Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/428 E. 2019/509 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/428
KARAR NO : 2019/509

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 20/04/2016
KARAR TARİHİ: 25/06/2019

—-BİRLEŞEN DAVADA—-
İSTANBUL 7.ATM 2016/918 ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 22/09/2016
KARAR TARİHİ: 25/06/2019

Mahkememizde açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Ana davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.09.2015 tarihinde müvekkili idaresindeki… plakalı araç ile … idaresindeki … plakalı aracın kaza yaptığını, … idaresindeki aracın davalı şirket nezdinde sigortalı olduğunu, kaza tespit tutanağına göre davalı tarafından sigortalı olan aracın asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin bu kazadan sonra bacağına platin takıldığını ve kalıcı olarak sakatlık oluştuğunu, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000.-TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/09/2015 tarihinde gerçekleşen kazada müvekkilinin yaralanarak kalıcı şekilde sakat kaldığını, konu ile ilgili yargılamanın İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyası ile devam ettiğini, iş bu sebeple dosyaların birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Ana davada davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın ZMM poliçesinin …tarafından düzenlendiğinin tespit edildiğini, bu itibarla davanın poliçe sahibi olan …Sigortaya yöneltilmesi gerektiğini, kazaya karışan aracın müvekkili şirkete Maksimum Kasko Sigorta Poliçesine bağlı İhtiyari Mali Sorumluluk Sigorta Poliçeleri ile sigortalı olduğunu, poliçelerden dolayı sorumluluklarının, sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 50.000.-TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin ek sözleşme ile sigorta kapsamı içine alınabileceğini savunmuştur.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müracaat şartının yerine getirilmediğini, dava konusu kazanın davacının kusuru ile meydana geldiğini ve müvekkili şirketin herhangi bir tazmin yükümlülüğünün bulunmadığını, davacının müterafik kusurunun araştırılması ve tazminat hesaplaması yapılması halinde işbu kısır durumunun hesaplanacak olan tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE VARILAN NİTELENDİRME VE SONUÇ:
Tarafların Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf davacının kaza nedeni ile maluliyetinin sözkonusu olup olmadığı, kusur durumuna ve davacının gelir durumuna göre talep edilebilecek tazminat miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Ana dava açısından kazaya karışan karşı aracın ZMM sigortacı olarak davalı …Sigorta A.Ş. Gösterilmiş ise de; gerçekte sigortacı bu davalı olmadığından ana davada davalının husumet ehliyeti bulunmamaktadır.
Birleşen dava açısından ise ; her ne kadar davalı yan davacının başvuru şartını yerine getirmediğini savunmuş ise de; kaza tespit tutanagında ZMM sigortacısı yerine aracın KASKO sigortacısı tutanağa sehven yazılmış olduğundan bu durum davacı yan açısından makul karşılanabilir bir maddi yanılgı olmakla davacının ZMM sigortacısı davalıya başvuru şartını yerine getirmediği sonucuna bu nedenle varılmamıştır. Kaldı ki dava açılması da artık davalı açısından yasal bir başvuru olup, davalının bunu davacı açısından sonuca bağlaması da mümmük ve olasıdır.
Davacının gelir durumu konusunda dinlenen tanıklara, meslek örgütlerinden gelen yazı cevaplaranıa , sektörün çalışma usullerine göre davacının erkek kuaförü olarak % 50 prim ve giderlerin mahsubu ile 3.802,50 TL aylık geliri olduğu kabul edilmiştir.
Davalı … Sigortaya ait aracın sürücüsü kavşakta dönüş manevralarına aykırı hareket ederek olayın gerçekleşmesinde asli kusurlu , davalı ise geçiş hakkı kendinde ollsa bile olası ve böyle ihlaller karşısında daha dikkatli ve tedbirli önlem almamak nedeni ile az ve tali kusurlu bulunmuştur.
Bilirkişi heyetinin bu nedenle % 75 – % 25 olarak belirlediği kusur dağılımı mahkememizce de uygun bulunmuştur.
Davacının olay nedeni ile Adli Tıp Raporu ile de sabit olduğu üzere kalıcı olarak meslekte kazanma gücünü % 12,1 oranında kaybetmiş ve geçici olarak da 6 ay iyileşme süresi gerektirecek şekilde yaralanmıştır.
Bu rapora ve kusur durumuna göre yaptırılan bilirkişi incelemesine ve ek rapora göre hesaplanan tazminat miktarı kalıcı işgörmezlik zararı açısındüan 180.213,73 TL ve geçici işgörmezlik zararı 12.070,29 TL olmak üzere toplam 192.283,73 TL olup, davaacının bu miktar zararı olduğu hesaplanmıştır.
Zarar sigorta şirketi açısından limitleri dahilindedir.
1.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK. 107. maddesinde düzenleme altına alınan belirsiz alacak davası ve tesbit davasında davacının iddianın genişletilmesi yasağı olmadan ve karşı tarafın rızasına ve ıslaha da gerek kalmaksızın talep sonucunun arttırılabileceği kabul edilmiş olup, bu gerekçe ile gerek zamanaşımı ilk dava tarihinde kesilecek olup gerekse temerrüdün de bu kabul ve gerekçeye göre ilk dava tarihinde oluştuğunun kabulü zorunlu olmakla; davacının somutlaştırma dilekçesi ile harç ikmalini yapması da nazara alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
ANA DAVADA:
1- Davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığından REDDİNE,
BİRLEŞEN DAVADA:
2- Davacının somutlaştırma dilekçesi de gözetilerek davanın KABULÜ ile 192.283,73 TL’nin davalı …Ş ‘den alınıp, davacıya verilmesine, dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
ORTAK HÜKÜMLER
3- Ana dava açısından Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL ret harcının peşin alınan 34,16 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 10,24 TL harcın davacıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
4- Birleşen dava açısından -Alınması gereken 13.120,85 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL ve 622,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam: 651,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 12.469,65 TL harcın davalı …Ş. Den alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
5 Birleşen dava açısından -Davacının yaptığı yargılama giderlerinden peşin, başvuru ve ıslah harcı toplamı: 680,40 TL HARÇLA ALAKALI yargılama giderinin davalı …’dan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
6- Her iki dava açısından -Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden posta gideri 236,00 TL, adli tıp fatura gideri 516,30 TL bilirkişi ücreti 2.000,00 TL olmak üzere toplam: 2.752,30 TL yargılama giderinin birleşen dosyada davalı …Ş ‘den alınıp, davacıya VERİLMESİNE, (birleşen dosyada yapılan tüm giderler birleşen dava için yapılmış olup ancak yasal zorunluluk nedeni ile ana dava üzerinden yapılmış olmakla)
7 – ana davada Davalı… A.Ş tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp, bu davalıya VERİLMESİNE,
8- Ana davada Davalı … A.Ş davada kendisini vekil ile temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp, Allianz Sigorta A.Ş. Ye VERİLMESİNE,
9- Birleşen davada Davacı davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 10.750,00 TL nispi ücreti vekaletin davalı …Ş. Den alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120.maddesi uyarınca;taraflarınca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair; birleşen dosya taraf vekillerinin yüzüne karşı ana davada ise davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd.maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …