Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/486 E. 2018/82 K. 19.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/486 Esas
KARAR NO : 2018/82
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2016
KARAR TARİHİ : 19/02/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin 04/05/2016 tarihinde vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; Davacının…ülkesine taş kırma makinesini ihracatını ve sevkiyatını yaptığını, 775.000,00 USD üzerinden mal satışı gerçekleştirdiğini, davalı şirket ile yapılan anlaşma ve ticari teamüller gereği, davacı şirkete ödenmesi gereken %5 komisyon alacağının satıştan yaklaşık 1 yıl sonra 03/03/2015 tarihinde davacı şirkete komisyon oranını masraflar gerekçe gösterilerek 38.750,00-USD yerine 17.000,00-USD olarak eksik ödendiğini, kalan 21.750 alacağının ödenmesi konusunda davalı şirketten tekrar tekrar mail yoluyla talep edildiğini, yazılı olarak ta … Noterliğinin 29/12/2015 tarih… nolu ihtarı ile alacağının ödenmesi hususunnu hitar edildiğini, Fakat … Noterliğinin 11.01.2015 tarihli… nolu ihtarnamesi ile verdiği cevapta komisyon alacağı tutarının gerçeği yansıtmadığını, yapılan sözleşmelerde yapılacak satışlarda komisyon oranının belirtilmediğini, bu satış işleminden d olayı 17.000,00-USD ödeme yapıldığını, ve borcunun kalmadığını belirterek ödeme yapmadığını, Bu nedenlerle resen nazara alınacak hususlarla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, Bakiye 21.750,00-USD alacağın fiili ödeme günündeki T.C Merkez Bankasının efektif satış kuru üzerinden TL karşılığı olarak davalıdan tahsiline, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren… sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince alacaklarının Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının işletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan tahmiline karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekilinin 16/06/2016 tarihinde vermiş olduğu cevap dilekçesini özetle; …’da bulunan tesisin kurulumu için davalı şirket …seri nolu 165.000,00- USD bedelli, 18/09/2014 tarihli … Seri nolu 110.000,00-USD bedelli ve 09/09/2014 tarihli… seri nolu 245.000,00-USD bedelli toplam 3 adet fatura kesilmiş olup, iş bu faturaların toplamının 520.000,00-USD tutarında olduğunu, Davacı yan iddiasının aksine taraflar 775.000,00-USD üzerinden anlaşmamış olup davacı şirketin kesmiş olduğu ve ekte sunulan faturalardan görüşüleceği üzere 520.000,00-USD üzerinden anlaşıldığını, her ne kadar davacı yan şifşahi anlaşma ve sözleşme uyarınca komisyon talep etmekle birlikte sözleşme uyarınca yerine getirmesi gerekli yükümlülüklerin pek çoğunu yerine getirmediğini, sayın mahkeme tarafındna resen nazara alınacak bebeplerle davacı yan tarafındna haksız kazanç elde etme çabası ile ikame edilen iş bu haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava konusunun; davacı tarafın, davalı yandan olan acentelik sözleşmesine istinaden 21.750,00-USD alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesinden ibaret olduğu tespit edilmiştir. Davalının 2014 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ihtar ve dava tarihi itibariyle 11.593,22-USD tutarın 29/12/2015 ihtar tarihi itibari ile 2.9084 TCMB döviz Alış kuru üzerinden 11.593,22-USD*2.9084: 33.717,72-TL Acente alacağının oluştuğu, bununla birlikte davacı tarafından davalıya komisyon tutarı üzerinden fatura kesilmediği için bu borcun muaccel olmadığı belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, aralarında akdedilen acentelik sözleşmesi muhavecesinde davacı tarafın komisyon oranı gereği alacağı olup olmadığı ve var ise miktarı üzerinde toplandığı anlaşılmakla;
Taraflarca ibraz olunan ticari defterle ilgili olarak; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Nitekim Yargıtay .. Hukuk Dairesi Esas No: …Karar No: …sayılı ilamında “Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.” görüşüne yer verilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi tarafından dava konusu döneme ait ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede; davalı ticari defterlerinin lehin delil teşkil ettiği, davaya konu ihracat yapılan … ile olan cari hesap hareketlerinden dava tarihinde davalı yanın 520.000,00 USD ihracat yaptığının tespit edilmiş olması, taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinde komisyon oranı teamüle göre %4-%5 komisyonun uygulanageldiği, davacı tarafından fatura kesildiğine dair dosyada mübrez fatura ve tebliği olmadığı, bu sebeple alacağın muaccel olmadığı, davacının acentelin ilişkisi davalı defter kayıtlarındaki hesap kaydı uyarınca davacı defterleri incelemesine gerek olmadan taraflar arasında mal alım-satımı gibi bir ilişki olmayıp davalı tarafından yapılan satıştan davacının alacağı komisyon ile ilgili olup davalı ticari defterlerindeki kaydın alacağın doğumu için yeterli olması sebepleriyle bilirkişi tarafından yapılan hesaplama doğrultusunda 33.717,72-TL acente alacağının oluştuğu kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
2-İspat olunduğu kanaatine varılan 11.593,22 USD’nin temerrüt tarihi itibariyle TL karşılığı olan 33.717,72 TL’nin temerrüt tarihi olan 10.01.2016 tarihinden itibaren ticari avans faiziyle beraber davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 2.303,25-TL nisbi ilam harcından peşin alınan 1.040,77-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.262,48-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 1.040,77-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 41,05-TL, 800,00-TL bilirkişi ücreti, 157,10-TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam 998,15-TL’nin red ve kabul oranına göre 552,23-TL ‘nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5- Davanın kabul edilen kısmı üzerinden (33.717,72 TL) hesaplanan 4.046,13 TL ücreti vekaletin davalından alınıp davacı tarafa VERİLMESİNE,
6-Davalının yaptığı 10,90-TL vekalet ücreti ve pul gideri olmak üzere yapılan yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 4,86-TL ‘nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7- Davanın reddedilen kısmı üzerinden (27.225,78 TL) hesaplanan 3.267,09 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp davalı tarafa VERİLMESİNE,
9-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır