Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/456 E. 2019/992 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/456
KARAR NO : 2019/992

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/04/2016
KARAR TARİHİ : 17/12/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin mülkiyeti kendisine ait …adresindeki binanın ortak kullanım alanı elektrik aboneliğinin 26.08.2015 tarihinde yapıldığını, aynı gün önceki döneme ait kaçak elektrik kullanımı adı altında zabıt düzenlendiğini ve 9.796.-TL kaçak kullanım bedeli tahakkuk ettirildiğini, binanın 12.02.2013 tarihinde satın alındığında ortak kullanımın bina adına olduğu düşüncesiyle abonelik yaptırılmadığını, ancak ortak alan aboneliğinin 11.03.2014 tarihinde iptal ettirildiği ve abonelik yapılmadığı öğrenildiğinde hemen abonelik yaptırıldığını, abonesiz olan dönemde davalı kurum tarafından herhangi bir bilgi verilmediğini, müvekkili tarafından kaçak kullanımın söz konusu olmadığını, abonelik iptalinden sonraki kullanımların tahakkuk ettirilmesinin daha adil olduğu ancak kaçak tahakkuku yapıldığını, haksız yere tahakkuk ettirilen ve faizi ile birlikte 10.858,71 TL olan bedelin 29.03.2016 yılında davalı kuruma ödenmek zorunda kalındığını, açıklanan sebeplerle; kaçak tarifesi uygulanarak fazla tahsil edilen bedelden şimdilik 1.000 TL’nin 29.03.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talepve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya zamanaşımı ve husumet yönünden itirazları olduğunu, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak kısmi talepte bulunulmasının usul hukukuna aykırı olduğunu, davacının sayaca müdahalesinin olmadığını, ödediği miktar belli olduğu için kısmi dava açılamayacağını, ilgili mahalde 25.08.2015 tarihinde yapılan kontrolde sayaca girmeden direkt bağlı olarak kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, zabıt varakasının No:1 İş Hana Sakinleri adına tanzim edildiğini, ilgili mevzuat hükümleri gereği tespit anında çekilen güç üzerinden 90 gün olarak hesaplama yapıldığını, sonuç olarak 9.796,00 TL kaçak bedeli tahakkuk ettirildiğini ,sayaca girmeden direkt bağlı olarak kaçak elektrik kullanıldığının aşikar olduğu ve tahakkuklarda herhangi bir hata olmadığını, ilgili tesisatta 26.08.2015 yılında abonelik akdedildiğini, davacının hem sayaç harici hattan hem de abone olmadan kaçak elektrik kullanıldığını, mevcut durumun Elektrik Piyasası Tüketici Hizmeteri Yönetmeliği 26.maddesi yönünden kaçak elektrik kullanımına girdiğini, davacının ödemelerini yaparken ihtirazi kayıt ileri sürmediğini, serbest irade ve ihtirazi kayıt öne sürmeden ödenen bedelin geri istenemeyeceğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

G E R E K Ç E /
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, sözleşme ve endeks dökümleri, bilirkişi heyeti raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dava, elektrik aboneliği nedeniyle kaçak kullanımı adı altında davalı tarafından haksız olarak tahakkuk edildiği iddia olunan bedelin, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkin alacak davasıdır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış ve mahkememizin 01/06/2017 tarihli ara kararı ile; davacı şirketin davalı şirket nezdinde aboneliğinin bulunduğu işyerinde kullanmakta olduğu elektrik tüketimiyle ilgili olarak; kaçak elektrik kullanılıp kullanılmadığının, davalı tarafından tahakkuk ettirilen ve davacı yanca ödemesi yapılan faturaların yerinde olup olmadığının, davacı yanca fazla tahsil edildiği iddia olunan fatura bedellerinin, davalı yandan talep edilip edilemeyeceğin tespiti amacıyla, resen seçilen ve konusunda uzman olan, Elektrik Elektronik Mühendisi …, Elektrik Yüksek Mühendisi … ve Elektrik Mühendisi…’dan oluşan kurul eliyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “… davalı tarafından sunulan tüketim ekstreleri ve dava dilekçesinde belirtilen tarihlere göre harcanan elektrik miktarları dikkate alındığında aboneliğin olmadığı dönemde harcanan elektrik miktarının diğer dönemlere göre çok düşük çıktığı (0,0342 kWh), yapılan hesaplamalara ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre bu durumun kaçak elektrik kullanımına girdiği, davacının kullandığı kaçak elektrik bedelinin vergiler ve fonlar hariç 813,32 TL., vergiler ve fonlar dahil toplam; 1.343,59 TL olduğu” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunun denetlenmesinde, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 06/11/2018 havale tarihli dilekçesi ile davayı ıslah ettiği anlaşılmıştır.
Ayrıca mahkememizce, faize yönelik fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş ise de, dava dilekçesinde, dava tarihinden önceki döneme yönelik hesaplanmış bir faiz miktarı olmadığı, faizin, asıl alacağa bağlı feri nitelikte bir hak olduğu ve dosyada hesaplanmış ve miktar itibari ile talep edilmiş faiz de bulunmadığından, feri nitelikteki bu talep yönünden davalı yan lehine ücreti vekalete hükmedilmemiştir (Benzer bir konuda: İstanbul BAM 19. H.D. 07/12/2017 tarih ve 2017/2290 Dosya No-2017/1665 Karar sayılı kararı).
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, elektrik aboneliği nedeniyle kaçak kullanımı adı altında davalı tarafından haksız olarak tahakkuk edildiği iddia olunan bedelin, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkin alacak davası olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı tarafça, kaçak tarifesi uygulanarak fazla tahsil edildiği iddia edilen bedelin iadesi amacıyla iş bu davanın açıldığı, davacının, 29.03.2016 tarihinde davalıya 10.858,71-TL ödeme yaptığı, mahkememizce alınan ve hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşılan ve hükme esas alınmasına karar verilen bilirkişi heyeti raporu sonucu, davacının elektrik idaresine olan borcunun 1.343,59-TL olarak tespit edildiği, bu haliyle de davalının, 9.515,12-TL fazla para tahsil ettiğinin anlaşıldığı, davacı tarafça her ne kadar ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmaksızın bir ihtar ya da dava açılmak suretiyle temerrüde düşürülmesi gerektiği, ancak somut olayda, davacı tarafça davadan önce davalının temerrüte düşürüldüğünün ispat edilemediği, bu nedenle de, kısmi dava olarak açılan davada, 1.000,00 TL yönünden dava tarihi olan 27/04/2016 tarihinden, 8.515,12 TL yönünden ise, ıslah tarihi olan 05/11/2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, ayrıca davaya konu somut olayda, tahakkuk işlemininin doğru olarak yapılması davalının sorumluluğunda olduğundan, davalının pasif husumet ehliyeti bulunduğuna ve ayrıca, taraflar arasında sözleşmesel ilişki bulunmakla, zaman aşımı süresinin de dolmadığı anlaşıldığından, zaman aşımı itirazının da reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-1.000,00 TL alacağın dava tarihi olan 27/04/2016 tarihinden 8.515,12 TL alacağın ise, ıslah tarihi olan 05/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin faiz isteminin reddine,
2-Alınması gereken 649,76 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 620,56 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 29,20 TL başvuru harcı, posta gideri 135,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.050,00 TL olmak üzere toplam: 1.214,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE ,
4-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120. maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
7-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe çıkartılmasına,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır