maddesi ile “Taraflar işbu sözleşmeden doğabilecek tüm anlaşmazlıkların çözümünde … Merkez Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu kabul ederler.” hükmünü içermesi, tacir olan taraflar arasındaki geçerli yetki şartı gereğince icra takiplerinin İstanbul icra dairelerinde başlatılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, 06/06/2002 tarih, 809 yevmiye nolu resmi senet ile; davalının maliki bulunduğu akaryakıt istasyonunun tamamı üzerinde bayilik ilişkisinden doğmuş ve doğacak olan borçlarına karşılık davacı şirket lehine akdi faizi 1. derece ve 1. sırada 75.000,00-TL bedelle ipotek tesis edilmesine, yine 15/09/2010 tarihli, … yevmiye nolu resmi senet ile aynı şartlarda ipotek miktarının 575.000,00-TL arttırılarak 650.000,00-TL’ye çıkarılmış olmasına, tarafların tacir oldukları gözönüne alındığında tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere, ilamsız icra takibi ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapılmasına bir engel bulunmamasına, takip dayanağı belge ve faturaların davalıya tebliğ edilmiş olmasına, temin edilen bilirkişi raporları ile davacı şirketin gerek irsaliyeli faturalar gerekse … yetkili satıcı taşıt tanıma sistemi sözleşmesi kapsamında muhtelif plakalı araçlara teslim edilen akaryakıt bedelleri nedeniyle düzenlenen ve sistemin işleyişi nedeniyle sevk irsaliyesinin bulunmadığı faturalara istinaden davalıdan alacaklı olduğunun tespit edilmesine, davalı tarafça icra takiplerine itiraz edilmişse de, takibe konu borçların ödendiği veya borcu sona erdiren başka bir delilin dosyaya sunulmamasına göre, davalı tarafın, davacı alacaklı tarafından başlatılan her iki icra takibine karşı yapmış olduğu itirazların haksız olduğu anlaşılmakla, davalı tarafından icra takiplerine karşı yapılan itirazların reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı tarafından taraflar arasındaki bayilik sözleşmesine istinaden irsaliyeli faturalara dayalı alacak isteminde bulunulmuştur. Bu durumda davalı/borçlu alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın KABULÜNE,
A) a)Davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin (…. İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası kapsamında tahsilde tekerrüre neden olmayacak şekilde) takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden DEVAMINA,
b) Davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın İPTALİNE, takibin (…. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası kapsamında tahsilde tekerrüre neden olmayacak şekilde) takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden DEVAMINA,
B) 2004 Sayılı İİK 67/2. maddesi gereğince dava değerinin % 20’si oranında belirlenen 270.342,56-TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 92.335,50-TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 16.325,32-TL harcın mahsubu ile bakiye 76.010,18-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 16.325,32-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan ve başvurma harcı 29,20-TL, bilirkişi ücreti 2.842,50-TL ve posta gideri 411,00-TL olmak üzere toplam 3.282,70-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 80.109,95-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.18/11/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır