Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/483 E. 2019/679 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/483 Esas
KARAR NO: 2019/679

DAVA : MADDİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ: 03/05/2016
KARAR TARİHİ: 08/10/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan; “Maddi Tazminat” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili 03/05/2016 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin 29/10/2009 tarihinde dava dışı …’ ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın asli ve tam kusuru ile meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin yaralandığı, kaza nedeniyle oluşan sürekli iş göremezlik nedeni ile davalıya başvuru yapıldığı, başvuru karşısında davalının ödeme yapmadığı belirtilerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sürekli sakatlık nedeniyle meydana gelen zararların tazmini için 500,00 TL maddi tazminatın davalıdan sigorta poliçe limitinden sorumlu tutulmak üzere tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının talebinin zamanaşımına uğradığına ilişkin usuli itirazlarını sunmuş, esasa ilişkin olarak ise; kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun 125.000,00 TL miktarla poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğunu savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava; 29/10/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’ nun 54. maddesi uyarınca açılmış; “Maddi Tazminat” davası niteliğindedir.
Dosyada mübrez kayıtlardan … plakalı aracın kaza tarihini de kapsar şekilde davalı … şirketi tarafından 0210-01690750 numaralı ZMMS ile sigortalandığı anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, kazaya karışan tarafların kusur oranlarının, davacının maluliyet derecesi ve maluliyetinden doğan maddi zararlarının tespit edilerek hesaplanması yönünde raporlar aldırılmıştır.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu 02/08/2017 tarihli ve … Karar numaralı kararı ile davacının 29/10/2009 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının; 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazate’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre meslekten kazanma gücünü %19 oranında kaybettiği, iyileşme süresinin ise olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği bildirmiştir.
Akabinde tanzim ettirilen kusur ve aktüer hesaplamasına ilişkin bilirkişi heyeti raporunda kusur bilirkişisi: Davacı yaya …’ ın, … Caddesi üzerinde yolun karsı tarafına geçmek için önce yolun sol tarafına bakması sonra da sağ tarafına bakarak, gelmekte olan araçları kontrol etmesi, yolun karşı tarafa geçişe tamamen müsait ve geçişinin güvenli olduğunu belirlemesi, ondan sonra karşı tarafa geçmek üzere yola inmesi gerekirken kendi ifadesinden anlaşıldığı üzere kontrolsüz şekilde yola inmiş olduğu sırada, aynı yol üzerinde seyir durumunda olan … plakalı manın kendisine çarpmasına sebebiyet yermiş olmasında, birinci derecede ve %75 oranında KUSURLU olduğu, sürücü …’ ın, yönetimindeki … plakalı araç ile yerleşim birimi olan ve günün her saatinde gerek araç ve gerekse yaya trafiğinin yoğun olduğu …Caddesi seyrederken, dikkatli, tedbirli ve yavaş şekilde hareket etmesi, yolun her iki tarafında bulunan yayaların, her an yola çıkabileceğini dikkate alarak, fren yapıp yavaşlaması ve bu sırada aniden de olsa yola inmiş bulunan yayayı gördüğünde durabilmesi gerekirken (ve de mümkün iken) dalgın ve dikkatsiz şekilde seyretmesi nedeniyle yayayı geç farkettiğinden duramayarak ona çarpmış olmasında, ikinci derecede ve % 25 oranında KUSURLU olduğu sonucuna varıldığı, aktüerya bilirkişisi; … doğumlu olan davacının, kaza tarihi itibari ile yaptığı işe ve elde ettiği kazanca ilişkin daha fazla geliri olduğuna yönelik belge bulunmadığından asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre PMF-1931 tablosuna göre kalan yaşam süresinde (31 yıl) kaza dolayısı ile geçici iş göremezlik maddi zararının 417,39 TL olduğu, sürekli iş göremezlik maddi zararının ise 22.811,32 TL olacağının hesaplandığı görüşü bildirilmiştir.
Davacı yan, sürekli iş göremezlik maddi zararına ilişkin talebini raporda belirtilen miktar üzerinden ıslah etmiş ve eksik harcı ikmal etmiştir.
Davalı vekilinin zamanaşımı itirazına ilişkin olarak yapılan değerlendirmede, haksız eylemden zarar gören davacı …’ in , ne tür ve ne oranda zarara uğradığını hemen bilmesi olanaksızdır, aşağı yukarı bunu kestirmesi de kendisinden beklenemez ve istenemez. Ancak tedavi gördükten sonradır ki zararın niteliği ve kapsamı az çok ortaya çıkar; tedavi yapan hekimin tanısı ve tanımlaması da çalışma gücündeki eksilmeyi belirlemede yeterli olamaz. Yaralanan kişi tıp mesleğinden biri, bir hekim olsa dahi; sağlık kurulundan geçmedikçe beden gücü kayıp oranını kestiremez. Bu yüzden öğretide ve yüksek mahkemelerin kararlarında “öğrenme” olgusuna ilişkin genel görüşlerden farklı olarak, bedensel zararlar için ayrı ve özel tanımlamalar yapılmış. Bedensel zararların kapsamı pek güç öngörülebilir, bundan dolayı da zamanaşımı süresinin başlangıcını belirlemede büyük bir özen gösterilmeli, sakıngan davranılmalıdır.
Davacının sigorta şirketine yapmış olduğu başvuruya istinaden aldırıldığı anlaşılan 18/02/2013 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu Raporu Formundan davacı kazazedenin %10 oranında özrü olduğunun tespit edildiği, yargılama esnasında, yukarıda değinilen, Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan tetkiklerde davacının %19 oranında özrünün olduğu saptanmıştır. Açıklandığı üzere zamanaşımının tespiti noktasında malul olan kazazedenin zamanaşımı süresinin başlangıcının özenle değerlendirilmesi gerektiği olgusuyla yapılan tahlilde, davacının 18/02/2013 tarihinde almış olduğu kurul raporu ile daha sonradan aldırılan ATK raporu arasında %9′ luk gibi büyük bir oran farkı olmasından ötürü, ilk kurul raporunun, “kesin rapor” olarak değerlendirilemeyeceği kanısına varılmıştır. Sağlık Kurulundan alınan “özürlü” raporları, sigorta şirketinden tazminat almak için ivedi düzenlenmiş raporlar “kesin rapor” değildir. Bu tür raporlar ileri sürülerek “öğrenme” olgusunun gerçekleştiği ve bu raporlarla zamanaşımının işlemeye başladığı düşünülemez.
İnsana verilen zararlarda, zararı öğrenmenin anlamı üzerinde durulmalı; davacı, zarar verici olayın sonuçlarını ve kesinleşen durumu değerlendirebilecek bilgiye sahip olmalıdır. Buna göre, zararı öğrenme tarihinin, Adli Tıp Kurumu’nun işgöremezlik oranına ilişkin raporun düzenlendiği tarih olması, zamanaşımının buna göre hesaplanması gerekir.(HGK.21.3.2001, E.2001/4-258 K.2001/276)
Bu itibarla davalı yanın TBK 72. Maddesine dayandırmış olduğu zamanaşımı itirazı açıklandığı üzere kabul görmemiştir.
Kanun koyucu 6098 Sayılı Borçlar Yasası Madde 49′ da; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin, bu zararı gidermekle yükümlü olduğunu belirtmiş ve aynı kanunun 54. Maddesinde ise dava konusu olay ile ilgili talep edilebilinecek tazminat kalemlerini saymıştır.
Davalının huzura taşınan olaydaki sorumluluğuna gelince; 2918 Sayılı Kanunun 91. Maddesi kapsamında(Değişik: 17/10/1996 – 4149/33 md.) 85. Maddede sayılan sorumluluklarının karşılanması için ZMMS Sigortacısı olan davalı … şirketi tanzim etmiş olduğu ZMMS poliçesi kapsamında hükmedilen maddi tazminattan sorumlu olup, işletenin ve dolayısıyla sürücünün verdiği zararları teminat altına aldığına göre, maddi zarardan poliçe limiti dahilinde sorumludur.
Yukarıda değinilen Adli Tıp Kurumu ve bilirkişi raporlarında yapılan hesaplamalar mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya uygun bulunmuş olup, yukarıdaki açıklamalar ve yasalar ışığında, tüm dosya kapsamıyla davacının 29/10/2009 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle talep ettiği sürekli iş göremezlikten kaynaklı tazminat isteminin poliçe limitleri dahilinde olmakla yerinde olduğu, temerrüde ilişkin olarak; davacı yan her ne kadar sigorta şirketine başvuru tarihinden 8 gün sonrası itibariyle faiz talebinde bulunmuşsa da, 2918 sayılı yasanın 99. Maddesinde zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü içinde ödenmesi gerektiğinin düzenlenmiş olması ve davacı yanca sigorta şirketince talep edilen sağlık kurulu raporunun 14/03/2013 tarihinde sunulmuş olması sebebiyle temerrüdün 26/03/2013 tarihinde gerçekleştiğine kanaat getirilerek davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, 22.811,32 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 26/03/2013 tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 1.558,24 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin ve ıslah yoluyla yatırılan 106,20 TL’ nin mahsup edilerek hesaplanan bakiye 1.452,04 TL’ nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından yatırılan 106,20 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvurma harcı parası, 173,85 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 514,50 TL ATK masrafı olmak üzere toplam; 2.117,55 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 2.737,36 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-HMK 120 uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımların karar kesinleştiğinde ilgililere İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …