Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/451 E. 2022/150 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/451 Esas
KARAR NO :2022/150

DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/04/2016
KARAR TARİHİ:16/03/2022

Davacı tarafından açılan haksız rekabet iddiasına dayalı tespit ve tazminat istemli davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin yazılım ve bilet piyasasında araştırma ve geliştirme firması olarak tanınan bir firma olduğunu, davalı şirket ile aynı sektörde rakip olarak aynı yada benzer müşteri kitlesine hitap ettiklerini, davalı tarafın gerçeğe aykırı, yanıltıcı ve yanlış bilgiler ile haksız rekabet oluşturduğunu, dürüstlük kuralını ihlal ettiğini, dökümanlarında belirtilen ”Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından bilet satışı konusunda onaylı ilk ve tek … … yazar kasa pos ile entegre bilet satış yazılımınız sinemalarda aktif olarak kullanılmaya başlanmıştır.” şeklindeki ifadeler ile ortak müşteri portföyünün kararlarını etkilediğini, davalı tarafa … 41. Noterliğinin 04.11.2015 tarih ve 30966 yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek durumun düzeltilmesinin istenildiğini, davalı tarafın ise … 10. Noterliğinin 04.12.2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile haksız olarak davacı tarafın haksız rekabet gerçekleştirdiği iddiasında bulunduğunu, ürün satış anlaşması aşamasına geldikleri müşterilerinin davalı firma tarafından anlaşmadan caydırıldığını, davalı tarafın haksız rekabet teşkil eden eylemleri neticesinde davacı şirketin ciddi oranda maddi ve manevi zarar uğradığını iddia ederek, haksız rekabetin tespitini, önlenmesini, sonuçlarının düzeltilerek kaldırılmasını, 1.000,00 TL maddi tazminat ve 25.000,00 TL manevi tazminatın haksız rekabet teşkil eden eylemlerin vuku bulduğu tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle tahsilini, hükmün Türkiye genelinde yayınlanan beş büyük gazetede ilan edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, haksız rekabet sonucu oluşan maddi ve manevi zararların tazmini ve hükmün ilanı istemine ilişkindir.
Davacı yanca dava dilekçesi ekinde, “www.biletinial.com” sitesine ilişkin bir kısım kayıtlar, mail yazışmaları ve ihtarname örnekleri ibraz edilmiştir.
Taraf şirketlerin ticaret sicil kayıtları, davacı yanın iddia ve talepleri kapsamında Gelir İdaresi Başkanlığı kayıtları, davalı şirketin gelir durumuna ilişkin vergi kayıtları celbedilmiştir.
Davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi noktasında … 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat dosyasından alınan 18/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı ile davalının her ikisinin de aynı iş alanında faal oldukları ve müşteri kitlelerinin de örtüştüğü, davalı tarafın, piyasaya sürdüğü … … model cihaz ve ona bağlı yazılımın T.C. Maliye Bakanlığı’ndan rakibine nispeten on ay sonra onay almış olmasına karşın bire bir yazışmalarda “potansiyel müşterilere “Onaylı ilk ve tek” olduğunun ifade edildiği” hususunun sabit olduğu, davalı tarafın bu haksız eylemi neticesi müşteri kaybına uğradığını ifade eden davacının ticari defterlerinin İstanbul’da bulunması nedeniyle defterlerinde inceleme yapılamadığı, yanı sıra, müşteri kitlesinin de belirli bir farkındalığa ve basiretli bir tacir olarak temel araştırmayı yapma yükümlülüğü bulunması gereklerinden hareketle, 6102 sayılı Kanun’a (55. Madde birinci ve ikinci fıkralar) muhalif eyleminin bu müşteri kaybına yol açıp açmayacağı konusunda hukuki nitelemenin Mahkeme’ye ait olduğu, buna karşılık rekabetin en önemli unsuru olan “Gelir İdaresi Başkanlığı onayını haiz olup olmama” hususunda yanıltıcı ifadenin mevcudiyeti doğrultusunda, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 56. Maddesi (a) bendi (Fiilin Haksız Olup Olmadığının Tespiti) ile (b) bendi (Haksız Rekabetin Men’i) hükümlerinin uygulanması için gerekli koşulların oluşmuş bulunduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Davalı şirket ticari defterlerinin incelenmesi noktasında … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … talimat dosyasından alınan 23/11/2020 tarihli raporda; davalı taraf … … Org. San. Ve Tic. A.Ş.’nin 2014 – 2015 – 2016 yıllarına ait yasal defterleri olan Yevmiye, Defteri Kebir ve Envanter defterlerinin 6102 sayılı TK nu 64/3 maddesine ve V.U.K 220-221-222 Maddelerine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapılmış olduğu, davalı … … Org. San. Ve Tic. A.Ş.’nin 2014 – 2015 – 2016 yıllarına ait yasal defter kayıtlarında ve Maliyeye bildirilen bilanço ve gelir tablolarında dava konusu olan … … isimli cihaz satışına ilişkin bir hesap olmadığı, davalı taraf … … Org. San. Ve Tic. A.Ş.’nin 2014 – 2015 – 2016 yıllarına ait yasal defter bilgilerine göre 2014 yılında 595.188,07 TL brüt satış hacmine karşılık -54.771,62 TL net zarar ederken, 2015 yılında, brüt satışlarını 687.069,30 TL ve net karını 21.919,91 TL olarak gerçekleştirdiği, 2016 yılında ise 3.937.001,86 TL brüt satışa ulaştığı ve net karını 53.026,48 olarak gerçekleştirdiği (2014-2015 yılları arasındaki Kar Artışı 76.691,53 TL, 2015-2016 yılları arasındaki Kar Artışı 31.106,57 TL ‘ dır) tespitlerinde bulunulmuştur.
Talimat dosyalarından alınan raporlardaki tespit sonuçları da dikkate alınarak dava dosyasında Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 18/08/2021 havale tarihli raporda; deliller ve dosya içeriğinin incelenmesi sonucunda davacı ile davalı tarafin aynı işkolunda (sektörde) faaliyet gösterdikleri, aynı iş alanlarında faaliyetlerini ifa eden her bir iş alanında olduğu gibi, ilgili sektörde de potansiyel (olası) müşteri (hedef) kitlesine hizmet sunma amacını taşıdıklarının açık olduğu, bu düşünceden hareketle, davacı ile davalı yanın birbirlerine karşı hizmet sağlama ve satış ile tanıtım faaliyetleri gerçekleştirme temelli ticari faaliyetlerini icra etme noktasında rakip olduklarını ifade etmenin yerinde olacağı, her iki tarafın da karşılıklı olarak “rakip” sıfatı ile anılmalarının günün olağan akışı uyarınca mümkün olduğu, ilgili sıfatın taraflara basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü ile sonumluluğunun addedilmesini beraberinde getirdiği, davalı yanın hedef kitle olarak belirlediği müşteri portföyüne (grubuna), satışını gerçekleştirme amacı ile yürüttüğü bilgilendirme nezdinde gerçekleştirmiş olduğu “tanıtım” kapsamını taşıyan faaliyetleri (e-posta aracılığı ile yazılı, karşılıklı görüşme şeklinde gerçekleştirildiği iddia edilen toplantılar), somut olayın özellikleri incelendiğinde reklam ve tanıtım faaliyetleri olarak addedildiği, bu kapsamda davalı yanın faaliyetlerinin, kurumun, markanın veya ürün ile hizmetlerin bilinirliği tanınırlığı üzerindeki olumlu etki tesis etme amacı ile gerçekleştirildiğinin açık olduğu, hayatın doğal akışı, güncel yaşam pratikleri ve gerçekleri ölçütleri ile değerlendirildiğinde, ilgili hizmet ediminin karşılığının reklam faaliyetleri olduğunu ifade etmenin gerektiğini, davalı tarafın, … … model cihaz ve ilgili cihaz ile senkronize (bağlı/uzvu) yazılımının tanıtımı faaliyetleri (reklam) sektörde yer edinmeye çalıştığının açık olduğu, mevcut dava dosyasında sunulan deliller ve dosya içeriğinin incelenmesi neticesinde, … … model cihaz ve ilgili cihaz ile senkronize (bağlı/uzvu) yazılımına dair onayın, T.C. Maliye Bakanlığı’ndan rakibi ile kıyaslandığında 10 (On) ay sonrasında alındığı kanaatine erişildiği, bu sebeple, davalı yanın, dosya dahilinde mevcut olan ve hedef kitlesinde yer alan müşterileri (portföyü) ile gerçekleştirdikleri yazışmalarda, söz konusu onayın temin edilmesi hususunda “ilk ve tek” olduklarının ifade edildiğinin görüldüğü, bu bağlamda, dürüstlük kuralına aykırı işlem şartlarının kullanıldığı sonucunun ortaya çıktığı, dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanumuı (TTK) nezdinde değerlendirildiğinde, haksız rekabet hallerine işaret edilen maddeleri kapsamında değerlendirilmeye tabi tutulduğu, hali hazırda anlaşmazlığın çözümü noktasında, “dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar başlıklı, haksız rekabet hallerinden biri olarak addedilen dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar içeriğine sahip hükümlerinin, hukuki değerlendirmeye katkı sağlayacağı, yine aynı şekilde, TTK md.55/1-a; “Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek” hükmü ile de söz konusu onayın temin edilmesi hususunda “ilk ve tek” olduklarının ifade edilmesinin mevcut çelişkili durumun da gözler önüne serilmesini sağladığı, ancak, ilgili durumun bilirkişi heyetine tevdi edilen, davalı yanın haksız olarak nitelendirilmesi mümkün olan edimlerinin neticesinde, davacı yanın iş/ müşteri kaybına uğrayıp uğramadığının tespit edilmesi noktasında durumun aydınlatılması konusunda net bir kanıya varılmasını sağlamadığı, ayrıca mevcut davanın Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği (Resmi Gazete Tarihi: 10.01.2015 Resmi Gazete Sayısı: 29232) kapsamında değerlendirildiğinde, “Tanımlar” başlığı altında yer bulan Madde 4’te mevcut olan, “(1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında; ç) Haksız tesir: Tüketici üzerindeki nüfuzun, tüketicinin bilinçli karar verme yeteneğini önemli ölçüde kısıtlayacak şekilde baskı uygulamak suretiyle kötüye kullanılmasını”, şeklinde ifade edilen hükmü Davalı tarafından gerçekleştirilen haksız rekabet ediminin haksız tesir hükmü çerçevesinde değerlendirmeyi mümkün kıldığı, ihtilafın, “Doğruluk ve Dürüstlük” başlığı altında yer edinen Madde 7’de mevcut olan; “(1) Reklamlar doğru ve dürüst olmalıdır. (2) Reklamlar, ekonomik ve sosyal sorumluluk bilinci içinde ve haksız rekabete yol açmayacak şekilde hazırlanmalıdır.” temel ilkeleri ile bağdaşmadığı, neticeten, TTK m54, m55/1/a çerçevesinde davalı fiilinin haksız rekabet eylemi teşkil ettiği, davacı … Tic. A.Ş.’nin maddi zararının eldeki verilerle tespitinin mümkün olmadığı tespit ve kanaatlerinde bulunulmuştur.
Mahkememiz dosyasında alınan heyet raporundaki tespitler doğrultusunda davalı şirketin ticari defterlerinin yeniden incelenmesi suretiyle zarar hesabına esas olmak üzere mali kayıtların istenilen şekilde dökümü yapılmasını teminen alınan ek raporda; Davalı taraf … … Org. San. Ve Tic. A.Ş.’nin 2014 – 2015 – 2016 yıllarına ait yasal defterleri olan Yevmiye, Defteri Kebir ve Envanter defterlerinde davacı tarafın anlaşmak üzere iken davalı tarafın haksız rekabeti nedeni ile anlaşmadan çekildiğini iddia ettiği … A.Ş.’ne düzenlediği fatura tutarlarından 563,42 TL ve pos cihaz satışları hesabında olan satış tutarından elde ettiği karın 251,57 TL olduğu, davalı taraf … … A.Ş.’nin toplam bürüt satışlarının 2014 yılına göre 2015 yılındaki artış oranı ile 2016 yılının toplam satış tutarının değerlendirilmesi sonucu toplam 3.170.576,00 TL bir önceki yıla göre fazla bürüt satışının olduğu, karşılığında toplam 42.679,73 TL fazla net kar elde ettiği, bu artışın haksız rekabetten kaynaklanıp kaynaklanmadığı mütalaasının Mahkemenin takdirinde olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Davadaki ihtilaf, davalı tarafından davacının da aynı sektörde faaliyette bulunduğu ortak müşteri çevresine gönderilen maillerdeki “Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından bilet satışı konusunda ilk ve tek onay almış … … yazarkasa POS ile entegre bilet satış yazılımımız sinemalarda aktif olarak kullanılmaya başlanmıştır.” şeklindeki tanıtım beyanının haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, davacı açısından maddi ve manevi bir zarara sebebiyet verip vermediği noktalarında toplanmıştır.
Haksız rekabet kuralları, rekabet hakkının dürüstlük kuralları çerçevesinde kullanılmasını sağlamak ve rekabet hakkının kötüye kullanılmasını engellemek amacı ile sevk edilen kurallar olup, genel nitelikli ve her alanda uygulanabilecek hükümler içermekle birlikte rekabet hakkının, Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 2. maddesi gereğince dürüstlük kurallarına uygun şekilde kullanılmasını sağlamaya çalışmaktadır (Arkan, Sabih: Ticari İşletme Hukuku, …, 2018, s. 350).
Hem 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (6762 sayılı TTK) hem de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (6102 sayılı TTK) haksız rekabet kuralları, ticari nitelik taşısın taşımasın tüm haksız rekabet hâllerini kapsayacak şekilde ve son derece ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Olay ve dava tarihi itibariyle somut olaya uygulanması gereken 6102 sayılı TTK’nin 54. (6762 sayılı TTK’nin 56.) maddesinde haksız rekabete ilişkin amaç ve genel hükme yer verildikten sonra, aynı Kanun’un 55. (6762 sayılı TTK’nin 57.) maddesinde uygulamada sık karşılaşılan ve dürüstlük kurallarına aykırı olan bazı davranış ve fiil örnekleri sayılmıştır (Arkan, s. 350.).
6102 sayılı TTK’nun 55/1-a-1-2 bentleri uyarınca, başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek yahut kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı ya da yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek haksız rekabet oluşturur.
Somut olayda, davalı yanca, … IWE280 model cihaz ve ilgili cihaz ile senkronize yazılımın tanıtımını yapılırken, davacının da hedef müşteri çevresine hitaben gönderilen maillerde “Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından bilet satışı konusunda “ilk ve tek onay almış” … … yazarkasa POS ile entegre bilet satış yazılımımız sinemalarda aktif olarak kullanılmaya başlanmıştır.” beyanı kullanılmışsa da ilgili onayın Maliye Bakanlığından rakibi ile kıyaslandığında 10 ay sonrasında alındığı tespit edilmiştir. Davalı taraf, bu tutumuyla dürüstlük kuralına aykırı davranmış, “ilk ve tek onay almış” şeklindeki yanıltıcı açıklamaları ile aynı sektörde faaliyet gösteren rakiplerine karşı kendisini öne geçirmek suretiyle TTK’nun 55/1-a maddesi 2. bendi kapsamında haksız rekabet oluşturmuştur.
6102 sayılı TTK’nun 56. maddesinde; Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimsenin fiilin haksız olup olmadığının tespitini, haksız rekabetin men’ini, haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği, 59. maddesinde; Mahkemenin, davayı kazanan tarafın istemiyle, gideri haksız çıkan taraftan alınmak üzere, hükmün kesinleşmesinden sonra ilan edilmesine de karar verebileceği, 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde; Hâkimin, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği, 51. maddesinde de; Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği düzenlenmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler ışığında tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının yanıltıcı açıklamaları karşısında müşterileri, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri ve diğer ekonomik menfaatleri zarar gören konumunda olan davacının, eldeki dava bakımından davalı fiillerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespitini, men’ini, sonuçlarının düzeltilerek kaldırılması talebini de kapsayan hükmün ilanını ve ayrıca bir miktar maddi tazminatı talep etmekte haklı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yukarıda ayrıntısına yer verildiği üzere, dosyada yaptırılan bilirkişi incelemelerinde, davalı şirketin davaya konu beyanının müşterilerine iletilmesi tarihinden itibaren yani 2015 ve 2016 yılları itibariyle önceki yıllara göre yüksek miktarda satış yaptığı ve zarar eden konumundan çıkarak net kar elde elde eden bir şirkete dönüştüğü tespit edilmiştir. Ancak, davacının ve davalının da faaliyet gösterdiği bilet satışı alanında dava dışı başkaca firmaların da faaliyette bulunduğunun sabit olması karşısında davacının zararının net olarak tespit edilmesi mümkün olmamıştır. Davalının yıllara göre artan satış miktarı ve net karı ile Maliye Bakanlığı’ndan onay almak suretiyle ortak alanda faaliyette bulunan firma sayısına göre zarar hesabı yapılabilecekse de talep miktarı ve usul ekonomisi de dikkate alınarak bu doğrultuda daha fazla irdeleme yapılmamış, bu bağlamda davacının 1.000,00 TL maddi tazminat talebinin haklı ve yerinde olduğu kabul edilmiştir. Öte yandan, davacı yanca manevi tazminat talebinde de bulunulmuşsa da, davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin kötüleme amacı taşımaması, yanıltıcı beyan mahiyetinde olup davacının kişilik haklarını, doğrudan ticari itibarını hedef almaması ve davacı tarafça manevi tazminat istemi somutlaştırılmadığı gibi kişilik haklarının zarar gördüğünün elverişli delillerle de ispat olunamaması nedeniyle manevi tazminat istem koşullarının eldeki uyuşmazlık bakımından oluşmadığı sonucuna ulaşılmış; tüm bu nedenlerle, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
2-Davalı şirketin dokümanlarında yer alan, “Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından bilet satışı konusunda ilk ve tek onay almış … … yazarkasa POS ile entegre bilet satış yazılımımız sinemalarda aktif olarak kullanılmaya başlanmıştır.” beyanının haksız rekabet oluşturduğunun TESPİTİNE, haksız rekabetin MEN’İNE,
3-Haksız rekabetin sonuçlarının düzeltilerek kaldırılması talebine ilişkin olarak hükmün, kararın kesinleşmesinden sonra masrafı davalıdan alınmak suretiyle 5 büyük gazeteden birinde İLANINA,
4-1.000,00 TL maddi tazminatın 15/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Manevi tazminat isteminin REDDİNE,
6-Dava konusu talepler bakımından Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 161,40-TL karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 444,02-TL harçtan mahsup edilerek HAZİNEYE İRAT KAYDINA, fazladan yatırılan 282,62 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Davacı tarafından yatırılan ve kabul edilen taleplere göre karar ve ilam harcına mahsup edilen 80,70-TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacıdan başvurma harcı olarak alınan 29,20-TL, 5.850,00-TL bilirkişi ücreti, 363,80-TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam ‭6.243‬,00-TL yargılama giderinden davadaki kabul ve reddolunan talepler dikkate alınarak takdiren 1/2 oranında hesaplanan 3.121,50 TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
8-Davacı vekille temsil olunduğundan ve manevi tazminat dışındaki istemler kabul edildiğinden karar tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir edilen 5.100,00-TL maktu ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı vekille temsil olunduğundan ve manevi tazminat davası reddolunduğundan karar tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
11-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.16/03/2022

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .